Dha Yurt Bülteni-3
1)HAZRO'DA 2 EL YAPIMI PATLAYICI İMHA EDİLDİDİYARBAKIR'ın Hazro İlçesi'nde el yapımı patlayıcı ve mayın kontrolü yapan güvenlik güçleri, köy grup yoluna teröristlerin tuzakladığı ve 100 kilo amonyum nitrat ile güçlendirilmiş 2 adet el yapımı patlayıcı bulunarak imha edildi.
1)HAZRO'DA 2 EL YAPIMI PATLAYICI İMHA EDİLDİ
DİYARBAKIR'ın Hazro İlçesi'nde el yapımı patlayıcı ve mayın kontrolü yapan güvenlik güçleri, köy grup yoluna teröristlerin tuzakladığı ve 100 kilo amonyum nitrat ile güçlendirilmiş 2 adet el yapımı patlayıcı bulunarak imha edildi.
Diyarbakır Valiliği'nce yapılan yazılı açıklamada, "Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığınca; vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması, mevcut huzur ve güven ortamının devam ettirilmesi, vatandaşlarımızın her türlü terör eylemlerinden korunması maksadıyla, sorumluluk bölgesinde alınan tedbirlere devam edilmektedir. Bu kapsamda, elde edilen istihbari bilgilere istinaden 01 Mayıs 2017 Pazartesi günü icra edilen Mayın/EYP araması sonucunda, Hazro ilçesi Ormankaya ile Çitlibahçe köyleri arasında bulunan Mindiro Tepe mevkiinde yol kenarı ile arazide toprağa gömülü ve üzeri küllerle gizlenmiş 2 ayrı jelikan bidon içerisinde toplam 100 kilogram amonyum nitrat kullanılarak tuzaklanmış 2 adet el yapımı patlayıcı düzeneğinin tespit edilmeyi müteakip, Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatı doğrultusunda patlayıcı madde imha timi tarafından emniyetli bir şekilde imha edilmiştir. Bölgemizde yaşayan vatandaşların huzur ve güvenliğinin sağlanması ve teröristle mücadele kapsamında yürütülen çalışmalara artan bir azim ve kararlılıkla devam edilmektedir" denildi.
Görünüt Dökümü
------------------------
-EYP nin imha anı
DİYARBAKIR/DHA
======================================================
2)ŞANLIURFA'YI TOZ BULUTU KAPLADI
SURİYE üzerinden gelen toz bulutu, Şanlıurfa ve ilçelerinde günlük yaşamı olumsuz etkiledi.
Sabah saatlerinden itibaren etkili olan toz bulutu, vatandaşlar ve görüş uzaklığının düşmesi nedeniyle trafikteki sürücüleri zor durumda bıraktı. Yetkililer, gökyüzünü gri renge bürüyen toz bulutunun gün içerisinde dağılmasının beklendiğini açıkladı.
Görüntü Dökümü
------------------------------------
Gökyüzünü kaplayan toz bulutu
Yolda yürüyen vatandaşlar
Yolda ilerleyen araçlar
Genel ve detay görüntüler
( Haber-Kamera: Ömer PINAR-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 109 MB
===================================================
ÖZEL
3)TOKATLI BABA, GAZİ OĞULLARIYLA GURUR DUYUYOR
TOKAT'ın Artova İlçesi'nde yaşayan Şanlı ailesinin uzman çavuş olarak görev yapan oğulları Aydın ve Bülent Şanlı, doğuda terörle mücadele operasyonları sırasında 1 yıl arayla gazi oldu. İki gazi kardeşin tedavileri baba ocağı köylerinde devam ediyor. Oğullarının gazi olmasının gururunu yaşayan 60 yaşındaki Ahmet Duran Şanlı, "Vatan için beni de askere alıp oraya götürsünler istiyorum. Benim de bu vatan için dökecek kanım var" dedi.
Artova İlçesi'ne bağlı Ahmet Danişment Köyü'nde yaşayan Ahmet Duran ve Ayten Şanlı çiftinin 18-40 yaşları arasındaki 6 erkek 5 kız olmak üzere toplam 11 çocuğundan 26 yaşındaki Aydın Şanlı 2013 yılında jandarma uzman çavuş olarak göreve başladı. Şırnak 1'inci Jandarma Taburu'nda görev yaparken 26 Mart 2016 tarihinde Şırnak'ta devam eden hendek operasyonları sırasında PKK'lı teröristlerin roketatarlı saldırısı sonucu yaralandı. Ankara Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi'nde (GATA) 3 ay boyunca tedavi gördükten sonra baba ocağı Tokat'a geldi. Halen tedavisi devam eden Şanlı'nın Hakkari'de uzman çavuş olarak görev yapan 24 yaşındaki kardeşi Bülent Şanlı da 2015 yılında jandarma uzman çavuş oldu. Hakkari Komando Jandarma Taburu'nda görev yaparken Çukurca ilçesi Kaletepe bölgesinde 16 Nisan günü terör örgütü mensuplarınca düzenlenen silahlı saldırıda yaralandı. 15 gün GATA'da tedavi gören Bülent Şanlı 2 gün önce baba ocağına döndü. İki gazi kardeşin tedavilerine köylerinde devam edilmeye başlandı.
"GURUR DUYUYORUM"
İki oğlu da bir yıl arayla gazi olan 60 yaşındaki Ahmet Duran Şanlı bir baba olarak çocuklarından gurur duyduğunu ifade ederek, "Birisi geçen yıl Şırnak'ta hendek operasyonunda gazi oldu. O günden bu güne halen tedavisi devam ediyor. Diğeri de Hakkari'de gazi oldu. 15 gündür Ankara GATA'da yatıyordu evimize getirdik. Bülent Şanlı sol tarafından yaralandı. Kafatası kırık, kulağı yarık, dişleri kırık, dudağı üstten aşağı çeneye kadar patlak, koluna platin taktılar. Şu anda konuşamıyor, yatağında yatıyor. Bu vatan bizim, bu bayrak bizim, bu toprak bizim. Ben bunların bu derecede gazi olmasından çok mutlu oluyorum. Toprağımız vatanımız milletimiz ve bayrağımız için. Bir baba olarak gurur duyuyorum" dedi. Askere alınmak için dilekçe vereceğini ifade eden baba Şanlı, "Oğullarımın kanının döküldüğü yerde ben de kanımı dökmek istiyorum. Benim yaramın çocuklarımdan fazla olmasını istiyorum. Bu vatan, bu millet, bu toprak için bende gitmek istiyorum askere. Bu toprak bizim, bu vatan, bu namus bizim. Benim çocuğum orada yaralandıysa onun yarasından ya daha fazla yara almak istiyorum, ya ölmek istiyorum, ya da bir iki tane öldürmek istiyorum. Bu acı benim içimden çıkmıyor yoksa. Büyüklerimden isteğim bu. Benim içimde çocuklarımın acısı var. Şırnak'ın dağlarında benim çocuklarımın kanı var. Hakkari'nin dağlarında benim çocuklarımın kanı var. Benim çocuğum vurulmuş, 13 ay olmuş pantolonunu daha yıkamadık. Bayrak gibi duruyor kanıyla öyle. Türk kanıyla. Ben öyle bir babayım. Ülkemi de o kadar seviyorum" diye konuştu.
OĞLUNUN KANLI KAMUFLAJINI SAKLIYOR
13 ay önce Şırnak'ta gazi olan oğlu Aydın Şanlı'nın kanlı kamuflajını bir bohça içinde yıkamadan saklayan 57 yaşındaki anne Ayten Şanlı ise, "Ben evlatlarımla gurur duyuyorum. Çok şükür iki tane evlat büyütmüşüm. Aslanlar gibi gazi annesiyim. Yaralarımız büyük. Birinin yarasını sarmadan birisinin yarası başladı. Bir oğlum daha var, okuyor. Allah izin verirse büyüyünce onu da göndermek istiyorum. Çocuklarımın kanını alması için" dedi.
Her ikisi de bekar olan Şanlı kardeşler ise tedavilerinin bitmesinin ardından yeniden görevlerine dönmeyi bekliyor.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Ailenin evinden görüntü
-Gazi uzman çavuş kardeşlerin görüntüsü
-Babasının konuşmaları
-Annenin bohçada sakladığı kanlı kamuflaj
-Konuşması
-Detaylar
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-İbrahim UĞUR/ARTOVA(Tokat),
(265 mb)
========================================================
4)LİSEDE KIZ İSTEME GELENEĞİ CANLANDIRILDI
ZONGULDAK'ın Ereğli İlçesi'nde İbrahim-Süheyla İzmirli Fen Lisesi'nde 'İngilizce Günleri' etkinliği kapsamında kız isteme geleneği canlandırılırken liseli kız öğrenci ve erkek öğrenciye nişan yüzüğü takıldı.
İbrahim-Süheyla İzmirli Fen Lisesi'nde öğrencilerin İngilizce konuşma pratiklerini artırması amacıyla 'İngilizce Günleri' etkinliği düzenlendi. Okulun spor salonunda gerçekleştirilen etkinlikte Ereğli'nin tarihçesi, yerel kıyafetleri, yöresel yemekleri gibi kültürel değerlerini İngilizce anlatan öğrenciler, kız isteme geleneğini de İngilizce canlandırdı. Oyun kapsamında liseli kız öğrenci ile erkek öğrenciye nişan yüzüğü takılarak kurdele kesildi. Bu sırada salona gelen kız, kucağındaki bebeğin babasının damat olduğunu söyleyerek evliliğin gerçekleşemeyeceğini söyledi. Öğrencilerin derslerde öğrendikleri İngilizce'yi pratik yaparak geliştirmeleri hedeflenen oyun alkışlarla sona erdi. Öğrenciler etkinlik kapsamında dans gösterileri ve karaoke de yaparak büyük beğeni topladı.
Okul Müdürü Alaattin Pekdemir, amaçlarının kültürlerini yansıtmak olduğunu söyleyerek, "Orada kültürümüzü yansıtmaktı asıl amaç. Yoksa çocukları bu iş için teşvik değildi. Bunun İngilizce olarak gösterilmesi planlamıştı. Etkinlik sadece kız istemeden ibared değil. Başka etkinlikler de vardı. Şarkılar vardı, yine video gösterileri vardı" dedi.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Okul spor salonu
-İngilizce sunum
-Sinevizyon gösterimi
-İngilizce kız isteme
-Şarkılar söylenmesi
Süre: (5.11) Boyut: (159 MB)
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),
==================================================
5)SINIR DIŞI EDİLEN MOLDOVALI ANNENİN ÇOCUK HASRETİ
MERSİN'de 7 ay önce sınır dışı edilen Moldovalı Natalia Özışık (38) çocukları ve eşinin hasretini internet üzerinden görüşerek gidermeye çalışıyor.
Mersin'de 2008'de Yunus Emre Özışık (36) ile evlenen Natalia Özışık'a kimliğini değiştirmek için başvurduğu Emniyet Müdürlüğü'nde, oturma izni almadan Türkiye'de kaldığı için 3 bin TL idari para cezası kesildi. Borcu ödeyemeyen genç kadın, 7 ay önce arkadaşlarının düğününe katılmak üzere Yalova'ya gitti. Yolda kimlik kontrolü yapan ekipler tarafından pasaportu incelenen Natalia Özışık, sistemde 12 bin TL borcu göründüğü ve oturma izni olmadığı için sınır dışı edildi. Ceza ödenmediği için Türkiye'ye dönemeyen Moldovalı anne, çocukları 5 yaşındaki Yüsra ve 6 yaşındaki Tahir ile internet üzerinden görüşerek hasret gidermeye çalışıyor. Eşinin durumunun haber olması üzerine bir çok siyasinin kendilerine çözüm için söz verdiğini belirten Yunus Emre Özışık, "Bize verilen yardım sözlerinin hiç biri yerine getirilmedi. Çocuklarım burada eşim ülkesinde perişan oldu. Çocuklarımın annelerine kavuşturulmasını istiyorum" dedi. Düzenli bir işi olmayan Özışık, "Devletten bir şey göremedik. Bizim gönlümüz devletten yanaydı ama gördük ki devletin gönlü bizden yana değil. Hayırsever iş adamlarından yardım bekliyoruz. Çocuklar her gece annesini sayıklıyor rüyasında. Vicdanım parçalanıyor. Anneyle sadece internetten görüşüyorlar" diye konuştu. Annesini çok özlediğini kaydeden minik Yüsra ise annesinin biran önce evlerine gelmesini istediğini belirterek çok özlediğini söyledi.
Görüntü Dökümü
------------------------
Yunus Emre Özışık ve çocukları
Natalia Özışık ile internette görüşürken
Çocuklar anneleri ile konuşurken
Yüsra annesinin gelmesi için dua ederken
Çocuklar Tahir ve Yüsra annelerinin fotoğrafını tutarken
Baba Yunus Emre Özışık'ın konuşması
Yüsra'nın konuşması
Genel ve detay görüntüler
SÜRE : 04'49" BOYUT: 154.82 MB
Haber: İbrahim Maşe -Kamera: Mustafa İNSAN, (MERSİN),
===================================================
(ÖZEL)
6)DAĞDAKİ OTLARI TOPLAYIP AİLE BÜTÇESİNE KATKI SAĞLIYORLAR
HAKKARİ'nin Boybeyi Köyü sakinleri bahar aylarıyla birlikte dağlardaki otları toplayıp aile bütçelerine katkı sağlıyor. Yörede oturanlar uzun bir yolculuk ardından çıktıkları dağlarda piknik yapıyor, hem de özellikle peynir ve çeşitli yemeklerin yapımında kullanılan farklı otları toplayarak kilosunu 10- 30 TL'den satıp para kazanıyor.Hakkari'ye 50 kilometre uzaklıkta bulunan Boybeyi Köyü sakinleri, ilkbahar mevsiminin gelmesiyle birlikte köye 5 kilometre uzaklıktakta bulunan karla kaplı Jengemerg ile Vari Ahmi Yaylası'na zorlu bir yolculuk ardından ulaşarak burada hem piknik yapıyor, hem de özellikle peynir ve çeşitli yemeklerin yapımında kullanılan farklı otları toplayarak pazarda kilosunu 10- 30 TL arasında satıp para kazanıyor. Piknik yaptıktan sonra halay çekerek stres attıkların anlatan köylüler, "İlkbaharla birlikte köyümüzün yaylaları ayrı bir güzel oluyor. Burada dört mevsimi bir arada yaşıyoruz. Bizlerde bunu fırsat bilip bir yandan yemeklere ve otlu peynire katılan otları toplayıp aile bütçemize katkıda bulunuyoruz, hem de eğleniyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
-Boybeyi köyünden yaylaya doğru yola çıkan köylüler
-Karla kaplı dağlar ve köyden genel görüntü
-At sırtında yaylaya çıkan bir kadın
-Kadın ile röportaj
-Yayan yürüyenler
-Yaylada pancar toplayan yaşlı bir kadın
-Kadın ile Kürtçe röportaj
-Pancar toplayan kadınlar
-Bir vatandaş ile röportaj
-Çay yapan vatandaşlar
-DHA Muhabirinin anonsu
-Karlı dağlarda pancar toplayan kadınlar
-Şelalenin önünde pancar otu toplayan kadınlar
-Bir kadın ile röportaj
-Mangalda Kebap yapan vatandaşlar
BOYUT: 456 MB
SÜRE: 6 DK 53 SN
Behçet DALMAZ/HAKKARİ, -
=========================================================
(ÖZEL)
7)35 YILLIK AYAKKABI TAMİRCİSİ: BİZ SON KELAYNAK KUŞU GİBİYİZ
BURDUR'da ayakkabı tamircisi 57 yaşındaki Sadık Akyürek, 35 yıldır baba mesleğini sürdürüyor. Mesleğinin son 15 yılını 5 metrekarelik dükkanında geçiren Akyürek, "Biz nesli tükenmiş son kelaynak kuşu gibiyiz. Geriden gelen yok" dedi.
Burdur'da evli ve 2 çocuk babası Sadık Akyürek, yaklaşık 35 yıldır ayakkabı tamirciliği yapıyor. Sadık Akyürek, baba mesleğinin son 15 yılını Gazi Caddesi'ndeki 5 metrekarelik dükkanında sürdürüyor. 1983 yılında mesleğe başladığını belirten Sadık Akyürek şunları anlattı:
"Rahmetli babamın mesleği. Burası üçüncü dükkanım. 2003'te buraya geldim. Biz nesli tükenmiş son kelaynak kuşu gibiyiz. Geriden gelen yok. İnsanlar usta arayacak ve bulamayacaklar. Çırak yetişmediği için bu meslekler de bitmeye mahkum. Çıraklık eğitiminde yetişenler de, bizim eski dönemlerde yetiştiğimiz gibi yetişmiyor. Eski dönemde çırak, kalfa, usta olurdu, şimdi öyle bir sistem yok. Nedeni de ilkokul, ortaokul, lise birleşince herkes okumaya yöneldi. Zanaata yönelen insan kalmadı. Yeni gelen nesil bu zanaatlara önem vermiyor."
'EMEKLİ OLDUM AMA ÇALIŞIYORUM'
Ayakkabı tamiratının yanında çanta, kemer tokası değiştirme gibi işleri de yaptıklarını ve vatandaşa yardımcı olduklarını anlatan Akyürek, "İki çocuğum var. Birisini evlendirdim. Birisi üniversite bitirdi. Atama bekliyor. Ben de emekli oldum ama çalışmaya devam ediyorum" diye konuştu. Ayakkabı tamirinin önemli olduğunu söyleyen Akyürek, şöyle dedi:
"İnsanlar ayakkabı tamirini çok basit bir olay olarak görür. Hemen yapıştırıvereceksin, tutuverecek, ayağına giyiverecek. Aslında öyle bir şey yok. Yapışan bir maddenin en az bir gün giyilmemesi lazım. Tamiratın orijinaline yakın yapılması gerekir. Mümkün olduğu kadar tamirat estetik yapılmalı, ayakkabıyı zedelemeden, hırpalamadan yapmak en güzelidir."
Görüntü DÖkümü
---------------------------------
Sadık Akyürek dükkanında çalışırken
Sadık Akyürek'in anlatımı
Detay
188 MB /// 06.02"
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR,
====================================================
(ÖZEL)
8) SON BIÇAKÇI
HATAY'ın Hassa İlçesi'nde 40 yıldır kendi evinin önündeki atölyesinde bıçak ve demir işleriyle uğraşan 53 yaşındaki Cafer Koca, fabrika üretimi bıçaklara karşı direniyor.Bir zamanlar Hatay'ın her yerinde bulunan ancak şimdi sayıları bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar kalan demirci ustaları, tarihe karışmaya yüz tutan mesleklerini yaşatmaya çalışıyor. Mesleğinin son temsilcileri konumunda olan demirci ustaları arasında yer alan Cafer Koca, Hassa İlçesi'nde demircilikle uğraşan usta sayısının 3'e düştüğünü anlattı. 40 yıllık usta olan Koca, fabrika üretimi ürünlere karşı, kendi el emekleriyle yaptıkları işin vatandaşlar tarafından daha çok sevildiğini söyledi. Çalıştığı atölyeyi ve atölyede kullandığı tüm malzemeleri kendisinin ürettiğini belirten Koca, demiri nasıl sıcak hale getirip şekil verdiğini ise şöyle anlattı:
"40 yıllık demirci ve bıçakçı ustasıyım. Şu anda mesleğimi tanıtmak için sizlere gösteriyorum. Demir kullanılan her türlü aleti burada yapıyorum. Demir ve ağaç işlerinin hepsini kendim üretip yapıyorum. Ben bu işin eğitimini almadım, çocukluktan bu yana kendim çalışıp bu hale geldim. Demirin kullanıldığı her türlü araç gereci yapıyorum. Bağ makası, bıçağı, pense ve kerpeten gibi tüm aletleri yapıyorum."
Görüntü Dökümü
------------------------
-Atölyeden genel görüntü
-Bıçak yapılacak demir parçası
-Demir parçaya şekil verilmesi
-Cafer Koca'yla röp.
-Bıçak yapılacak demirin ateşe atılması
-Bıçağın suya batırılması
-Bıçağa sap yapılması
-Ustanın yaptığı diğer demir işlerinden detaylar
SÜRE: 04' 03" BOYUT: 124 MB
Haber-Kamera: Ramazan ÇELİK-Kasım NARCI/ HASSA(Hatay),
=====================================================
9)MERHUM TİYATROCU İÇİN SAHNELENDİ
MUĞLA Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Oyunculuk Bölümü son sınıf öğrencisi Fatih Serdar Yılmaz'ın oynadığı 'İkinci Dereceden İşsizlik Yanığı' isimli oyunun ikinci temsili, oyuncunun hocası merhum tiyatrocu Ergün Işıldar için sahnelendi.
Bodrum Belediyesi Nurol Kültür ve Sanat Merkezi'nde sahnelenen oyunu; üniversite öğrencileri, öğretim üyeleri ve vatandaşlar izledi. Yönetmenliğini MSKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Oyunculuk Bölümü dördüncü sınıf öğrencisi Oğulcan Çelik'in yaptığı, ekonomik krizin yaşandığı 2001'de üniversiteden yeni mezun olan bir gencin sonuçsuz kalan iş bulma çabalarını, farklı sektörlere yönelmesi sonucunda yaşadığı travmayı konu alan oyun ilgiyle izlendi. Oyun sonunda, kısa bir süre önce yaşamını yitiren İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları oyuncusu Ergün Işıldar'ın fotoğrafına çiçekler bırakıldı.
Oyunun yönetmeni Çelik, "Biliyorsunuz son dönemlerde sanatçılarımız birer birer gidiyor. Ama ne mutlu ki bizler onların arkalarından onların işlerinden devam ediyoruz. Onların bize bıraktığı bu büyük mirası devam ettirmeye söz verdik. Bu yolda bize verilen bir küpe var ve onu hiçbir zaman unutmayacağız. Bize de en iyi Ergün hoca verirdi bu küpeyi. İyi oyuncu olmak önemli değil ama iyi insan olmak çok önemli. Çünkü sahnede her şeyden önce insan olmayı gösteriyorsunuz. Biz bunu sizinle başarabildiysek ne mutlu bize" dedi.
Oyuncu Yılmaz ise "Usta tiyatrocu ve çok sevdiğimiz hocamız Ergün Işıldar'ı kaybettik. Bu oyunu izlemeyi çok istedi. Şu an ikinci temsilini yaptık. İlk temsile hastanede olduğu için gelemedi. Ama ikincisine geldi" diyerek Işıldar'ın fotoğrafını sahneye getirdi ve izleyiciler fotoğrafın üzerine çiçeklerini bıraktı.
Görüntü Dökümü
------------------------
Oyundan görüntü
İzleyenlerden görüntü
Ergün Işıldar'ın fotoğrafının görüntü
( Haber: Hülya ELTEŞ -Kamera: Nilüfer DEMİR / BODRUM (Muğla), DHA)
==================================================
10)BAŞKALE'DE 23 KAÇAK YAKALANDI
VAN'ın Başkale ilçesinde, sınır devriyeleri tarafından yapılan gözetlemelerde yasa dışı yollardan yurda girdikleri belirlenen Afganistan ve Pakistan uyruklu 23 kaçak yakalandı.
Başkale 3'üncü Hudut Tabur Komutanlığı'na bağlı sınır hattındaki birliklerin termal kameralarla yaptıkları gözetlemeler sırasında bir grubun yasa dışı yolardan sınırı geçtiği belirlendi. Ekiplerin sevk edildiği bölgede 2'si çocuk 23 Pakistan ve Afanistan uyruklu kaçak yakalandı. Yakalanan kaçaklara sıcak yemek ve süt ikramı yapıldıktan sonra Başkale Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolunden geçirildi. Kaçaklar işlemlerinin ardından Van Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi'ne sevk edildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Yakalanan kaçaklardan detay
-Kaçaklara yemek ikramı ve detaylar
-Minibüse bindirilmeleri
BAŞKALE/DHA
=================================================
11)KARDEMİR KARABÜKSPOR, KARDEMİR İŞÇİSİNİN BAYRAMINI KUTLADI
KARDEMİR Karabükspor teknik heyet ve futbolcuları, takımın ana sponsoru Karabük Demir Çelik Fabrikaları'nı (Kardemir) ziyaret edip işçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutladı.Futbolcular, fabrika yemekhanesinde işçilerle sıraya girip menüdeki kuru fasulye, etli pilav, hoşaf, yoğurt, salata ve ayranı tepsilerine alarak birlikte yemekyediler. İşçiler, kendilerine karanfil vererek 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü kutlayan futbolculara teşekkür etti ve her zaman arkalarında olduklarını söyledi.
Kardemir Karabükspor Asbaşkan Tolga Gül, Kardemir Karabükspor'un bir işçi takımı olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Kardemir ve çalışan emekçiler arkamızda olduğu sürece en güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Emeği savunan, emeği temsil eden bir takım olmaktan her zaman gurur duyuyoruz. Formamızın önünde Kardemir, arkasında da Çelik İş Sendikası reklamıyla belki de dünyada hem emeği hem de işvereni temsil eden tek takım durumundayız. Bununla gurur duyuyoruz. Erzurum'da ki 1 Mayıs kutlamalarını hedeflemiştik. Ancak maç programımızdan dolayı biz de işçilere sürpriz yapmak istedik. Zaten Karabük'ü ve Karabükspor'u birlikte paylaşıyoruz, bugün de akşam yemeğini birlikte paylaştık. Onlara çok teşekkür ediyoruz."
Teknik Direktörü Zoran Barisic de böyle bir kutlamayı ülkesinde yapmadığını hatırlatarak, "Burada olmak benim için çok gurur verici. Çünkü benim annem de babam da fabrikada çalışan işçiler. Dolayısıyla ben de işçi bir aileden geliyorum. Onları anlayabiliyorum. Gerçekten hepsine çok saygımız var. Onların destekleri her zaman arkamızda ve bunu hissediyoruz. Bugün çok güzel bir gün. İşçi bayramı kutlu olsun" diye konuştu.
Orta saha oyuncusu Poko da "İşçilerimizin bayramını kutluyorum. Onlarla birlikte olmak yemeklerini paylaşmak bizim için çok güzel bir duygu. İnşallah hep beraber bu yolda emin adımlarla ilerleyeceğiz takımımız için" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Teknik ekip ve futbolcular işçilerle birlikte sıraya girerek yemek alması ve birlikte yemesi
-Kardemir Karabükspor Asbaşkanı Tolga Gül'ün açıklaması
-Kardemir Karabükspor Teknik Direktörü Zoran Barisic'in açıklaması
-Orta saha oyuncusu Poko'nun açıklaması
-Birlikte hatıra fotoğrafı çekilmesi
-Takım otobüsünün fabrikadan ayrılması
Haber-Kamera-Bülent DİKTEPE/KARABÜK,