Dha Yurt Bülteni-4
Katar Ekonomi Bakanı: Ambargoyu saatler içinde Türkiye sayesinde büyük oranda kırdıkİZMİR'de iki gün sürecek olan Türkiye- Katar ikili iş görüşmeleri başladı.
Katar Ekonomi Bakanı: Ambargoyu saatler içinde Türkiye sayesinde büyük oranda kırdık
İZMİR'de iki gün sürecek olan Türkiye- Katar ikili iş görüşmeleri başladı. Toplantıya Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Ahmed Bin Jassim Al Thani katıldı. Zeybekci, "5 Haziran Katar'ın 15 Temmuz'uydu. Sivil demokrasi devrimi yapan Türkiye biran bile tereddüt etmeden Katar'ın yanında oldu. 6'sında Katar'a inen ve o gün yapılan tüm seferler, Katar'a giden ilk gıda gemileri hep İzmir'den kalktı. İzmir'in serin meltemiyle, yelleriyle bu desteği İzmir'den gönderdik. Katar'ı ablukaya alınca içerde bir hareketlenmeyi umanların bu emelleri Türkiye'nin desteğiyle sona erdi" dedi.
Al Thani da "Bize karşı yapılan ambargoyu saatler içinde Türkiye sayesinde büyük oranda kırdık" diye konuştu.
Ege İhracatçı Birlikleri'nin, Ekonomi Bakanlığı himayesinde Swissotel İzmir'de düzenlediği "Katar-Türkiye İş Forumu ve İkili İş Görüşmeleri", Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Katar Ticaret ve Ekonomi Bakanı Ahmet Bin Jassim Al Thanı'nın katılımıyla başladı. Toplantıya bakanların yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk ile çok sayıda Türk ve Katarlı işadamları katıldı. Toplantıda konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Katarlı heyete, "Evinize, ikinci vatanınıza hoş geldiniz" diye seslendi. Bu toplantıyı bilerek İzmir'de yapmak istediğini söyleyen Zeybekci, "5 Haziran Katar'ın 15 Temmuz'uydu. Sivil demokrasi devrimi yapan Türkiye biran bile tereddüt etmeden Katar'ın yanında olduk. 6'sında Katar'a inen ve o gün yapılan tüm seferler, Katar'a giden ilk gıda gemileri hep İzmir'den kalktı. İzmir'in serin meltemiyle, yelleriyle bu desteği İzmir'den gönderdik. Katar'ı ablukaya alınca içerde bir hareketlenmeyi umanların bu emelleri Türkiye'nin desteğiyle sona erdi. Katar Ekonomi Bakanlığı bile o gün bizim bu kadar hızlı hareket edeceğimizi bilmiyordu ama 'hadi' dedik. Hadi dendiğinde neden diye sorulmaz; kalkılıp gidilir. Ama Katarlı kardeşlerimizin bize 'hadi' dediğini duyduk ve neden diye sormadan bugüne kadar 221 kargo uçağı gitti. Bunun 60'a yakını İzmir'den gitti. Ayrıca bir gemi dolu gıda da yine İzmir'den gitti. Katar'a karşı yapılan bu eylem güçlü bir Katar ortaya çıkardı. Kardeşler arasındaki bu yanlış anlaşılmadan kaynaklı münakaşanın biteceğine inanıyoruz. Kardeşlik ikliminin olmadığı yerlerin ne hale geldiğini hep birlikte görüyoruz.
"BURAYA GELEN TÜRK FİRMALARININ HEPSİNE ŞAHSİ OLARAK KEFİLİM"
Ekonomi Bakanı Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Katar ile Türkiye birbirini tamamlayan iki ülke. Birinde olan diğerinde hiç yok. Allah bize akıl vermiş. Bu coğrafya bize bir işaret veriyor tabiat yol gösteriyor. Bir araya gelin, geleceğe birlikte yürüyün diyor. Bütün eksiklerimizi birlikte tamamlayabiliriz. Burada üreterek hazır göndermek değil bir kısmı burada üretilip geri kalanının orada üretilebileceği şekilde gıda, tarım ve tüm ihtiyaçları birlikte başarabiliriz. Bizim de gelecekteki sürdürülebilir enerji ihtiyacımızı sağlayabileceğimiz kardeşimiz Katar'dır. Kendi finans iklimimizin oluşturulması için de çalışabiliriz. Bugün bize düşen sizi bir araya getirmekti. Katar'ın sadece günlük ihtiyaçlarını değil elektronikten, temizlik ve inşaat malzemelerine gıda ve tarım, sağlık turizmi, eğitim gibi aklınıza gelen her alanda Türkiye ve Katar işbirliği yapmalı. Bunu biz bakanlar yapmayacağız siz işadamları yapacaksınız. Biz görevimizi tamamladık. Buraya gelen Türk firmalarının hepsine şahsi olarak kefilim ve bizi asla mahcup etmezler. Türk kardeşlerim; Katarlı işadamlarına Katarlı bakanımız kefil olduğu için ben de kefilim."
"TÜRKİYE SİZİN EVİNİZ MEMLEKETİNİZ"
Benzer bir organizasyonun Katar'da da gerçekleştirileceğini belirten Zeybekci, "5 Haziran'da İzmir'deki dostlarımı arayıp Katar'ın ihtiyaçlarını söylediğimde İzmir'deki işdünyası o ilk ürünleri gönderenler 'bunun parası ödenecek mi? Niye gönderiyoruz, parası ne zaman ödenecek?' diye bir kere bile sormadılar. Bir hafta boyunca buradan mal gönderdiler ama bir kez bile sormadılar. Şimdi yine aynı ticaret anlayışıyla aynı güvenle, aynı ahilikle kardeşlik ve ticaret yapmanızı istiyoruz. Ticaretin yanı sıra birlikte yatırımlar yapın. Katar'ı bir lojistik üssü olarak da kullanmanızı ve o coğrafyadaki diğer ülkelere de ticaret yapmanızı istiyoruz. Bunun ardından Katar'da da bezer bir organizasyon yapacağız. 2022'deki Dünya Kupası Katar'da yapılacak. Bu şampiyona için 220 milyar dolarlık bir altyapı ve inşaata ihtiyaçları var. Bunlar Türk firmalar tarafından yapılabilir. Bu toplantıların kardeşlikler üretmesini diliyorum. Türkiye sizin eviniz, memleketiniz. Memleketinize hoş geldiniz" diye konuştu.
"YAŞANANLARIN ARDINDAN DOĞALGAZ İHRACATINDA ARTIŞ YAŞADIK"
Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Ahmed Bin Jassim Al Thani, Türkiye halkına şükranlarını iletmek istediklerini belirterek, "Şerefli tutumunuz ve bizlere verdiğiniz destekten dolayı çok teşekkür ediyorum. Kardeşim Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da Katar Emirinin selamlarını iletiyorum. Katar ekonomisi direnişini ispatladı. Birçok ülkede ekonomiler olumsuz etkilenirken bizim ekonomimiz sağlam durmakta. Katar'ın bağımsızlığı ve güçlü olması için var gücümüzle çalışmalarıyız. Bize karşı yapılan ambargoyu saatler içinde Türkiye sayesinde büyük oranda kırdık. Şu anda hiç bir konuda eksikliğimiz yok. Bizdeki doğal kaynaklar, doğalgaz ihracatı Katar'ın ekonomisine büyük destek vermekte. Bize karşı acımasızca yürütülen ve kanunlara karşı yapılan ablukadan Türkiye sayesinde etkilenmedik. Bugün Katar yine doğalgaz ve LNG'de dünya çapında üretimine devam etmekte. Yaşananların ardından doğalgaz ihracatımızda bir düşüş değil aksine yüzde 30'luk bir artış yaşadık" dedi.
"ARAMIZDAKİ TİCARET HACMİNDE İLK ÇEYREKTE 554 MİLYON DOLARLIK BİR HACİM OLUŞTU"
Katar ve Türkiye arasındaki kardeşlik ilişkileri ile tüm alanlarda çalışmaların devam ettiğini belirten Al Thani, "Aramızdaki ticaret hacminde ilk çeyrekte 554 milyon dolarlık bir hacim oluştu. Bunda da son dönemde alınan kararlar önemli rol oynamıştır. Türk ürünlerini de Katar pazarında kendini ispat etmesi sonucu tüm sektörlerde Türkiye'den malların girişinin hızlandırılması, bir çok alanda yatırımların yapılması bizler açısından son derece önemlidir. Bize karşı yapıcı tutumlarınızdan dolayı sizlere çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Sabri Ünlütürk, her iki ülkenin stratejik bir coğrafyada yer aldığını hatırlatarak, Katar'ın yaşadığı sorunlardan başarıyla çıkması ve Türkiye'nin verdiği destekten dolayı her iki ülkenin de dostluğunu pekiştirdiğini söyledi. 15 yıl önce iki ülke arasında ticaretin yok denecek kadar azken son yıllarda artan ilişkiler sonucu 2016'da 421 milyon dolarlık ihracat 271 milyon dolarlık ithalat rakamlarına ulaşıldığını belirtti.
"GIDA, YAPI MALZEMELERİ, PLASTİK SANAYİ, KAĞIT, İLAÇ, TURİZM GİBİ ALANLARDA BU İŞBİRLİĞİNİ YAPABİLİRİZ"
Katar Ticaret Odası Başkanı Mohamed Mahdi Al Ahbabi, bu toplantının İzmir'de yapılmasından çok mutlu olduğunu belirterek, "Buradan ilk gıda malları gemilere yüklenerek Katar'a getirildi. Bu toplantı her sektörde işbirliğinin geliştirilmesi için yapılmakta. Gelişen ilişkilerimizin özel sektöre yansımasını ve ticari ortaklıklar kurulmasını arzuluyoruz. Türkiye'nin Katar'a desteğini hiç bir zaman unutmayacağız. Yaşanan sıkıntılı günlerimizde Türkiye hava ve deniz yoluyla yardım gönderdi. Katar pazarında Türk malları yoğun olarak kullanılmakta. Kendi gıdamızı ve kendi ilaçlarımızı üretmek istiyoruz. Bunu da çevre ülkelerin yardımlarıyla yapacağız. İşadamlarına tüm kapılarımız açıktır. Hem tarım hem de sanayinin geliştiği ve en büyük fuarların düzenlendiği bu kentte ortaklıklar istiyoruz. İzmir ve Katar bu fırsatları iyi değerlendirmeli. Gıda, yapı malzemeleri, plastik sanayi, kağıt, ilaç, turizm gibi alanlarda bu işbirliğini yapabiliriz. Yarın birçok iş alanında ortaklıklar imzalanacağına inanıyoruz. Biz Türkiye'nin her alandaki deneyimlerinden yararlanmak isteriz. Katar Ticaret Odası olarak biz de Katarlı işadamlarını Türkiye'de yatırım yapmaları konusunda desteleyeceğiz" dedi.
Konuşmaları ardından Türk ve Katarlı iş adamları arasında ikili görüşmeler başladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Nihat Zeybekci'nin konuşması
Al Thani'nin konuşması
Sabri Ünlütürk'ün konuşması
Al Ahbabi'nin konuşması
İki görüşmelerden görüntü
Genel ve detay görüntüler
Haber: Timur TARLIĞ - Kamera: Mücahit BEKTAŞ/ İZMİR,
====================================================
Tatil dönüşü kazada ölen 6 kişilik gurbetçi ailenin cenazeleri Gaziantep'e getirildi
KOCAELİ'nin Gebze İlçesi'nde, sürücüsünün kontrolünden çıkan TIR'ın, karşı şeride geçerek 1 minibüs ile 2 otomobile çarptığı kazada yaşamlarını yitiren 6 kişilik gurbetçi Erdoğan ailesinin cenazeleri, Gaziantep'e getirildi. Almanya'ya dönüş yolunda meydana gelen kazada yaşamını yitiren Erdoğan ailesinin yakınları göz yaşlarına boğuldu.
Dün akşam saatlerinde, Gebze'de TEM yolunda meydana gelen kazada, Ankara yönüne giden 33 F 4537 plakalı TIR, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı şeride geçerek UHMY63 Almanya plakalı minibüse, ardından da 34 MGY 4537 plakalı otomobile ve BL97566 İsveç plakalı otomobile çarptı. Yıllık izinlerini geçirdikten sonra Almanya'ya dönerken TIR'ın çarptığı minibüste bulunan, gurbetçi aile fertleri 35 yaşındaki Adnan, 35 yaşındaki eşi Fatma ile çocukları 10 yaşındaki Melisa, 8 yaşındaki Müslüm, 5 yaşındaki Yakup ve 6 aylık Yusuf Erdoğan yaşamlarını yitirirken, 3 kişi ise yaralandı.
6 CENAZE UÇAKLA GETİRİLDİ
Erdoğan ailesinin cenazeleri Kocaeli'nde yapılan otopsilerin ardından bugün uçakla Gaziantep'e getirildi. Kaza sonucunda tamamı ölen 6 kişilik Erdoğan ailesinin yakınları da Asri Mezarlıktaki gasilhaneye akın etti. Ailenin gözyaşlarına boğulan yakınları sinir krizleri geçirdi. Kazada yaşamını yitiren Adnan Erdoğan'ın kendisiyle aynı adı taşıyan yeğeni Adnan Demir, dayısının 20 yılı aşkın süredir Almanya'da yaşadığını ve her yıl izin alarak Türkiye'ye geldiğini söyledi. 6 hafta önce yıllık iznini geçirmek üzere Şanlıurfa'nın Halfeti İlçesine gelen dayısının ailesinin dönüş yolundaki kazada can verdiğini anlatan Demir, şöyle dedi:
CENAZELER HALFETİ'YE GÖTÜRÜLDÜ
"Dayım yıllardır Almanya'daydı, eşi ve çocuklarıyla beraber 6 hafta önce buraya tatile geldi. Tatilini burada geçirdikten sonra dün sabah Gaziantep'ten, Almanya'ya dönmek için yola çıktı. Kocaeli tarafında feci bir kazaya kurban gittiler. TIR, dayımın kullandığı minibüse çarpmış, ailece yaşamlarını yitirmişler. Cenazeler bu sabah uçakla geldi. Bizim asıl memleketimiz Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesine bağlı Aşağı Göklü Mahallesi. Cenazeleri buradan aldıktan sonra memlekette defnedeceğiz."
Erdoğan ailesinin, cenazelerinin ikindi namazından sonra Halfeti'ye bağlı Aşağı Göklü Mahalle mezarlığında defnedilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------
Morg önünde bekleyenler
Cenazeleri bekleyenlerin ağıtı
Adnan Demir ile röp.
Genel ve detay görüntüler
Haber: Eyüp BURUN-Kamera: Ahmet SOYDOĞAN GAZİANTEP-DHA)
======================================================
Zonguldak'ta TIR'daki iş kazası güvenlik kamerasında
ZONGULDAK'ta 45 yaşındaki Mehmet Şen'in, geri manevra yapan TIR'ın dorsesinde devrilen mermer plakaların altında kalarak yaralanması güvenlik kamerasına yansıdı.
Dün öğle saatlerinde Yeşil Mahalle Komiser Sadibey Caddesi'ndeki mermer atölyesi önünde meydana gelen kazada, Emre Yılmaz yönetimindeki 67 LP 702 plakalı TIR, mermer atölyesine girmek için geri manevra yaptığı sırada, dorsedeki mermer plakaları tutan halat koptu. Dorsede bulunan işçi Mehmet Şen'in belden aşağısı devrilen plakaların altında kaldı. AFAD'ın kurtardığı Şen, Bülent Ecevit Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Kaza anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntüde geri manevra yapan TIR'ın dorsesindeki mermer plakların devrilmesi ve Şen'in altında kalması yer aldı. Polisin kazayla ilgili soruşturması sürüyor.
Görüntü Dökümü:
-TIR'ın geri manevrada gitmesi
-İşçilerin mermeri tutması
-Mermerin devrilmesi
-İşçinin mermerin altında kalması
-Diğer işçilerin kurtarmaya çalışması
Haber: Cüneyt ÖZFİDAN/ZONGULDAK,
=======================================================
DİSK, işten çıkarılan işçiler için yürüdü
DEVRİMCİ İşçi Sendikası Konfederasyonu (DİSK), İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından işten çıkartılan işçilere destek vermek amacıyla yürüyüş yaptı. Yürüyüşün sonunda yapılan basın açıklamasında işten çıkartılanlar işe iade edilene kadar mücadeleye devam edileceği belirtildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından işten çıkarılan işçilere destek vermek amacıyla Birinci Kordon'da bir araya gelen DİSK üyeleri, arkadaşlarının tekrar işlerine geri dönmesini isteyerek yürüyüş düzenledi. Cumhuriyet Meydanı'ndan başlayan yürüyüşte gruptakiler, "İş, ekmek, adalet yoksa barış da yok", "Direne direne kazanacağız", "İşçiler işlerine geri dönsün" sloganları atarak İzmir Büyükşehir Belediyesi önünde toplandı. Burada işçiler adına basın açıklamasını okuyan DİSK Genel-İş 2 Nolu Şube Başkanı Arif Yıldız, "Adalet için, ana muhalefet partisinin genel başkanının başlatmış olduğu yürüyüş, toplumun hemen her kesiminin sahiplendiği bir mücadele oldu. Biz işçiler de konfederasyonumuz DİSK öncülüğünde 'Adalet işçinin alın teri halkın ekmeği' diyerek bu mücadeleyi işyerlerimize, mahallelerimize taşıdık. Bu açıklamayı yapmamızdaki sebep, haksız, hukuksuz bir biçimde 50'ye yakın arkadaşımızın işten çıkartılmasıydı" dedi.
"MÜCADELEMİZ SÜRECEK"
Bu yürüyüşün işçilere destek vermek amacıyla bir başlangıç olduğunu belirten Yıldız, "Ancak bu işten çıkarmalar ne kanun hükmünde kararnamelerle ne de halkın iradesine ipotek koyan bir uygulamayla gerçekleştirildi. Ne yazık ki bu işten çıkarmalar sosyal demokrat bir anlayışla belediyeyi yönetmek iddiasında olan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde gerçekleşti. Bu işçilerin de bir bölümü devlet ikramiyesi davası açan işçilerdir. Belediye işten çıkarma sebebi olarak verimlilik ve performansı gösterdi. Hatta bu sefer gerekçe sunmaya bile gerek duymadılar. Öyle görünüyor ki belediye yönetimi artık işten çıkarmalarla ilgili söylemiş olduğu yalanlara kimsenin inanmadığını biliyor. Bu işten çıkarmalar anayasa ve kanunlara aykırı bir biçimde gerçekleştiriliyor. Tüm bunların yanı sıra işçilerin bir kısmına davaları geri çekilmesi durumunda işe geri alınacağı söylenmesine rağmen işçiler işlerine geri alınmamıştır. İşçilere verilen sözler tutulmamıştır. İşçilerin hakkını araması bir suç değildir. O yüzden sokakta hep birlikte haykırıyoruz: 'Hak, hukuk, adalet' diyoruz. Adalet işçinin halkın evine götürdüğü ekmeğidir. Ekmeğini büyütmeye çalışırken sofrasındaki ekmeğinden olmamasıdır. Tüm bu nedenlerle belediye ve şirket yönetimlerini bu haksız hukuksuz ve adaletsiz uygulamalardan geri dönmeye çağırıyoruz. İşten çıkartılan tüm işçilerin tekrar işe dönmelerini istiyoruz" diye konuştu.
Basın açıklamasının ardından grup olaysız dağıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Yürüyüşten görüntü
Basın açıklamasından görüntü
Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,
==================================================
Bakan Tüfenkci: Avrupa'nın en büyük 6'ncı ekonomisi haline geldik
GÜMRÜK ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, "15 Temmuz darbe girişimine rağmen, dünyanın büyük ekonomisinde 17'nci, Avrupa'nın ise 6'ncı büyük ekonomisi haline geldik" dedi
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, gümrük kapılarını incelemek ve ziyaretlerd ebulunmak üzere dün çıktığı Trakya turunda sabah Edirne'den Yunanistan'a açılan Pazarkule Sınır Kapısı'ndaki incelemelerinin ardından Kırklareli'ne geçti. Kırklareli'nde Ak Parti teşkilatını ziyaret eden Tüfenkci, Türkiye'nin geçen yıl 15 Temmuz hain darbe girişimine rağmen Avrupa'nın 6'ncı büyük haline geldiğini belirterek, "2016'da 15 Temmuz hain darbe girişimine rağmen biz dünyanın büyük ekonomisinde 17'nci hale geldik. Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisi haline geldik" dedi.
Ak Parti ziyaretinin ardından valiliğe geçin Bakan Tüfenkci'yi Vali Orhan Çiftçi ile beraberindekiler çiçeklerle karşıladı. Valilik makamında gazetecilere açıklamalarda bulunan Tüfenkci, Avrupa'ya gitmesini planladıkları hızlı tren hattında Kırklareli'nin önemli rol oynayacağını söyledi. Tüfenkci, "Hızlı tren biliyorsunuz, Edirne'ye kadar ve akabinde Avrupa'ya gitmesini planladığımız Bakü-Tiflis- Kars demiryolunun da bir uzantısı olan. Ve bizim Çin'den, Londra'ya bağlayacağımız orta koridor hattının önemili ayaklarında birisi olacak inşallah Kırklareli. Bulgaristan'a açılan Dereköy Sınır Kapısı'nda organize edeceğimiz modernizasyon çalışmalarıyla birlikte, ilin ticaretine fayda sağlayacak geliştirecek, Kırklareli'nin farklı noktalarına taşınacağını düşünüyorum" dedi.
Bakan Bülent Tüfenkci, daha sonra Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Meslek Odaları İstişare Toplantısı'na katıldı.
Görüntü Dökümü
----------------------------
Tüfenkci'nin Ak Parti ziyareti
Tüfenkci'nin açıklaması
Valilikte karşılama
Tüfenkci'nin açıklaması
Ziyaretten detaylar
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY/KIRKLARELİ,-
=====================================================
(ÖZEL) Mersin'de akaryakıt tankı tehlikesi (Geniş Haber)
MERSİN'in merkez Akdeniz İlçesi sınırları içerisinde yer alan ATAŞ Rafinerisi yakınındaki Karaduvar, Kazanlı, Karacailyas ve Adanalıoğlu mahallelerinde son yıllarda artan akaryakıt depolama tesislerinin kent için güvenlik riski oluşturduğu öne sürüldü. Depoların standarta uygun olup olmadığının denetlenmesi istenirken, ' Mersin Hiroşima olmasın' başlıklı bir de kampanya açıldı.
Yaklaşık 100 bin kişinin yaşadığı 4 mahallede yıllardır devam eden sorunun çözümü için Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi'nin temmuz oturumunda gündeme alınması için AK Parti, CHP grup sözcülerinin imzaladığı ortak bir önerge verildi. Gündeme alınmadığı için gündem dışı söz alan Meclis Üyesi Mustafa Güler, Mersin'in birçok bölgesindeki akaryakıt depolama tanklarının kent için ciddi bir tehlike yaratığını ileri sürdü. Güler şunları söyledi:
"Ataş'taki dolum tesisi bize sorunun çözümü için bir yol gösteriyor. Tankın içerisindeki akaryakıt kadar etrafında tehlike yaratacak alan toprak bariyerlerle çevrilmiş durumda. Böylece tehdidi kendi sınırları için hapsetmişler. Planlı ve projelidir. Diğerleri bir şekilde ruhsat alabilmişler ancak Mersin'i ciddi bir tehlikeye atıyorlar. Bir tankın kazara patlaması ya da bölgede yangın çıkması hallinde, sıralı olarak bütün tankların patlayarak bütün bölgeyi yutacak bir tehlike oluşturuyor. Bunun çözümü Enerji bölgesi olarak yeni bir yerin işaretlenerek bu tehlikeli tesislerin nizami ve güvenlik kurallarına uygun olarak yapılmış bir noktaya taşınması gerekir. Türkiye'deki akaryakıtın 3'te 1'i Mersin'den sevk ediliyor ve bu vananın kapatılmasının doğru olmadığını da biliyoruz. Ancak bu yer işaretlenirse, ekonomik ömrünü tamamlayan mevcut tehlikeli akaryakıt depolama tesislerinin belirlenecek uygun alana kademeli taşınması sorunu çözer."
MERSİN HİROŞİMA OLMA İLE KARŞI KARŞIYA
Akdeniz Sosyal Formu Derneği Başkanı Kemal Dama, bölgenin 2004'den itibaren bir tank çiftliğine dönüştüğünü, standartlara uygun önlemler alınmadığını belirterek, tehlike riskini şöyle anlattı: "Buradaki durumu bilimsel veri ve raporlarla tespit ettik. Devletin yetkililerine mevcut durumu aktardık. Burada hem yanıcı hem de patlayıcı özelliği olan LPG tankları-dolum tesisleri de var. Ayrıca benzin ve mazot tanklarının hepsi yan yana. Dolayısıyla her hangi bir felaketin, kazanın olması halinde bu o kadar çok büyük bir hasar yaratacak ki neredeyse Mersin bir Hiroşima vakası ile karşı karşıya kalacak kadar güçlü bir sıkıntı var. Biz özellikle 'Mersin Hiroşima olmasın' adı altında bir kampanya başlattık. Buradaki tesislerin standartla hazır hale getirilmesini istiyoruz."
SEKTÖR TEMSİLCİLERİ NE DİYOR
Mersin Akaryakıtçılar Derneği Başkanı Aziz Akgül ise çözüm için imar planlarında yeni enerji bölgeleri oluşturulması gerektiğini söyledi. Akgül, "Ancak bu hiç de kolay değildir. Altyapıların karşılanması gibi maliyetler büyük külfet yaratır. Bu konuda devlet imkanlarıyla altyapı hizmetlerinin karşılanması durumunda yeni enerji bölgeleri oluşturulmasını fikrini biz de destekleyebiliriz" dedi.
Depolama firmalarından BALPET Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Balkan, taşınma fikrinin kendileri için uygun olmadığını belirterek şöyle konuştu: "Kendi firmanız açısından asla başka bir yere taşınmayı istemeyiz. Çünkü tesisimiz altyapıları denizle bağlantılı ve tüm ilgili kuruluşlardan alınmış izinler ve ÇED raporlarıyla standartlara uygun yapılmıştır. Bizim tesisimiz yerleşim birimi dışında kalkmaktadır. Dolayısıyla böyle bir fikir bizim açımızdan uygun değildir."
SOİL Yönetim Kurulu Başkanı Beşir Acar da tayşınmanın şu anda imkansız olduğunu savunarak şunları kaydetti: "Çünkü deniz bağlantıları var, alt yapıları mevcut alanlara göre planlanmıştır. Bu tesisler ilgili kuruluşlardan alınan kanuni izinler ve ÇED raporları ile işletmeye açılmıştır. Yapılacak yeni bölgelerin öncelikle deniz kıyısında oluşturulması, altyapının devlet tarafından karşılanması gerekir. Ayrıca, yeni tesislerin de yapılması çok büyük maliyetler ortaya çıkarır. Böyle bir fikir çok daha büyük sorunları karşımıza getirir."
Görüntü Dökümü
-------------------------
(ÖZEL)
Tankların bulunduğu alanın havadan görüntüsü
Ataş yangının fotoğrafı
Tankların bulunduğu alanda çalışan tarım işçilerinden görüntü
Tanklardan genel ve detay görüntü
Yeşil alanların görüntüsü
Tankların görüntüsü
Meclis Üyesi Mustafa Güler'in konuşması
Akdeniz Sosyal Formu Derneği Başkanı Kemal Dama'nın DHA Büro Şefi Ali Ekber Şen ile görüntüsü
Kemal Dama ile röp.
Karaduvar Mahalle Muhtarı Fikret Altan'ın DHA Büro Şefi Ali Ekber Şen ile görüntüsü
Karaduvar Mahalle Muhtarı Altan ile röp
Haber: Ali Ekber ŞEN -Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,
===================================================
Hopa'da kadınlardan kömür tozu eylemi
ARTVİN'in Hopa İlçesi'nde, Rusya'dan getirilen ithal kömürün indirildiği liman sahasından çevreye yayılan kömür tozu nedeniyle rahatsız olan kadınlar eylem yaptı. Hopa meydanında yürüyüş ve basın açıklaması yapan kadınlar şikayetlerini iletmek için Kaymakamlığa gitti.
Hopa Belediye Parkı'nda toplanan 50 kişilik kadın grubu 'Kömür tozu ile yaşamak istemiyoruz' dövizleri açtı, 'Kömüre hayır' sloganları atarak alkışlar eşliğinde Hopa meydanına yürüdü. Burada kadınlar adına açıklama yapan Özlem Lokumcu, liman önü site sakinleri olarak çevre illerine yapılan kömür tahliyesi nedeniyle oluşan tozdan rahatsız olduklarını belirterek sağlıklarının tehlike altında olduğunu belirtti. Lokumcu şöyle dedi: "Bu eziyeti uzun yıllardır çekiyoruz. 2000 yılından beri yaşadığımız bu soruna karşı yaptığımız müracaatlar sonuç vermemiştir. Kömür tozları evlerimizin yataklarına kadar geliyor. Kömür tozunu soluyarak yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Bu sorunlarla ilgili liman işletmesi hiçbir şey yapmamıştır. Çevre sakinleri olarak kömür tozlarını sokaklarımız ve evlerimizin içinde 17 yıldır soluyoruz. Artık bu havayı solumak istemiyoruz. Pencerelerimizi açamaz, balkonlarda oturamaz, evlerimizden çıkamaz olduk. Mekanlara hapsedildik. Çevrede 3 okul, hastane, adliye ile emniyet binası gibi resmi kurumlarda bulunuyor. Aynı tehlikeye oralarda bulunanlarda maruz kalmaktadır. Sağlık ve sosyal hayatımızı etkilemeyecek önlemlerin alınmasını istiyoruz."
KAYMAKAMLA GÖRÜŞTÜLER
Kadınla basın açıklamasının ardından Hopa Kaymakamlığı'na gitti. Kaymakam'ın yerinde olmadığını öğrenen kadınlar makam girişinde beklemeye başladı. Bir süre sonra gelen ve kadınlar arasından seçilen 3 temsilci ile görüşen Hopa Kaymakam'ı Ferit Görükmez ardından makamından çıkarak diğer kadınların şikayetlerini dinledi, sorunla ilgileneceği mesajını verdi.
Kadınlar daha sonra Kaymakamlık binasından ayrılarak liman işletmesi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmak üzere Hopa Adliyesi'ne gitti.
HOPAPORT: SORUNU ASGARİYE İNDİRMEK İÇİN TÜM ÖNLEMLER ALINDI
Konuyla ilgili Hopa Liman İşletmesi Hopaport'tan yazılı açıklama yapıldı. Yeşil Liman olma yolunda çalışmalara ara vermeden devam edildiğinin belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bu kapsamda son 2 yıldır liman bünyesindeki tüm departmanlarda ve özellikle saha da çalışma yürüten personele eğitimler verilmiş ve verilmeye devam etmektedir. Hopaport olarak Yeşil Liman olma çalışmaları kapsamında liman sahasında komple yeniden bir yangın söndürme ve sulama sistemi 1.1 milyon liraya ihale edilmiş ve bunun çalışmaları Liman sahasında başlatılmıştır. Hopaport olarak özellikle çevre düşünülerek kömür tahliyesinde kullanılmak üzere 50 bin dolara özel bunker yaptırılmış, ikinci bunkerin yaptırılması için girişimlere başlanılmıştır. Hopaport bünyesindeki itfaiye aracı ek apartlarla yenilenmiş ve sulu sistem bunkerle donatılmıştır. Kömür stoklanan ve yükleme yapılan alanlara sulama sistemleri kurulmuştur. Kömür nakliyesi yapılan araçların brandasız liman sahası dışına çıkmasına izin verilmemektedir. Kömür tahliyesi yapılan gemilerde kömürün kalitesine göre kömür tozunu engelleme anlamında sulamalar yapılmaktadır. Vinç operatörlerine özellikle kömür boşaltılması konusunda uzmanlar tarafından eğitimler verilmiş ve verilmeye devam etmektedir. Aşırı rüzgarlı havalarda kömür tahliyesine ara verilmektedir. Liman sahasının hassas noktalarına toz ölçüm cihazları konulmuş. Buna göre çalışmalar planlanmaktadır. Liman sahasında operasyon yapılan alanlarda mesai bitiminde gerekli toz ve özellikle kömür tozu toplama ve temizleme çalışmaları düzenli olarak yapılmaktadır. Liman bir sanayi ve operasyonların yapıldığı alanlardır. Buralarda sorunları sıfıra indirmek mümkün değildir ama Hopaport olarak bu sorunları asgariye indirme anlamında tüm tedbirlerin alındığını ve personele bu konuda düzenli olarak gerekli eğitimler verilmeye devam etmektedir."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Kadınların eylem detayları
Slogan atmaları
Basın açıklaması yapılması
Kaymakamlığa yürümeleri
Kaymakamla görüşmeleri
Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR ARTVİN-
========================================
(ÖZEL) Karadeniz ve Ege'nin şampiyon boğaları karşı karşıya geliyor
Ege'nin şampiyon boğaları yola çıkarıldı
Artvin'in Kafkasör Yaylası'nda, Karadeniz ve Ege Bölgeleri'ndeki illerden getirilecek boğalar bu yıl ilk kez düzenlenecek Türkiye Boğa Güreşi Şampiyonası'nda arenaya çıkacak. Yaylada sahiplerinin kampa aldığı Karadeniz Bölgesi'ndeki boğalar yürüyüş ve koşu ile spor yaptırılıyor, özel besinlerle şampiyonaya hazırlanıyor. Kafkasör Boğa Güreşi Şampiyonası'nda Muğla ve Aydın'dan toplam 4 boğa da kategorilerinde güreşecek. Muğla'dan 'Cumhur' ve 'Ayvaz', Aydın'dan ise 'Fırtına' ve 'Yakışıklı' adlı boğalar aynı TIR'a yüklenerek yolcu edildi.
(ARTVİN) BU YIL İLK KEZ TÜRKİYE ŞAMPİYONASINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Artvin'in Kafkasör Yaylası'nda 200 yıldır yaşatılan boğa güreşleri geleneği bu yıl ilk kez Türkiye Şampiyonasına dönüştürüldü. Boğacılar Spor Kulübü tarafından düzenlenen ve Artvin, Rize, Muğla, Aydın ve Erzurum illerinden getirilecek 430 ile 900 kilogram arasındaki 44 boğanın katılacağı Türkiye Şampiyonası, 13 Ağustos tarihinde Artvin'in Kafkasör Yaylasında düzenlenecek. 5 kategoride yapılacak güreşler için yaylada kampa giren boğa ve sahipleri hazırlıklara başladı. Sabah yürüyüş ve koşu ile spor yaptırılan boğalar pekmez, üzüm kurusu, arpa, yumurta, mısır gibi özel ürünlerle besleniyor.
"BİZİM BOĞALAR DAHA İDDİALI"
30 yıldır boğa bakıcılığı yapan 62 yaşındaki Hilmi Aydın, bakıcılığını üstlendiği, boğa güreşi organizatörü Mahir Gülseçgin'in 750 kilo ağırlığındaki 'Kadir Ağa' adlı boğasını güreşlere hazırlıyor. Boğasına sabah ve akşam düzenli antrenman yaptırdığını anlatan Hilmi Aydın, "Otun ve arpanın en iyisi ile besliyoruz. Sporu yapınca güreşe hazır hale geliyor. Dillilerle anlaşmak zor ama dilsizlerle anlaşmak kolay. Onu çok seviyorum ve iyi anlaşıyoruz" dedi. Artvin yöresinin boğalarının mükemmel olduğunu ifade eden Aydın, "Ege bölgesinin boğaları da iyidir ama buraya gelip en az bir yıl kalmaları lazım. Buranın havasına suyuna alışması lazım" dedi ve kendi boğalarının daha iddialı olduğunu söyledi.
"ÇOCUKLARIMIZDAN DAHA İYİ BAKIYORUZ"
800 kilo ağırlığındaki 'Kara' ile 700 kilo ağırlığındaki 'Muhteşem' adlı boğalarını güreşe hazırlayan Erkan Torun da Ege'deki boğalara nazaran kendi boğalarının daha güçlü olduğunu belirterek "Onlardan daha iyi dereceler alacağımıza inanıyoruz. Üst düzey bir sporcu nasıl hazırlık yapıyorsa, bizim boğalarımızda aynı hazırlığı yapıyor. Tüm kültür fizik hareketlerini yapıyor. Evde çocukların yemediği şeyleri bile bunlara yediriyoruz. Boğalara çocuğumuza bakar gibi çok iyi bakıyoruz" dedi.
"KARADENİZ VE EGE'NİN BOĞALARI KAPIŞACAK"
Organizasyonla 200 yıllık bir geleneğin yaşatılmasının amaçlandığını anlatan Boğacılar Spor Kulübü Başkanı Haluk Koçer, "44 boğanın kıyasıya güreşini izleyeceğiz. Şampiyonada birinci olan boğa Türkiye şampiyonu olacak. Karadeniz ile Ege'nin kapışması olacak ama bu dostluk havasında geçecek. Birincilikten daha ziyade boğa sevdalılarının kaynaşmasını hedefliyoruz" dedi ve herkesi 13 Ağustos tarihinde yapılacak Türkiye Boğa Güreşi Şampiyonasına davet etti.
"AMAÇ KAYNAŞMAK VE ARTVİN TURİZMİNE KATKI SAĞLAMAK"
Karadeniz ve Ege Bölgeleri'ndeki illerden Artvin'in Kafkasör Yaylası'na getirilecek boğalarla bu yıl ilk kez düzenlenecek Türkiye Boğa Güreşi Şampiyonası'yla Artvin turizmine katkı sağlamanın amaçlandığını belirten gazeteci, yazar ve boğa güreşi organizatörü Mahir Gülseçgin, şunları söyledi: "Buradaki birinci amacımız, Muğla'daki ve Aydın'daki boğacı arkadaşlarımızı bir araya getirip, kaynaşmamızı sağlamak. İkincisi de Artvin turizmine katkı sağlamak. Turizme katkı sağlamak anlamında, Muğla'nın ve Aydın'ın en şampiyon boğalarını Artvin'e getirip, festivalimizi Türkiye çapına yaymak. Kültürümüzü yaşatmak için, atalarımız bugüne kadar böyle getirmişler, biz bunu ulusala çevirmek istedik. Bu yola çıkmış olduk. Kafkasör'ümüze katılım her sene 30 binle 35 bin arası düşmüyor. Bu sene Muğla, Aydın, Erzurum ve Rize'yi de katarak, 35 binin üzerine, 40 bine çıkartmayı düşünüyoruz. Aynı zamanda ilk defa, Kafkasör tarihi boyunca festivalden önce ulusal anlamda tanıtım yapmış olacağız"
ÖDÜLLER BELİRLENDİ
Bu arada organizatör Gülseçgin de son hazırlıkların yapıldığını belirterek Türkiye Boğa Güreşi Şampiyonasının ödüllerinin belirlendiği açıkladı. Buna göre 5 kategoride yapılacak güreşlerde dereceye gireceklere Baş kategorisinde 12 bin lira, Başaltı'da 10 bin lira, Büyük Orta'da 8 bin lira, Küçük Orta'da 6 bin lira ve Ayak kategorisinde 5 bin lira para ödülü verilecek. Öte yandan çeşitli etkinlik ve konserlerin de düzenleneceği şampiyonada şarkıcı Resul Dindar sahne alacak.
/////////////////
(MUĞLA-AYDIN) MUĞLA'DAN 'CUMHUR' VE 'AYVAZ', AYDIN'DAN İSE 'FIRTINA' VE 'YAKIŞIKLI'
Artvin'de, 13 Ağustos'ta yapılacak Kafkasör Boğa Güreşi Şampiyonası'nda Muğla ve Aydın'dan toplam 4 boğa da kategorilerinde güreşecek. Muğla'dan 'Cumhur' ve 'Ayvaz', Aydın'dan ise 'Fırtına' ve 'Yakışıklı' adlı boğalar aynı TIR'a yüklenerek yolcu edildi.
Artvin'de uzun yıllardan beri geleneksel hale dönüşen boğa güreşlerine Ege'nin şampiyon boğaları da katılıyor. Kafkasör Boğa Güreşleri'nde, Muğlalı çiftçi Beyhan Duralı'nın 17 yaşındaki 'Cumhur' ile Günay Kocabıyık'ın 8 yaşındaki 'Ayvaz' adlı boğaları da kategorilerinde boy gösterecek. Menteşe İlçesi'nin kırsal Bayır ve Sarayyanı mahallerinden iki boğa, ayrı kamyonetlerle Salihpaşalar Mahallesi'ne getirildi. Sahipleri tarafından özenle bakılan boğalar, uzun uğraşların ardından Artvin'e hareket edecek olan TIR'a yüklendi. Bugüne kadar 10 kupa kazandığı öğrenilen ve gazeteci-yazar Mahir Gülseçgin'in sponsor olduğu Cumhur'un, 'süper baş kategorisi'nde, Ayvaz'ın ise 'başaltı kategorisi'nde güreşeceği öğrenildi.
'Cumhur' adlı boğanın sahibi Recep Duralı, "Amacımız birlik ve beraberliğimizi daha da ileri taşımak. Güreşler gelip geçi. Bizim için önemli olan dost kazanmak. Cumhur'a her zaman her yerde destek veren Gökova Spor Kulübü Başkanı Kerem Kara'ya sonsuz teşekkür ederiz. Boğamızın Artvin'deki sponsoru olan gazeteci yazar Mahir Gülseçgin'e saygılarımı sunuyorum. Boğa beslemek çok farklı. Çocuk gibi ilgilenmek gerekiyor. Yemesine, içmesine dikkat edip sporunu yaptırmak gerekiyor. Günde 2 ila 4 saat arasında antrenman yaptırıyorum" dedi.
Günay Kocabıyık ise, "Berber dükkanım var. Hobi olarak güreşlerle ilgileniyorum. Ayvaz'ın şimdiye kadar yenilgisi yok. Başarıyla döneceğimize inanıyorum" diye konuştu.
Güreşlere Aydın'dan ise Efeler İlçesi, Umurlu Mahalesi'nden Necati Kor'un 5 yaşındaki 'Fırtına' ve Sultanhisar ilçesinden Akif Soytürk'ün 4 yaşındaki 'Yakışıklı' adlı boğası katılacak. Muğla'dan yola çıkan TIR, Aydın'daki iki boğayı da alarak yoluna devam etti. Artvin'deki güreşlere, ilk kez katılacak olan Fırtına'yı elinde bastonuyla uğurlamaya gelen 70 yaşındaki Şükran Kor, "Çok heyecanlıyım. Bizi, Artvin'deki güreşlere davet ettikleri için çok teşekkür ediyorum. Güreşleri izlemeye ben gitmeyeceğim, ancak oğullarım orada olacak" dedi. İki güreşçi boğası olduğunu ve 10 yıldır bu işle uğraştığını belirten Necati Kor da "İnşallah boğamız orada dostluk ve şampiyonluk güreşi yapar. 5 yaşında boğamız, Aydın'daki güreşlerde de şampiyonlukları var. Artvin'deki güreşlerden de dereceyle döneceğini düşünüyorum" dedi.
"32 SAAT YOL GİDİYORUZ"
Boğaları Artvin'e götürecek TIR'ın şoförü Aydın Raşit Kibar ise, "2.5 yıldır Aydın ve Muğla'dan Artvin'e boğa götürme işiyle uğraşıyorum. Bu yılda şu ana kadar 30 boğa taşıdım. Güreşçi boğa yetiştiren meraklılar çok. Tabii ki, burada amaç yenmek veya yenilmek değil. Bölgelerdeki bu etkinliğin devamını sağlayabilmek için sürekli çaba sarfediliyor. Boğaların bakımları çok zor. Biz bu konuda devletten ciddi anlamda bir destek bekliyoruz. Ciddi maaliyeti olan bir iş bu. Tabii ki bizim işimiz, boğaları sağlıklı bir şekilde gidecekleri yere taşımak. Muğla'dan Artvin'e 1900 kilometre yol katediyoruz. Aynı şekilde de döneceğimiz düşünüldüğünde toplamda 3 bin 300 kilometre yol kateteceğiz. Bu yolculuk sırasında boğaların bakıcıları ve sahipleri de yalarında olacak. Yolculuğumuz yaklaşık 32 saat sürecek. Tek amacımız, hayvanları incitmeden Artvin'e götürmek. Bugüne kadar bir sıkıntı yaşamadık. İnşallah bundan sonra da olmaz. Güzel bir etkinlik. Bunun sürekliliğini istiyoruz. Bütün boğa sahiplerine başarı dililiyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
----------------------------------
(ARTVİN)
Boğacı Hilmi Aydın ve boğasından detay
Koşu yaptırılan boğa
Muhabir anonsu
Artvin detayları
Boğacılardan detay
Erkan Torun ile röp.
Boğacılar Spor Kulübü Başkanı Haluk Koçer ile röp.
Boğa güreşi organizatörü Mahir Gülseçgin'le röp.
ARŞİV
Boğa güreşleri detayları
Haber: Muhammet KAÇAR - Kamera: Adem GÜNGÖR / ARTVİN,
(MUĞLA - AYDIN)
-Ayvaz isimli boğanın ahırdaki görüntüsü
-Ayvaz'ın kamyonete konulması
-Cumhur isimli boğanın görüntüsü
-Cumhur'un kamyonetten TIR'a konulması
-Recep Duralı ile röp.
-Günay Kocabıyık ile röp.
-Boğaların yüklendiği TIR'ın Muğla'dan hareket etmesi
-Boğaların Aydın'a TIR'a yüklenişinden görüntü
-Boğa sahiplerinden Necati Kor ve TIR şoförü Aydın Raşit Kibar ile röp.
-Beyhan Duralı ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Cavit AKGÜN / (MUĞLA) - Burhan CEYHAN / AYDIN,
============================================
Mersin Emniyeti Müdürlüğü 'narkotik mücadelede' zirve yaptı
MERSİN Emniyet Müdürlüğü, 2017 yılının ilk 6 ayında narkotik suçlarla mücadele alanındaki performansı ile Türkiye'nin en başarılı ili seçildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan verilerde nüfusu 1 milyondan fazla olan 21 ilin narkotik birimlerinin performansı ölçüldü. 15 ayrı kategoride değerlendirilen performanslar sonucunda, toplamda 148 puan alan Mersin Emniyet Müdürlüğü, Türkiye'de narkotikle mücadelede en büyük başarı gösteren isim oldu.
2017 yılının ilk yarısında 985 operasyon düzenleyen ekipler, toplamda 1.5 ton esrar, 240 bin captagon hap ve 2 kilo eroin ele geçirdi. 100 personelin görev aldığı operasyonlarda yakalanan bin 600 kişi hakkında işlem yapılırken, 435 kişi tutuklandı, firari olan 105 kişinin aranması ise sürüyor. Bu rakamlara göre ekipler, 2016 yılının ilk 6 ayına göre uyuşturucu madde ele geçirmede yüzde yüz, hap türevlerinde ise yüzde 215 daha başarılı oldu.
Görüntü Dökümü
-------------------------
(ARŞİV)
Emniyet binasından çıkış yapılması
Ekiplerin araç takibi yapması
Şüphelilerin araçtan indirilip yere yatırılması
Araçlarda arama yapılması
Köpek ile arama yapılması
Okul önlerinde uygulama yapılması
Şüphelilerin üzerinin aranması
Ev araması yapılması
Genel ve detay görüntüler
Haber: İbrahim MAŞE -Kamera: MERSİN,
==========================================================
İZDENİZ'de anlaşma sağlandı, grev bitti
İZMİR Büyükşehir Belediyesi İZDENİZ A.Ş. ile Türkiye Denizciler Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlandı. Sözleşmenin sabah saatlerinde imzalanmasının ardından 12 Temmuz'da başlayan grev sona erdi. Saat 15.00'ten itibaren vapur seferlerinin yeniden başlayacağı duyuruldu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin deniz ulaşımı hizmeti veren kuruluşu İZDENİZ A.Ş ile çalışanlarının örgütlendiği Türk-İş'e bağlı Türkiye Denizciler Sendikası arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmeleri uzlaşmayla sonuçlandı. Sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte 12 Temmuz'da başlayan grev de sona erdi. Körfez gemileri saat 15.00'ten itibaren yeniden seferlere başlayacak. İZDENİZ Genel Müdürlüğü iç körfezdeki seferlerin normal tarifeyle devam edeceğini, Yassıcaada seferlerinin Salı gününden, Foça ve Urla seferlerinin ise önümüzdeki hafta sonundan itibaren başlayacağını duyurdu. İmzalanan toplu iş sözleşmesine göre İZDENİZ bünyesindeki kara personelinin maaşına yüzde 12 oranında zam yapılacak. Filosunu yenileyen İZDENİZ'in Uluslararası Gemi Sicili'ne kaydolması sonrası elde edilen Gelir Vergisi muafiyetiyle birlikte maaşları yüzde 25 oranında artan gemi adamı statüsündeki personel için kabul edilen zam oranı ise yüzde 5 oldu.
"EMEK DÜNYASINA HAYIRLI OLSUN"
İzmir'de deniz ulaşımını sağlayan İZDENİZ işçilerinin grevi, 23'üncü gününde anlaşma sağlanmasıyla sona erdi. Vapur seferlerinin saat 15.00'te başlayacağı açıklandı. Anlaşmanın sağlanmasının ardından açıklama yapan Türkiye Denizciler Sendikası Başkanı Dr. Hasan Pekdemir, "Grev sonuçlanmıştır. İzmir halkına, çalışan arkadaşlara emek dünyasına hayırlı olsun. 23 gündür İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde İZDENİZ'de grevimiz vardı. Belediyeyi kilitlemiştik. Daha doğrusu ulaşımı kilitlemiştik. Bugün itibariyle anlaşma sağlandı. Bunun sonucunda grev pankartını indireceğiz. Saat 15.00'te gemilerimiz çalışmaya başlayacak. İzmir halkı da rahatlayacak. Grev sonucunda karada ve denizde çalışan işçilerimizin haklarında iyileştirmeler yapıldı. Memnun bir şekilde masadan ayrılıyoruz. Denizde çalışan cebine ortalama yüzde 28, karada ise yüzde 20 oranında bir pay girecek. Bizde asgari ücret düzeyinde çalışan arkadaşlarımız da vardı. Onların maaşlarında da ciddi anlamda iyileştirmeler yaptık. Özellikle belirtmek istediğim husus şu; 4 yılını tamamlayan 2. skaladaki düşük ücretli çalışan arkadaşımız 1. skalaya geçiyor. 1. ve 2. skala yani eski ile yeni işçi arasında ortalama net her yede olduğu gibi 10 lira civarında ücret farkı var. Bu da ayda 300 liraya tekabül ediyor. Bu bizim uyuşmazlıkla ilgili temel hususlardan, bizi greve götüren sebeplerden birisiydi. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle bu hakkı elde ettik. Bu bence yeni bir toplu sözleşme yapmış kadar önemliydi. Bazı hususların içeriği, çok ayrıntısı kamuoyunda pek yansımıyor ama bizim üzerinde ısrarla durduğumuz konuydu. Allah'a şükür bu grev sonuçlandı. Şunu hemen belirtmek isterim bu grevin çözümünde bize katkısı olan TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergun Atalay başta olmak üzere CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'ya teşekkür ederim. Uluslararası Gemi Sicili'ne geçtiğimizden dolayı yüzde 22 civarında net bir ücret elde etmiştik. Buna 5-6 puan daha ilave ettik. İlave sosyal haklarla beraber yüzde 28 ile 30 arasında ilave ücret olacak. Ciddi anlamda bir iyileştirme yaptık" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
İmzaların atılmasından görüntü
Basın açıkmalasından görüntü
Genel ve detay görüntü
Habar-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR,
============================================
Yarım saat arayla gasp yaptılar, daha sonra kavga ettiler
SAMSUN'da 2 kişiyi dövüp para ve cep telefonlarını gasp ettikten sonra, paylaşma konusunda anlaşmazlığa düşerek bıçaklı kavga eden19 yaşındaki Doğukan Özkan Yılmaz ile 20 yaşındaki Furkan Üstün polis tarafından gözaltına alındı.
İlkadım İlçesi 19 Mayıs Mahallesi'ndeki Muzaffer Önder Parkı'na gece gelen Doğukan Özkan Yılmaz ve askerden izne gelen arkadaşı Furkan Üstün, burada 42 yaşındaki Fikri Aksu'yu dövüp yaraladıktan sonra pantolonunun cebindeki içinde 20 lira, kredi kartları ve kimlikleri bulunan cüzdanı gasp edip kaçtı. Yaralı ise ambulansla Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı.
YARIM SAAT SONRA AYNI PARKTA YİNE GASP
Bu olaydan yarım saat sonra aynı parka gelen iki şüpheli parktan geçen 22 yaşındaki İbrahimcan Köse'yi durdurup sigara istedi. Sigarayı alan iki şüpheli Köse'yi dövüp cep telefonunu gasp edip yine kaçtı. Yaralı genç ise Gazi Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
İki şüpheli İlkadım İlçesi Kadıköy Mahallesi'ne gelip gasptan elde ettikleri para ve cep telefonları paylaşırken anlaşmazlığa düşünce aralarında kavga çıktı. Kavgada iddiaya gönre Furkan Üstün, Yılmaz'ı sağ bacağından yaraladı. Yaralanan şüpheli tedavi olmak için kendi imkanlarıyla Gazi Devlet Hastanesi'ne gitti.
GASP MAĞDURU TANIYIP YAKALATTI
Bu sırada acil serviste polislere ifade veren gasp mağduru İbrahimcan Köse, sedyede Doğukan Özkan Yılmaz'ı görünce polislere yakalattı. Tedavisi tamamlanan Yılmaz, daha sonra gözaltına alındı. Diğer şüpheli de Canik İlçesi'nde bir parkta uyurken yakalandı. Asker olan Üstün inzibata teslim edildi.
Polisteki ve inzibattaki işlemleri tamamlanan iki şüpheli bugün 'darp' ve 'geceleyin gasp' suçundan adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü :
-------------------------
Emniyetin dışından detay
Şüphelilerden detay
Haber-Kamera : Hakan ÇELİKBAŞ / SAMSUN, -
============================================================
Ekmek almak için raydan geçerken trenin çarptığı kadın can verdi
KIRIKKALE'de evinden ekmek almak için markete giderken rayların üzerinden geçen 83 yaşındaki Hanifi Kınacı adlı kadın, gelen trenin çarpması sonucu can verdi.
Olay, Kırıkkale'nin Başpınar semtinde saat 10.45 sıralarında meydana geldi. 2'si kız 6 çocuk annesi Hanifi Kınacı, ekmek almak üzere evinden çıkıp, karşı yönde bulunan markete gitmek üzere yola çıktı. Rayların üzerinden geçen Kınacı'ya dikkatsizlik sonucu Kayseri yönüne gitmekte olan boru yüklü yük treni hızla çarpıp, ölümüne neden oldu. Kınaca olay yerinde can verirken, yük treni yoluna devam etti.
Haberi duyan Kınacı'nın yakınları, olay yerinde sinir krizleri geçirdi. Bu arada polis ekipleri olay yerinde geniş güvenlik tedbirleri aldı. Nöbetçi savcı tarafından yapılan inceleme sonrası Hanifi Kınacı'nın cesedi Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi morguna kaldırıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Trenin altında ezilip can veren 83 yaşındaki Hanifi Kınacı'nın fotoğrafı
Olay yerinden detay görüntüler
Kadının raylar üzerindeki cesedi
Emniyet tarafından alınan tedbirler
Yakınlarının görüntüsü
Cenaze aracı
Haber-Kamera: Erhan GÖĞEM/KIRIKKALE, -
=============================================
Oğlunu pompalı tüfekle vurarak öldürdü
KOCAELİ'nin Kartepe İlçesi'nde Murat Çelik tartıştığı oğlu 23 yaşındaki Tugay Çelik'i pompalı tüfekle kalbinden vurarak öldürdü. Olayın ardından mısır tarlasına girerek saklanan Murat Çelik yakalandı.
Olay saat 04.00 sıralarında, Kartepe Uzunbey Mahallesi'nde kağıt ve hurda toplayan ailelerin yaşadığı çadırların kurulu olduğu arazi içerisinde meydana geldi. 2 çocuk babası Tugay Çelik babası Murat Çelik ile bilinmeyen bir nedenle tartışmaya başladı. İddiaya göre, Tugay Çelik babası Murat Çelik'e bıçak çekti. Bunun üzerine Murat Çelik aracında bulunan pompalı tüfeği alarak oğluna doğru bir el ateş etti. Tugay Çelik saçmaların kalbine isabet etmesi sonucu olay yerinde yaşamını yitirdi. Murat Çelik oğlunu öldürdükten sonra olay yerinin yakınında bulunan mısır tarlasına girerek saklandı.
İl Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri olay yerinde Çelik ailesinin yakınlarından cinayeti kimin işlediğini öğrenmeye çalıştı. Aile cinayeti kimin işlediği konusunda bilgi vermedi. Polis olay yerinde bulunanların ifadelerini alınca cinayeti kimin işlediği belirlendi. Polis, mısır tarlasında saklanan Murat Çelik'i yakalayarak gözaltına aldı. Polis, Murat Çelik'in oğlunu öldürdüğü pompalı tüfeği de ele geçirdi. Murat Çelik emniyete getirilirken, soruşturma başlatıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Polisin arama yapması
Çadırlardan görüntü, arama yapılması
Murat Çelik'in emniyete getirilişi
HABER: Faruk KIYAK-Alişan KOYUNCU/KAMERA: Orhan UZUN / KOCAELİ
=========================================
Sara hastası genç sulama kanalına düşüp boğuldu
ADANA'da ailesi tarafından kayıp başvurusu yapılan sara hastası 16 yaşındaki Özkan Çaplık'ın su kanalında cesedi bulundu.
Olay, dün merkez Seyhan İlçesi Küçükdikili Mahallesi Şehitlik Caddesi'ndeki su kanalında meydana geldi. Civarda temizlik yapan işçiler, su içinde ceset fark etti. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen polis ekipleri, çevre güvenliğini alarak inceleme yaptı. Adana Adli Tıp Kurumu'na götürülen cesedin yüzde 75 engelli sara hastası Özkan Çaplık'a ait olduğu belirlendi. 30 Temmuz'da Söğütlü Mahallesi'ndeki evinden sabah saatlerinde çıkan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Çaplık'ın hastalığı sebebiyle sık sık bayıldığı, olay günüde kanal kenarında geçerken baygınlık geçirip suya düşmüş olabileceği değerlendiriliyor.
SÖYLEDİĞİ ŞARKI SOSYAL MEDYADA PAYLAŞILMIŞ
Olayın ardından, Çaplık'ın 12 gün önce söylediği şarkının sosyal medyaya paylaşıldığı ortaya çıktı. Yüklenen 1 dakikalık görüntülerde, Çaplık, 'Bu genç yaşımda beni isyankar bir kul ettiler' şarkısının, "Yalnızım yürüyorum nereye gideyim bilmiyorum. Ayrılayım diyorum buna dayanamıyorum. Ayrılık acısını ölümden zor buluyorum" şeklindeki sözlerini söylüyor.
Çaplık'ın cenazesi Küçükdikili Mezarlığı'na defnedildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
Özkan Çaplık'ın şarkı söylemesi
---------------------------------
Olay yerindeki kalabalık
Polis araçları
Cesedin görüntüsü
Olay yeri genel
Haber: Salih ÜÇTEPE -Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,
======================================
Taliban zulmünden kaçtı, kamyonet kasasında yaşıyor
AFGANİSTAN'da Taliban'dan kaçarak 3 ay önce Türkiye'ye sığınan 40 yaşındaki İmamettin Seyidi, ülkesinde bulunan ailesini de getirebilmek için çobanlık yaparak para kazanıyor. Seyidi, kapalı bir kamyonet kasasında hayatını sürdürüyor.
Afganistan'da Taliban'ın baskılarından dolayı Türkiye'ye sığınan evli ve 8 çocuk babası İmamettin Seyidi, Tokat'a geldi. Afganistan'da tekstil fabrikasında çalışan Seyidi, Tokat'ta Organize Sanayi Bölgesi civarında Dursun Koçak'a ait çiftlikte küçükbaş hayvan çobanlığı yapmaya başladı. Seyidi, hayvan ağılının yanında bulunan kapalı kamyonet kasasını da kendisine barınak yaptı.
'TALİBAN'IN ZULMÜNDEN KENDİMİ ZOR KURTARDIM'
Seyidi, "İlk geldiğimde çok zorluk çektim, iş bulamadım. Yaklaşık iki aydır çobanlıkla uğraşıyorum. Afganistan'da konfeksiyon işlerinde çalışıyordum. Ailemle 15 günde bir haberleşiyorum, onlar da çok zor durumda. 8 çocuğum var, eşim ve benle beraber 10 kişiyiz. Geçim sıkıntımız var. Geçinmekte zorlanıyoruz. Taliban'ın zulmünden kendimi zor kurtardım. Ailem Afganistan'da kaldı. Şu an orada çok zulüm var. Ben ailemi buraya getirmeyi çok istiyorum. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti devletinden yardım bekliyorum" dedi.
Görüntü Dökümü:
-Kaldığı kamyonet kasası
-İçinden görüntü
-Çobanlık yaptığı hayvanlarla ilgilenmesi
-Konuşmaları
-Detaylar
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT,
============================================
Kayseri'de market hırsızı yakalandı
KAYSERİ'de farklı tarihlerde 7 ayrı marketten hırsızlık yapan zanlı, polisin çalışması sonucu yakalandı. Marketlerden hırsızlık olayları, güvenlik kameralarına yansıdı.
Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Bürosu ekipleri, merkez Kocasinan ve Melikgazi ilçelerinin Uğurevler, Yenimahalle, Eseryurt, Seyitgazi, Erciyesevler, Örnekevler ve Kılıçaslan mahallelerindeki 7 ayrı markette kapılar kırılarak yapılan hırsızlık olayıyla ilgili çalışma başlattı. Marketlerin güvenlik kameralarını da inceleyen polis, olayların Hırsızlık zanlısı Osman K'nin (22) 16 suçtan poliste kaydı bulunduğu, ayrıca 5 ayrı suçtan da arandığı belirlendi. Yakalanmamak için hergün farklı adreslerde kalan zanlı, polisin takibi sonucu Kocasinan ilçesi Argıncık Mahallesi Tamer Parkı'nda kovalamaca sonucu yakalandı. Polisteki sorgusunun ardından adliyeye gönderilen zanlı, tutuklandı. Marketlerdeki hırsızlık olayları da güvenlik kameralarına yansıdı. Zanlının rahat tavrı dikkat çekti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Marketlerden hırsızlık olaylarının güvenlik kamerası görüntüleri
-Zanlının emniyetten çıkışı (Polis kamerası)
Haber: -Kamera: Polis kamerası/KAYSERİ DHA)
============================================
21 çete üyesi adliyeye sevk edildi
SAMSUN'da 'silahlı suç örgütü kurmak' 'yönetmek' ve 'silahlı suç örgütüne üye olmak' iddialarıyla polis tarafından gözaltına alınan 21 şüpheli adliyeye sevk edildi.
Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri 6 gün önce merkez ilçelerde operasyon gerçekleştirdi. Operasyon kapsamında 'silahlı suç örgütü kurmak' 'yönetmek' ve 'silahlı suç örgütüne üye olmak' iddialarıyla 21 şüpheli gözaltına alındı. Suç örgütü elemanlarının 'yaralama', 'yağma', 'kurşunlama' ve '6136 sayılı silah kanununa muhalefet' suçlarını işledikleri tespit
ve emniyette 6 gün boyunca ifadeleri alınan 21 şüpheli bugün geniş güvenlik önlemleri arasında adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü :
-------------------------
Şüphelilerden detay
Emniyetin dışından detay
Haber-Kamera : Hakan ÇELİKBAŞ/SAMSUN, -
==============================================
Kemer'de kaza: 3 yaralı
ANTALYA'nın Kemer İlçesi'nde 3 aracın karıştığı kazada 3 kişi yaralandı.
Kemer-2 girişindeki sinyalize kavşakta dün saat 22.00 sıralarında Antalya'dan Kemer istikametine giden 45 yaşındaki Muhlis Maraşlı idaresindeki 07 MGK 38 plakalı kamyonet, 27 yaşındaki Yiğit İldun idaresindeki 07 K 8801 plakalı otomobille çarpıştı. Kontrolden çıkan kamyonet refüje devrilirken, otomobil ise Gürkan Bakla'nın kullandığı 07 HRE 28 plakalı motosiklete çarptı.
Kazada takla atan kamyonetteki Muhlis Maraşlı, 45 yaşındaki Netice Maraşlı ve 15 yaşındaki Esra Maraşlı yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen 112 ekipleri tarafından Kemer Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.
Kaza nedeniyle yol yaklaşık 30 dakika kapalı kalırken, araçların kaldırılmasıyla yeniden açıldı. Takla atan kamyonet kasasından yola dökülen malzemeler ise İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince toplandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
Kaza yapan araç ve ambulans detay
Ambulanstaki takla atan aracın şoförü Muhlis Maraşlı detay
Yol ve araçlardan detay
Motosiklet ve sürücü detay
Olay yeri genel detay
Haber- Kamera: Levent YENİGÜN/KEMER(Antalya),
==============================================
Tarihi sarnıç üstünde dans performansı
MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, tarihi Zeytin Sarnıcı'nın üzerinde düzenlenen dans performansı ilgi çekti.
Arthill Sanat Müzesi'nin yöneticisi ressam Ender Güzey tarafından Alazeytin Mahallesi'ndeki 220 yıllık Zeytin Sarnıcı'nın üstünde 'İnsanlıktan İnsanlığa Yolculuk' isimli modern dans gösterisi düzenlendi. Koreografi ve düzenlemesinin Fransa'da yaşayan performans ve dans eğitmeni evli ve iki çocuk annesi 35 yaşındaki Dilek Dervişoğlu Champs yaptı. Etkinlikte Champs ile birlikte Fransız eşi Steven Champs (33) kızı Anjeline Champs (6) ve Bodrumlu dansçı Ceren Emre (39) yer aldı. Tarihi su sarnıcının üzerinde wrap ve meditasyonel müzikler eşliğinde başlayan ve yaklaşık 50 dakika süren performans Arthill Sanat Müzesi'ndeki heykeller ve resimlerin bulunduğu salonda sona erdi.
Yaklaşık 60 kişinin ilgiyle izlediği performansı Bodrum'da ilk kez sergilendiğini belirten Dilek Dervişoğlu Champs, "Ses, beden, mekan birlikteliğinin insan üzerindeki etkilerini ve yansımasını modern dans ile ifade etmeye ve adeta bir görsel şölene dönüştürmeye çalıştık. Bunun içinde tarihi su sarnıcı doğal ortam ve ünlü ressam ve heykeltıraşların eserleri ile performansımızı bütünleştirdik. Benzer etkinlikleri, Türkiye'de bulunduğumuz sürece düzenlemeye devam edeceğiz" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Tarihi sarnıcın üzerindeki dans gösterisi sanatseverlerin ilgi ile izlemesi
Sanat müzesinin içindeki dans gösterisi
Haber: Yaşar ANTER- Kamera: Hülya ELTEŞ / BODRUM (Muğla), DHA)
=================================================
Hayvancılık sektörü fuarda buluşacak
TÜRKİYE'nin kapsamlı hayvancılık fuarları arasından gösterilen Uluslararası Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı 25-28 Ekim tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştirilecek.
DLG Fuarcılık ve Expo Link Fuarcılık tarafından Antalya'da 25-28 Ekim tarihlerinde düzenlenecek Uluslararası Hayvancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı'nın Danışma Kurulu toplantısı ANFAŞ'ta gerçekleştirildi. DLG Fuarcılık Genel Müdürü Onur Kiraz Türkiye'nin en kapsamlı hayvancılık fuarını yapmaya hazırlandıklarını belirterek, Antalya'nın bilinirliliğinin fazla olması nedeniyle bu kenti tercih ettiklerini anlattı. Fuarda özellikle hayvancılık teknolojilerinin çok ön planda olacağını kaydeden Kiraz, tek haneli yıllarda fuarı düzenlemeye devam edeceklerini söyledi.
TEMA AKILLI TARIM
Kiraz, "Türkiye'de sadece hayvancılık üzerine bir fuar yok. Hayvancılığın genelini kapsayan bir organizasyon yapacağız. Önümüzdeki 10 yıl içinde Ortadoğu, Balkanlar ve Türkiye'ye hitap eden bölgesel fuar planlıyoruz. Yem, barınak sistemleri, süt soğutma tankları, sağlık hizmetleri, bu sektörlerin hepsi burada olacak. Bu yılki temamız akıllı tarım. Bu teknolojinin Türkiye'de hayvancılığa uygulanabilirliğine dikkati çekeceğiz. Robotik süt sağım sistemleri ve aynı zamanda robot sistemleriyle iş gücünü en aza indirerek işletmenin verimliliğini artıran teknolojiler fuarda olacak" diye bilgi verdi. Onur Kiraz, yabancı şirketlerin de katılacağı fuarda 90 işletme beklediklerini ve 17 bin ziyaretçiyi hedeflediklerini söyledi.
'SORUNLARI DEĞİL FUARI TARTIŞMALIYIZ'
Danışma kurulu toplantısına katılan Antalya Tarım ve Hayvancılık Müdürü Mustafa Özen ise katılımcıların tarım ve hayvancılık sorunlarını dile getirmesini eleştirdi. Toplantının daha çok gerçekleştirilecek olan fuara yönelik bilgi alışverişi olmasını isteyen Özen, "Türkiye'de tarım arazileri küçük, bunları büyütemeyiz. 90 yıldır çözülemeyen veraset sorununu biz de çözemeyiz. Durmadan sorunları dile getirmekten ziyade sektörü ileriye götürmek için çalışma yapmamız gerekiyor. Sektörü ileri götürmenin yolu gelişen teknolojiyi çiftçi ile buluşturmak. Fuarlar bunun için önemli fırsattır. Böyle bir organizasyonun ilimiz hayvancılığına büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
Toplantıdan detay görüntüler
Dlg fuarın genel müdürü Onur Kiraz'ın açıklaması
Haber: Hasan DEMİRBAŞ- Kamera: Emrah GÜL/ANTALYA,
==============================================
Derya Uluğ'dan yağmurda konser
ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde sahneye çıkan şarkıcı Derya Uluğ, konserinin sonuna doğru başlayan yağmura aldırış etmeden şarkılarını söylemeye devam etti. Uluğ'u hayranları da yalnız bırakmadı.
Manavgat'ın Kızılağaç bölgesindeki Starlight ve Sunrise Resort Hotel'de sahneye çıkan Derya Uluğ, Akdeniz'in kumsallarında tatilcilere unutulmaz konser verdi. 'Okyanus' parçasıyla hızlı bir çıkış yapan ve kısa sürede çok sevilen şarkıcı, söylediği birbirinden güzel ve hareketli şarkılarla hayranlarını coşturdu. Performansının sonlarına doğru başlayan yağmur Derya Uluğ'u engelleyemedi.
Yağmurun başlaması üzerine Derya Uluğ hayranlarına "Gerçekten bu sıcakta yağmur yağıyor. Zaten yağmur öncesi sıcak öyle. Kalacak mısınız? Beni bırakıp gitmeyeceksiniz değil mi burada? Ben şahsen ıslansak da gitmeyeceğim, iyiyiz şu an" dedi.
Derya Uluğ, hayranları arasında genç çiftlerin ve ailelerin olduğunu belirterek, yağmur altında romantik şarkılar söyledi. Konser alanından ayrılmayan seyirciler romantik dakikalar yaşadı. Kumsaldaki eğlence, yağmur altında gecenin geç saatlerine kadar devam etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
Konser alanından genel görüntü
Derya Uluğ'un sahneye çıkışı
Detay görüntüler
Derya Uluğ'un yağmurla ilgili sözleri
Şimşeklerin çakması
Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya),
===========================================
Karacabey Ovası'nda domates hasadı başladı
TÜRKİYE'nin domates deposu olarak nitelendirilen len Bursa'nın Karacabey İlçesi'nde, yeni sezon salçalık domates hasadına başlandı.
Salçalık domatesin yüzde 40'ının üretildiği ovadaki hasat işlemlerinin eylül ayı sonuna kadar devam etmesi bekleniyor. Karacabey Ovası'nda üretilen 1 milyon ton domatesin yüzde 95'i salça fabrikalarına satılıyor. Karacabey Belediye Başkanı Ali Özkan, Karasu Mahallesi'nde tarım işçilerini ziyaret ederek, onlarla birlikte domates topladı. Türkiye'de salçalık domatesin yüzde 40'ının Karacabey Ovası'nda üretildiğini söyleyen Başkan Ali Özkan, "Karacabey'imizin en önemli tarımsal üretim değerlerimizden bir tanesi olan salçalık domates sezonu başladı. Salçalık domates bizim çiftçilerimiz açısından birinci derecedeki üretim çeşidi. Domates hasadının verimli geçmesi, piyasada karşılık bulması çiftçilerimizi yakından ilgilendirmekte. Çiftçilerimiz bu sezonu hatasız, kazasız bir şekilde gerçekleştirdikleri zaman Karacabey ekonomisi de bundan olumlu şekilde etkilenmekte. Çünkü üreticimizin ve çiftçimizin yüzü güldüğünde bütün Karacabey'e olumlu şekilde yansımaktadırö dedi.
Karacabey'de üretilen domates Türkiye'nin başka yerlerinde üretilen salçalık domateslerden piyasada daha fazla karşılığının olduğunu söyleyen Özkan, şöyle devam etti: "Bizim salçalık domatesimiz, deseniyle, rengiyle ve aromasıyla Allah'ın bir lütfu olarak bahşedilen güzellikte. Karacabey domatesini, bu özellikleri ön plana çıkartmakta. Başka bölgelerde, Karacabey domatesine alternatif olarak üretilen salçalık domates üretiminden olumlu neticeler alınamadı. Bölgemizde yetiştirilen ürün kalitesine ulaşılamadı. Onun için bizim bölgemizde yetişen salçalık domates ön palan çıkmakta. Bu yıl geçen yıla oranla daha az bir rekolte beklentisi içerisindeyizö
Domatesin kilogramı 25 kuruştan alınmaya başlandığını söyleyen domates üreticisi Hakan Pullu ise, "İnşallah domatesle yüzümüz gülecek. Girdilerimiz gübre, işçi, mazot başta olmak üzere çok fazla. Verim aldığımız zamanlar para kazanıyoruz." şeklinde konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
DOMATES TARLASI
DOMATES TOPLANIRKEN
DOMATES KAMYONA YÜKLENİRKEN
BAŞKAN ALİ ÖZKAN AÇIKLAMA
Haber-Kamera: Yasin KESKİN / KARACABEY (Bursa), -
=================================================