Haberler

Dha Yurt Bülteni-5

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan Elazığ'daCUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış törenine katılmak ve halka hitap etmek üzere uçakla Elazığ'a geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Elazığ'da

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış törenine katılmak ve halka hitap etmek üzere uçakla Elazığ'a geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı taşıyan Ana uçağı bugün saat 11.50'de Elazığ Havalimanı'na indi. Erdoğan'ı burada Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi, Elazığ Valisi Murat Zorluoğlu, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, 8'inci Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz Uyar ile milletvekilleri karşıladı. Erdoğan, havalimanındaki karşılamanın ardından toplu açılış töreninin yapılacağı İstasyon Meydanı'na geçecek.

ERDOĞAN'IN HALKA HİTAP EDECEĞİ ALANDA YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI

Elazığ İstasyon Meydanı'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı miting öncesi, olağanüstü güvenlik önlemleri altında bir kaç noktada aramadan geçirilen vatandaşların, miting alanına girişine izin verildi. Kadınlar için ayrı, erkekler için de ayrı bölümlerin oluşturulduğu miting alanında Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İzmir'de şehit olan Elazığlı polis memuru Fethi Sekin'in fotoğrafları yeraldı. Erdoğan için sık sık, 'Başkomutan Erdoğan' sloganlarının atıldığı meydanda, gençler tekbir getirerek, alanda bekleyenleri coşturmaya çalıştı.

Konuşmaların yapılacağı platform önünde elinde, "Şehit babası" yazılı bir zarfla bekleyen Mustafa Aydemir, oğlu Uzman Çavuş Gürkan Aydemir'in Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde şehit olduğunu, bir oğlunun da Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde askerlik yaptığını belirterek, "Oğlum Gürkan Nusaybin'de şehit düştü. Bir oğlum da Yüksekova'da asker. Maddi durumum da iyi değil. Yüksekova'daki oğlumun daha iyi bir yere alınması ve yardım yapılması için hazırladığım mektubu Cumhurbaşkanı Recep Erdoğan'a vermek istiyorum. Kısmet olursa vereceğim şimdilik onu bekliyorum" dedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR

Haber-Kamera: Mehmet TÜRK- Mikail PELİT- Şahismail GEZİCİ-Ahmet ÜN/ ELAZIĞ,-

=======================================

Özhaseki; 'Hazırlık yaparsanız, deprem Japonlarda olduğu gibi ninni gelir'

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, 2030 yılına kadar Marmara Denizi'nde meydana gelmesi beklenen deprem öncesi önlemler alınacağını, son bir yüzyılda 6 ve üzeri büyüklükteki depremlerde 81 bin 637 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Özhaseki, "Bataklıklar üzerine kurduğumuz şehirlerin deprem nedeniyle yıkılması neticesinde içlerimiz yanıyor. Bunu göz ardı edemeyiz. Hazırlık yapmalıyız. Yoksa çok zorda kalırız. Depreme hazırlık yaparsanız, deprem Japonlarda olduğu gibi ninni gelir" dedi.

Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü Kayseri Şubesince düzenlenen ve Kayseri, Kırşehir, Nevşehir, Sivas, Yozgat ve Aksaray illerinden 110 yerel ve bölgesel medya mensubunun katıldığı Radisson Blu oteldeki toplantıya, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Ak Parti Grup Başkan Vekili ve Kayseri milletvekili Mustafa Elitaş, eski bakan ve Kayseri milletvekili Taner Yıldız, Kayseri Valisi Süleyman Kamçı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ile protokol mensupları katıldı.

HER KENTİN İMARI AYRI OLACAK

Toplantıda konuşan Özhaseki, ileri tarihte yapılacak şehircilik şurasını önemsediklerini belirterek, şuranın 3 ay süreceğini söyledi. Özhaseki, şuradan çıkan sonuçların bir bildiri olarak yayınlanacağını belirtti. İmar çalışmalarına değinen Özhaseki, "Bir takım yasal çalışmalar yaptık. Belediyelerimizi ve müteahhitleri ilgilendirecek olan imar yasasını değiştiriyoruz. 100 metrekarelik bir evde imara dayanarak sayılmayanlar alanlar çıkarıyorlardı. Balkonları bile gösteriyorlardı. Bir de İstanbul ile doğudaki bir ilimizin mevzuatı aynıydı. Biz bununla ilgili değişiklik yapacağız. Her şehrin imarı ayrı olacakö şeklinde konuştu.

70 BİN BİNA HASARLI

Terör konusuna değinen Özhaseki, Diyarbakır'a gelen Af Örgütü yöneticilerinin de PKK ağzıyla konuştuğuna değinerek, "Özellikle birçok yerde terör, seçimle ve özyönetim ilan edecek şekilde şımarmışken, bu tehlike bertaraf edildi. Dağlar ve sınır ötesi temizleniyor. O bölgelerde 70 binin üzerinde bina hasarlı. 30 bini ağır, 40 bini ise hafif hasarlı. Bir taraftan bu tadilatı yapıyoruz. Diğer taraftan yıkılan binaların yerine yeni binalar yapmaya başladık. Beni en çok sarsan, yere Kuran-ı Kerimi koymuşlar içine bombayı koymuşlar. Polis arkadaşımızın o Kuran-ı Kerimi alıp kaldıracaklarını bildikleri için böyle bir hainlik yapmışlar. Bu evleri tek tek temizledik. Teröristle vatandaşı ayırmak lazım. Sur'da evi yıkılan derse ki 'Bana Diyarbakır'da yaptığınız bir evden verin' derse veriyoruz. İdil ve Silopi'de 1 ayda evleri teslim edebiliriz. Sene sonuna kadar bu vatandaşlarımızın hepsinin evlerini verebilecek durumdayız. Orada önemli olan mağdurun ihtiyacının giderilmesi. Sur'da bin 200'den fazla tarihi eser var. Oralarda faaliyetlerimiz devam ediyor. Tabii ki PKK'nın kara propagandası bitmiyor. Aklınıza gelmeyecek ne kadar kara varsa çalıp gidiyorlarö diye konuştu.

SON 100 YILDA DEPREMDEN 81 BİN KİŞİ ÖLDÜ

Çevre konusuyla ilgili de konuşan Özhaseki, çevreyi bir emanet gibi gördüklerini söyledi. Özhaseki, herşeyin telafisinin olduğunu ancak çevreyi korumanın telafisinin lmadığını kaydetti. Özhaseki, kentsel dönüşüm konusuyla ilgili ise şöyle konuştu: "Kentsel dönüşümle ilgili çok hızla hareket etmemizi gerekiyor. Son 100 yılda 6 ve üzerindeki depremleri kastederek söylüyorum 56 deprem var ülkemizde. Çanakkale depremi 6 şiddetinin altında olduğu için bunun içinde değil. Son 100 yılda 81 bin 637 insanımız öldü. Ülkemizin yüzde 42'si deprem bölgesinde. Hazırlık yapmamız lazım. Yapmazsak çok zorda kalırız. Daha öncede Osmanlı ve Selçuklu'nun şehir kurmadığı yerde bizler şehirler kurmuşuz. Bataklıklar üzerine kurduğumuz şehirlerin deprem nedeniyle yıkılması neticesinde, içlerimiz yanıyor. Bunu göz ardı edemeyiz. Hazırlık yapmalıyız. Yoksa çok zorda kalırız. Bizde deprem olduğunda lambaya bakarız. Ne yapacağımızı şaşırırız. Hep hala bunları konuşur, garip davranışlar sergilenir. Depreme hazırlık yaparsanız, deprem Japonlarda olduğu gibi ninni gelir. 2012'de kentsel dönüşümler çıktı. 50 ilde riskli alanları tespit ettik. Tespit edilen 965 bin bina yıkılma riski var. Bu rakam yıllık 160 bin gibi sayıya tekabül ediyor.

KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ SEFERBERLİK İLAN EDELİM

İstanbul'da daha korkunç manzara bizi bekliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde bir profesör deprem üzerine inceleme yapmış, bunun neticesinde Marmara'da 7 segment olduğu tespit etmiş, ancak bunların süresi dolmuştur. Bu segmentlerin her birisi patlamak üzeredir. Bütün bilim adamlarının ortak görüşü iki noktada birleşti. Bunlardan birincisi en geç 2030'da İstanbul açıklarında deprem olacağıdır. Demek ki yarın sabahta, şimdi de deprem olabilir. Hocaların ikinci ortak görüşü bu deprem şiddetinin 7'nin üzerinde olacağıdır. Benim uyumamam lazım. İstanbul'daki belediye başkanlarının uyumaması lazım. Bu gerçek göz ardı edilmemelidir. Kentsel dönüşümle ilgili seferberlik ilan edelim. Hangi partili olursanız olun gelin çalışma yapalım. Deprem insanların en sevdiklerini alıp götürür. Önümüzdeki günlerde proje bekliyoruz. Ben İstanbul için ayrı bir çalışma yaptım. Pilot bölgeler seçtim. Binlerce evin yıkılması söz konusudur."

7,5 MİLYON KONUT DÖNÜŞÜM KAPSAMINDA

Mehmet Özhaseki, hedef olarak Türkiye'de yıllık 500 bin bağımsız birimi değiştirip, dönüştürmeyi planladıklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "1999 depremi öncesinde yapılan binaların yüzde 50'si sağlık değildi. Bu da 7,5 milyon sayıya sahiptir. 200 binin üzerinde İstanbul'da binayı dönüştürüp değiştirmemiz lazım. Vatandaşa, belediyeye ve bakanlığa düşen görevler var. Geçimi yerinde olan insanlar, lütfen evlerini ölçtürsün. Deprem testi yaptırsınlar. Her şeyi devletten beklemesinler. Devletin her evi ölçtürecek bir mali gücü yok. Belli bölgelerde özellikle İstanbul'da depreme dayanıklılık noktasında hazırlığın yapılmadığı mahalleler var. Belediye başkanı arkadaşlarımız kentsel dönüşüm mantığında hazırlık yapması lazımdır. Çıkarcı bir mantık bırakılmalıdır. Vatandaş da çıkarcı mantıktan kurtulmalıdır. Belediye bu işi yaparken üstten ne götürürüm ne düşünürüm düşüncesinde olmamalıdır. Deprem gerçeğini bilerek hareket etmek lazımdır. Bakanlık da teşvik edecek yasaları biran önce çıkarması gerekir. Ben dersime çalıştım. Başbakanımız kabul etti. Meclis'ten de itiraz göreceğini sanmıyorum. Belediyelerin finansman sıkıntısını çözeceğim. Kimlikli binalar ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Yeni yapacağımız binalar 100 yıl dönüştürmeye gerek yok. Hedef 7.5 milyon binayı dönüştürmektir. Bazı arkadaşlar rantsal dönüşüm sözlerinden kurtulun. Bunu bazı belediye başkanı arkadaşlara söylüyorum. Siz rantsal dönüşüme kurban etmeyin. Bu sözü söyleyip hiç iş yapmayan arkadaşlar var. Bu arkadaşlar çevrede makyaj yaparak insanları aldatmasınlar. Kentsel dönüşümün faydası var. Ekonomiye katkısı müthiştir. 45-50 milyar dolarlık bir gelir olacak. 250 sektöre giriyor hepsi yerli ve millidir. Milyonlarca insan çalışacaktır.2012 yılında kentsel dönüşüm yasalar çıkmış. 5 yılda 200 alanı riskli alan ilan etmişiz. 965 bin. Yıllık 160 bin gibi bir sayıya ulaşmışız. Bu sayı bizi kurtarmaz. Yapacağımız çok şey var."

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, konuşmasının son bölümünde anayasa deığişikliğine ilişkin halk oylaması hakkında da konuştu. Özhaseki referandum konusunda ise şunları söyledi: "Halihazırdaki sistem tıkanıklığa açık bir sistem. Anayasa değişikliği için 2 gerekçemiz var. 2 başlılık bitiyor. 2 kaptanın olduğu gemi yürümez. Millet Cumhurbaşkanını hükümetini seçiyor ve hesap soruyor. Cumhuriyet elden gidiyor gibi suçlamalar var. Cumhuriyetin elden gittiği yok. Anayasanın ilk 4 maddesi yerinde duruyor. Korkutmak amacıyla bu sözler söyleniyor. Tek adamlık, diktatörlük geliyor diyorlar. İnsaflı olun. Şu an yaptığı hiçbir işten yargılanamayan bir Cumhurbaşkanı varken, yeni sistemde öyle olmuyor. Bu sistemde attığı her imzada sorumluluk var. İkinci konu ise istikrardır. Güçlü bir iktidar oluyor. Günümüzde her türlü ve çok boyutlu asitmetrik savaşlar yaşanıyor. PKK bunların başını çekiyor. İçimizde 40 yıl boyunca kibar bir tavırlar açık savaş ilan etmeden bizden gibi davranarak, özellikle askeriyede yargıda ve bürokraside bulunan FETÖ örgütü var. DEAŞ diye bir örgüt var. Türkiye'nin korkak bir iktidar ile yürümesi mümkün değildir. Amaç, güçlü bir devlet olmaktır. Güçlü olmazsanız yaşatmazlar. 1 sene 3 ayda emin olun bir şey olmaz. Kendi bakanlığımı birkaç ay tanımaya çalıştım. Birden bire işe girerseniz hata yaparsınız. Birçok suçlamalar var. Cumhuriyet elden gitmiyor. Şimdi tam bağımsız güçlü bir meclis oluşuyor.Diktatörlük açıklamalarında, şimdi cumhurbaşkanı üzerindeki kişi mi diktatör olur, yoksa bundan sonraki sistemde mi olur. Yeni sistemde her türlü hukuki siyasi sorumluluk var. Attığı her imzada sorumluluk var."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Toplantı alanından genel görüntü

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin konuşması

Detay Görüntü

Haber: Oktay ENSARi Kamera: Yasin DALKILIÇ / KAYSERİ

=============================================

Bakan Ağbal: Bizim defterimizde 16 Nisan tarihine kadar hayır yok

MALİYE Bakanı Naci Ağbal, Türkiye'nin çok önemli bir referanduma gittiğini belirterek, "Bizim defterimizde 16 Nisan'a kadar hayır yok. Bütün cümlelerimizin başı da evet, sonu da evet, ortası da evet olacak inşallah" dedi.

Çeşitli toplantılara katılmak üzere Adana'ya gelen Maliye Bakanı Naci Ağbal, ilk olarak Vali Mahmut Demirtaş'ı makamında ziyaret etti. AK Parti Adana Milletvekilleri Fatma Güldemet Sarı, Tamer Dağlı ve Şükrü Erdinç'in eşlik ettiği Bakan Ağbal, Vali Mahmut Demirtaş'tan kentle ilgili bilgi aldı. Valiliğin ardından AK Parti Adana İl Başkanlığı'nda partililerle buluşan Bakan Ağbal, "Türkiye sizinle gurur duyuyor" sloganıyla karşılandı.

'ADETA BİR KIRILMA, BİR EŞİK NİTELİĞİNDE'

Türkiye'nin 16 Nisan'da çok önemli bir referanduma gittiğini aktaran Ağbal, şunları kaydetti: "Türkiye için siyasi tarihimizde adeta bir kırılma, bir eşik niteliğinde bir referanduma gidiyoruz. Türkiye'nin önü açılsın, Türkiye büyüsün, Türkiye kalkınsın istiyoruz. Çocuklarımız için daha güzel yarınlar, daha güzel gelecek istiyoruz. Referandum ülkemiz için önemli bir oylama. Ülke olarak inşallah daha güzel bir gelecek hepimizi bekliyor. Kapı kapı dolaşacağız. Anayasa değişikliğinin önemini anlatacağız. Açıkçası ne zaman sandık önüne konulsa, ne zaman ülkenin önünü açacak bir teklif gelse bu millet bugüne kadar hiç 'hayır' demedi. Hep 'evet' dedi. Dolayısıyla inşallah 16 Nisan'da güçlü bir eveti sandıklardan hep beraber çıkaracağız. Bizim defterimizde 16 Nisan tarihine kadar 'hayır' yok. Bütün cümlelerimizin başı da evet, sonu da evet, ortası da evet olacak inşallah."

Maliye Bakanı Naci Ağbal, partililerle bir süre görüştükten sonra El-Bab'ta şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Gökhan Kılıç ve Uzman Onbaşı Emre Mücahit Topal'ın ailelerine taziye ziyaretinde bulundu.

Görüntü Dökümü

------------------------

Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın gelişi

Bakanın karşılayanlar

Valilik defterinin imzalanması

Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın açıklamaları

Haber: Yusuf BAŞTUĞ -Kamera: Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,

=====================================================

Kar yolu kapadı, hastaya 8 saatte ulaşıldı

RİZE'nin Pazar İlçesi'nde yolu kar nedeniyle ulaşıma kapanan Akbucak Köyü'ndeki evinde rahatsızlanan kronik akciğer hastası 70 yaşındaki Emin Algör, 8 saat süren çalışmanın ardından paletli kar ambulansı ile evinden alınarak hastaneye ulaştırıldı.

Akbucak Köyü'ndeki evinde nefes darlığı şikayeti çeken Emin Algör için yakınları 112 Acil Servis ekiplerinden yardım istedi. İl Ambulans Servisi Başhekimliğine bağlı Komuta Kontrol Merkezi yetkilileri, hastaya ulaşmak için paletli ambulans ile Ulusal Medikal Kurtarma Ekiplerini (UMKE) görevlendirdi. Ekipler, 25 kilometre uzaklıktaki köye 8 saatlik çalışma sonrasında ulaştı. UMKE ekipleri tarafından evinde ilk müdahalesi yapılan Algör, köylülerin ve sağlık ekiplerinin yardımıyla paletli kar ambulansına taşındı. Algör, sevk edildiği Kaçkar Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Köy Muhtarı Kadir Kocaman, sağlık ekiplerine çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

Paletli kar ambulansının köye ulaşma detayları

Hastanın alınması

Hastaya müdahale

Detaylar

Haber-Kamera.Muhammet KAÇAR RİZE-

=================================================

Didim'de öldürülen 3 kişinin katil zanlısı sorguda

AYDIN'ın Didim İlçesi'nde 3 kişiyi tabancayla vurarak öldürdüğü iddiasıyla gözaltına alınan 27 yaşındaki K.K. (Kadir Kaçar) bu sabah sorguya alındı.

Cumhuriyet Mahallesi 1171 Sokak'ta bulunan 75'inci Yıl Sanayi Sitesi'ndeki bir oto tamirhanesinin önüne geçen perşembe günü gelen K.K., işyerindeki Didim Su Sporları Derneği Başkan Yardımcısı Metin Diler'i konuşmak için dışarıya çağırdı. Yanına gelen Diler'i ağzından tabancayla ateş ederek yaralayan, cezaevinden yeni çıktığı ve madde bağımlısı olduğu öne sürülen K.K., otomobiline binerek olay yerinden kaçtı. Yaralı Metin Diler ambulansla Didim Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yapılan ilk müdahalesinin ardından Söke Fehime-Faik Kocagöz Devlet Hastanesi'ne sevk edilen Metin Diler, müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

ERTESİ GÜN ÇİFTE CİNAYET

Dün (cuma) öğle saatlerinde ise Didim'e bağlı Fevzipaşa Mahallesi Gevrek Mevkii, Zonguldaklılar Sitesi yakınlarındaki arazinin kenarında tabancayla vurulmuş iki erkek cesedi bulundu. Olay yerine gelen polis ekipleri, ölenlerin Şamil Olca (30) ile Yaşar Kaya (45) olduğunu belirledi. Olay yeri inceleme ekibinin yaptığı kontrolde, olay yerinde 10 kovan bulundu. Öldürülenlerin cesetleri otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Şamil Olca'nın, Metin Diler'in öldürülmesi sırasında şüpheli K.K.'nin yanında olduğu ve beraber kaçtıkları öne sürüldü.

SÖKE'DE YAKALANDI

Çifte cinayetin katıl zanlısının Metin Diler'i de öldüren K.K. olduğunu belirleyen polis, yakalanması için çalışmalarını sürdürdü. Polis ekipleri, şüpheli K.K.'yi aynı gün akşam saatlerinde Söke'de, 34 KV 7798 plakalı otomobilin içinde yakaladı. Didim İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen K.K., bu sabah sorguya alındı. Kentte korku yaratan katil zanlısının ifadesinin alınmasıyla cinayetleri neden işlediği sorusunun cevap bulacağı belirtildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-İki kişinin öldürüldüğü olay yerinden görüntü (DÜN GEÇİLMİŞTİ)

Haber- Kamera: Burhan CEYHAN, Cem ULUCAN / AYDIN,

===========================================

Balıkçı Muharrem Şen'in cansız bedenine ağa sarılı bir halde ulaşıldı

SAMSUN'un Yakakent İlçesi'nde 9 Şubat'ta fırtına nedeniyle kayığı alabora olan balıkçı 55 yaşındaki Muharrem Şen'in cansız bedenine ulaşıldı. Balık ağına sarılı bir halde suyun yaklaşık 7 metre dibinde bulunan Şen'in cenazesi kıyıya çıkarıldı. Bayburt'ta polis olan oğlu Fatih Şen'de bölgeye gelerek kıyıya çıkarılan babasının elinden tutup gözyaşı döktü.

Samsun'un Yakakent Limanı'ndan geçen 9 Şubat'ta denize açılan 3 çocuk babası Muharrem Şen, fırtına nedeniyle kayığının alabora olması sonucu suda kayboldu. Bir süre sonra parçalanmış halde kayığı kıyıya vuran Şen'den haber alınamadı. Sualtı Grup Amirliği'ne bağlı ekiplerin günlerdir denizde yaptığı aramalar sonucunda balıkçı Muharrem Şen'in cansız bedenine bugün ulaşıldı. Kayığının alabora olduğu bölgeye yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta balık ağına sarılı bir halde denizin yaklaşık 7 metre dibinde bulunan Şen, ekipler tarafından kıyıya çıkarıldı. Bayburt'ta görev yapan ve polis olan oğlu Fatih Şen kıyıya çıkarılan babasının elinden tutup gözyaşı döktü. Cenazesi yapılan incelemelerin ardından otopsi için morga kaldırıldı.

Görüntü Dökümü :

-------------------

Balıkçının cansız bedeni

Oğlunun elini tutup ağlaması

Detaylar

Vesikalık fotoğrafı

Haber-Kamera : Ayhan AYDEMİR/YAKAKENT(Samsun), -

==============================================

Manavgat'ta ev yangını

ANTALYA'nın Manavgat İlçesi'nde bir ev çıkan yangında zarar gördü.

Manavgat Sorgun Mahallesi'ndeki bir apartmanın Zahide B. ve annesinin kaldığı 4'üncü katındaki dairede dün 11.00 sıralarında yangın çıktı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye yönlendirilirken, bu sırada evde bulunan Zahide B. ve yürüme zorluğu çeken annesi balkona çıkarak bekledi. Balkonda mahsur kalan iki kadın itfaiye ve sağlık ekipleri tarafından yangın merdiveniyle kurtarıldı. Ev sahibi Zahide B. ve annesi kontrol amacıyla Manavgat Devlet Hastanesi'ne götürüldü.

Kurtarmanın ardından müdahaleye başlayan itfaiye ekipleri yangını kısa sürede söndürdü. Yapılan incelemede, yangına dairenin antre kısmında odunların yakınına konulan soba kovasındaki ateşin neden olduğu öne sürüldü. Yangında dairede büyük çaplı maddi hasar oluştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

--------------

İtfaiye araçlarının yangın mahalline gelmesi

Yaşlı kadının balkondan yangın merdiveniyle aşağı indirilmesi

Yanan daireden söndürme çalışmasının ardından görüntü

Söndürme çalışma ardından genel görüntü

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT(Antalya),

==========================

Dokgöz'ün 'Metafor'una büyük ilgi

MERSİN Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi olarak görev yapan Prof.Dr.Halis Dokgöz'ün toplumsal değişimi ele aldığı 'Metafor' adlı karikatür sergisi büyük ilgi gördü.

Mersin Tabip Odası Başkanı Ful Uğurhan, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ve sanatseverlerin katıldığı sergi, Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sanat Galerisi'nde açıldı. 50 eserin yer aldığı eserler, sanatseverlerden büyük ilgi gördü.

Sergide eserleri ile ilgili olarak olumlu tepkiler aldığını belirten Dokgöz, "Sergide son bir yıldır Hürriyet Gazetesi'nde Metafor köşesinde çizdiğim karikatürlerden seçtiğim 50 karikatürden oluşuyor. Grafik, mizah ağırlıklı karikatürler çalıştım. Yazı ve balonlu karikatürlerden çok renk, desen ve temayı içerin çalışmalar yer alıyor" dedi.

Mersin'de daha öncede sergiler açtığını ifade eden Dokgöz, "Özellikle çocuk istismarı, çocuğa yönelik şiddet, genel şiddetle ilgili temalı sergiler açtım. Bu kez de Metafor başlığını kullanarak, bu nesneler olabilir, insanlara, bitkilere, hayvanlara ait şeylerden yola çıkarak espriler yaratıp, bir absürdeyi ortaya koymaya çalıştım. Sergiyi gezenler daha çok benim iç dünyam ve toplumsal olayların yansımaları görecekler. Çevre kirliliği, toplumsal değişim, dönüşüm, aslında bir nevi kronoloji toplumsal dönüşümü göreceklerdir" diye konuştu. S Sergi 28 Şubat'a kadar açık kalacak.

Görüntü Dökümü

---------------------

Sergi salonunun görüntüsü

Prof.Dr.Halis Dokgöz'ün çalışmalarına bakanlar

Çalışmaların görüntüsü

Prof.Dr.Halis Dokgöz ile röp

Haber-Kamera: Mustafa ERCAN/MERSİN,

=============================================

Hayrabolu Kaymakamı Özdemir'e 'Bylock' gözaltısı

TEkİRDAĞ'ın Hayrabolu İlçesi Kaymakamı Kürşad Özdemir FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock' kullandığı iddiasıyla gözaltına alındı.

Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında, Hayrabolu Kaymakamı Kürşad Özdemir hakkında örgütün şifreli haberleşme programı 'ByLock' kullandığı gerekçesiyle gözaltı kararı verildi. Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Özdemir, kaymakamlık lojmanında gözaltına alındı. Gözaltına alınan Kaymakam Özdemir, soruşturmasının sürdürüleceği Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Kaymakam Özdemir'in fotoğrafı

Haber: Mehmet YİRUN/TEKİRDAĞ,-

=============================================

Kafedeki hırsızlık anı güvenlik kamerasında

AKSARAY'da bir kafenin sürgülü camını açarak içeriye giren hırsız, kasadaki 300 lirayı alıp kaçtı. Hırsızlık anı iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay, saat 03.00 sıralarında Büyük Bölcek Mahallesi Ebul Feyz Elçibey Caddesi üzerinde bulunan bir kafe de meydana geldi. İddiaya göre kafenin sürgülü camını zorlayıp açarak içeri giren kimliği belirsiz bir kişi kasada bulunan 300 lirayı alarak olay yerinden kaçtı. Sabah saatlerinde kafeye gelen iş yeri sahibi Murat K. (31) camın açık ve kasadaki paraların yerinde olmadığını fark ederek durumu polise bildirdi. Kısa sürede olay yerine gelen polis kafenin güvenlik kamerasını inceledi. Yapılan inceleme sonrası camı açarak içeriye giren bir kişinin kasadaki paraları alarak çıktığı tespit edildi. Görüntülerden eşkal tespiti yapan yapan polis, şüphelinin yakalanması için çalışma başlattı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü dökümü:

--------------

-Güvenlik kamerası görüntüsü

-Hırsızın kasadaki paraları alması

-Polisin olay yerinde incelemesi

-Genel ve detaylar

Haber-kamera: Hasan BÖLÜKBAŞ/AKSARAY,)

=========================================

Kapkaçcının pişmanlık gözyaşları

ADANA'da 2 ayrı kapkaç suçundan aranan 19 yaşındaki Necati Enes P., aynı kıyafetle hırsızlık yapmaya giderken yakalandı. Emniyetteki sorgusunda ağlayarak, "Açtım, paraya ihtiyacım vardı" diye ifade veren P., adliyeye de ağlayarak gitti.

Merkez Çukurova İlçesi Toros Mahallesi'ndeki parka giden 72 yaşındaki Saadet O.'nun elinde tuttuğu cep telefonu, kapkaç yapıldı. Saadet O.'nun şikayeti üzerine polis, park ve çevresindeki binaların, işyerlerinin güvenlik kamerası kayıtlarını toplayarak incelemeye başladı. Olaydan 2 gün sonra Toros Mahallesi'nde 27 yaşındaki Damla F.'nin elinden cep telefonu kapkaç yapıldı. Görgü tanıkları ile Damla F.'nin ifadelerinin değerlendiren polis, her iki olayın da zanlısının aynı olduğunu belirledi. Yankesicilik ve Dolandırıcılık Bürosu'na bağlı ekipler, daha önce hiç bir suça karışmadığı anlaşılan Necati Enes P.'yi aynı kıyafetle dolaşırken yakaladı.

Gözaltına alınan Necati Enes P., Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunda her iki kapkaçı da kendisinin yaptığını itiraf etti. Ağlayarak ifade veren P., "Açtım, paraya ihtiyacım vardı. Bu yüzden yaptım" dedi. Adliyeye sevk edilirken ağlayan Necati Enes P., "Açtım abi, paraya ihtiyacım vardı. İş arıyorum, bulunca çalışıp parasını ödeyecektim" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Adli Tıp Birimi önündeki polis araçları

Adli Tıp Birimi tabelası

Zanlının Adli Tıp Birimi'nden çıkarılıp polis aracına bindirilmesi

Zanlının konuşması

Adli Tıp Birimi genel görüntüsü

Haber-Kamera: Fatih KARAÇALI ADANA,

=============================================

Reyhanlı havucunu Türkiye'ye tanıtacak

HATAY'ın Reyhanlı İlçesi'nde 4 yıldır havuç üreten Yusuf Konmaz, hedeflerinin Türkiye genelinde bölgenin ürününü tanıtmak olduğunu söyledi.

İlçede 1500 dekar alanda üretim yapan, son 2 yılda paketleme tesisi kuran Yusuf Konmaz "Reyhanlı'da daha önce havuç ekilmediği için üretim de verimli oluyor. Dekar başına yer yer 3-5 ton ürün elde ediyoruz. Koku, tat ve aroma açısından begenilen ürünleri ülke genelinde tanıtmak istiyoruz" dedi. Konmaz, havucun tarlada 90 kuruş, markette ise 1-1.5 TL arasında satıldığını kaydetti.

Görüntü Dökümü

-------------------------

Havucun temizlenmesi

Paketlenmesi

Çalışanlardan görüntü

Üretici Yusuf Konmaz'ın konuşması

Paketlenenlerin taşınması

Tesisin detayı

Haber-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI(Hatay),

======================================

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Recep Tayyip Erdoğan Naci Ağbal Türkiye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title