Haberler

Dha Yurt Bülteni-8

Abone Ol

1)BAYKAL: ASIRLIK BİR TERCİH YAPACAĞIZ, TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN BİR KONUCHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 16 Nisan referandumuna ilişkin, "Asırlık bir tercih yapacağız, telafisi mümkün olmayan bir konu. Yani kararı bir defa alacağız, bir defa bir şey söyleyeceğiz.

1)BAYKAL: ASIRLIK BİR TERCİH YAPACAĞIZ, TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN BİR KONU

CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, 16 Nisan referandumuna ilişkin, "Asırlık bir tercih yapacağız, telafisi mümkün olmayan bir konu. Yani kararı bir defa alacağız, bir defa bir şey söyleyeceğiz. Yanlış söylersek her şeyi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız" dedi.

CHP önceki Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, pazar günü yapılacak olan referandumla ilgi bilgi vermek amacıyla Manavgat İlçe Başkanlığı'nı ziyaret etti. CHP Milletvekili Niyazi Nefi Kara, Manavgat Belediye Başkanı CHP'li Şükrü Sözen de programda hazır bulundu. İlçe binası gelen kalabalığı almayınca Deniz Baykal caddede konuşma yaptı.

'ASIRLIK BİR TERCİH YAPACAĞIZ'

16 Nisan'da yapılacak olan referandumu telafisi olmayan, olağanüstü kararların alınacağı bir yol ayrımı olarak niteleyen Deniz Baykal, "Hepimiz gerçekten çok ağır sorumluluklar taşıyoruz şu anda. Alacağımız karar sadece bizim bundan sonra kalan hayatımızı değil, çocuklarımızın ve torunlarımızın da hayatını etkisi altına alacak. Asırlık bir tercih yapacağız, telafisi mümkün olmayan bir konu. Yani kararı bir defa alacağız, bir defa bir şey söyleyeceğiz. Yanlış söylersek her şeyi kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyayız" dedi.

'BU BİR VATAN MESELESİ, TÜRKİYE MESELESİ'

Referandumda verilecek oyun vatanın ve devletin tapusu olduğunu kaydeden Baykal, herkesin kendi evinin, bahçesinin ve tarlasının tapusuna sahip çıkar gibi vatanın ve devletin tapusuna sahip çıkması gerektiğini anlattı. Referandumun bir siyasi parti seçimi olmadığını anlatan Baykal, "Dün Aydın Nazilli'de bir toplantı vardı, Demokrat Parti genel başkanı genç bir çocuk yanımda. Oradan ayrıldık bize bir buluşma ayarladılar, baktım Ülkü Ocaklarının genel başkanı yanımızda. O da heyecanlı, 'Aman ha, Türkiye'ye sahip çıkalım' diyor. Doğru Yol'lusu, Anavatan'lısı 'Aman ha' diyor. 'Adalet ve Kalkınma Partili yetkililer, il yöneticisi, belediye meclis üyesi falan bu meselenin farkında' diyorlar. Niye, çünkü bu bir vatan meselesi, Türkiye meselesi, devletin geleceğinin meselesi. 100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğinin tehlikeye atılıp atılmayacağı meselesi" diye konuştu.

'EYALET KONUŞULUYOR'

Kendisini dinleyenlere "Aman Türkiye'mize sahip çıkalım" diyen Baykal, iktidar partisi mensuplarının ilk başta sadece yönetim değişikliğinden bahsetmelerine rağmen cumhurbaşkanlığı başdanışmanının "Devlet halkın devleti olarak yeniden kurulacak" dediğini aktardı. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Rejimi değiştirmenin de ötesinde, devletin kurulmasının söz konusu olduğu, devletin kurulması için de önce devletin yıkılmasının gerekeceği, 'önce devleti yıkacağız, sonra devlet kuracağız' bu düşünceler konuşuluyor. Eyalet konuşuluyor. Dışarıdan Türkiye'yi bölmeye, parçalamaya yönelik bin tane tezgah konuşuluyor. Suriye'yi, Irak'ı parçaladılar. Şimdi de fırsat bulsalar Türkiye'yi parçalayacaklar. İçeride de birileri onlara yardımcı olmak için 'biz de eyalete geçelim, eskiden de Osmanlı'da vardı eyalet' diye konuşmalar yapıyor, daha önce başbakanlık döneminde Sayın Tayyip Erdoğan."

'TRUMP DA BİLE BU YETKİLER YOK'

Baykal, referandumda 'evet' kararıyla cumhurbaşkanına tek adamlık yetkisi verileceğini vurgularken, şunları söyledi:

"Getirilen rejim başka, başkanlık rejimi başka. Trump da bile bu yetkiler yok. Orada başkanlık rejimi var. Ama bu getirilen tek adam. Mahkeme yok, temyiz yok, itiraz yok. Kanunu o çıkarıyor tek başına. Bütün bakanlıkları isterse kapatır, yenisini istediği gibi açar. Soru sormak mümkün değil. Memurları bir günde sözleşmeli personel yapabilir. 'Memurum' diye kendini güvenceye aldığını sanma, 'evet' dediğin anda, zaten dilinin altında var, söyleyip duruyor; 'Kardeşim ne demek memurluk. Sözleşmeli personelsiniz. Ben istediğim adamı müsteşar yapacağım' diyebilir."

Deniz Baykal konuşmasının ardından vatandaşla fotoğraf çektirip Manavgat'tan ayrıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ

----------------------------------

CHP binası önünde genel görüntü

Deniz Baykal'ın gelişi

Deniz Baykal'ın konuşması

Deniz Baykal'ın ayrılması

Detay görüntüler

Haber- Kamera: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), DHA

süre 5.22  601 MB

====================================================

2)BÜLENT ARINÇ'A 'HAKARET' DAVASI

TBMM eski başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, FETÖ/PDY ile ilişkilendirilen Bolu'daki alışveriş merkezini ziyaret etmesini sosyal medyada eleştiren gazeteci İmdat Aslan'a, katıldığı televizyon programında hakaret ettiği suçlamasıyla açılan davada ifade verdi.

Bolu'da 2012'de genel yayın yönetmenliğini yaptığı yerel gazetede Fethullah Gülen ile ilgili onlarca haber ve köşe yazısı yazan, bu yüzden Gülen'in hakkında 98 ayrı dava açtığı İmdat Aslan, yazılarında TEM Otoyolu'nun Bolu Dağı mevkisinde bulunan alışveriş merkezinin de FETÖ'nün ticaret ayağı olduğunu ileri sürmüştü. Aslan, 2015 yılının Aralık ayında alışveriş merkezini ziyaret eden dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ı, tesis ile ilgili kamuoyunda olumlu algı oluşturmaya çalışmakla suçlayarak eleştirmişti. Aslan, katıldığı bir televizyon programında bu eleştirisi nedeniyle kendisine hakaret ettiğini ileri sürdüğü Arınç hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılığın soruşturması sonunda Arınç hakkında, "Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret" suçundan dava açıldı.

'DURUŞMA GAYET GÜZEL GEÇTİ'

Arınç, bugün Bolu Adliyesi'ne gelerek Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada ifade verdi. Basın mensuplarının alınmadığı duruşma sonunda açıklama yapan Arınç, "İmdat Aslan isimli bir kişinin hakkımda açtığı bir dava için geldim. Kendisine hakaret ettiğimi ifade etmiş ve davacı olmuş. Bugün duruşma görüldü. Daha önceki günlerde gelememiştim. Bugün hem Bolu'yu hem adliyeyi ziyaret edeyim ve mahkemede bizzat bulunayım diye düşündüm. Duruşma gayet güzel geçti. Taraflar savunmalarını söylediler. Hakim de karar vermek üzere davayı Mayıs ayına erteledi" dedi. Arınç, referandum ile ilgili soruya ise cevap vermedi.

'BENİ FETÖ'YE HEDEF GÖSTERDİ'

Adliye önünde açıklama yapan İmdat Aslan ise söz konusu alışveriş merkezinin kurucu 3 büyük ortağının şimdi FETÖ/PDY soruşturması kapsamında firari olduğunu, alışveriş merkezine de 15 Temmuz sonrası denetimli kayyum atandığını hatırlatarak şöyle dedi:

"Bizim 2008'den bu yana FETÖ ile ilgili bir mücadelemiz var. Bununla ilgili devletimizin bütün kurumlarını basın yayın yoluyla uyardık. Ben dönemin Başbakan Yardımcısı ve TBMM eski başkanı Bülent Arınç'ın orada konakladığını öğrenince bunun bir algı operasyonu olduğunu, FETÖ'ye bir destek ziyareti gibi algılanacağını ve doğru olmadığını açık şekilde ifade ettim. Bolu'da yaşayan biri olarak bana teşekkür edeceğine katıldığı programda, 'Adam neymiş araştırdım. Geçmişi karanlık. İtirafçı pozisyonuna gelmiş, zavallı' gibi beni algılatıp beni FETÖ'ye hedef göstermiştir. Benim bu konuda devlete olan yardımımı örselemeye çalışmıştır. Bu anlamda ben Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulundum. Hakkımda FETÖ 98 dava açtı. Şimdi kararı bekleyip göreceğiz."

Görüntü Dökümü

---------------------------------

-Bülent Arınç'ın adliyeye gelişi

-Bülent Arınç'ın açıklamaları

-İmdat Aslan'ın açıklamaları

SÜRE: (03.03 DK) BOYUT: (341 MB)

HABER-KAMERA: Mutlu YUCA/BOLU

==================================================

3)HAKKARİ'DE PKK TUZAĞI İMHA EDİLDİ

HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'nde Van-Hakkari Karayolunun, yol emniyetini sağlamak için birliklerin konuşlanabileceği bölgeye PKK'lı teröristlerce yerleştirilen el yapımı patlayıcı bulunarak imha edildi.

Hakkari Valiliği, Yüksekova İlçesi Armutdüzü Köyü kırsalında imha edilen el yapımı patlayıcı ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "İlimiz Yüksekova İlçesi Armutdüzü Köyü kırsal alanında PKK/KCK bölücü terör örgütü tarafından Van–Hakkari karayolunun, yol emniyetini sağlamak için birliklerin konuşlanabileceği bölgeye Mayın/EYP yerleştirildiğine dair bilgi edinilmesi üzerine, 12.04.2017 günü İlimiz Yüksekova İlçesi Armutdüzü Köyü kırsal alanında yapılan operasyon neticesinde 1 adet büyük mutfak tüpüne tuzaklanmış EYP düzeneği tespit edilmiştir. Tespit edilen EYP düzeneği kontrollü olarak yerinde imha edilmiştir" denildi.

HAKKARİ/DHA

=====================================================

4)ERDOĞAN, KONYA'DA LALELERDEN YAPILAN TÜRK BAYRAĞIYLA KARŞILANACAK

KONYA Büyükşehir Belediyesi, yarın Konya'ya gelecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, 156 bin 66 laleden yapılan Türk Bayrağıyla karşılamaya hazırlanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, referandum çalışması kapsamında yarın saat 14.00'da Kılıçarslan Şehir Meydanı'nda düzenlenecek mitingde halka seslenecek. Konya Büyükşehir Belediyesi'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Mevlana  Müzesi önündeki Mevlana Meydanı'na lalelerden yaptığı Türk Bayrağı ile karşılayacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Ak Partili Tahir Akyürek,  Mevlana Meydanı'nda 336 kadın çalışan tarafından 5 saatte 156 bin 66 laleyle yapılan 337,5 metrekarelik Türk Bayrağı'nı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Konya'ya gelişi hatırasına düzenlediklerini belirtti.

Akyürek, yapılan Türk bayrağının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı akşamına kadar kalacağını söyledi.

Görüntü Dökümü

------------------

Kadın işçilerin lalerden Türk bayrağı yapması

-Yapılan bayraktan detay

Bayrağın havadan görüntüsü

Tahir Akyürek röp.

Haber- Kamera: KONYA DHA)

===============================

5)CHP'Lİ AĞBABA: BU İLAN TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİNE YAKIŞMAMIŞTIR

CHP' Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, (TOBB) Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun bir gazeteye verdiği tam sayfa reklamda 'evet' cümlelerinin bulunmasına sert cevaplar verdi.

CHP'li Veli Ağbaba DHA'ya yaptığı açıklamada, Bugün Rifat Hisarcıklıoğlu Türkiye Odalar Borsalar Birliği Başkanı bir gazeteye utangaçça 'evet' ilanı verdiğini söyleyerek cümlelerine şöyle devam etti:

'istihdam seferberliği çağrısına iş dünyamız 'evet' diyor' demiş Cumhurbaşkanına, Başbakan'a Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanına teşekkür etmiş. Ben buradan Türkiye Odalar ve Borsalar birliği başkanına bir çağrı yapıyorum. Düşüncen neyse çekinmeden, utanmadan ilanını ver utanarak böyle satır aralarında ürün yerleştirerek, reklam verme. Bütün iş dünyasının görüşü bu mu? merak ediyorum? İş dünyasının bunu istemediğini biliyorum. Rifat Hisarcıklıoğlu bu iş dünyasının başına yakışmıyor. Delikanlıysan 'evet'te, anlatacağın şeyler varsa, çık gazeteye ilan ver hangi gerekçeyle 'evet' dediğini bunu anlat. Gizleyerek saklayarak dolambaçlı yollardan 'evet' kampanyasının bir parçası olman Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanına yakışmıyor. O koltukta oturman bu saatten sonra doğru değil. Delikanlıysan çık neye 'evet' dediğini anlat. Tek adamamı 'evet' diyorsun? Diktatörlüğe mi 'evet' diyorsun? Bütün yetkilerin bir adamda toplanmasına mı 'evet' diyorsun? Onu açıklamanı merakla bekliyoruz. Bu ilan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine yakışmamıştır. Delikanlıca bir iş değildir. Utanarak sıkılarak bir reklam vermiştir.

MALATYA/DHA

=====================================================

6)DÜNYADA HER 3.2 SANİYEDE YENİ ALZHEİMER HASTASI

GÜLHANE Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Doruk, dünyada bir yılda yaklaşık 9.9 milyon yeni alzheimer hastası olduğuna dikkat çekerek, "Dünyada buna her 3.2 saniyede bir yeni vaka eklenmektedir" dedi.

Akademik Geriatri Derneği tarafından düzenlenen 'Uluslararası Akademik Geriatri Kongresi', Serik İlçesi Belek Turizm Merkezi'nde bulunan Calista Otel'de yapılıyor. Kongrenin basın toplantısı Calista Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Toplantıya, Gülhane Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Doruk, İstanbul Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Akademik Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Karan, Ankara Güven Hastanesi İkinci Bahar Geriatri Merkezi'nden Prof. Dr. Teslime Atlı ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Geriatri Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülev Deniz Erdinçler katıldı.

Alzheimer hastalığının sinsi başlayan, birden fazla bilişsel alandaki gerilemenin günlük yaşam aktivitelerini bozmasıyla sonuçlanan kalıcı ve ilerleyici bir klinik sendrom olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Doruk, "2015 yılında, demansın (bunama) küresel etkisinin incelenip açıklandığı Dünya Alzheimer Raporu'na göre dünyada bir yılda yaklaşık 9.9 milyon yeni vaka, her 3.2 saniyede bir yeni vaka eklenmektedir. 2015 yılı itibariyle hastalığın dünyaya tahmini maliyeti 818 milyar dolar olup, 2018'de 1 trilyon, 2030 itibariyle 2 trilyon dolara ulaşacağı öngörülmektedir. Eğer hastalık bir ülke olsaydı, Google ve Apple'ın bütçelerinin önünde dünyanın 18'inci büyük ekonomisi olacaktı" dedi.

Prevalans (sıklık-yaygınlık) çalışmalarına göre 2016 yılı itibarıyla ülkemizde yaklaşık 500 bin, ABD'de 5 milyon, dünyada da 50 milyon alzheimer hastası olduğunu belirten Prof. Dr. Hüseyin Doruk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu sayı her 20 yılda bir nerdeyse ikiye katlanacak olup, 2050 yılında 130 milyonu geçeceği tahmin edilmektedir. Bu hızlı artışın en fazla gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde olacağı belirtilmektedir. Türkiye'de 65 yaş ve üstü 500 bin alzheimer hastasının yaklaşık 75 bini takip, tedavi ve kayıt altındadır. Bu oran 1/7 dir. Aysberg gibi buzdağının üstünü görmekteyiz. Bunun 6-7 katı görülmemektedir. Ülkemizde de sağlık politika ve ileriye yönelik öngörüleri planlarken bu durumu göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Alzheimer hastalığı sıklığı 65-69 yaş aralığında yüzde 2 iken, her beş yılda bir ikiye katlanarak arttığı gösterilmiştir. Buna göre hastalığın başlamasının veya ilerlemesinin 5 yıl geciktirilmesi yaygınlığını yarı yarıya azaltacaktır."

Prof. Dr. Mehmet Akif Karan ise yaşlılarda uygunsuz ilaç kullanımının getirdiği olumsuzlardan söz ederek, "Maalesef böyle durumda yaşlılarımızda işlevsellikte azalma, düşkünlük, unutkanlık, kafa karışıklığı, idrar kaçırma, düşmeler ve kalça kırıkları, kanamalar, kalp yetersizliğinin alevlenmesi, böbrek fonksiyonlarının bozulması gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Ülev Deniz Erdinçler de yaşlanmayla acıkma hissi ve yemek yeme alışkanlığının azaldığına dikkat çekerek şunları söyledi: "Üç yaşlıdan ikisi bir öğünü atlamaktadır. Bu nedenle yaşlıların çoğu günlük enerji ve besin ihtiyaçlarını karşılayamaz. Tat ve koku alma duyusu, tatları ayırt edebilme yeteneğindeki azalma iştahı olumsuz etkiler. Ağız hijyeninin bozuk olması, diş ve çiğneme problemleri beslenmeyi etkiler. Yalnız yaşama, yoksulluk, eğitimsizlik, fiziksel olarak bağımlı olma, demans, depresyon gibi hastalıklar beslenmeyi etkileyen diğer faktörler."

Kongre 16 Nisan'da sona erecek.

Görüntü Dökümü

------------------

Toplantı salonundan görüntü

Konuşmacılardan detay görüntü

Prof. Dr. Ülev Deniz Erdinçler'in konuşması

Prof. Dr. Mehmet Akif Karan'ın konuşması

Prof. Dr. Hüseyin Doruk konuşması

470 MB - 7.43"

Haber-Kamera: Süleyman EKİN-Namık Kemal KILINÇ/SERİK,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Deniz Baykal Bülent Arınç Antalya Bolu Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title