Haberler

Dha Yurt Bülteni-8

Abone Ol

1)ZONGULDAK'TA YAĞMUR SU BASKINLARINA NEDEN OLDUZONGULDAK'ta etkili olan yağmur su baskınlarına yol açtı.

1)ZONGULDAK'TA YAĞMUR SU BASKINLARINA NEDEN OLDU

ZONGULDAK'ta etkili olan yağmur su baskınlarına yol açtı. İl merkezi ve Kozlu İlçesi'nde etkili olan sağanak yağmur nedeniyle cadde ve sokaklarda su birikintileri oluştu. Belediye ekipleri, tıkanan rögar kapaklarını açarak biriken suları tahliye etmeye çalıştı. Bahçelievler Mahallesi Yunus Emre Caddesi'nde 4 katlı binanın zemin katında oturan Ahmet Arslan'ın evine ormanlık alandan akan çamur girdi. Kozlu İlçesi Güney Mahallesi'nde ise karayolunun kaldırım kısmı ve çalılık alanında heyelan yaşandı. Belediye ekipleri, heyelanın meydana geldiği yolun bir şeridini trafiğe kapattı. İlçe merkezindeki halk pazarının kurulduğu alan sular altında kaldı. Esnafların bazıları iş yerlerini su baskınları nedeniyle açmakta zorlandı. Pazarda oluşan göletler nedeniyle halk yürümekte zorlandı. Esnaflar kendi çabalarıyla temin ettikleri tahtaları suların üzerine koyarak yürüyüş yolu yaptı.

LİMAN ÇÖPLE DOLDU

Kentte, her yağmurun ardından çöple dolan Zonguldak Limanı'nda yine benzer görüntüler oluştu. Yağmurla birlikte su seviyesi yükselen Acılık ve Üzülmez Dereleri'nin getirdiği evsel atıklar limanın kıyılarını doldurdu. Plastik bidon, plastik top, teneke kutular, pet şişeler ve leğen gibi atıklar limanın özellikle kıyı bölgelerinde birikti. Limandaki kirlilik vatandaşların tepkisine yol açtı.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Çamura bulanmış bina

-Belediyenin çalışması

-Heyelan olan yol

-Pazar yeri

-Esnaf ile röp.

-Çöple dolan liman

Süre: (4.42) Boyut: (150 MB)

Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Durmuş SEVİNDİK/ZONGULDAK,

=======================================================

2)İNTERNETTEN İZLEDİKLERİ VİDEO İLE YAPTIKLARI PATLAYICI PARLADI: 1 ÇOCUK YARALI

TEKİRDAĞ'ın Şarköy İlçesi'nde bir grup çoçuk arkadaşlarını korkutmak için internetten öğrendikleri yöntemle içini aseton ve çatapatlarla doldukları plastik damacanadan patlayıcı yaptı. Çocuklar damacanayı kibritle yakmak isterken alev alarak parlaması sonucu 7 yaşındaki Arda Gülenoğlu, yaralandı.

Şarköy'de yaşları 7 ile 10 arasında değiştiği belirtilen bir grup çocuk arkadaşlarını korkutmak için internetten gördüğü yöntemle boş plastik damacananın içine aseton ve çatapat doldurdu. Ardından içine yaktıkları kibriti atmlarıyla birlikte damacanının içindeki yanıcı madde alev alarak parlamasıyla birlikte çocuklardan Arda Gülenoğlu, yüzünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde oluşan yanıklar nedeniyle ağır yaralandı. Çocuk, durumu fark eden ailesinin ihbarı üzerine gelen ambulansla Şarköy Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Yüzünde ve vücudunda yanıklar ikinci derece bulunan Gülenoğlu, daha sonra Çorlu Devlet Hastanesi, oradan da yanık ünitesi bulunan İstanbul'daki başka bir hastaneye sevk edildi.

BABADAN YAŞANANLARA TEPKİ

Yaralanan çocuğun babası Hakan Gülenoğlu, yaşananlara tepki gösterdi. Gülenoğlu, "Yazlıkta çocuklar internetten 'bomba yapımı' diye izleyip onu uygulamaya kalkmışlar. Damacana su bidonunun içerisine aseton ve çatapat atıp kibriti içine atmışlar. Bidon alev alıp çocuğun yüzüne geliyor. Vücudunda ikinci ve üçüncü derece yanık var. Gözünün korneasında yanık var. Tedavi devam ediyor. Daha iyi bir tedavi için araştırıyoruz. İnternetten çocuklara uygun olmayan videoların kaldırılması için hukuki mücadele başlatacağım. Anneler ve babalar lütfen çocuklarının ellerine verdikleri tablet ve cep telefonundan ne izlediklerini mutlaka takip etsinler" dedi.

Görüntü Dökümü

----------------------

-Hastane girişi

-Baba Hakan Gülenoğlu röp.

-Arda Gülenoğlu fotolor

Haber-Kamera: Mehmet YİRUN/ÇORLU(Tekirdağ),-

=====================================================

3)HEREKOL DAĞI'NDA PKK'NIN KULLANDIĞI 38 MAĞARA BULUNDU

SİİRT'in Pervari İlçesi kırsalında bulunan Herekol Dağı'nda PKK'ya yönelik yürütülen operasyonlar esnasında teröristlerin kullandığı 38 mağara tespit edilerek, patlayıcılarla imha edilerek kullanılamaz hale geldi.Siirt Valiliği, Siirt 3. Jandarma Komando ve Şırnak Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugaylarının Siirt İl Jandarma Komutanlığı ile Güvenlik Korucuları ile Pervari İlçesi Herekol Dağı kırsalında 12 Haziran'da başlattığı, "Şehit Piyade Kurmay Albay Gökhan Peker-01 Operasyonu" ile ilgili açıklama yaptı. Zor arazi şartlarında operasyonun 8 gündür aralıksız devam ettiği belirtilen açıklamada şöyle denildi:

"Operasyon bölgesinde şu ana kadar (Yazlıca Dağı- Herekol) PKK'lı teröristler tarafından kullanılan 38 mağara tespit edilmiştir. Bu mağaraların 3'ünde bölücü terör örgütü mensuplarının kış üslenmesinde kullanıldığı değerlendirilmektedir. Mağaralarda arama ve tarama faaliyetleri emniyetli bir şekilde devam etmektedir. Tespit edilen mağaralarda yapılan aramalarda ele geçirilen mühimmat ve malzemeler ise, 1 adet PKMS (Bixi) makineli tüfeği, 6 adet AK-47 Kaleşnikof piyade tüfeği 750 adet Bixi mühimmatı 685 adet Kaleşnikof mühimmatı, 15 adet el bombası, 345 adet büyük tüp, 48 adet küçük tüp, 10 el yapımı patlayıcı düzeneği ve el yapımı patlayıcı yapımında kullanılan malzeme, 35 adet Kaleşnikof şarjörü, 18 varil mazot, 2 adet jeneratör, 1 adet sabit merkez telsizi, 345 adet büyük pil, 4 adet hilti, 197 karton sigara, örgütsel içerikli doküman, büyük bir miktarda yiyecek ve yaşam malzemesi ele geçirilmiştir. Ele geçirilen mühimmat ve yaşam malzemeleri olay mahallinde imha edilmiştir. Bölgede geniş çaplı operasyon devam etmektedir."

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Operasyondan görüntü

-Asterlerin mağarada yaptığı aramalar

-Mağarada bulunan malzemeler

-Askerlerin mağara içerisinde konuşmaları

-Mağaraların imha anı

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: SİİRT,-

===========================================

4)YRD.DOÇ.DR.SANCAR: DİRİ OLAN 3 AYRI FAY ZONU YAKIN ZAMANDA 7'DEN BÜYÜK DEPREM ÜRETEBİLİR

TUNCELİ Munzur ve İstanbul Teknik Üniversiteleri'nin Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü ile yaptığı ortak deprem araştırma çalışmalarında yen alan Munzur Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi  Yrd. Doç. Dr.Taylan Sancar, "Söz konusu fay hatları üzerinde olacak depremler Malatya, ve Tunceli illerinde ciddi zararlar verecek boyuttadır"dedi.

Munzur ve İstanbul Teknik Üniversitesi koordinatörlüğünde MTA ile birlikte Doğu Anadolu bölgesinde yenilenmiş diri fay haritasında yer alan deprem üretme riski olan fayların özellikleri araştırmasında yer alan Munzur Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr.Taylan Sancar, Munzur Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanlığı tarafından düzenlenen, "Son bulgular ışığında bölgemizin depremselliği" konferansında konuştu. Yrd.Doç.Dr. Sancar, Tunceli bölgesinde geçen fay zonları üzerinde yaptıkları araştırmalarda diri olan 3 ayrı fay zonunun yakın zamanda 7'den büyük deprem üretebileceğini ileri sürdü. Sancar, Tunceli  ve civar illerde 3 ayrı fay zonu üzerinde uzun bir süredir araştırmalar yaptıklarını belirterek şunları söyledi:

"HER AN DEPREM OLABİLİR"

"Yaptığımız çalışmaların ilki Bingöl'ün Yedisu İlçesi ile Erzincan'ın Üzümlü İlçesi arasında yer alan, yaklaşık 75 kilometre uzunluğundaki Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun Erzincan'ın Üzümülü ile Bingöl'ün Yedisu ilçesi arasında kalan kısmı Tunceli'nin Pülümür İlçesi'nin bir kısmını da içersine alıyor. Deprem potansiyeli olduğu bütün uzmanlar tarafından kabul edilen bir fay hattıdır. Bu fay hattının yakın zamanda bir deprem üretebileceği de tahmin edilmektedir. Kuzey Anadolu fay zonu son yüz yılda en son 1939 Erzincan depreminden sonra  nerdeyse her tarafı kırıldı. Kırılmayan iki noktadan biri ise, Yedisu fayıdır. Tarihsel verilerden ve bizim kendimizin fay zonu üzerinde yaptığımız teknik ve bilimsel araştırmalarda tarihsel verileri ve bugünkü elde edilen verileri karşılaştırdığımız zaman çok ciddi bir tarihsel veri ortaya çıkıyor. Bu fay zonunun maksimum 200 yılda bir minumum 100 yılda bir Yedisu fayı üzerinde büyük deprem ürettiği gerçeği ortaya çıkmıştır. En son deprem 233 yıl önce olduğuna göre bugün artık Yedisu fayı için deprem riski yüksek durumda. Her an deprem olabilir. Bu fayın 75 kilometre uzunluğunda olduğunu düşünürsek bu fayın yaratacağı deprem yaklaşık 7.2 büyüklüğünde olması bekleniyor. Yani daha iyi anlamanız için bu depremin üreteciği enejinin boyutunu şöyle anlatayım, ABD'nin Hiroşimaya attığı atam bombasının yaklaşık 78 büyüklüğünde enerji üretecektir. Yedisu segmentinin deprem tarihçesini araştırmayı amaçlamıştır. Elde edilen verilen üzerinde en son 1784 yılında deprem olan Yedisu segmentinin çok yakın bir zamanda yaklaşık olarak 7,2 büyüklüğünde deprem üreteceğini ortaya koymaktadır. Bu fay hattının Tunceli merkeze uzaklılığı yaklaşık 70 kilometre Pülümür'e olan uzaklılığı 30 kilometre Osmanlı arşivlerinde şöyle bir bilgi yer almakta, Yedisu'da 1784 yılında meydana gelen depremde bu bölgeye 90 kilometre uzaklıkta bulunan Erzurum'da bir taş ev yıkılmış buradan şu sonuca ulaşabiliriz, bu fay hattı üzerinde meydana gelecek bir deprem ilimiz içinde ciddi bir tehlike yaratacak ve çok ciddi bir hasara neden olabilir."

"MALATYA VE OVACIK FAYLARI AYNI ANDA KIRILIRSA TARİHİN EN BÜYÜK DEPREMİ MEYDANA GELEBİLİR"

Yrd.Doç.Dr.Taylan Sancar, Tunceli için ikinci ciddi deprem riskinin Malatya fayı olduğunu belirterek, bu fay hattının kırılmasıyla tarihin en büyük depreminin yaşanacağının uyarısında bulundu. Sancar, "Tunceli ve bölge için diğer bir çalışmamız ise ülkemizin önemli aktif fay hatlarından biri olan Malatya-Ovacık Fay Zonu üzerinde gerçekleştirilmiştir. Devam eden bu çalışmalar ile fay zonunun senelik hareket miktarı ve deprem tarihçesi araştırılmaktadır. Fay zonunun Ovacık bölümünde yapılan hareket hızı çalışmaları fayın 3 mm/yıl hız ile hareket ettiğini göstermektedir. Malatya bölümünde yapılan çalışmalar ise fay üzerinde son 10 bin yıl içerisinde dört büyük deprem meydana geldiğini ve en son depremin günümüzde yaklaşık olarak 2430 sene önce oluştuğunu göstermektedir. Bu veriler fay zonunun deprem üretme aralığı ile birlikte değerlendirildiğinde Malatya-Ovacık Fay Zonu üzerinde yakın zamanda deprem olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu göstermektedir. Malatya fayı üzerinde beklenen deprem fay hattının 130 kilometre olan uzunluğu dikkate alındığına yaklaşık olarak 7,5 ve Ovacık fayı üzerinde beklenen deprem fay hattının 110 kilometre olan uzunluğu dikkate alındığına yaklaşık olarak 7,4 olarak tahmin edilmektedir. Söz konusu fay hatları üzerinde olacak depremler Malatya, ve Tunceli illerinde ciddi zararlar verecek boyuttadır.Yaptığımız bilimsel çalışmalar sonucunda elde ettiğimiz veriler ışığında  Ovacık fayı üzerinde 2500 senede bir depremin olduğunu söyleyebiliriz. Bu fay hattı üzerinde en son deprem 2430 yıl önce  olduğuna göre yakın zamanda bu fay hattı üzerinde bir depremin olabileceğini söyleyebiliriz. Eğer bu faylar üzerinde olacak deprem her iki fayı aynı anda kırarsa herhalde Türkiye'nin tarihinde belki de dünya tarihinin görmüş olabileceği en büyük depremlerden birini görmüş olacağız. Fayın uzunluğu toplam 250 kilometre bu da çok büyük bir risk arz ediyor. Bu fay hattı üzerinde oluşacak depremin büyüklüğü Hiroşimaya atılan atam bombasının 140 katı büyüklüğünde olacağını söyleyebiliriz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Konferanstan görüntü

-Konferansa katılanlar

-Sancar'ın konuşması

-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ferit DEMİR/TUNCELİ, -

=======================================================

5)DEREYE DÜŞÜP KAYBOLAN NEHİR İÇİN SEFERBERLİK BAŞLATILDI

RİZE'nin  Ardeşen İlçesi Tunca Beldesi'nde dereye düşerek kaybolan 11 yaşındaki  Nehir Zenginal'ı bulabilmek için ekipler ve köylüler seferber oldu. Küçük kızın, dereye düşen lastik ayakkabısını alabilmek için girdiği derede suya kapıldığı ortaya çıktı.

Olay Tunca Beldesi'nin Eskiarmutluk Köyü'nde dün saat 14.00 sıralarında yaşandı. Kadir ve Fatma Zenginal, çocukları Nehir ve 8 yaşındaki Musa'yı yanlarına alarak, çay toplamak için Tunca deresi kenarındaki tarlaya gitti. Kadir ve Fatma Zenginal çay toplarken, kardeşi ile oyun oynayan Nehir'in lastik ayakkabısı dere kenarına düştü. Ayakkabıyı almaya çalışan talihsiz küçük kız dengesini kaybederek dereye düştü, suda sürüklenerek gözden kayboldu. Kardeşinin çığlıkları üzerine gelen baba ve anne, telefonla ulaştıkları Jandarma'dan yardım istedi. Ancak dün hava kararıncaya kadar devam eden çalışmalardan sonuç alınamadı.

KÖYLÜLER VE EKİPLER SEFERBER OLDU

Sabah saatlerinde bölgeye gelen Jndarma, İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü, UMKE, RİKE, AKUT ve polis dalgıç ekipleri, kayıp küçük kız için Tunca deresi boyunca arama çalışması başlattı. Köylülerinde katıldığı arama çalışmasında derenin her iki yanı tarandı, suya giren ekipleri ve vatandaşlar kayaların altını da aradı. Dere yatağında devrilen ağaçları motorlu testere ile kesen ekipler, ellerindeki sopalar yardımıyla arama çalışmalarını sürdürdü. Jandarma ekipleri de, Drone ile Tunca deresi boyunca havadan tarama yaptı.  Arama çalışmaları şiddetli yağmura rağmen dere boyunca sürdürüldü.

"SUYA DÜŞEN LASTİK AYAKKABISINI ALABİLMEK İÇİN.."

Nehir Zenginal'ın dedesi Abdülmecit Zenginal, babası ve annesi çay topladığı sırada torununun  dere kenarında oynadığını belirterek, " Kardeşi, 'ablam dereye düştü' diye bağırıca baba koştu ama kız gözden kaybolmuştu. Lastik ayakkabısı dereye düşmüş. Ayakkabısını almak için  dereye girince su alıp götürdü" dedi.

Küçük kızı bulabilmek için arama çalışmalarını sürdüreceklerini belirten köy sakinleri seferber olan tüm ekiplere teşekkür etti.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Jandarmanın arama çalışması

Drone ile arama yapılması

Vatandaşalrla röp.

Muhabir anonsu

Dedesi ile röp.

Detaylar

Haber-Kamera: Muhammet KAÇAR RİZE-DHA

Süre: 7. 43 dk.   Boyut: 249 MB.

==========================================

6)FOSSEPTİK ÇUKURUNA DÜŞEN İNEK, İTFAİYE EKİPLERİ TARAFINDAN KURTARILDI

MERSİN'de fosseptik çukuruna düşen inek, itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.

Olay, merkez Akdeniz İlçesi Homurlu Mahallesi'nde meydana geldi. Hayvanlarını otlatan Abdulkadir Atlı, Sarı Kız adlı ineğinin kayıp olduğunu fark etti. Çevrede arama yapan Atlı,  kayıp ineği fosseptik çukuruna düşmüş halde buldu. Kendi imkanları ile çıkaramayan Atlı, Mersin Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekiplerinden yardım istedi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri vinç yardımı ile fosseptik çukuruna düşen ineği çıkarıp sahibine teslim etti.

Görüntü Dökümü

-----------------------

İnek foseptik çukurunda

İtfaiyecilerin kurtarma çalışması

İneğin çukurdan çıkmak için çırpınması

İtfaiye ekiplerinin ineği halatla çekmeye çalışması

İneğin çukurdan çıkması

İneğin merada gezmesi

SÜRE: 02'27"  BOYUT: 268.97 MB

Haber: Mustafa ERCAN   -Kamera: Mustafa İNSAN/MERSİN,

===========================================

7)YÜKSEKOVA'DA ESRAR VE METAMFETAMİN ELE GEÇİRİLDİ

HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'nde polisin yaptığı operasyonlarda 19 kilo 580 gram esrar, 4 kilo 143 gram metamfetamin ele geçirildi. Hakkari Valiliği'nden yapılan açıklamada, İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Yüksekova İlçesi Esendere Beldesi'nde T.K.'nın evinde arama yapıldı. Yapılan aramada 20 paket halinde 19 kilo 580 gram esrar ele geçirilirken, gözaltına alınan T.K. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Yüksekova İlçesi Numune uygulama noktasında ise bir araç durdurularak arama yapıldı. Araçta yapılan aramada 4 kilo 143 gram metamfetamin, uyuşturucu madde ticaretinden elde edildiği belirtilen 7 bin 315 TL para ve 2 adet cep telefonu ele geçirildi. Araçta bulunan 2 kişinin gözaltına alındığı soruşturmanın sürdürüldüğü belirtildi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Polis ekiplerinin narkotik köpekle bir araçta arama yaptırması

-Belirlenen adrese köpek yardımıyla arama yapılırken genel ve detaylar

-Esrardan genel ve detay

-Ele geçirilen paralar

-Gözaltına alınan şahısların adliyeye çıkarılması

BOYUT: 121 MB

SÜER: 3 DK 4 SN

Behçet DALMAZ/HAKKARİ, -

=======================================================

8)MÜLTECİLER GÜNÜ'NDE, YAŞADIKLARI SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER ANLATILDI

İZMİR'de, Halkların Köprüsü Derneği tarafından, 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü nedeniyle düzenlenen basın toplantısında, mültecilerin yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerileri anlatıldı.Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Cem Terzi, dernek binasında basın toplantısı yaptı. Terzi, hükümetin, Ortadoğu politakaları, mültecilere statü vermemesi, geçici koruma statüsünün tanıdığı kısıtlı haklar, üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen gerekli hukuki entegrasyona başlanmamasını eleştirdi, vatandaşlığın sadece diplomalı ve zengin Suriyelilere verilmek istendiğini belirtti. Cem Terzi açıklamasında, "Türkiye, mülteciler için çekim merkezi olmama gerekçesiyle, coğrafi sınırlamayı kaldırmayan çok az sayıda ülkeden biridir. Mültecilere mültecilik yerine geçici koruma statüsü verilmesinin nedeni, Türkiye'nin soruna hak temelli değil, yardım temelli yaklaşması ve istediğinde Bakanlar Kurulu kararı ile bütün Suriyelileri geri gönderebilme yetkisini kendisinde muhafaza etmek istemesidir. Geçici koruma statüsündeki Suriyelilerin uluslararası koruma başvuru imkanı yoktur. Türkiye'deki milyonlarca Suriyeli mültecinin burada onurlu bir yaşam kurmalarını sağlayacak haklara erişimleri ve bu insanların başka ülkelere mülteci olarak gitmeleri engellenmektedir. Suriyeliler dışındaki mültecilerin statü ve hakları Suriyelilere kıyasla çok daha olumsuz durumda. Türkiye'de Suriyeliler ve Suriyeli olmayan yabancılar olarak ayrımcı, ikili bir yapı oluştu" dedi.

Hükümeti politikalarından dolayı eleştiren Cem Terzi, "Mülteci meselesine hazırlıksız yakalandılar. Çok geç ve çok küçük adımlar atıldı. Mültecilere geçici koruma statüsünün kağıt üzerinde sunduğu fırsatlar bile anlatılamadı, bu hizmetlerden tam anlamıyla yararlanmaları sağlanamadı. Dil engelini aşmak için etkin bir çalışma yapılmamıştır. Kayıt işlemleri zor ve uzun süren çileli bir uğraşa dönüşmüştür. Kamusal hizmetlere erişim ülke genelinde standartlaştırılamamış yerel yöneticilerin insafına terk edilmiştir. Mülteciler sürekli mağdur edilmiştir. Suriyeli mülteciler kendilerini Türkiye'de bir gelecek kurmak üzere güvende hissedememişlerdir. Türkiye toplumu da doğru bilgilendirilmediği, açık bir tartışma ortamı yaratılmadığı ve demokratik rıza için bir çaba gösterilmediği için vatandaşlık konusuna tepkili hale gelmiştir. Oysa, Türkiye'ye sığınan milyonlarca insanın vatandaşlıkla eşit statüde nasıl içerileceği çok önemli bir meseledir. Onları hem kendi ülkelerine yabancılaştırmadan, özlemlerini, dönüş isteklerini yok etmeden, ama aynı zamanda insanlık dışı bir muameleye maruz bırakmadan konumlandırabileceğimiz bir düzenlemeyi nasıl yapılabileceğimizi açık ve yapıcı biçimde tartışmalıydık" dedi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Basın toplantısından görüntü.

Haber-Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR

=======================================================

9)ANAOKULUNDA ÖĞRETMENE 'ŞİDDET' SORUŞTURMASI

BOLU'da anaokulunda bir öğrenciyi koridorda sürükleyerek sınıfa sokarken güvenlik kamerasına yansıyan öğretmen M.A. hakkında idari ve adli soruşturma başlatıldı.

Sağlık Mahallesi'nde bulunan Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı Latife Hanım Anaokulu'nda görevli kadın öğretmen M.A., iddiaya göre sınıfta yaramazlık yaptığı gerekçesiyle erkek öğrenciyi kolundan tutup başka bir sınıfa götürmek istedi. Öğretmen M.A., koridorda yürürken gitmek istemeyen ve kendisini yere bırakan öğrenciyi kollarından tutup sürükledi. M.A., daha sonra yanına gelen başka bir görevlinin de yardımıyla çocuğu sınıfa soktu. Öğretmenin okul koridorunda öğrenciye kötü muamelesi güvenlik kamerasına yansıdı.

M.A. hakkında, koridorda sürüklediği öğrencinin ailesi ve 2 aile daha, çocuklarına şiddet uyguladığı iddiasıyla Milli Eğitim Müdürlüğü'ne ve polise şikayette bulundu. Şikayet üzerine öğretmen hakkında geçen 8 Haziran'da hem idari, hem adli soruşturma başlatıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, "Okul müdürlüğünce öğrenci velisinin şikayet dilekçesi müdürlüğümüze iletilmiş, adı geçen öğretmen hakkında 8 Haziran 2017 tarihi itibariyle inceleme, soruşturma başlatılmıştır" denildi.

Adli soruşturma kapsamında 3 öğrenci velisi polise ifade vererek öğretmenden şikayetçi olurken, okul müdürünün de ifadesinin alındığı, soruşturmanın sürdürüldüğü belirtildi.

Görüntü dökümü:

--------------------------------

-Okuldan görüntü

-Güvenlik kamera görüntüsü

Dosya adı: blanaokulu

SÜRE (01.08 DK) BOYUT (126 MB)

HABER-KAMERA: Mutlu YUCA/BOLU

======================================================

10)MARKET GASPÇISI YAKALANDI

KÜTAHYA'da elindeki bıçakla bir marketten 1400 TL para gasp eden 33 yaşındaki Özkan Güneş, yakalandı.  Olay, Yunus Emre Caddesi'ndeki bir markette meydana geldi. Bıçakla market içerisine giren Özkan Güneş, kasada bulunan 1400 lirayı aldı. Dışarı çıkmak isteyen Güneş'e biri kadın 2 market çalışanı müdahalede bulundu. Yaşanan arbedenin ardından market çalışanları paraları şüpheliden alıp kasaya koydu. Şüpheli Özkan Güneş bu kez paraların konulduğu yazar kasa çekmecesini alıp dışarı çıkmak istedi. Olayı görüp market önünde toplanan vatandaşlar Özkan Güneş'in dışarı çıkmasına izin vermedi.

Market önünde toplana Marketteki güvenlik kameralarının saniye saniye kaydettiği olayda ihbar üzerine gelen polis ekipleri Özkan Güneş'i gözaltına aldı.

Emniyet Müdürlüğü şehit Mehmet Kartal polis Merkezi'ne götürülen Özkan Güneş'in 2 yıl önce de Kütahya'daki bir marketten 1300 lira para gasp etmek suçundan arandığı belirtildi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Güvenlik kamerası görüntülerinde;

-Gaspçı ile market çalışanı biri kadın 2 kişi arasında yaşana arbede,

-Gaspçının elinde bıçakla görüntüsü,

-Gaspçını para çekmecesini alıp dışarı çıkmak istemesi,

-Vatandaşların kapıyı tutup dışarı çıkmasını engellenmesinden görüntüler bulunuyor.

-Şüphelinin polis merkezinden çıkarılırken çekilen görüntüler bulunuyor.)

Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ-KÜTAHYA,

=======================================================

11)POLİSE DAĞITILAN TALTİFLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

ANTALYA'da G-20 zirvesinde görev alan polisler arasında dağıtılan taltiflerde ayrımcılık yapıldığı iddiasıyla darbe girişiminde görev yaptığı Ankara'da şehit edilen polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç'ın kendisi gibi polis babası Zeki Kılınç, taltiflerde FETÖ parmağı olabileceği iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunan Zeki Kılınç, Antalya'da 2015 yılı Kasım ayında gerçekleştirilen G-20 liderler zirvesinde Antalya içi ve dışından toplam 15 bin civarında personelin görev yaptığını kaydetti. Başarıyla sona eren bu zirvenin ardından Cumhurbaşkanlığının talimatı, İçişleri Bakanlığı'nın da yazısı üzerine görev alan emniyet mensuplarının taltifle ödüllendirilmesine karar verildiğini anlatan Kılınç, bu kapsamda dönemin il emniyet müdürü ile iki emniyet müdür yardımcısı ve üç şube müdüründen oluşan 6 kişilik taltif komisyonunun liste hazırladığını söyledi.

Antalya içinden personelin 5 ile 24 maaş, Antalya dışından personelin 20 ile 24 maaş arasında taltifle ödüllendirilmesiyle ilgili listeye zirvede görev yaptığı halde Antalya kadrosundan 3 bin 166 kişinin alınmadığını kaydeden Kılınç, ayrımcılık nedeniyle Emniyet Genel Müdürlüğü'ne çok sayıda şikayet yapıldığını belirtti.

Gelen cevabi yazıda taltif komisyonunca gönderilen listede adı olmayanların ödüllendirilmediğinin belirtildiğini kaydeden Kılınç, bunun üzerine kendisinin de aralarında bulunduğu taltif mağdurlarının konuyu idare mahkemesine taşıdığını açıkladı. Antalya 4'üncü İdare Mahkemesi'ne açılan davanın lehine sonuçlandığını anlatan Kılınç, bunun üzerine kendisine 4 maaş taltifin uygun görüldüğünü söyledi. İçişleri Bakanlığı'nca alınan onayla kendisine 2 maaş tutarında ödüllendirmede bulunulması gerektiğine karar verildiğini bildiren Kılınç, yapılan ayrımcılığın FETÖ ile bağlantılı olabileceğini ileri sürdü.

Suç duyurusunda, taltif komisyonunu oluşturan dönemin il emniyet müdürü ile iki emniyet müdür yardımcısı ve üç şube müdürünün cezalandrırılması istendi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

Polis memuru Zeki Kılınç'ın Antalya adliyesinde suç duyurusundan  sonra yaptığı açıklamalar

210 MB /// 06.36"

Haber- Kamera: Mustafa KOZAK/ANTALYA, DHA)

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Zonguldak Malatya Antalya Tunceli Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title