Dha Yurt Bülteni - 9
Diyarbakır'da, Barzaniye Şengal'den çekilme çağrısıDİYARBAKIR'da, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Myöneticilerinin katıldığı ortak basın toplantısında Irak'daki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Türkiye...
Diyarbakır'da, Barzaniye Şengal'den çekilme çağrısı
DİYARBAKIR'da, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Myöneticilerinin katıldığı ortak basın toplantısında Irak'daki Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani'nin Türkiye ziyareti ardından peşmergeler ile PKK'lı gruplar arasında çatışmaların çıktığına dikkat çekildi. Ortak açıklamayı okuyan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Peşmergeler'in Şengal'den derhal çekilmesi gerektiğini belirterek, "Bu saldırılar Barzani ve Türk Devleti'nin anlaşmaya vardığını ortaya koyuyor. Sayın Barzani'ye çağrımızdır; derhal geri çekilmeliler" dedi.
DBP Genel Merkezi Danışma Bürosu'nda bir araya gelen DTK, DBP, HDP yöneticileri Irak Kürdistan Demokrat Partisi'ne (IKDP) bağlı Peşmergeler ile PKK'lılar arasındaki çatışmalarla ilgili ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıya DTK Eş Başkanı Leyla Güven, DBP Eş Genel Başkanvekili Gülcihan Şimşek, HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım ve HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul katıldı. Ortak basın açıklamasını Kürtçe okuyan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Kürt tarihinin ihanet ve direnişlerle dolu olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Kürdistan'ın işgalci güçleri, Kürt halkının direnişi karşısında sıkıştıkları zaman, kendini satan Kürtler ile birlikte ihaneti devreye koyuyorlar. Bu ihanet son olarak Ezidilere karşı yapılan saldırı ile bir kez daha ortaya çıktı. KDP ve AKP'nin Rojava ve Şengal'e yönelik saldırılarını kınıyoruz. Görüşme ardından Türk askerlerinin Minbic'e yönelik saldırısı ve aynı zamanda KDP'nin Xanesore'ye saldırısı dikkat çekicidir. Bu saldırılar Barzani ve Türk devletinin anlaşmaya vardığını ortaya koyuyor. Barzani'nin bugüne kadar Türkiye'ye gerçekleştirdiği ziyaretlerden sonra, Kürt halkına karşı katliamlar uygulanmıştır. Artık herkes bu görüşmelerin Kürt halkına yönelik katliamlar ve Kürt halkının kazanımları üzerine yapılmakta olduğunu biliyor. Eğer böyle olmasaydı, Sayın Barzani kamuoyuna açıklamada bulunmalı. Sayın Barzani iyi bilmelidir ki, sessizliğinin Kürt halkına karşı ihaneti kabul ettiği anlamına gelmektedir. Yaptıkları açıklamalara bakılınca kirli pazarlıkları açığa çıkmaktadır."
Barzani'nin Şengal'i kaderi ile başbaşa bıraktığı için hesap vermesi gerektiğini savunan Güven, "KDP bugün DAİŞ (DEAŞ) çetelerinin silahı ile Ezidi halkına saldırmakta ve DAİŞ'in yarım bıraktığı 74'üncü fermanı tamamlamaya çalışmakta. Halkın direnişi ile sonuçsuz kalan DAİŞ saldırıları ardından bu kez yeni güçler saldırmakta. Soruyoruz; bu sevkiyat ile yeni saldırıların hazırlığımı yapılıyor? Sayın Barzani derhal saldırıları sonlandırmalı ve güçlerini Ezidi halkının topraklarından geri çekmelidir."
Siyasi ve Kürt halkı olarak Ezidi halkına yönelik saldırıları kendilerine yönelik olduğunu ifade eden Güven, bu halkın sahipsiz olmadığını ve yeni fermanlara müsaade etmeyeceklerini anlattı. Güven, "Sayın Barzani ve KDP aklını başına almalıdır. ya önceki gibi Kürdistan'ın işgalci güçleri yanında yer alarak ihanet yazgısı alnında kalacak, ya da ihaneti bırakarak halkının yanında yer alacak. Bu iki seçenek dışında başka bir yol yok. Sayın Barzani'yi halkının yanında yer alarak ihanete son vermeye çağırıyoruz. Bu tarihi direnişin sonunda Kürt halkı ve Ortadoğu halkları zafere ulaşacaktır" diye konuştu.
HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, bir gazetecinin, "Şengal'de hangi güçler var?" sorusunu Kürtçe konuyarak yanıtlarken "Binlerce Ezidi kadınıı DAİŞ çetelerinin elinde, herkes özgürleştirilmeyene kadar kimsenin hakkı yoktur. Şengal'de savunma güçleri var. Başka güçlerin savunmasına ihtiyaç duyulmamaktır. Kürdistan Bölgesi'nde HDP'nin birçok kez temasları gerçekleşti. Sadece KDP ile değil, Goran ve YNK (KYB) başta olmak üzere bütün siyasi kuruluşlar ile görüşmemiz oldu. Sonuç olarak, Mesut Barzani ile birlikte Kürt halkının, Kürt kanına neden olmaması yönünde anlaşmaya vardık. Bugün tarihte yaşananların yeniden tekrar etmesini istemiyoruz. Artık Kürtler'in dünya çapında geldiği önemli bir nokta var. Kürtler bugün birbiri ile çatışması değil, Kürtlerin bugün sadece birliğe ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------
-Toplantıya katılanlar
-Yapılan konuşmalar (Kürtçe)
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Serdar SUNAR/DİYARBAKIR, -
=============================
Sistemimizin ayarını bozmuştu (2)
BAKAN KAHVEDE OTO TAMİRCİLERİ İLE BULUŞTU
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü Yalova'daki gezisini, kahvehanede oto tamircileriyle buluşarak sürdürdü. Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, Arap Baharı ile başlayan gelişmelerin Suriye'ye kadar sıçradığını dile getireren Özlü, "Suriye'deki karışıklığın, iç savaşın bize zararı çok büyük. Çünkü komşu. Komşuda yangın var biz de sıçrıyor. Bu bölgede varlığımızı sürdürmek için güçlü olmamız şart. Bunun dışında güçlü iktidarlara ihtiyacımız var. Bizim önerimiz, teklifimiz yeni cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi pratik, hızlı, kuvvetli Türkiye'yi güçlendirecek bir sistemö diye konuştu.
Son günlerde Almanya ile yaşanan tartışmalara değinen Özlü, Almanya'da 3 milyona yakın Türkün yaşadığını hatırlattı. Bu ülkeyle geçmişte müttefik olduklarını belirten Özlü, "Olanlara bakın. Terör örgütünün lider kadrosunda, mensuplarından herkes gidip Almanya'da gidip konuşuyor, konuşabiliyor, basına demeçler verebiliyor ama bizim cumhurbaşkanımız Almanya'da konuşamıyor, ama bizim bir bakanımız Almanya'da konuşamıyor. Böyle bir şey olabilir mi? NATO üyesi, müttefikiz, ortağız, dostuzö dedi.
KOMŞULARIMIZLA İYİ İLİŞKİYİ TERCİH ETTİK
AK Parti'nin kuruluş felsefesinin problemlerin silahla değil müzakereyle konuşarak çözme olduğunu ifade eden Özlü, "İktidara geldiğimiz günden beri bütün komşularımızla iyi ilişkiler kurmaya çalıştık. Hatırlayın Ermenistan'la sorun çözülsün diye o günkü Dışişleri Bakanımızla Ermenistan Dışişleri Bakanı bir protokol imzaladı. Yine hatırlayın Kıbrıs'ta müzakere süreci sonuçlansın diye Kofi Annan bir plan hazırladı, Annan Planı. Biz kabul ettik, Kıbrıs Türkleri kabul etti, Rumlar kabul etmedi. İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki sorunlar çözülsün diye talep ettik. İsrail yan çizdi. İran'ın nükleer silah yapmak için batıyla yaşadığı sıkıntıları çözmek için arabuluculuk yaptık. İranlılar su koyverdi. Türkiye'nin bütün bu iyi niyetine, Türkiye'nin bütün bu gayretlerine rağmen hem Batı'dan hem komşularımızdan doğrusu olumlu yaklaşımlar görmedik. Bu bakımdan Türkiye'nin güçlü, kuvvetli olması, hükümet krizlerinin olmaması için yeni sistemin, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine çok büyük ihtiyaç varö ifadesini kullandı.
=========================================
Silopi'de terör mağdurları için kura çekimi
Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından terör mağdurları için yapılan 236 konut kura çekimi ile sahiplerini buldu. Kura sonucu ile belirlenen evlerin anahtar teslimi ileri bir tarihte hak sahiplerine dağıtılacak.
Silopi'de terör saldırıları sonucu evleri yıkılan veya kullanılamaz duruma gelen vatandaşlar için yapılan konutların kura çekimi bir otelde yapıldı. Kura çekiminde 236 konutun sahipleri tek tek belirlendi. Sahipleri belirlenen koutların ise önümüzdeki günlerde düzenlenecek tören sahiplerine teslim edileceği belirtildi.
Kura çekimine katılan terör mağdurlarından Abdullah Algur, "Bu olaylar nedeniyle evlerimiz yıkıldı, kül oldu. Bize sahip çıkan devlete çok teşekkür ediyoruz. Halkın yıkılan evlerini verdiler. Kura çekimlerine katıldık. Herkes nasibine göre kurası çekildi. Hayırlı uğurlu olsun" dedi.
Terör mağdurlarından Osman Alkış da, kura çekiminin adaletli olduğunu belirterek, "Bugün 236 konutun kura çekimi yapıldı. Adaletli bir şekilde çekim yapılıyor ve hak sahiplerine dağıtılıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın öncülüğünde yapılan konut dağıtımında halk olarak memnunuz. Konutların adaletli şekilde dağıtılmasından dolayı da teşekkürlerimizi sunuyoruz" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Kura çekiminin yapılması
-Kura çekimine katılan vatandaşlar
-Açıklama yapan vatandaşlar
-Kura çekiminden detaylar
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet Selim YALÇIN/SİLOPİ (Şırnak), -
=========================================
Yeşilay kamu spotuna tepki
UMUD Madde Bağımlılığı ile Mücadele Derneği Afyonkarahisar Temsilcisi Kemal Baykara, Yeşilay Derneği'nin hazırlattığı kamu spotunun sigarayı özendirdiği gerekçesiyle acilen kaldırılmasını istedi.
UMUD Madde Bağımlılığı ile Mücadele Derneği Afyonkarahisar Temsilcisi Kemal Baykara, Yeşilay Haftası dolayısıyla televizyon kanallarında yayınlanan kamu spotunun sigarayı özendirdiğini öne sürdü. Kamu spotu nedeniyle kendilerine sigarayı bırakanlardan bile şikayetler geldiğini belirten Baykara, "Bizlere en çok şikayet daha önce sigarayı bırakmış insanların bu spotla tekrar kahve ile sigara içme isteği duymasıdır. Ayrıca sosyal olmak isteyen ergenlerin mutlaka zehirli dumanla tanışması gerektiğini, gençlerin kahvenin yanında mutlaka sigarayı denemelerini bilinçaltlarına yerleştiriyor. Kilo vermek ve tekrar almamak için zehirli dumanın bir yöntem olduğu bilinci yerleştiriliyor. Günün 24 saati televizyonlarda dönen bu spot her yaş grubuna her an ulaşabiliyor. Küçük çocukların bilinçaltına bu yanlış bilgiler yerleştiriliyor" dedi.
Sigara lobilerinin bile sigarayı bu kadar özendirici bir spot hazırlayamayacağını vurgulayan Baykara, spotun bir an önce yayından kaldırılmasını istedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
RÖP: Kemal Baykara (UMUD İl Temsilcisi)
HABER-KAMERA: Sait KARADUMAN/AFYONKARAHİSAR,
=========================================
Prof. Dr. Tan: 100 kişiden 8'inde nöropatik ağrı var
TÜRK Nöroloji Derneği Nöropatik Ağrı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ersin Tan, "Topluma baktığımız zaman yaklaşık her 100 kişinin 8'inde nöropatik ağrı dediğimiz semptomları görmek mümkün" dedi.
Türk Nöroloji Derneği bünyesindeki Nöropatik Ağrı Çalışma Grubu tarafından Antalya'nın Serik İlçesi Belek turizm merkezindeki Rixos Premium Otel'de düzenlenen 14'üncü Nöropatik Ağrı Sempozyumu'na ilişkin basın toplantısı yapıldı. Türk Nöroloji Derneği Nöropatik Araştırma Çalışma Grubu Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Ersin Tan ile Römotoloji Federasyonu Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Ayşen Akıncı gazetecilere bilgi verdi.
"KADINLARDA 7 KAT DAHA FAZLA GÖRÜLÜYOR"
Prof.Dr. Ayşen Akıncı, nöropatik ağrının vücuttaki sinirlerin hasar veya bir hastalığı sonucu ortaya çıkan ağrı olduğunu söyledi. Nöropatik ağrının normal ağrılardan farklı olduğuna işaret eden Prof.Dr. Akıncı, şöyle dedi:
"Nropatik bir ağrı varsa basit ağrı kesicilere hastalar cevap vermiyor. 'Hidromiyarji' dediğimiz yaygın ağrı- sızılar, yorgunluk, sabah yorgun kalkma, uyku bozukluğu ile giden bir hastalık da bu nöropotik ağrı tiplerinden bir tanesidir. Bu hastalık kadınlarda erkeklere göre 7 kat daha fazla görülüyor. Ama erkeklerde ve çocuklarda da görülebilen, toplumda da oldukça yaygın görülen bir hastalıktır."
"İŞİNE GÜCÜNE DÖNMEYE TEŞVİK EDİYORUZ"
Bu hastalığın en önemli özelliğinin hastalar muayene edildiğinde ya da tetkikler istendiğinde pozitif bir sonuç bulunamadığını aktaran Prof.Dr. Akıncı, şöyle dedi:
"Yani her şey normal çıkıyor. Her şey normal çıktığı için de sanki bu hastalık yokmuş gibi algılanabiliyor. Halbuki öyle değil. İltihapsız kas romatizması dediğimiz hidromiyarji hastalığı var. Bu hastalığın etkilerini de beyinde yapılan çalışmalarda göstermek mümkün. Bu hastalığı tedavi etmek mümkün. İlaç tedavileri var, özellikle egzersiz tedavilerini öneriyoruz. Bu hastalar halsizlik ve yorgunluk nedeniyle yataktan çıkmak istemiyor. Hastalarımızı yataktan çıkmaya, işine gücüne dönmeye teşvik ediyoruz. İlaç olarak da genelde 2 grup var önerdiğimiz. Bunlardan bir tanesi sara ilaçları, bir diğer grup da depresyon ilaçları."
"FELÇ SONRASINDA ORTAYA ÇIKABİLİYOR"
Prof.Dr. Ersin Tan da nöropatik ağrının bilinen ağrıdan farklı bir semptomlar grubu olduğuna işaret etti. Bu hastalarda yanma, batma, elektriklenme ve karıncalanma gibi belirtiler olduğunu kaydeden Prof.Dr. Tan, şunları kaydetti:
"Bugün için baktığımızda en sık oranla karşılaştığımız nöropatik ağrı belirtilerinin olduğu hastalık maalesef Türkiye'de de çok büyük bir sorun olan şeker hastalığıdır. Türkiye'de yapılan son çalışmalarda her 4 kişiden birinde ya şeker hastalığı ya da gizli şeker dediğimiz tablo söz konusu. Şeker hastalığı olan kişilerde de eninde sonunda nöropatik ağrı dediğimiz belirtiler karşımıza çıkacaktır. Topluma baktığımız zaman yaklaşık her 100 kişinin 8'inde nöropatik ağrı dediğimiz semptomları görmek mümkün. Bunun dışında felç sonrasında ortaya çıkabilen nöropatik ağrıdan söz edebiliriz. 'Herpes' dediğimiz, 'zona' dediğimiz hastalık sonrası ortaya çıkabilecektir. Özellikle omurilik yaralanmaları sonrasında ortaya çıkabilir. Baktığımız zaman sinir basılarında veya ele ayağa giden sinirlerin hastalıklarında da karşımıza çıkan belirtilerdir." Sempozyum yarın sona erecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Prof.Dr. Ersin Tan
Prof.Dr. Ayşen Akıncı
Haber- Kamera: Namık Kemal KILINÇ/SERİK(Antalya),