Dha Yurtbülteni-6
61)BUDO: DENİZ OTÜBÜSÜNDEKİ YANGININ NEDENİ BİLİNMİYORBURULAŞ Genel Müdürü Levent Fidansoy, bu gün İstanbul Sarayburnu açıklarında, deniz otobüsünün makine dairesinde çıkan yangının nedeninin araştırıldığını söyledi.
DHA YURTBÜLTENİ-6
1)BUDO: DENİZ OTÜBÜSÜNDEKİ YANGININ NEDENİ BİLİNMİYOR
BURULAŞ Genel Müdürü Levent Fidansoy, bu gün İstanbul Sarayburnu açıklarında, deniz otobüsünün makine dairesinde çıkan yangının nedeninin araştırıldığını söyledi. Fidansoy, ilk kez böyle bir olay yaşadıklarını söyledi. Bursa İstanbul arasında yolcu taşımacılığı yapan BUDO'nun Mudanya-Armutlu-Sirkeci hattında saat 09: 00 seferini yapan Yıldırım Beyazıt Deniz Otobüsü Sarayburnu açıklarında iken makine dairesinde yangın çıktı. Deniz otobüsündeki sisteminde otomatik olarak müdahale etmesiyle yangın dışarı sıçramadan söndürüldü. Deniz otobüsü Sarayburnu'nda Türkiye Denizcilik İşletmeleri iskelesine yanaştırılıp yolcuların tahliyesi gerçekleştirildi. BURULAŞ Genel Müdürü Levent Fidansoy, böyle bir olay ile ilk kez karşılaştıklarını söyledi. Yangının, makine dairesinde elektrik kontağı veya yakıt borusundan çıkmış olabileceğini söyleyen Fidansoy, "Yangına deniz otobüsündeki otomatik sistem ve görevliler zamanında müdahale edip söndürüyor. Dolaysıyla deniz otobüsündde dumanlar oluyor sıcaklık artıyor. Yangının çıkış nedenini hakkında şu anda açıklama yapmak doğru değil. Nedenini çok yönlü olarak araştırıyoruz" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------
Levent Fidansoy açıklaması
Faruk KAHRAMAN/BURSA (DHA
======================================================
2)BANDIRMA'DA FIRTINAYA YAKALANAN DENİZ OTOBÜSÜ GERİ DÖNMEK ZORUNDA KALDI
BALIKESİR'in Bandırma ilçesinde etkili olan fırtına nedeniyle, sabah İstanbul'a hareket eden deniz otobüsü bir süre sonra fırtına yüzünden geri dönmek zorunda kaldı. Dev dalgalar yüzünden bazı yolcuların rahatsızlandığı bazılarının ise korktuğu öğrenildi.Yurdu etkisi altına alan kar ve fırtına Balıkesir'in Bandırma ilçesinde yaşamı olumsuz yönde ettkiledi. Bu sabah, Bandırma-İstanbul Yenikapı-Bostancı seferini yapmak üzere 145 yolcu ile ayrılan Piyale Paşa Deniz Otobüsü yaklaşık 20 mil gittikten sonra Fener Adası yakınlarında fırtınaya yakalandı. Bazı yolcuların rahatsızlandığı bir kısmının ise "Batacağız" paniği yaşaması sonucu deniz otobüsü Bandırma'ya geri dönmek zorunda kaldı. Sefer ip/tal edilirken bilet ücretleri iade edilen yolcular ise İstanbul'da, otobüslerle gittiler.
Görüntü Dökümü
---------------------
Deniz otübüsünün geri dönmesi
Yolcuların görüntüsü
Detaylar
Erdem ÖZCAN/BANDIRMA (Balıkesir) (DHA
=========================================================
3)İZMİRLİ MİNİBÜSÇÜLERDEN TERÖRE LANET
İZMİR Minibüsçüler Odası, İstanbul'da düzenlenen bombalı saldırıları lanetleyip, il çapında çalışan tüm minibüsleri Türk bayrağı ile süsleyerek polisine sahip çıktı.
Gaziemir Sosyal Konutlar minibüs son durağında basın açıklaması yapan oda yöneticileri, durakta çalışan üyeleriyle birlikte minibüsleri Türk bayrakları ile donattı. Siyah kurdela ile 'Gün Birlik Günüdür, Polisimizin yanındayız, Milletimizin Başı sağolsun' yazılı bayraklar minibüslerin arka camına yapıştırıldı. İzmir Minibüsçüler Odası Başkanı Taner Uğuz, kentte bulunan 60 minibüs durağı ile hatlı 1147 minibüsün bayraklarla süslendiğini söyledi.
Türkiye'nin zor günlerden geçtiğine dikkat çeken Oda Başkanı Uğuz, "İstanbul'da iki farklı noktada art arda gerçekleştirilen terör saldırılarını, terörden medet umanları lanetliyorum. Ülkemiz tarih boyunca ve özellikle son bir yılda bu tür saldırılarla karşılaşmış milletimiz benzer oyunlarla emellerini gerçekleştirmek isteyen bu örgütlere istediklerini vermemiştir. Türkiye'yi bombalı eylemlerle korkutmayı ve istediklerini yaptırmayı amaçlayanlar, bu isteklerinin karşılığını hiçbir zaman alamayacaklardır. Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Bu zor günleri birlik ve beraberlikle aşacağımıza inancımız tamdır. Milletin huzurunu, memleketin birliğini canları pahasına savunan güvenlik güçlerimizin sonuna kadar arkasındayız. İnanıyoruz ki biz geçmişte olduğu gibi bugün de hep birlikte teröre karşı tek vücut tek ses olarak dimdik duracağız. Devletimizin ve polisimizin yanındayız, her zaman da yanında olacağız. İstanbul'da gerçekleştirilen hain saldırıda hayatını kaybeden şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine sabır ve yaralılara da acil şifa diliyoruz" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
---------------------
Taner Uğuz'un açıklaması
Minibüsün camına etiket yapıştırması
Genel ve detay görüntüler
Haber: Timur TARLIĞ Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR,
===========================================================
4)'NEDEN İZMİR'DE PATLAMA OLMUYOR' PAYLAŞIMINA SUÇ DUYURUSU
İZMİR Barosu, 10 Aralık'ta İstanbul'daki patlama sonrası sosyal medya üzerinden 'Neden İzmir'de patlama olmuyor', 'Yoksa gavur gavura rahat rahat yaşıyorlar mı' şeklinde paylaşımlarda bulunan E.Ş. hakkında suç duyurusunda bulundu.
İzmir Barosu'nun suç duyurusu dilekçesinde "Türkiye, Beşiktaş'ta gerçekleşen terör saldırısında şehitlerini henüz uğurlarken, birlik ve beraberlik içerisinde yaraların sarılması gereken şu günlerde, E.Ş. adında bir sosyal medya kullanıcısı açıkça halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekte, aşağılamakta ve nefret suçu işlemektedir" denilerek, adı geçenin yaptığı paylaşımın TCK'nın 216. maddesinde ifade edilen 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçunun unsurlarını oluşturduğu ifade edildi. Şüphelinin ifadelerinin açıkça şiddet içerdiği belirtilen dilekçede, "Düşünce özgürlüğünün demokratik toplumlardaki mutlak sınırı ise 'şiddet'tir. Bu ifadeler aynı zamanda kamu barışı açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturmakta, şiddete doğrudan hedef gösterme amacı ve sonucu taşımaktadır" denilerek, şüphelinin halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama, hakaret ve TCK'nin ilgili diğer maddeleri ile re'sen araştırma sonucu çıkacak diğer suç maddeleri gereğince hakkında soruşturma yürütülerek kamu davası açılmasını talep edildi.
İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "İzmir'e ve İzmirlilere yapılan bu hakareti içimize sindirmemiz mümkün değildir. Kurtuluş Savaşı'nın ilk kurşununun atıldığı, Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Bütün cihan işitsin ki efendiler, artık İzmir hiçbir kirli ayağın üzerine basamayacağı kutsal bir topraktır!' diyerek onurlandırdığı güzel İzmir'in halkı, vatanın her karış toprağında yaşanan acıları yüreğinde hissetmektedir. Anadolu'da patlayan her bomba, katledilen her insanımız için ayrımsız acı duyan bir kentin insanlarına yönelik ayrımcılık kokan bu paylaşım bizi derinden yaralamıştır ve Avukatlık Kanunu'nun barolara yüklediği, 'hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak' hükmü gereğince İzmirliler adına şikayetçi olma gerekliliğimiz doğmuştur" dedi.
İZMİR,
========================================================
5)FIRAT ANLI HAKKINDA 2 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ
DİYARBAKIR'da Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında 'örgüt üyesi' olduğu iddiasıyla gözaltına alınarak 30 Ekim günü tutuklanan ve daha sonra görevden alınan Büyükşehir Belediyesi Eş başkanı Fırat Anlı hakkında 2 kez ağırlaştırılmış ömürboyu ve 121 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 30 Ekim'de tutuklanan Büyükşehir Belediyesi Eş başkanı Fırat Anlı'nın da aralarında bulunduğu 7'si tutuklu 51 şüpheli hakkındaki iddianame hazırlandı. 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Fırat Anlı hakkında 'Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma', 'Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürme', 'Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs', 'Sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, taşınması, bulundurulması', 'Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçlarına yardım etme', 'Örgüt üyesi olmak' ve 9 kez 'Örgüt propagandası yapmak' suçlarından 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 121 yıla kadar hapis cezası istendi.
Dosyadaki diğer 50 şüpheli hakkında da 5 yıldan ağırlaştırılmış ömür boyuna kadar değişik oranlarda hapis cezaları talep edildi.
Felat BOZARSLAN/DİYARBAKIR, -
=====================================================
6)ERZURUM'DA ATLI HAFIZLAR, 484'ÜNCÜ 'BİNBİR HATİM' DUASINI BAŞLATTI
ERZURUM'u doğal afetlerden korumak için 483 yıl önce Pir Ali Baba tarafından başlatılan 'Binbir Hatim' geleneğini bu yıl da devam edildi. Atlara binen 4 hafız, Pir Ali Baba türbesinden yola çıkarak şehrin dört bir tarafında Kuran okumaya başladı.
Merkez Palandöken ilçesine bağlı Dutçu köyündeki Pir Ali Baba'nın türbesinde düzenlenen törene Vali Seyfettin Azizoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Müftü Vekili Celal Büyük ve çok sayıda davetli katıldı. Karla kaplı türbeye protokolle birlikte giden vatandaşlar Müftü Vekili Celal Büyük'ün okuduğu dualara amin diyerek 484'üncü 'Binbir Hatim' duasını başlattı.
Törende bir konuşma yapan Vali Seyfettin Azizoğlu, Kuran'ı Kerimin insanlık için hem bir şifa hem de rahmet olduğunu belirterek, "Yaklaşık 500 sene önce Pir Ali Baba Erzurum'da Erzurumlu insanların beladan, musibetten, depremden, afet ve kötülüklerden korunması için Kuran'ı Kerim'i 1001 hatim olarak başlatmış ve Erzurumlular bu geleneği 500 yıldır devam ettirmiştir. Kuran'ı Kerim'in mana ve ruhuna uygun olarak yapılan bu faaliyetin bundan sonra da yüzyıllarca devam edecektir. Bu rahmet ve şifayla Erzurum'da, ülkemizde ve bütün İslam aleminde belalardan, sıkıntılardan, savaştan korumasını niyaz ediyorum. Bugün islam coğrafyasında kan ve gözyaşı hakim. İnşallah bu 1001 hatimle bütün kan ve gözyaşı İslam coğrafyasında sona erer. İnşallah Halep'te ağlayan insanların gözyaşı diner" diye konuştu.Yine güzel bir adeti yaşatmak için Pir Ali Baba'nın kabri başında toplanıldığını belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, "Güzel bir gelenek başlatarak ülkemizin, milletimizi ve Erzurumumuzun bekası ve geleceği için her türlü tabi afetlerden korunması, muhafaza altına alınması için binbir hatim geleneğini başlatmış. Biz de o güzel geleneceği devam ediyoruz. Kendisine Allah'tan rahmet ve ülkemizin ve milletimizin bekasını devamını diliyoruz. Allah hem ülkemizi hem milletimizi hem Erzurum'u her türlü kötülükten iç ve dış düşmanların şerrinden muhafaza etmesini diliyorum" dedi.
Lala Paşa Camisi imam hatipi Hafız Emrullah Kaçar'ın Kuran'ı Kerin okumasının ardından atlı hafızlar, Pir Ali Baba'nın yaşadığı dönemde hafızlarla at üstünde Kuran'ı Kerim okuyarak şehri dolaşması canlandırdı. Törene katılanlara sıcak salep ikram edildi. Kentteki tüm camilerde sabah namazında din görevlilerinin ve halkın katılımıyla başlayan '1001 Hatim' geleneği, 13 Ocak Cuma 2017 günü Ulu Cami'nde erkek cemaate, 14 Ocak 2017 Cumartesi saat 09.00'dan itibaren de yine Ulu Cami'nde kadınlara okunacak hatim duasıyla sona erecek. Geçen 13 Ocak 2016'da 24 bin 973 hatim okunmuştu.
'PİR ALİ BABA BAŞLATMIŞ'
Erzurum merkeze bağlı Dutçu Köyü'nde yaşayan Pir Ali Baba "Eğer her yıl 1001 hatim okursanız Allah bu memleketi özellikle zelzeleden (depremden) korur" diyerek geleneği başlatır. Pir Ali Baba ayrıca, sahibi bulunduğu 8 köyden 4'ünün gelirinin tamamını 1001 hatmin okunması için vakfeder. Birinci Dünya Savaşı yıllarına kadar süren 1001 hatim geleneğinde zaman zaman aksamalar olur. Erzurum'da babasının ölümü üzerine 26 yaşında Müftü olan Muhammet Sadık Solakzade (1882- 1960) ile birlikte hiç aksatılmadan hatim okunur.
Görüntü Dökümü
---------------------
Vali ve protokolün çocuk hafızlarla konuşması
-Kuran-ı Kerim okunması
-Tekbirler getirilmesi
-Müftü Celal Büyük'ün dua etmesi
-Mehmet Sekmen'in konuşması
-Seyfettin Azizoğlunun konuşması
-Hafızları at sırtında temsili gösterisi
-Çocuklara salep dağıtılması
Haber: Turgay İPEK - Kamera: Zafer KUMRU / ERZURUM,
06.55 BOYUT: 316 mb
================================================
7)ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNDEN GERİ DÖNÜŞÜM SERGİSİ
DİYARBAKIR'da, Dicle Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü öğrencileri, farkındalık yaratmak amacıyla plastik şişe kapağı, çöp torbaları, paslı teller, çiviler, gazete kağıtları, tabak ve kaşık, budanmış dallar, çalı ve dikenlerden oluşan malzemelerle yaptıkları eserleri sergiledi. Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü öğrencilerinin Sanat Galerisinde açtıkları ve geri dönüşümü gösteren sergisinin açılışını Üniversite Genel Sekreter Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ufuk Bircan ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Mesut Ergin gerçekleştirdi. Farkındalık yaratmak amacıyla böyle bir projeye başladıklarını belirten proje koordinatörü Emine Dilek Yalçın, "Temel tasarım atölyesinde yürüttüğümüz projelerden biri olan bu çalışmada, aslında ne kadar tüketici olduğumuza dair farkındalık yaratmak isteyen bir proje olarak başladık. Ancak, zamanla her bir öğrencimizin farklı düşüncelerini somutlaştırmasıyla, yaşadığımız mekana ve zamana dair çok çarpıcı ifadeler ve mesajlar içeren bir sergiye dönüştürdük. Bu bağlam üzerine kurulu olan çağdaş sanatta hangi malzemeyi kullandığınızdan ziyade, o malzeme ile anlam arasında nasıl bir ilişki kurduğunuz önemlidir. Öğrencilerimiz eserlerini meydana getirirken yakın çevrelerinde atık ya da atıl olarak bulunan objeleri derleyip yeniden kullanarak onları bir sanat nesnesi haline dönüştürmeye çalıştı"dedi.
Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Öğretmenliği öğrencilerinin plastik şişe kapağı, CD'ler, çöp torbaları, içecek kutuları, paslı teller, çiviler, gazete kağıtları, tek kullanımlık piknik tabak ve kaşık, bıçakları, doğadan devşirilen taş ve budanmış dallardan yarattıkları eserler 23 Aralık tarihine kadar sergilenecek.
Görüntü Dökümü
--------------------------
-Sergide yeralan sanat eserleri
-Serginin açılışı
-Emine Dilek Yalçın'ın konuşması
-Yalçın'ın sergiyi gezenlere eserler hakkında bilgi vermesi
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: DİYARBAKIR, -
