Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesinde TAVİ Yöntemiyle Kalp Kapağı Değişimi Başarılı
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp Hastanesinde TAVİ yöntemiyle aort darlığı olan iki hastanın kalp kapağı başarılı bir şekilde değiştirildi. Prof. Dr. Faruk Ertaş, yeni nesil kalp kapağı kullanarak kapalı bir ameliyat gerçekleştirdi. TAVİ yöntemi, hastalar için konforlu ve hayat kurtarıcı bir işlem olarak öne çıkıyor.
Diyarbakır'da Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Kalp Hastanesinde TAVİ yöntemi ile aort darlığı olan iki hastanın kalp kapağı başarılı bir şekilde değiştirildi.
DÜ'den yapılan açıklamaya göre, Kalp Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Ertaş, Kalp Hastanesinde yeni nesil kalp kapağı kullanarak kapalı bir ameliyat gerçekleştirdi.
Kalpte dört önemli kapağın olduğunu ve bunlardan biri olan aort kapağının zamanla çeşitli sebeplerden dolayı daraldığını belirten Prof. Dr. Ertaş, şunları kaydetti:
"Aort kapağında bir daralma meydana geldiğinde ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Çünkü kalp sirküsü her atımında bütün kanı hayati organlara göndermek için aort kapağını kullanmaktadır. Aort kapağı genellikle yaşlanmaya ve romatizmaya bağlı olarak daralmaktadır. Daha önce bu daralmanın tedavisi sadece cerrahiydi. Ama sonrası TAVİ yöntemi dediğimiz bir yöntem çıktı ve bu yöntem kalp anjiyosu gibi kasıktan ve kollardan girerek bu mevcut olan çürümüş olan kalp kapağını yeni biyolojik bir kapakla değiştirme işlemidir. Şimdi bu işlem gerçekten hastalar için konforlu ve hayat kurtarıcı bir işlemdir. Bu işlemin yönteminin iyi olmasının temel nedenleri bir hastalar genel anestezi almamakta, kapalı yöntemle göğüsleri açılmamakta, yani ameliyatsız bir yöntemle uygulanmakta, işlem süresi kısa, yaklaşık 40 dakika, en fazla bir saat sürmekte ve hastalar en fazla bir iki gün içinde taburcu edilebilmektedirler."
Kalpte TAVİ yönteminin dünyada ilk kez 2002 yılında Fransa'da uygulandığını kaydeden Ertaş, bu yöntemin 2010 yılından sonra dünya genelinde uygulanmaya başladığını belirtti.
Prof. Dr. Ertaş, şöyle devam etti:
"TAVİ yöntemi bu tarz aort tarzı yaşlı hastalarda rüştünü ispat etmiş oldu. Şimdi TAVİ'de ilk kullanılan kapaklar teknolojik olarak daha demode kapaklardı ve onlar hastalarda bazı sorunlar oluşturuyordu. Ne gibi sorunlar mesela hastanın pil ihtiyacı oluyordu ritim bozukluğu yaptıklarından dolayı veya da bu giriş yerleri komplikasyonları kanamalara yol açıyordu. ya da bu hastalarda bu kapaklar takıldığı zaman bu hastalar kriz geçirdiği zaman o krize müdahale şansımızı azaltıyordu"
Tıpta gelişen teknolojinin hem doktorlara hem de hastaya konforlu bir olanak sunduğunun altını çizen Prof. Dr. Ertaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Teknolojinin ilerlemesiyle yeni jenerasyon ve yeni nesil kapakların ortaya çıkması bu tarz sıkıntıları ortadan kaldırdı. Artık daha konforlu, hem hekimler için hem de hastalar için daha konforlu bir teknoloji kullanıyoruz. Hastalara daha az zarar veren ve hastalar için daha optimal olan bir teknoloji kullanıyoruz. İşte bu yeni nesil kapaklarda Türkiye'ye ilk defa dünyaca ünlü İtalyan TAVİ operatörü Alfonso Selasi ile beraber kendi merkezimizde 2 hastaya başarılı bir şekilde uyguladık. Şimdi ülkemizin geneline baktığımızda ülkemiz gerçekten kardiyoloji analında çok iyi bir yerde. Biz de merkez olarak gerek teknik alt yapımız olsun, gerekse tecrübeli ekipmanımız olsun bu tarz kapakları yani TAVİ yöntemini hastalarımıza başarılı bir şekilde uygulamaktayız. Ama ilk defa Türkiye'de yeni nesil, yeni jenerasyon bir kapağın kendi merkezimizde uygulamış olması gerçekten bizler ve merkezimiz için gurur vericidir."
