Dilipak: "Çözüm Sürecine Herkesin Etkin Bir Şekilde Katılması Gerekiyor"
yeterli değil.Barışın kalıcı uzun ömürlü olması için dağdan ineceklerden koruculara kadar bunların istihdam edilmesi psikoloji anlamda rehabilite edilmesi gerektiriyor" dedi."
Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti Üyesi Yazar Abdurrahman Dilipak, çözüm sürecine herkesin etkin bir şekilde katılması gerektiğini belirterek, "Savaşın bitmesi için barışın gelmesi
yeterli değil. Barışın kalıcı uzun ömürlü olması için dağdan ineceklerden koruculara kadar bunların istihdam edilmesi psikoloji anlamda rehabilite edilmesi gerektiriyor" dedi.
Çözüm sürecine destek vermek için bir araya gelen bazı sivil toplum kuruluşları, Çözüme Evet Koalisyonu çatısı altında yürütülen çalışmalara destek verdi. İnsani Yardım Hareketi (İHH) Genel Merkezi'nde yapılan toplantıda bir aya gelen koalisyon temsilcileri sürecin aksamadan sürmesi için atılması gereken adımları sıralayarak yeni bir anayasa yapılmasının gerekliliğini ifade etti. Toplantıda; İHH'dan Avukat Gülden Sönmez, Yazar Abdurrahman Dilipak, Yazar Roni Margulez, Mor ve Ötesi Grubu'ndan Kerem Kabadayı, Şair Yazar Ahmet Mercan, Sivil Dayanışma Platformu'ndan Hasan Avşar, Hak İş Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Paçal, Beyaz Hareket Derneği'nden Aydın İnci ve Kafkasya Platformu'ndan Kuban Kural yer aldı.
Kürt sorununun çözüm süreci ile ilgili İnsani Yardım Vakfı (İHH) adına konuşan
avukat Gülten Sönmez "İnsanların artık acı çekmesini istemiyoruz. Herkesin nerde yaşarsa yaşasın onurlu bir şekilde adalet üzerine ve kendi kimliği ile ilgili hiçbir problem yaşamadan bu topraklarda yaşamasın arzu ediyoruz. Bu nedenle Çözüme Evet Koalisyonuna bu düşünceye sahip çözüm sürecini destekleyen herkesi de bunun bileşenleri olarak kabul ittik. Çözüm isteyen her yapı her kesim bu koalisyonunun bir parçası. 26 Mayıs 2013 Pazar günü saat 14.00'te Saraçhane Parkında buluşup Beyazıt'a yürüyeceğiz. Herkesi bu yürüyüşe davet ediyoruz. Daha sonrasında da bir barış treni harekete geçecek. Bu barış trenine Türkiye'yi temsil eden temsilciler binecek. Öncelikle Trakya'da yürüyecek barış trenimiz. Daha sonra da Diyarbakır'da son bulacak bir tren yolculuğu gerçekleşecek. Türkiye'nin topraklarında yaşayan tüm kültürlerin kimliğini temsil eden temsilciler olacak" dedi.
Daha sonra söz alan Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Üyesi yazar Abdurrahman Dilipak ise şöyle konuştu;
"Savaşın bitmesi için barışın gemlisi yeterli değil. Barışın kalıcı uzun ömürlü olması için dağdan ineceklerden koruculara kadar bunların istihdam edilmesi psikoloji anlamda rehabilite edilmesi, toplumun bu barış sürecine alışması,
köye dönüşlerin sağlanması bunların hepsi uzun yorucu bir yolculuk gerektiriyor. Bu anlamda sivil toplum örgütlerin,
üniversitelerin sorumluluk duyan herkesimin sürece etkin bir şekilde katılması gerektiğini düşünüyorum. Bugünkü sorunu çözdüğümüzde eğer gelecekte bir sonraki adımında nelerle karşılaşacağımızı öngörmemişsek o sadece geçici bir rahatlamaya neden olur. Onun için daha uzun soluklu bir mücadeleye hazırlıklı olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ortaya koyacağımız çözüm önerisi fiilen çatışmanın durması değil, bundan sonra bölgedeki muhtemel sorunların çözümünde de model olarak referans olarak kabul edilmesi gereken bir çözüm ortaya koymamız gerekiyor" dedi.
Toplum olarak barış dilinin kullanılması gerektiğini ifade eden Dilipak şunları da söyledi:
"Barışın dili daha estetik daha felsefi olmalı. Bizim burada yapacağımız etkinlik doğudaki insanların yalnız olmadığını çünkü batıdakiler bizi anlamıyorlar diyorlardı. Onlar için çok ciddi değerli bir mesaj olacak bu. Onlar bizi davulla zurnayla halaylarla karşılıyorlardı. ve ilk kez kurucusu, şehit ailesi hepsi birden bir salonda hiç korkmadan kendilerini özgürce ifade edebiliyorlardı. Bizim birebirimize karşı kazanacak zaferimiz yok ama hep beraber kazanacağımız bir tek zaferimiz var. Bu bizim kazancımız aynı zamanda İslam dünyası için bölge halkları için Baykanlar ve Kafkaslar bir umuda dönüşecek. Kesinlikle inkar ve asimilasyonu terk etmemiz gerekiyor. Barışa evet demenin aynı zaman da yeni ideal bir anayasanın hayata geçirilmesi açısından da bize sorumluluk yüklediğini düşünüyorum." - İSTANBUL