Din Görevlilerine Yönelik Sağlık Eğitimi Düzenlenecek
Harran Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından din görevlilerine yönelik sağlık eğitimi düzenlenecek.
Harran Üniversitesi, kırsal kesimlerde hastalıkların önceden önlenebilmesi ve vatandaşların bilgilendirilmesi için din görevlilerine yönelik sağlık eğitimi düzenleyecek. İki gün sürecek eğitimde din görevlilerinin halkı bilgilendirilmesinde köprü görevi görmesi amaçlanıyor.
Konu ile ilgili Harran Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada eğitime Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Zeynep Şimşek, Doç. Dr. Fuat Dilmeç, Doç. Dr. Mete Köksal, Sağlık Yüksekokulu öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatma Ersin, Sağlık Hizmetleri MYO öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nebiye Yentür Doni, öğretim Görevlisi Sami Akpirinç'in katılacağı belirtildi.
Ayrıca program yöneticisi Harran Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zeynep Şimşek, eğitim öncesi yaptığı yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bir toplumda hastalıkları / erken ölümleri önlemek için eş zamanlı yapılması gereken iki yöntem vardır. Bunlardan biri, insanların kendilerini hastalandıran faktörleri bilmesi, bunları öğrenmek için aile hekimine/ebesine/hemşiresine başvurması ve öğrendikten sonra yapmasıdır. El yıkama, aşıları zamanında yaptırma, gebeyken düzenli kontrole gitme, 19 yaşından önce gebe kalmama, bakabileceği kadar çocuk sahibi olma, doğru beslenme, yürüyüş yapma, sigara içmeme birinci yönteme örnek olarak verilebilir.
Hastalıkları önlemek için eş zamanlı yapılması gereken diğer iş, yasal düzenlemelerin uygulanması ve uygulamaların sürekli denetimidir. Bütün yasal düzenlemelerin temel amacı toplumun bedenen, ruhen ve sosyal açılardan sağlıklı ve üretken hale gelmesi, yani toplum sağlığının geliştirilmesidir. Bu nedenle hastalık/ kaza ve yaralanmalara neden olan faktörlerin kontrol altına alınması için yapılması gereken işlerin yasal düzenlemeleri vardır. Temiz içme kullanma suyu sağlama, çöplerin toplanması, hayvanların aşılanması, sağlıklı gıda sağlama ve denetimi, trafik kontrolü gibi pek çok hastalıkları/kaza ve yaralanmaları önleyici hizmetler yasalarla düzenlenmiş ve bu işlere göre de kurumlar oluşturulmuştur. Hastalıkları önleme hizmetlerinin bir kısmı doğrudan halk sağlığı teşkilatının görevi iken, bazıları diğer kurum ve kuruluşların görevidir ve işbirliği yapılmak zorundadır. Bu işbirliğinin yasal çerçevesi de 1930 yılında çıkarılan Umumi Hıfzısıhha Kanunu'dur. Kanun çıktığından bu yana da tüm il ve ilçelerde, tüm kurum ve kuruluşların katılımı ile illerde Vali, İlçelerde kaymakam başkanlığında İl/İlçe Hıfzısıhha Kurulu (İl/İlçe Sağlığı Koruma Kurulu) toplanır ve yapılması gereken işlere karar verirler. Dolayısıyla hastalıkların önlenmesinde sağlık dışındaki kurum ve kuruluşların yapacağı önemli görevler vardır."
(Kaynak: Gazeteipekyol)