Dindar İnsan Yetiştirilmesi İhmal Edildi'
Bilgiçağı Koleji sohbet toplantılarının konuğu yazar Mehmet Sait Arvas ve Prof. Dr. Ramazan Ayvallı oldu.
Yazar Mehmet Sait Arvas, Cumhuriyet sonrası camiye önem verildiğini, ancak dindar ve müslüman insanların yetiştirilmesinin ihmal edildiğini söyledi.
Bilgiçağı Koleji, sohbet toplantılarında, Yazar Mehmet Sait Arvas ve Prof. Dr. Ramazan Ayvallı'yı ağırladı. Toplantıda konuşan Yazar Mehmet Sait Arvas, Cumhuriyet ilan edilmesinin ardından camiye ve mescide önem verildiğin ancak dindar ve müslüman insanların yetiştirmesinin ihmal edildiğini anlatarak, "Gittikçe dinden uzaklaşıldı. Hele bir de ezanda değiştirilince müslümanlar iyice camiden koptular. Camiler depo oldu, satıldı. Bunu hatırlayanlar var içimizde. Eğer biz de böyle bir nesil yetiştirmezsek bizim gelecek neslimizde de yapılan camiler cemaatsiz kalır, satılır ya da başka işlerde kullanılır" dedi.
İslam dinini ilme verdiği öneme değinen Sait Arvas, "İlk nazil olan ayet oku Allah’ın adıyla oku. O zaman okumanın hiç kıymeti yoktu. Çünkü kağıt yoktu. Daha önce nazil olan İncil, Tevrat, Zebur tahrip edilmişti bozulmuştu birbirine uymuyordu. Allah onların muhafazasını üzerine almadı; çünkü hükümleri belli bir zamana kadardı. Kur'an-ı Kerim nazil olunca onların hükmü bitmiş oldu. Kur'an-ı Kerim’ın muhafazasını üzerine aldı; çünkü ondan sonra ayet gelmeyecekti. O zaman kağıt yoktu, okunacak kitapta yoktu. Neden Allah ilme bu kadar önem verdi. İlk nazil buyurduğu ayeti kerim 'Oku' ile emretti. Bu din son din olduğu için ahir zamanda da ilmin kıymeti iyi, bilineceği için bilgi çağı geleceği ve bilgi okulu yapılacağı bilindiği için ilk nazil olan ayeti kerime oku ile başladı. Son din olmasaydı beklide ilk ayet oku ile başlamayacaktı. Ama son zamanlarda ilmin ne kadar kıymeti var. Dinimiz ilme çok önem vermiştir. Alimleri çok üstün tutmuştur, çok değer vermiştir. Birçok ayeti kerime bunu gösterir. Bir ayette ‘Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’, bir başka ayette ise ‘Allah şahittir ki kendisinden başka ilah yoktur’ denmiştir. Bizzat kendisi tek olduğuna şahitlik ediyor. Zaten birden fazla olması mümkün olmaz" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ramazan Ayvallı ise konuşmasında müslümanlar arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiğini anlatarak, "Müslüman, din kardeşinin hatalarını kusurlarını affedecek bağışlayacak. İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmiş olmaz" diye konuştu.
"Allah bir kulunu sevmesi durumunda ona 2 şey verir" ifadelerini kullanan Ayvallı, "İlk önce onu sevdiği kullarıyla tanıştırır. İkincisi, ona hayırlı bir iş verir. En hayırlı iş peygamberimizin yaptığı iştir. Bana bir röportajda sordular ben de '100 defa dünyaya gelsem yine ilahiyatçı olurdum çünkü Peygamber efendimizin işi bu' dedim. Dünyada kim kimi severse ahrette onun yanında olacaktır. İnsan dinini kimden öğrenirse onu çok severler. Saadetlerin başı bir büyüğü tanımaktır. Saadetlerin başı kainatın efendisini tanımak, sevmek, buna iman etmek, buna tabi ve teslim olmak bütün hayırların başı budur" şeklinde konuştu.