Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Irak'ta
Davutoğlu: "Ortadoğu'daki bütün etnik unsurlar Irak'ta var. Eğer orada barış olursa, Ortadoğu'da da barış olur. Barış olmazsa bölge de olumsuz etkilenir" "(Sistani'yle görüşmesi) Kendisiyle e...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Ortadoğu'daki bütün etnik unsurlar Irak'ta var. Eğer orada barış olursa, Ortadoğu'da da barış olur. Barış olmazsa bölge de olumsuz etkilenir " dedi.
Resmi ziyaret için Irak'ta bulunan Davutoğlu, TRT Türk'ün Bağdat Büyükelçiliği'nden yayınladığı bir programa konuk oldu.
Bugün Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile yaptığı basın toplantısında verilen iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldığına dair mesajını değerlendiren Davutoğlu, Tükiye'nin bütün komşularının kıymetli olduğunu ancak Irak ile daha derin, birbirini tamamlayan ve özel bir konumunun olduğunu söyledi.
Türkiye'nin sıfır sorun politikasının yanı sıra entegrasyon amaçlı ilk adım attığı ülkenin Irak olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Irak'ın ihtiyaç hissettiği yeniden yapılanma dönemine en fazla katkı sağlayabilecek ülkenin Türkiye ; Türkiye'nin enerji açığına katkı sağlayacak ülkenin de Irak olduğunu ifade etti. İki ülkenin birbirini tamamlayan özelliklere sahip olduğunu belirten Davutoğlu, bütün bu ortak unsurların ayağa kalkması gerektiğini anlattı.
İlişkiler konusunda gerek Irak içinde yaşanan gelişmeler, gerekse bölgede yaşananlara paralel olarak bir dönem durağanlık yaşandığını dile getiren Davutoğlu, Mayıs ayından itibaren Irak'ta yeni parametrelerin siyasete yumuşama getirmesiyle Türkiye'nin de bu yumuşamaya katkı getirdiğini söyledi. Davutoğlu, "Yeni sayfadan kasıt, 2 sene önce nerede bırakmışsak daha da güçlendirilmiş bir şekilde bu ilişkilere taze bir kan pompalamak" diye konuştu.
Irak'taki görüşmelerinin çok başarılı geçtiğine işaret eden Davutoğlu, "Irak'ta bundan sonrası için Türkiye-Irak ilişkileri açısından nasıl bir pozisyon düşünüyorsunuz" sorusunu, şu şekilde yanıtladı:
" Türkiye, 3 temel mesaj getirdi. Birincisi, ilişkilerin hiçbir gelişmeden etkilenmeden en üst düzeyde ve en geniş kapsamlı olarak süratle geliştirilmesi. İkincisi, 30 Nisan'da Irak'ta seçim var. Seçimler toplumlar için her türlü virüse karşı bir aşı niteliği taşır. Yani, seçimlerle toplumsal, siyasal bünye toparlanır ve yeni bir kan kazanır. Maalesef, bölgemizde seçim olmadığı için olaylar kangren oldu. Halkla yönetenler arasında bir tür mutabakat olduğu durumlarda dinamizm oluyor. Irak'ta seçimlerin suhuletle yapılması, neticesi ne olursa olsun, özgür bir seçimin yapılmasının bizatihi kendisi o kadar kıymetli ki... Bugün Mısır'da seçimlere olan güven sarsılmışken, Suriye'de insanlar seçime gidemezken, Tunus'ta kırılgan bir seçim ortamına girilmişken, Yemen'de geçiş süreci tamamlanamamışken, bu yapılardan daha da karmaşık sosyal yapıya sahip olan Irak'ta seçimler üzerinden bir kendini yenileme söz konusuysa, bu sadece Irak için değil, bütün bölge için çok önemlidir. O bakımdan Türkiye olarak bütün kesimleri kucaklamak...
Üçüncü mesaj da bölgemizde Suriye bağlamında gittikçe tırmanan ve bazı kesimlerce mezhep çatışmasına yöneltilmek istenen bir konjonktür var. Irak'ın özelliği küçük bir Ortadoğu olması. Ortadoğu'daki bütün etnik unsurlar Irak'ta var. Eğer orada barış olursa, Ortadoğu'da da barış olur. Barış olmazsa bölge de olumsuz etkilenir."
Davutoğlu, bu çerçevede Türkiye-Irak ilişkilerinin birlikte omuz omuza durmasının büyük bir önem taşıdığının altını çizdi.
-Sistani ile görüşecek-
Irak'taki temasları çerçevesinde bölgedeki Şiiler tarafından dini merci kabul edilen Ayetullah Ali Sistani'yi de yarın ziyaret edeceğini söyleyen Davutoğlu, Sistani'nin çok saygı duyduğu büyük bir ilim adamı olduğunu vurguladı. Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011 yılındaki Irak ziyareti sırasında Sistani'yle görüştüğünü ancak kendisinin aynı dönemde Bahreyn'de bulunduğu için bu görüşmeye katılma imkanı bulamadığını hatırlattı. Yarınki ziyaretinin "bir bakanın bir dini lideri ziyaretinin ötesinde" olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bölgeyle ilgili ortak kaygılar paylaşan iki ilim adamının istişaresi gibi olacak. Kendisiyle esas itibariyle İslam dünyasındaki gerginlikleri aşabilmek için Sunni-Şii ihtilafından hareketle, bir şekilde çatışma ortamı oluşturmak isteyenlere karşı Müslümanların Muharrem ayının bereketiyle de birlik beraberlik olması yönünde düşüncelerimizi paylaşacağız."
Davutoğlu, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyer Zebari ile ortak basın toplantısında Suriyeli bir gazetecinin sorduğu soruya karşı verdiği tepkiye ilişkin olarak da sorunun Türkiye'yi itham eden bir soru olduğunu vurguladı. Davutoğlu "Türkiye'yi itham ve ilzam eden bir soru karşısında hem ülkemin tutumunu, politikasını ve onurunu korumak hem de bütünüyle gerçeğin saptırılmasına yönelik provokatif bir soruya hakkıyla cevap vermek benim görevim" ifadesini kullandı.
-Muharrem ayı-
Muharrem ayında Kerbela'da olmanın önemine de değinen Davutoğlu, dünyevi görünen bazı meselelerde Hüseyni tarzı bazı tavırlar sergilemesinin nedenini "Eğer bir yola çıkmışsanız ve bu yol hak ve adalet yolu ise önünüze kim gelirse gelsin, kim ne engel çıkarmaya çalışırsa çalışsın, akıbetinizle ilgili neler söylenirse söylensin, o yolun yolcusu olmaya devam etmek" şeklinde özetledi. - Ankara