Eski Bakan Yakış: Türkiye'nin Rota Düzeltmesi Gerek
Dışişleri Eski Bakanı Yaşar Yakış, Ortadoğu ve Suriye'de koşulların değiştiğini ve Türkiye'nin buna ayak uyduramadığını söyledi.
Dışişleri Eski Bakanı Yaşar Yakış, Ortadoğu ve Suriye'de koşulların değiştiğini ve Türkiye'nin buna ayak uyduramadığını söyledi.
Yakış, "Şam, Telaviv ve Mısır'da büyükelçimiz yok. Böyle bir koşulda o bölgede aktif olma imkanları çok önemli ölçüde sınırlanmaktadır. Sisi seçimi kazandı, eleştirilebilir ama o Mısırlıların işidir, Türkiye'nin değil. Onunla ilişkilerini sürdürmesi lazımdır. Beşar Esad bir 7 yıl daha iktidarda. Türkiye'nin bu konularda bir rota düzeltmesi gerekir" dedi.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın alt kuruluşu olan Abant Platformu'nun ' Türkiye'nin Yönü' konulu toplantısı Düzce'nin Akçakoca İlçesi'nde bulunan Sky Tower Otel'de başladı. Gazeteciler, yazarlar, akademisyenler ile siyasetçilerin katıldığı üç gün sürecek toplantıda yapılacak beş oturumda katılımcılar görüşlerini dile getirecek.
Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Seyfettin Gürsel'in oturum başkanlığı yaptığı ' Türkiye'nin Küresel Sistemdeki Yeri' konulu ilk oturumda konuşan Dışişleri eski Bakanı Yaşar Yakış, Türkiye'nin Mısır'da, Suriye'de ve Irak'ta yapılan yanlışlarla ilgili iletişim kanallarını kestiği için etkili olamadığını belirterek, "Irak'ta sadece Maliki'nin politikasıyla çelişmesi dışında başka sorunlarımız da oldu. Kuzey Irak'taki Kürt otonom bölgesi ile ilişkiler tam benim temenni ettiğim şekilde değişti. Musul'da IŞİD'ın başkonsoluğumuzu ele geçirip bilinmeyen bir noktaya getirmişler ve bir pazarlık cereyan ediyor. Bu pazarlığın bir an önce sonuçlanmasını temenni ediyorum. Onların burunlarının kanamadan alınmasını temenni ediyorum. Fakat bu iş bittikten sonra yapılması gereken ilk iş Türkiye'nin Ortadoğu'ya yönelik politikasının masaya yatırılıp inceden inceye inceleyip neler yapılabileceğini görmek lazımdır" dedi.
MISIR İSTEMEZSE TÜRKİYE BİR ŞEY YAPAMAZ
Yakış, Mısır'ın istememesi durumunda Türkiye'nin Ortadoğu'da bir şey yapmasının imkansız olduğunu söyledi.
Yakış, "Şu anda Ortadoğu çok önemli. Türkiye Ortadoğu'da etkili olmak için çaba sarf eden bir ülkedir. İran gibi çok güçlü rakipleri vardır. İran bölgenin yükselen yıldızıdır. Nükleer teknolojisi ve güçlü diplomasisi vardır. İkinci rakibimiz Mısır'dır. Arap aleminin tartışılmaz lideridir. Mısır Afrika Birliği'nin en önemli ülkesidir. Türkiye Ortadoğu'da yapacağı her şeyi Mısır ile işbirliği yaptığı sürece çok daha kolay yapar. Mısır istemediği takdirde Türkiye'nin Ortadoğu'da bir şey yapması hemen hemen imkansız gibidir. Bugün Kuzey Irak'la iyi ilişkilerimiz var. Bağdat'taki makamlarla çelişince sorun oluyor. Hem Bağdat'la hem de Kuzey Irak'la ilişkileri iyi tutmanın yolu diplomasi denen sanatla olabilir" diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN ROTA DÜZELTMESİ GEREKİR
Yakış, Türkiye'nin, Ortadoğu ve Suriye'de değişen koşullara ayak uyduramadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Türkiye Suriye'de diktatör ile halk karşı karşıya geldiğinde halkın yanında yer aldı. Sonra Batı ülkeleri ile yola çıkmıştı. Batı ülkeleri muhalefete sağlanan silah ve paranın yanlış ellere gittiğini görünce frene bastı ve ofsaytta kaldı. Şimdi ince ayarlar yapmaya çalışıyor. Geminin dümeninde olan şahıs hiç hareket etmeden tutarsa her zaman hedefe gitmez. Dümeni tutan şahsın ince ayar yapıp rotayı eski haline getirmesi gerekir. Ortadoğu ve Suriye'deki koşullar değişti, Türkiye bu koşullara ayak uyduramadı. Yönetim ile ihtilafa düşerseniz iletişim kanallarını kesmek zorunda değilsiniz. 40 yılda ben ilişkilerin zor olduğu ülkelerle de görev yaptım ama ilişkilerimizi kesmedim. İlişkiler zora girdiğinde sizin orada en fazla bulunmanız gereken zamandır. 3 önemli başkentte Şam'da, Telaviv'de ve Mısır'da büyükelçimiz yok. Böyle bir koşulda o bölgede aktif olma imkanları çok önemli ölçüde sınırlanmaktadır. Sisi seçimi kazandı, eleştirilebilir ama o Mısırlıların işidir, Türkiye'nin değil. Onunla ilişkilerini sürdürmesi lazımdır. Aynı şey Suriye'de de oldu. Beşar Esad bir 7 yıl daha iktidarda. Seçimlere katılım yüzde 73 oranında oldu. Türkiye'nin bu konularda bir rota düzeltmesi gerekir."
OTEL SAHİPLERİ SIKIŞTIRILIYOR
Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil ise Abant Platformu toplantısının, ismiyle özdeşleşmiş Abant Tabiat Parkı yerine Akçakoca'da yapılmasına açıklık getirdi. Yeşil, "Biz Akçakoca'da daha önce programlar yaptık ama işin doğrusunu üzülerek söyleyeyim; Türkiye'nin yönünü konuştuğumuz toplantıları Abant'ın klasik mekanlarında yapamadık. Çünkü daha önce bazı programlarımızın özellikle antidemokratik müdahalelerle otel sahiplerinin sıkıştırılarak iptal edildiğine şahit olduk. İşin doğrusu bu kez iptal edemeyecekleri bir yöne taşıdık toplantıyı. Görüntüye bakılırsa yaz Abant'ı deniz kenarında yapılabilir diyebiliriz ama gerçeğin bu olmadığını ifade etmek durumundayım. Türkiye'nin yönünün sıkıntılı olduğu şu dönemde maalesef yer tercihinde bile rahat olamadığımız zeminde ve Türkiye'de bu meseleyi konuşuyoruz" dedi.
HAK İHLALLERİ VARSA BUNLARIN GİDERİLMESİ GEREKİR
Balyoz davasındaki tahliyeleri de değerlendiren Yeşil, şöyle konuştu:
"Hiçbir zaman kişi haklarının gaspı ne şekilde olursa olsun tasvip edilip onaylanamaz. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın saygıyla karşılanması lazım. Neticede hak ihlalleri varsa bunların da giderilmesi gerekir. Abant Platformu geçmişte dört tane anayasa toplantısı yaptı. Israrla üzerinde durduğumuz da yargıda küresel kriterlere ulaşılmasıydı. Ama maalesef Türkiye yeni bir anayasa yapmaya muvakkak olamadı. Bunları yapmadığımız takdirde, bu kriterleri yakalamadığımız takdirde yeni mağduriyetlere kapı aralanır. Hakların gasp edilip mağduriyetlerin yaşandığı bir dönemde bu söz yaşanmışlıkların üzerini örtme adına doğru bulmuyorum."
OKULLARIN KAPANMASINDAN SEVİNÇ DUYAN NEREDE DURDUĞUNA BİR BAKSIN
Azerbaycan'da cemaat okullarının kapatılmasının sevinilecek bir durum olmadığını vurgulayan Yeşil, "Azerbaycan'daki gelişmeleri yakından takip ediyorum. Ülke içinde ve ülke dışında eğitimin lobi açısından ne kadar önemli olduğunu biliriz. Türkiye'de hiç kimse bir okulun kapanmasından dolayı mutlu olmamalı. Bundan sevinç duyan kimse bence nerede durduğuna bir baksın. İnsanların eğitildiği ve yetiştirildiği yerlerin kapatılmasına sevinmek bir insanın durduğu yer hakkında, bakış açısındaki sıkıntı hakkında ümit ediyorum bir fikir veriyordur. Ülkemize hiç bir leke getirmeden bunları sürdürmüş olan kadroların, fedakar insanların akamete uğramasının sevinilecek bir durum olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.