Disk: Bize Yönelik Zor Kullanmaya Dayalı Müdahale AKP İktidarının Arayıp da Bulamadığı Bir Olanaktır
DİSK Yönetim Kurulu, Konfederasyonun 47. yılı nedeniyle düzenlenen gecede yaşanan gerginlikle ilgili olarak, "DİSK'i kendine engel olarak gören bir siyasi anlayışın, DİSK'e yönelik dışarıdan, zor kullanmaya dayalı müdahalesi, AKP iktidarının ve sermayenin arayıp da bulamadığı bir olanaktır" açıklamasında bulundu.
DİSK Yönetim Kurulu, Konfederasyonun 47. yılı nedeniyle düzenlenen gecede yaşanan gerginlikle ilgili olarak, "DİSK'i kendine engel olarak gören bir siyasi anlayışın, DİSK'e yönelik dışarıdan, zor kullanmaya dayalı müdahalesi, AKP iktidarının ve sermayenin arayıp da bulamadığı bir olanaktır" açıklamasında bulundu.
DİSK Yönetim Kurulu, DİSK'in 47. Kuruluş yıldönümü nedeniyle dün düzenlenen etkinlikte yaşananlarla ilgili yazılı bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, 47. kuruluş yıldönümü etkinliğinin işçilerin aleyhinde düzenlemelerin yapıldığı bir dönemde, örgütlenme ve mücadele atağını dostlarıyla paylaşacak ve onlardan güç alacak bir etkinlik olarak görüldüğü ve hazırlandığı belirtildi. Ancak bu etkinliğin DİSK üyesi olmayan bir grubun sahneyi işgal etmesi nedeniyle tamamlanamadığı kaydedilen açıklamada, DİSK Genel Başkanı Kani Beko'nun konuşması sırasında sahneye fiili müdahalede bulunan grubun, Genel Başkanın konuşmasına izin vermeyeceklerini ifade ederek ısrarla sahneyi işgal ettikleri belirtildi. İşgal sebebiyle tamamlanamayan etkinliğe gelen bin 500'e yakın DİSK üyesinin ve dostunun, o gün "Emek ve Onur Ödülü" verilmesi planlanan ve etkinlik için Ankara'dan gelen Prof. Dr. Korkut Boratav, DİSK'i bu özel gününde yalnız bırakmayan Kardeş Türküler grubunun ve bu gece için günlerdir geceli gündüzlü çalışan DİSK'lilerin bu özel günün coşkusunu yaşayamadan salondan ayrılmak zorunda kaldığı anlatıldı.
DİSK Yönetim Kurulu'nun tüm dostlarına ve konuklarına katılımlarından dolayı teşekkür ederken, bu yaşananlardan ötürü üzüntülerini ilettiği açıklamada şöyle denildi:
"13 Şubat gecesi yaşananlar, DİSK'in işçi sınıfı mücadelesinden süzülüp gelmiş geleneklerine, değerlerine ve ilkelerine yönelik bir saldırıdır.
Genel Kurul iradelerini yok saymak, hazmedememek kitle örgütlerinde benmerkezci ve dayatmacı iktidar anlayışlarının ürünüdür. Bu yaklaşım DİSK'in gelenek, değer ve ilkeleriyle bağdaşmaz. O nedenle sorun, DİSK ve üyesi sendikalardaki personelin istihdamı sorunu değildir.
DİSK'in mevcut çizgisini eleştirenler, yetersiz bulanlar için yol bellidir. Farklı sendikal çizgiler ve anlayışlar, sınıf ve kitle sendikacılığının temel ilkelerinden sapmamak kaydı ile DİSK ve DİSK'e bağlı sendikalar içerisinde kendini var ederler, mücadeleleriyle işçi sınıfı içerisinde güç olurlar ve tabii ki her zaman DİSK'i yönetmeye aday olurlar. Ancak kimsenin, özellikle de DİSK ile hiçbir ilişkisi bulunmayan kişilerin, seçilmiş Genel Başkan'a yönelik "O adam konuşamayacak', "O adamı oradan indireceğiz' şeklindeki tehditlerine bu örgütün sessiz kalması beklenemez. Çünkü bu tehdit sadece Genel Başkanımıza değil, DİSK'e, sendikal demokrasiye, örgüt ve sınıf disiplinine, değerlerine ve geleneklerine yönelik bir tehdit haline gelmiştir.
Hükümet de bilmektedir ki emek düşmanı yasaların çıkmasının önündeki en önemli engel DİSK ve DİSK'in temsil ettiği mücadele anlayışı ve geleneğidir. İşte böylesi bir süreçte DİSK'i kendine engel olarak gören bir siyasi anlayışın, DİSK'e yönelik dışarıdan, zor kullanmaya dayalı müdahalesi, AKP iktidarının ve sermayenin arayıp da bulamadığı bir olanaktır. Bu hareketi yapanların, sloganları ve söylemleri ne olursa olsun kendi özel grup çıkarlarını işçi sınıfının genel çıkarlarının önünde tuttukları açıktır. Solla, sosyalist ve devrimci kültürle bir ilişkisi bulunmayan bu tarz mahkum edilmesi gereken bir çocukluk hastalığıdır.
DİSK eleştiri ve özeleştiri mekanizmalarının, işçilerin söz ve karar haklarının daha da gelişmesine özen gösterecek, ancak DİSK'in değerlerini, geleneğini ve işçi sınıfının genel çıkarlarını hedef alan bu tür sabotajlara ve dayatmacı anlayışlara karşı daha sıkı kenetlenerek durmaya devam edecektir."