Ditib'in İftarı Her Kesimi Bir Araya Getirdi
DİTİB Genel Merkezi'nde düzenlenen ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı iftar programı, Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı.
DİTİB Genel Merkezi'nde düzenlenen ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı iftar programı, Kuran-ı Kerim tilavetiyle başladı. DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, burada yaptığı konuşmada ramazanın, Allah'ın rahmet kapılarını açtığı, birlik ve beraberliğin hat safhaya ulaştığı, kardeşlik, dostluk, sevgi ve saygının güçlendiği bir ay olduğunu belirtti. Bu yılki ramazan temasının 'İnfak' olduğunu belirten Türkmen, bu kavramın yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, insanlığın huzuru için maddi ve manevi yardım ve israftan sakınma gibi anlamlarının bulunduğuna vurgu yaptı. Türkmen, "İnfak, toplumda barışa, birlikteliğe ve dayanışmaya vesile olur, zekat ve fitrenin yanında refahın paylaşımını sağlar. Çünkü dinimiz, maddi kaynakları sorumlu bir şekilde kullanmayı ve muhtaçlara yardım etmeyi emreder" dedi.
DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen
'DUALARIMIZ HAYATINI KAYBEDENLERLE'
'İnfak'ın insanın kendi istek ve arzularının geri plana bırakıldığı anlamına gelebildiğini ve yardımlaşmanın verdiği manevi ve dini kazancın çok yüksek olduğunu ifade eden Türkmen, şöyle devam etti: "İnfak sadece para, mal ve mülk ile yardım anlamına gelmez, kendini manevi anlamda da başkası için olağanüstü özveri anlamına da gelir, feragat etme gibi bir anlam da taşır. İnfak, Allah yolunda onun yarattığı her varlığa yardım etmek anlamına da gelir. Bir sofranın paylaşımı İslam'ın yanı sıra Yahudilik ve Hıristiyanlıkta da yer alır ve ortak bir yemek, toplumu, insanların birbirine bağlılığını, güveni, merhameti, dayanışmayı ve paylaşmayı sembolize eder. DİTİB, vaaz ve hutbelerinde sürekli terör ve şiddete karşı geldiğine, hoşgörü, insan sevgisi ve karşılıklı kabule vurgu yapıyor. Sri Lanka'da terör saldırıları düzenlendi. Bizim dinimiz barış ve birlikte yaşamın dinidir. Sizin terörünüzü ve nefretinizi reddediyoruz. Terör kurbanları ile dayanışma içerisindeyiz. Dualarımız bu saldırılarda hayatlarını kaybedenlerle beraberdir."
Köln Başkonsolosu Ceyhun Erciyes
'BİZLERİ BÖLMEK İSTİYORLAR'
Köln Başkonsolosu Ceyhun Erciyes ise ırkçılık, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık yapanlara, toplumdaki korkulardan beslenmeye ve bunlardan siyasi çıkar temin etmeye çalışanlara "Dur" denilmesi gerektiğini vurguladı. Erciyes, "Yeni Zelanda'da camide ibadet eden insanlara, Sri Lanka'da kilise ve otellere saldıranlar içimize korku salmayı ve bizleri bölmeyi amaçlamaktadır. Korku ve nefretten beslenenlere karşı hep birlikte sesimizi yükseltmeliyiz" dedi.
Eğitimin önemine de değinen Erciyes, burada yaşayan Türk toplumunun sosyal hayatta her açıdan daha etkin hale gelebilmesi, siyasi, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda içinde yaşadığı topluma daha fazla katkı sağlayabilmesi için eğitimin temel koşul olduğunu vurguladı.
Almanya Katolik Kilisesi Ulrich Pöner ile Almanya Protestan Kilisesi Yüksek Meclis üyesi Detlef Görrig ise yaptıkları konuşmalarda her türlü aşırılığı ve fanatizmi kınayarak, birlik, beraberlik, barış ve huzur içinde yaşamanın önemine vurgu yaptılar.