Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ahilik Sempozyumu'nda İlaç ve Caydırıcılık Üzerine Konuştu
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ahi Evran Üniversitesi'nde düzenlenen 7'nci Uluslararası Ahilik Sempozyumu'nda ilaç patenti ve toplumsal dayanışma konularında önemli açıklamalarda bulundu. Erbaş, toplumun gelişimi için ilaç sanayinde ilerleme kaydedilmesi gerektiğini ve caydırıcılığın önemini vurguladı.
ULUSLARARASI AHİLİK SEMPOZYUMU'NA KATILDI
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ahi Evran Üniversitesi'nde düzenlenen 7'nci Uluslararası Ahilik Sempozyumu'na katıldı. Burada konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Hem onlardan istifade edelim hem de kendimiz bir şeyler yapalım. Bir ilaç patentimiz olsun. 100 yıldır eczacılık fakültelerimiz var; ama bir tane patentimiz yok. Bize ait bir tane ilaç patenti yok. Binlerce çeşit ilaç var. 80, 90 senedir ne yapıyoruz? Niye bir ilaç patentimiz yok? Niye bir aşımız yok? Tıpta da böyle olmalıyız. İlaç sanayinde de böyle olmalıyız. Bu alanlarda kendimiz, kendimizi çok iyi noktalara getirmeliyiz. İşte o zaman daha iyi yetişen, çok daha iyi noktalara gelmiş bir millet olacaktır inşallah" dedi.
'AHİLİK KARDEŞLİK DEĞİL, KARDEŞİMCİLİKTİR'
Erbaş, "Ahilik kardeşlik değil, kardeşimcilik demektir. Bak ne kadar sıcak. Kur'an'da müminler ancak kardeştir. Aslında kardeşlerinizin arasını düzeltiniz; herhangi bir sıkıntı, bir anlaşmazlık olduğu zaman diyelim ki 2 esnaf arasında bir anlaşmazlık oldu. Ahilik gereği onların arasını düzelteceksiniz. Birbirinizin arasında Ahilik olmazsa, sevgi kardeşlik olmazsa gerçekten iman etmiş olamazsınız. Sevgiye bakar mısınız? Sevgi böyle bir şey. Onun için medeniyetimizin adına, 'sevgi medeniyeti' diyoruz. Bizim medeniyetimiz, sevgi medeniyeti. Birbirimizi sevmedikçe imanımız kemale ermez. Peygamberimiz öyle buyuruyor" diye konuştu.
'İDAMSA, İDAM ÖYLE DEĞİL Mİ'
Ahiliğin en önemli alanlarından birisinin dayanışma olduğuna değinen Erbaş, "8 yaşındaki kızımızı katlettiler. Ne olacak peki? Bulunsa, katil tespit edilse ne olacak? Kaç sene yaşarsa yaşasın; peki bizim acımız dinecek mi? Caydırıcılık özelliği olan bir kanun işletmiş olacak mıyız? 2 yaşındaki bebeğe yapılanları görüyorsunuz. Kanunlarda caydırıcılık var mı? İsterseniz bin sene ceza verin. Yatarım, nasıl olsa yemeğim de geliyor. Efendim, suyum da veriliyor. Caydırıcı mı bu? İşte bunu düşünmemiz lazım. Caydırıcı olması, ölümse ölüm. İdamsa idam öyle değil mi? Nasıl caydıracağız?" dedi.