Diyanet İşleri Başkanı Erbaş Zonguldak'ta Miraç Kandil'i programında konuştu Açıklaması
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kudüs ve Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların gönül dünyasının da özgür olmadığını belirterek, "Kudüs'ün, Filistin'in, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için bütün Müslümanlar elimizden, dilimizden geleni yapmalıyız ve kalbimizle mazlumun, mağdurun yanında olmalıyız.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Kudüs ve Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların gönül dünyasının da özgür olmadığını belirterek, "Kudüs'ün, Filistin'in, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için bütün Müslümanlar elimizden, dilimizden geleni yapmalıyız ve kalbimizle mazlumun, mağdurun yanında olmalıyız. Zalimlerin, işgalcilerin karşısında olmalıyız." dedi.
Erbaş, bir dizi ziyaret ve program için geldiği Zonguldak'ta Tepebaşı Kur'an Kursu'nun açılışı gerçekleştirdi. Açılış kurdelesini kesen Erbaş, beraberindekilerle kurs binasını gezerek yetkililerden bilgi aldı.
Ali Erbaş, daha sonra Uzun Mehmet Camisi'nde düzenlenen Miraç Kandili programına katıldı. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda, ilahiler okundu.
Akşam namazının ardından vaaz veren Erbaş, Hz. Muhammed'in Allah ile yüce bir buluşma gerçekleştirdiği manevi yolculuğun ve yükselişin simgesi Miraç Gecesi'ni idrak etmenin huzurunu yaşadıklarını dile getirdi.
Hz. Muhammed'in miraç yolculuğundaki ilk durağının Mescid-i Aksa olduğunu anlatan Erbaş, "Mescid-i Aksa mübarek bir mescit ve etrafını Allahuteala bizzat mübarek kılmıştır. Bu ayet bizlere Mescid-i Aksa ve Kudüs'le ilgili sorumluluklarımızı hatırlatmaktadır. Rabb'imiz buyurmaktadır ki, Mescid-i Aksa'nın etrafı yani Kudüs şehri mukaddestir, mübarek kılınmıştır. Rabb'imiz tarafından mübarek kılınmıştır." diye konuştu.
Erbaş, Kudüs'ün Müslümanlarla barışın yurdu haline geldiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Dört asır boyunca Kudüs, Müslümanların idaresinde, inancı ne olursa olsun, rengi, dili, ırkı, mezhebi ne olursa olsun insanların barış içerisinde yaşadığı mübarek bir şehir oldu. Cenabıhakk'ın bu ayetikerimesinin manası tecelli etti. Etrafını mübarek kıldığımız dediği yer Kudüs. Ayetle, Kur'an-ı Kerim'de övülmüş şehir Kudüs. Dört asır boyunca oradaki güzellik devam etti ama 4 asır sonra Haçlı zihniyeti, Haçlılar Kudüs'ü işgal ettiler. Tekrar büyük bir bunalım, kargaşa, zulüm Kudüs'te başladı ve 88 sene sürdü."
Mescid-i Aksa'daki zulümlerin, baskıların, Filistinlilere, Gazzelilere yönelik zulmün bugün de Haçlıların torunları tarafından aynı şekilde yapıldığını söyleyen Erbaş, yaşanan zulme müsaade edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Erbaş, Mescid-i Aksa'yı peygamberlerin emaneti ve kadim medeniyetin mirası olarak sahiplenmeden ve özgürlüğüne kavuşturmadan miracın yüklediği sorumluluktan kurtulamayacaklarına değinerek, şöyle devam etti:
"Miracın mabedini işgal ve zulümden kurtarmanın yolu, İslam ümmeti olarak birlik, beraberlik içerisinde hareket etmekten geçmektedir. Kudüs, Müslümanların ilk kıblesine ev sahipliği yapan şehirdir aynı zamanda. Kudüs, aynı zamanda bütün farklılıklara rağmen bir arada yaşamanın mümkün olduğunu öğreten şehirdir. Tarihin en önemli örneklerinden birisi, İslam tarihinde Medine-i Münevvere'den sonra Mekke-i Mükerreme'den sonra birlikte yaşama tecrübesinin bütün insanlığa, bütün dünyaya örnek olarak gösterilebilecek bir hayattır Kudüs'te geçen Müslümanların idaresindeki hayat."
"Miracın Müslümanlara en büyük hediyesi namazdır"
Kudüs'ün şimdilerde mahzun, yaralı ve mazlum olduğunu dile getiren Erbaş, şunları kaydetti:
"Mescid-i Aksa tutsak ve Müslümanlardan mahrum. Müslümanlar kolay bir şekilde rahatlıkla Mescid-i Aksa'ya gidip ziyaret yapamıyor. Ey Müslümanlar bu bizim için bir zül değil mi? Mescid-i Aksa ne zaman özgürlüğüne kavuşacak? Bu ayetikerimedeki özelliğini ne zaman yaşayacak Mescid-i Aksa? Bunun bilincinde olalım. Açıkça ifade etmeliyim ki, Kudüs özgür değilse, Mescid-i Aksa özgür değilse, zincirlere vurulmuşsa, Müslümanların da ruh ve gönül dünyası özgür değildir. Şu mübarek Miraç Gecesi'nde bunu müzakere edelim, tefekkür edelim, dua edelim. Efendimizin şu hadisini bu gece daha iyi anlamaya çalışalım. 'Bir kötülük gördüğünüz zaman o kötülüğü ellerinizle düzeltiniz. Elinizle gücünüz yetmezse dilinizle düzeltiniz. Dilinizle gücünüz yetmezse kalbinizle...' Ey Müslümanlar işte onun için Kudüs'ün, Filistin'in, Mescid-i Aksa'nın özgürlüğü için bütün Müslümanlar elimizden, dilimizden geleni yapmalıyız ve kalbimizle mazlumun, mağdurun yanında olmalıyız. Zalimlerin, işgalcilerin karşısında olmalıyız."
Erbaş, miracın Müslümanlara en büyük hediyesinin namaz olduğunu, namazın bütün kötülüklerden koruduğunu vurgulayarak, namazın ihmal edilmemesi, çocuklara ve gençlere hatırlatılması gerektiğini, namazsız Müslümanlık olmayacağının altını çizdi.
Vatan için mücadele ederken gazi olanlara şifa dileyen Erbaş, şehitlere ve Bolu'da yaşanan yangında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
Kandil programına, Zonguldak Valisi Osman Hacıbektaşoğlu ve AK Parti Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı da katıldı.
Programın ardından katılımcılara kandil simidi dağıtıldı.