Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Bosna-Hersek'te
Bosna-Hersek'in yeni Reis-ul Uleması olan Hüseyin Kavazoviç'e cübbesini Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez giydirdi.
Tarihi gazi Hüsrev Bey Camisi'nde düzenlenen
menşure (yetki) töreniyle resmen Bosna-Hersek'in yeni Reis-ul Uleması olan
Hüseyin Kavazoviç'e cübbesini Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez giydirdi.
Kavazoviç'in görevi devralması münasebetiyle, başkent Saraybosna'daki
Bristol Otel'de düzenlenen törene, Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı
Konseyi'nin Boşnak üyesi Bakir İzzetbegoviç, Bosna-Hersek'in eski Reis-ul Uleması
Dr. Mustafa Ceriç, yeni Reis-ul Ulema Hüseyin Kavazoviç, Bosna-Hersek'teki
Katoliklerin ruhani lideri Kardinal Vinko Pulyiç, ülkedeki Ortodoks Kilisesi ve
Yahudi Birliği temsilcileri, İran, Suudi Arabistan, Kuveyt ile Sırbistan,
Hırvatistan ve Karadağ'daki Müslümanların temsilcileri, çok sayıdaki yetkili ve
davetliler katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, burada yaptığı konuşmada,
Bosna-Hersek'te bugün yaşanan tarihi günde bu ülkede bulunmaktan mutluluk ve onur
duyduğunu söyledi.
Bugün Saraybosna'da tarihi Hüsrev Bey Camisi'nde gerçekleşen törenin sıradan
bir görevin devri olmadığını belirten Görmez, "Bu sıradan bir memuriyetin devir
teslim töreni değildir. Bosna'nın yakın tarihinde ilk defa yaşadığı bu tören,
bütün Bosnalıların, bütün Müslümanların, bütün Balkan ülkelerinin ve Avrupa'da
yaşayan bütün Müslümanların barış, huzur ve istikrar yolunda geleceğe yönelik
umutlarını artıran bir törendir" dedi.
Bugünkü törenin, barış ve huzur içinde birlikte yaşamak yolunda umutlarını
artırdığına işaret eden Görmez, "Bugünkü törenle Avrupa'da yaygınlaşan
İslamofobia hastalığının ürettiği beyhude kaygılara, lüzumsuz korkulara, vehim ve
endişelere gerek olmadığı bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bugün, Balkanlarda
Müslüman olmayan diğer etnik unsurlar da sevinebilirler. Çünkü Bosna riyaseti
bütün dinlerin, bütün kültürlerin, bütün medeniyetlerin birlikte, bir arada,
barış içinde yaşamasının en büyük teminatı olmuştur" dedi.
"Bugün hayırlı bir selefin, hayırlı bir halefe kendi görev ve yetkilerini
hayırlı bir şekilde büyük bir onur ve iftiharla devredebildiğine tanık
olduklarını" ifade eden Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Görevi devreden Reisü'l-Ulema Mustafa Ceriç, sadece kendi halkına değil
bütün bölgeye, bütün dünyaya ve bütün insanlığa hakkı, hakikati, adaleti, ahlakı
yaymak için canhıraş bir çaba içerisinde olmuş, en zor zamanlarında Bosna
halkının, Bosna Müslümanlarının, Avrupa Müslümanlarının gür sedası olmuştur.
Milletinin bu zor günlerinde ailesini, çocuklarını yad ellerde bırakarak ülkesine
gelmiş, sorumluluğu ağır bu önemli görevi üstlenmiş ve kendisini milletine adeta
feda etmiştir. Hepimizin ortak sevinci bu onurlu görevi hayırlı, hayırlı olduğu
kadar da fedakar bir halefe devretmiş olmasıdır. Hüseyin Kavazoviç, Resul-i
Ekrem'in birbirine çok yakıştırdığı iki sıfatı; ilmi ve hilmi birleştirmiş alim
ve halim bir dostumuz olarak bu görevi devralmıştır. Yeri gelmiş elinde kitabıyla
ilim ve irfana hizmet etmiş, yeri gelmiş elinde silahıyla dinini, ülkesini,
milletini, barışı, huzuru ve kardeşliği savunmuştur. Hüseyin Kavazoviç, zindandan
Mısır'a sultan olan Yusuf misali esaret kampından milletin riyasetine nail
olmanın onurunu göstermiştir."
Diyanet İşleri Başkanı Görmez konuşmasını, "Bugün, İstanbul'dan önce
gönlünü Saraybosna'da bırakan, kalbini Bakıya Tepesinde bırakan Fatih Sultan
Mehmed, Saraybosna'yı bir ilim, irfan ve medeniyet şehri olarak tanzim eden Gazi
Hüsrev Hazretleri, barışın daha büyük bir savaş olduğunu bütün dünyaya haykıran,
mezar taşına 'Allah'a yemin olsun ki Allah'tan başkasına kul-köle olmayacağız'
diye yazdıran Aliya'nın, Saraybosna'da, Mostar'da, Travnik'te, Srebrenitsa'da
katledilen bütün şehitlerin ruhları şad olmuştur" sözleriyle bitirdi.
Görmez, konuşmasının ardından, son Şeyh-ul İslam'ın giydiği cübbenin aynı
desenlerine sahip ve özel yaptırılan cübbeyi Bosna-Hersek'in yeni Reis-ul Uleması
Huseyin Kavazoviç'e giydirdi.
-"Güçlü oldukları halde zayıfları hep korudular"-
Bosna-Hersek'in yeni Reis-ul Uleması Hüseyin Kavazoviç de kendisinden önce
Bosna-Hersek İslam Birliği'nin başında 13 değerli alimin yer aldığını ifade
ederek, "Bu liderler kriz dönemlerinde yüksek manevi ve vicdani derecelerini
göstererek, üstün ve daha güçlü oldukları halde zayıfları hep korudular.
Atalarımız böyleydi ve bu değerleri biz de diğer din mensubu olan komşularımızla
işbirliği kurarak geliştirmekteyiz" dedi.
Bosna-Hersek İslam Birliği'nin bölgedeki ülkelerde bulunan hem Müslüman hem
de diğer dinlerin meşru kuruluşları ile işbirlikleri geliştirmeye devam edeceğini
belirten Kavazoviç, "Yapıcı diyaloğun geliştirilmesi ve özellikle İslam
İşbirliği Teşkilatı ile işbirliğinin önemini vurgulamak istiyorum" dedi.
Bosna-Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç de
ülkedeki İslam Birliği'nin devletten bağımsız şekilde çalıştığını ve yeni Reis-ul
Ulema'nın gelmesiyle bu durumun devam edeceğini kaydetti. İslam Birliği'nin
ülkedeki farklı millet ve dinlerin diyaloğuna önemli katkılarda bulunduğuna
işaret eden İzzetbegoviç, "Bosna-Hersek'i önemli reformlar beklerken, ülke AB
yolunda ilerlerken, yurtta ve yurt dışında yaşayan tüm Boşnakların bu doğrultuda
katkıda bulunmasında İslam Birliği'nin önemli rolü olacaktır" ifadesini
kullandı.
Bosna-Hersek'teki Katoliklerin ruhani lideri Vinko Pulyiç de Bosna-Hersek'in
bir nevi mozaik olduğunu, buradaki farklı toplumların birlikte yaşadığını,
dolayısıyla dini liderlerin de işbirliği içinde olması gerektiğini söyledi.
Pulyiç, "Savaş döneminde Müslüman liderlerle birlikte savaşın acılarını
paylaşırdık, şimdi ise sevinçlerini paylaşıyoruz" diye konuştu.
İran'ı temsilen törene katılan Ayatullah Cenneti de Bosna-Hersek'te savaşın
yaralarının sarılması ve yeniden inşa edilmesinden duyduğu mutluluğu dile
getirdi. Cenneti, "Bosna-Hersek, Batı ve İslam dünyasını bağlayan bir köprüdür.
Bosna-Hersek kültür ve dinlerin temas noktasıdır ve bu yüzden önemi büyüktür.
Bosna-Hersek içindeki İslam Birliği'nin de bu şekilde önemi büyüktür" dedi.
Muhabir: Zlatan Kapiç
Yayıncı: Serkan Fidan - SARAYBOSNA