Haberler

Diyanet İşleri Başkanı Görmez'in Çin Temasları Devam Ediyor

Güncelleme:
Abone Ol

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Urumçi temaslarının ardından başkent Pekin'de Çin Halk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Liu Yandong ile görüştü.

Yinçuan'da 13 Eylül Cuma günü açılacak İslam Kültür Sanat Eserleri Sergisi için Çin Halk Cumhuriyeti'ne resmi bir ziyaret gerçekleştiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Urumçi temaslarının ardından başkent Pekin'de Çin Halk Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Liu Yandong ile görüştü.

Başbakan Yardımcısı Yandong'un makamında gerçekleşen görüşmede konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, din ve inanç özgürlüğüne dikkat çekerek "Tarihte hiçbir toplum dini özgürlükleri engelleyerek barış içinde birlikte yaşamayı başaramamıştır. Doğru din eğitimi son derece önemlidir. Cehaletle dindarlık birleştiği zaman yanlış yorumlar ve yanlış uygulamalar ortaya çıkar. Bunu ancak doğru dini bilgiyi öğreterek önleyebiliriz. Ayrıca din eğitimi kadın erkek ayrımı yapmadan inanan herkese verilmelidir. Kadınların din eğitiminden mahrum kalması İslam'ın bir öğretisi değil yanlış geleneklerin sonucudur" dedi.

Urumçi'deki temaslarından söz eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez şunları söyledi;

"Pekin'e gelmeden önce Urumçi'de bazı temaslarımız oldu. Sincan İslam Akademisi'ni ziyaret ettik. Ancak bugün burada şu iki hususu belirtmek istiyorum. İslam akademilerindeki müfredatların çağdaş dünya da dikkate alınarak uygulanması daha doğru olacaktır. İkinci olarak dini eğitimden bayanların mahrum bırakılması büyük bir eksikliktir. Bu çekingenlik İslam'dan değil, tamamen yanlış geleneklerden kaynaklanmaktadır."

İki ülke arasındaki ilişkilerde son yıllarda önemli gelişmelerin kaydedildiğini belirten Başkan Görmez şöyle devam etti;

"Siyasiler toplumların akılları arasında ilişki kurarlar, din adamlarıysa toplumların kalpleri arasında ilişki kurarlar…"

Türkiye ile Çin arasında gelişen bu güçlü ilişkiler bizleri mutlu etmektedir. Ülkeler ve toplumlar arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler kültürel ve manevi ilişkilerle beslenmediği takdirde eksik kalır. Siyasiler toplumların akılları arasında ilişki kurarlar, din adamları ise toplumların kalpleri arasında ilişki kurarlar. Akıllar arasındaki ilişki ne kadar önemliyse kalpler arasındaki ilişkiler de o kadar önemlidir. Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl Çin Din İşleri Bakanlığıyla imzaladığımız protokol çerçevesinde Türkiye'de Çin yılı ilan edildi. Çeşitli etkinlikler ve Çin İslam kültür sanat eserleri sergilendi. Bu yıl ise Çin'de Türk yılı kapsamında Türk İslam kültür sanatının nadide eserlerini sergileyeceğiz. Bu serginin iki ülke toplumları arasındaki birliğe katkı sağlayacağını umuyorum.

"Bugün bütün dünya farklı dinleri bir arada yaşatma konusunda ciddi zorluklar çekiyor…"

Tarih bize göstermiştir ki, hiçbir toplum sadece maddi kalkınmayla refaha ulaşamamıştır. Maddi kalkınmanın yanında toplumun refah seviyesi, sosyal ve dini yaşamı önceleyen, sürdürülebilir kalkınmaya önem vermek gerekir. Bilgi, eğitim, kültür, demokrasi ve barış toplumların kalkınması için olmazsa olmazlardır. Türkiye ile Çin arasında önemli benzerlikler bulunmaktadır. Türkiye son on yılda sürekli kalkınan, çevresindeki ülkelerle ilişkilerini güçlendiren, farklı dinleri ve kültürleri içinde barındırarak barış içinde birlikte yaşayan bir ülkedir. Bundan yüz sene önce Batı'da cami, kilise ve havraları yan yana göremezken Anadolu'da ve Çin'de yüzyıllardır farklı dinler bir arada barış içinde varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bugün bütün dünya farklı dinleri bir arada yaşatma konusunda ciddi zorluklar çekiyor. Barış içinde yaşamak için tarihi tecrübeleri güncellemek gerekmektedir.

"Din eğitimi, din hizmetleri ve dini yayınlar konusunda her türlü işbirliğine hazırız…"

Çin ile ilişkilerimizi geliştirirken etnik ya da dini etkenleri göz önüne alarak sürdürmüyoruz. Ancak Çin'de bizim din kardeşlerimiz ve akrabalarımız, soydaşlarımız var. Onlarla ilgili de din eğitimi, din hizmetleri ve dini yayınlar konusunda her türlü işbirliğini sürdürmeye ve Türkiye'de Çinli öğrencilerin eğitimine gereken desteği vermeye hazırız. Bu bizi mutlu eder. Burada eğitimini tamamlayan öğrenciler Türkiye'ye gelerek yüksek lisans ve doktora eğitimlerini sürdürebilirler.

Başbakan Yardımcısı Yandong ise Çin ve İslam medeniyetinin iki parlak medeniyet olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu;

"İslamiyet'i doğru anlama noktasında sizin fikir ve tecrübelerinize ihtiyacımız var…"

"Doğru din eğitiminin verilmesi son derece önemlidir. İslam'a inanan insanlar toplumların kalkınmasına büyük katkı sağlamışlardır. İslamiyet Çin'in önde gelen dinleri arasındadır. Din eğitiminin erkek ve kadın ayrımı yapılmadan bütün inananlara verilmesi fikrine yürekten katılıyorum. Türkiye'nin din eğitimi konusunda güçlü tecrübeleri var. Bu tecrübelerden faydalanmak ve doğru İslami bilgiyi Türkiye'den almak isteriz. İslamiyet'i doğru anlama noktasında sizin fikir ve tecrübelerinize ihtiyacımız var."

2011 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı ile Çin Din İşleri Bakanlığı arasında imzalanan protokolün önemine işaret eden Başbakan Yardımcısı Yandong, "İmzalanan bu protokol ile iki toplum arasında kültürel ve dini ilişkiler daha ileri düzeye geldi. Sizin bu etkinliklere bizzat katılmanız İslamiyet'in Çin'deki gelişmesine katkı sağlayacak. Bu etkinlikler ve düzenlenecek sergiyle Türk İslam kültürünün parlak tarihine Çinliler tanık olacaktır." dedi.

Hükümet binasında gerçekleşen görüşmeye Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar, Dış İlişkiler Genel Müdürü Prof. Dr. Mehmet Paçacı da eşlik etti. Başkan Görmez daha sonra Çin Din İşleri Bakan Yardımcısı Zhang Lebin ile bir araya geldi.

Kaynak: Bültenler / Güncel

Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title