Diyarbakır'da Hasta Tutuklular İçin Eylem
İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, hasta tutukluların cezaevlerinde yaşamlarını yitirmesi durumunda sorumluluğunun iktidarda olduğunu söyledi.
Diyarbakır Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUHAD-DER), cezaevlerinde tutulan hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi önünde 4 gündür düzenlediği eyleme bugün de devam etti.
Eylemde, "Ölüyorlar daha ne kadar sessiz kalacaksınız, hasta tutsaklara özgürlük" pankartı açılırken, "İşkenceye hayır hasta tutsaklara özgürlük", " Halil Güneş, fiziki ölümden korkmuyorum ve yaşamı uğrunda ölecek kadar yaşıyor ve direniyoruz" , "Yaşamak direnmektir", "Yüreğinize pranga mı vuruldu?" ve "Devrimci tutsaklara özgürlük" dövizleri taşındı.
Eyleme cezaevindeki hasta tutuklu yakınlarının yanı sıra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Gültan Kışanak, İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Özgür Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hayrettin Çelik, Sur Belediyesi Eş Başkan adayı Seyit Narin, Kayapınar Belediyesi Eş Başkan adayı Mehmet Ali Aydın, 78'liler Derneği, Diyarbakır Tabip Odası ve MEYA-DER temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Açıklama öncesi polis çok sayıda zırhlı araç ve TOMA'lar ile cezaevi önünde önlem aldı.
BİLİCİ: YAŞANAN HER ÖLÜMÜN SORUMLUSU İKTİDARDIR
Burada konuşan İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, Türkiye'de en fazla ihlallerin yaşandığı yerin cezaevleri olduğuna dikkat çekerek, insanlık dışı uygulamaların kaygı verici olduğunu söyledi.
Cezaevlerinde 550 civarında hasta tutsaktan 163'ünün durumunun ağır olduğunu belirten Bilici, "Hasta tutsakların cezaevinde yaşamını yitirmesinde AKP hükümeti, Başbakan ve Cumhurbaşkanı sorumludur. Yaşanan her ölümün sorumlusu siyasal iktidardır. Buradan çağrıda bulunuyoruz; çıkarmış olduğunuz antidemokratik yasaları ortadan kaldırın. Adli Tıp Kurumu'nun geçmişte verdiği ırkçı kararlardan dolayı bir an önce ortadan kaldırılması gerekir. Bu kurumlar cezaevlerinde gün be gün ölümlerin yaşanmasına sebep olacak kurumlardır. Sayın Öcalan'ın başlatmış olduğu demokratik çözüm çerçevesinde bir an önce sonuca gidip bütün cezaevlerinin boşaltılmasını istemiştir. Yıllardır Kürdistan'da ÖYM'lerle insan hakları mücadelesi veren eşitlik evrensel çerçevesinde hukuk mücadelesi verenleri rehin tutarak bir yere varamayacağı ortaya çıkmıştır. Biz bu kararları tanımıyoruz" diye konuştu.
Son olarak konuşan TUHAD-DER Başkanı Derya Us, hasta tutukluların Kürt halkı için kırmızı bir çizgi olduğunu belirterek, "Hasta tutsaklar serbest bırakılmayana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Cezaevlerinde tutsaklar rehin tutuluyor. Biz halkımızla eylemlerimizi sürdüreceğiz" dedi. Konuşmaların ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.
