Diyarbakır'da Kadına Yönelik Şiddet Raporu
-diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Konukevi'nde kalan 74 kadının bilgilerinden yola çıkarak bir rapor hazırlayan Diyarbakır Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM), kadınların büyük bölümünün fiziksel, psikolojik, cinsel ve...
-diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kadın Konukevi'nde kalan 74 kadının bilgilerinden yola çıkarak bir rapor hazırlayan Diyarbakır Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM), kadınların büyük bölümünün fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddete maruz kaldığını ortaya çıkardı.
Kadınların karşılaştıkları sorunları çözmek ve çözüme yönelik politikalar geliştirmek amacıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bünyesinde 12 yıldan bu yana Kadın ve Aile Şube Müdürlüğü'ne bağlı hizmet üreten DİKASUM, geçen yıl kendilerine yapılan başvurulardan yola çıkarak rapor hazırladı. Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanı Semra Kıratlı, Kadın ve Aile Şube Müdürü Ayten Tekeş, DİKASUM Koordinatörü Özlem Özen ile DİKASUM uzmanları hazırlanan raporu açıkladı. Özen, 2012 yılında merkeze 218 kadının başvurduğunu, bu kadınlara bireysel danışmanlık, psikolojik ve hukuki destek verildiği, 1 yılda DİKASUM'a başvuran kadınlardan 74'ünün ve beraberlerindeki 51 çocuğun Kadın Konukevi'ne kabulünün yapıldığını söyledi.
Hazırlanan raporda kadınların yüzde 48.6'sının resmi nikahlı, yüzde 24.13'ünün resmi nikahının olmadığı, yüzde 18.9'unun bekar yüzde 8.1'inin ise boşanmış olduğu belirtildi. Kadınların yüzde 33.8'inin görücü usulüyle, yüzde 27'sinin kendi isteğiyle, yüzde 20'sinin ise zorla evlendirildiği ifade edildi. Kadınların yüzde 32.8'nin 18 yaş öncesi evlendiği, yüzde 20.4'ünün 18 yaşından önce doğum yaptığı görüldü. Kadınların yüzde 60.8'inin Diyarbakır'dan, yüzde 8.1'inin Şırnak'tan, yüzde 6.8'inin Batman'dan, yüzde 5.4'ünün Elazığ'dan, yüzde 2.7'sinin ise Mardin'den geldiği kaydedildi.
ŞİDDET, SIĞINMA NEDENİ
Kadınların fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddet türüne aynı anda maruz kaldığı ortaya çıktı. Raporda, kadınların yüzde 58'inin fiziksel, yüzde 63.5'inin psikolojik, yüzde 13.5'inin cinsel, yüzde 16.2'sinin ise, ekonomik şiddete maruz kaldığı ve bu nedenle merkeze başvurdukları kaydedildi. Şiddetin kim tarafından uygulandığına bakıldığında ise yüzde 52.7'si eşi tarafından, yüzde 14.9'u anne-babası tarafından, yüzde 5.4'ü ise erkek arkadaşı tarafından şiddete maruz kaldığı ortaya çıktı. Eğitim durumları da ele alınan kadınların yüzde 37.8'inin okur-yazar olmadığı, yüzde 20.3'ünün okur-yazar olduğu, yüzde 24.3'ünün ilköğretim mezunu olduğu, yüzde 10.8'inin lise mezunu olduğu, yüzde 6.8'inin üniversite mezunu olduğu tespit edildi. Rapora göre, kadınların yüzde 63.5'i ev kadını, yüzde 33.8'i ise işçi. Rapora göre, kadınların yüzde 43.2'sinin sosyal güvencesinin olmadığı, yüzde 37.8'inin yeşil kartlı, yüzde 12.2'sinin SGK'lı olduğu görüldü. Kadınların yüzde 27'sinin ise, can güvenliği riski olduğu tespit edildi.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET SÜRÜYOR
DİKASUM Koordinatörü Özlem Özen, kadına yönelik şiddet, ayrımcılık ve namus adına işlenen cinayetlerin demokratik kamuoyunun, kadın hakları savunucularının tüm karşı duruşlarına ve mücadelelerine rağmen devam ettiğini söyledi. Özen, "Kadına yönelik şiddet evrenseldir ancak toplumdan topluma uygulama farkları olmakla birlikte biçim değiştirebilir. Erkek egemen, militarist devlet aygıtından beslenen şiddet kültürünün kadını daha fazla etkilediği coğrafyalar şüphesiz eşitsiz güç ilişkilerinin olduğu, savaşın ve çatışmaların devam ettiği toplumlardır. Kadına yönelik şiddetin tamamen son bulması ancak ve ancak eşitsiz güç ilişkilerinin son bulmasından; yani kadın-erkek eşitliğinin yaşamın tüm alanlarında sağlanmasından geçecektir" dedi.
Kamusal ve özel alanda kadınlara uygulanan şiddet ile ilgili uluslar arası insan hakları standartları doğrultusunda iç hukuk düzenlemelerinin yapılması gerektiğini ifade eden Özen, şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemelere paralel olarak devlet politikasına ve siyasi iradeye ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Devletin tüm katmanlarında ve toplumda zihniyet dönüşümünün şart olduğunu kaydeden Özen, öldürülme riski altında olan kadınların idari ve yargısal korumadan faydalanmalarının zorunlu olduğuna vurgu yaptı.
(FOTOGRAFLI) - Diyarbakır