Diyarbakır'da Nevruz Coşkusu
DİYARBAKIR'da DBP, DTK ve HDP tarafından düzenlenen nevruz kutlamaları, her yıl olduğu gibi merkez Bağlar İlçesi'ndeki Nevruz Parkı'nda yapıldı.
DİYARBAKIR'da DBP, DTK ve HDP tarafından düzenlenen nevruz kutlamaları, her yıl olduğu gibi merkez Bağlar İlçesi'ndeki Nevruz Parkı'nda yapıldı. 124 bin metrekarelik park alanının büyük kısmı dolarken, polis kutlama için sıkı güvenlik önlemleri aldı. Alana sadece üzerinde Kürtçe 'Na' (Hayır) yazılı olan pankart, bayrak ve flama alındı. HDP'nin tutuklu eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın mesajlarının okunduğu kutlamalarda, Ahmet Türk ve Osman Baydemir konuşma yaptı.
Diyarbakır'daki Nevruz kutlamaları için Valilikten 11.00-15.00 saatleri arasında izin alınırken, kutlamalara katılmak isteyenler sabahın erken saatlerden itibaren Nevruz Parkı'na gelmeye başladı. Alana gelenler polis tarafından oluşturulan 5 ayrı kontrol noktasında üstleri didik didik aranarak alana alındı. Nevruz parkına gelenlerin, alana sadece üzerinde Referandum için hazırlanan ve Kürtçe 'Na' (Hayır) yazılan pankart, flama ve bayraklar ile parti bayraklarını sokmasına izin verildi.
Alınan olağanüstü güvenlik tedbirlerinin yanı sıra, olumsuz bir duruma karşı giriş noktalarında itfaiye ve sağlık ekipleri de hazır bekletildi. Geçmiş yıllardaki kutlama alanlarına vatandaşların belediye otobüsleriyle ücretsiz taşınması bu yıl yapılmayınca, Diyarbakırlılar kendi imkanları ile parka gelmeye çalıştı.
YASA DIŞI PANKART, BAYRAK VE AFİŞE İZİN VERİLMEDİ
Diyarbakır'daki kutlamalarda geçen yıllara göre dikkat çeken bir ayrıntı ise bu yıl hiç bir şekilde alanın içinde, platformda veya alandaki direklere yasa dışı hiç bir pankart, flama ve posterin asılmasına izin verilmesi oldu.
Saat 11.00'de başlayan kutlamalar müzik eşliğinde devam ederken, daha çok referandum ile ilgili sloganların atıldığı gözlendi. Bazı giriş noktalarında zaman zaman küçük gerginlikler yaşanırken, kutlamalara tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş da katıldı. Protokolde, Ahmet Türk, HDP milletvekilleri Osman Baydemir, Altan Tan, Dilek Öcalan, Sibel Yiğitalp, İmam Taşçıer ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven ile görevden alınan bazı DBP'li başkanların olduğu görüldü. Kutlamaları yerli ve yabancı yaklaşık 400 basın mensubu, akademisyen ve davetlide izledi.
Çözüm sürecinin gündemde olduğu 2013- 2015 yıllarındaki nevruz kutlamalarına göre bu yıl katılımın az olduğu gözlendi. Ancak katılımın geçen yıla göre fazla olduğu ve bu yılkı nevruz kutlamasına katılanların sayısının 100 bini aştığı belirtildi.
BALONLAR PATLADI: 3 KİŞİ YARALANDI
Konuşmalar başlamadan önce platformun altında bir odada bulunan balonların sigara içilmesi nedeniyle patlaması sonucu 3 kişi hafif yaralandı. Yaralananlara sağlık ekipleri müdahale edip, ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.
Kutlama alanında geçen yıl merkez Sur İlçesince çıkan çatışmalarda öldürülen PKK'lılardan birinin fotoğrafının asılması ve 'Biji Serok Apo- Yaşasın başkan Apo" sloganlarının sık sık atılması üzerine tertip komitesi uyarılarda bulunarak, belirlenen sloganların dışında slogan atılmamasını istedi. Uyarılar üzerine PKK'lı terörist 'Çiyager' kod adlı Cihat Türkan'ın posteri indirildi.
"NEVRUZ COŞKUSUNU 16 NİSAN'A TAŞIYACAĞIZ"
Diyarbakır'daki Nevruz kutlamasında ilk konuşmayı Kürtçe yapan Nevruz Tertip Komitesi Başkanı ve DBP Diyarbakır İl Eş Başkanı Ruken Akça, alanı dolduranları selamladı. Daha sonra konuşan DTK Eş Başkanı Leyla Güven, Nevruzun Kürtler için çok önemli olduğunu, Kürtlerin coşkularıyla bu alanı doldurduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Tutuklu vekiller ve belediye başkanlarımızın Nevruzu kutlu olsun. 18 yıldır tecrit altındaki Abdullah Öcalan'ı Nevruzunu kutluyoruz. Umut ediyoruz ki, 2018 yılı Nevruzunda bu alanlarda olur. Önemli bir süreçten geçiyoruz. Kürt halkı başarıyı elde edecek. Ortadoğu kadim bir topraktır. Bu kadim topraklarda her gün kan dökülüyor. Hayat bu topraklarda yeşerdi, tüm dünyaya yayıldı. Fakat, bugün kan toprağı oldu. Bir çok halkın yaşadığı bu topraklarda, egemen devletler tarafından tekleştirilmeye çalışılıyor. Bugün 21 yüzyılda Kürtler statüsüz bir yaşamı kabul etmiyor. Birlik ve beraberliğimize ihtiyaç var. Bunu da gerçekleştireceğiz. AKP ve MHP yaptığı ittifakla Kürtleri bitirmeyi hedefliyor. Aynı şekilde AKP ve KDP ittifakını da kabul etmiyoruz. Barzani'ye çağrımız, bu kirli ittifaktan vazgeçin, halkına yönelsin. Biz ittifaklarımızı güçlendirelim. Bizler Nevruz'un coşkusunu 16 Nisan'a taşıyacağız. Türkiye halklarıyla el ele verip bunu başaracağız."
DEMİRTAŞ VE YÜKSEKDAĞ'DAN NEVRUZ MESAJI
Nevruz kutlamalarında, cezaevinde olan HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın mesajları da okundu. Demirtaş ve Yüksekdağ ortak mesajlarında, yediden, yetmişe Nevruz alanlarını dolduran milyonların özgürlük ateşinin sıcaklığıyla selamladıklarını belirterek şöyle dedi:
"Çözüme, demokrasiye ve barışa vesile olması dileğiyle hepinizin nevruz bayramını kutluyoruz. En koyu karanlıkları bile aydınlatan nevruz ateşi, bu yıl da baskılara ve yasaklara rağmen coşkuyla yanıyor. Sayın Öcalan'ın tarihi barış çağrısıyla görkemli bir şölene dönen 2013 nevruzundan bugüne, maalesef ki siyaset kurumu halklarımıza barışı armağan edemedi. Egemen siyasi kimliğin savaş ısrarı bunun temel nedeni olsa da, bizler kendimizi halkımıza karşı borçlu ve mahcup hissediyoruz. Zindanda rehin tutulan binlerce HDP'li yoldaşımız adına sizlere bir kez daha şunu açık yüreklilikle ifade etmek isteriz ki, demokratik siyasetle özgürlük arayışından asla vazgeçmeden barış mücadelemizi sürdüreceğiz. Zulmün ve zalimin karşısında da boyun eğmeyecek, diz çökmeyeceğiz. Halkımızın onurunu her yerde koruyacak ve mutlaka kazanacağız. Bu vesileyle bir kez daha nevruz bayramınızı kutluyor, nevruzu direnişin ve onurun bayramı olarak tarihe yazdıran bütün şehitlerimizin anısı önünde saygıyla eğiliyor, her birinizi ayrı ayrı yürekten selamlıyoruz. Newroz piroz be."
DİLEK ÖCAN, AİLESİ VE AVUKATLARININ MESAJINI OKUDU
Demirtaş ve Yüksekdağ'ın mesajının okunmasından sonra alandaki nevruz ateşi tertip komitesi ve milletvekilleri tarafından yakıldı. Ateşin yakılmasından sonra İmralı'da ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın yeğeni HDP Şanlıurfa Milletvekili Dilek Öcalan konuştu. Dilek Öcalan, Abdullah avukatları ve ailesinin mesajını okudu. Dilek Öcalan, Abdullah Öcalan'ın nevruzunu kutladıklarını belirterek, "Nevruz, her daim özgürlük ve umudun adıdır. Nevruz, halkımızın yüzyıllardır özgürlüğü haline gelmiştir. Her geçen gün tecrit koşulları ağırlaştırılan Öcalan, barış mesajını verdi. 2013'te yaptığı çağrının karşılığı darbe mekaniği oldu. İmralı'da 1999 yılından bu yana tecrit yaşanıyor. 6 yıldır avukat girmemiş, ailesi 1 defa görüştü. Son görüşmede Öcalan, devlet isterse 6 ayda sorunu çözeriz çağrısını yaptı. İmralı tecridin dağılması özgürlük anlamına gelecektir" dedi.
TÜRK: BAŞKANLARIMIZ BUGÜN ZİNDANDA ELBETTE, 'HAYIR' DİYECEĞİZ
Görevden alındıktan sonra bir süre tutuklu kalan eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ise yaptığı konuşmada, bu halkın üzerinde çok zulümler yaşandığını bildiklerini, ancak bu alandan seslerini tüm dünyaya duyurduklarını ifade etti. Ahmet Türk şunları söyledi:
"Bugün dünyanın gözü Amed nevruzunda. Bu nevruzda Kürtler ne istiyor, talebi nedir konuşup, bütün dünyaya ileteceğiz. Bu nevruzun adı 'Mutlaka kazanacağız'dır. Mutlaka bu noktaya varacağız. Yıllardan beri siyasetin içinde bir kardeşiniz olarak bir çok baskıyı yaşadım. 12 Eylül'ü yaşadık, faili meçhullerin, köylerin yakıldığının şahidi olduk. Özgürlük davamızı kar topu gibi büyüyerek, daha büyük bir inançla bugün buraya geldik. Bugün de zulüm politikaları devam ediyor. Bu Nevruz'u kutlarken, Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak için, bir saldırıyla karşı karşıyayız. Bugün Rojava'da Kürtlerin geleceğini karartmak için yoğun bir baskı var. Biz diyoruz ki, ancak ortak akıl ve diyalogla sorunu çözeriz. Kolombiya'da 200 bin insanın öldüğü savaş barışla sona erdi. Biz onu için diyoruz ki, geçmişte denediğiniz Kürt halkının geleceğini karartacak politikadan vazgeçin. Bugün büyük bir mutluluk duyuyoruz ki, demokratlar da yavaş yavaş bu iktidara karşı seslerini güçlendiriyor. Biz birliğimizi geliştirmedikçe, tarih önünde sorumlu oluruz. Eğer bugün Şengal halkının geleceğini karartarak isterseniz bunun faturası çok ağır olur. Bugün Şengal'de Kürtleri birbirine karşı getirenler tarih önünde sorumlu olacaklar. Bu görkemli Nevruz'dan sonda 16 Nisan'da bir referandum var. Herkes Kürtler ne diyecek diye soruyor. Bu referandumun Kürtler için başka bir anlamı var. Başkanlarımız bugün zindanda, buna biz 'Evet' mi diyeceğiz, elbette 'Hayır' diyeceğiz. 84 belediyemize kayyum atandı 'Evet' mi diyeceğiz, tabii ki 'Hayır' diyeceğiz. Referandumu böyle görerek, 'Hayır' oyunu artırmak lazım. Kürdistan şehrini zindan edenler elbet bunun hesabını verecek. Kürtler bunun hesabını soracak. Bu yıl Kürtlerin geleceği için önemli bir yıl. Değişim ve dönüşümün yaşanacağı önemli bir yıldır. Kürtlerin kazanımlarına yok etmeye çalışanların mahkum olacağı bir yıldır. Bu halkımız bir çok sınavdan geçti. Her zaman özgürlüğü için büyük bedeller ödedi. Başımız her zaman dik olacak."
BAYDEMİR: MHP VE ERGENEKONLA KİRLİ İTTİFAK KURDULAR
Diyarbakır'daki kutlamalarda son konuşmayı HDP Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir yaptı. Baydemir, bugün geleceklerine sahip çıktıklarını, Diyarbakır halkının bir kez daha başararak, korkunun zulmün, kefenini yırttığı görüşünü savundu. Osman Baydemir şunları söyledi:
"Bugünkü coşkunuz, sahiplenişiniz, Kürt halkına biçilmek istenilen kefenini yüreğinizle yırttınız. Bundan bir kaç yıl önce Nevruz'da sayın Öcalan'ın cağrısıyla bir müzakere masası oluştu. Milyonlar bu masaya güller koydu. Ama, gül bahçesinin güllerini soldurdular. Barışı bir seçime kurban ettiler. Barışı kendi istikballerine, mevkilerine kurban ettiler. Bir kez daha Nevruz meydanından devlet aklına çağırımızdır. İki yıllık müzakere sürecinde Kürt halkıyla diyalog kurdğunuz için ülke bir umut vahası haline dönüştü. Ne zaman ki bu masayı devirdiniz, ne zaman ki MHP ile Ergenekonla kirli bir ittifak kurdunuz, ülkenin her yanı yangına döndü. Urfa'ya binlerce kez selam olsun. Çünkü bizim mücadelemizin özü, Nemrut, Firavun ve Dehak'a karşı bir direnişin mücadelesidir. Nemrut insanları diri diri yaktı. Ama İbrahimler yani sizler, zulmün ateşini söndürdünüz. Bugün Amed meydanında savaşın son bulması, birlikte yaşama, özgürlük diye bir coşku yaşanıyor. Hep birlikte bir kaç mesaj daha verelim. Çatışmayla, savaşla, zor ve zulümle eşbaşkanlarımız Demirtaş ve Yüksekdağ, belediye eşbaşkanlarımız Kışanak ve Anlı, grup başkanvekillerimiz, milletvekillerimiz, 5 bine aşkın partilimiz tutuklu. Hukuk, yargı HDP'nin giyotinine dönüşmüş durumda. Anayasa Mahkemesi Balbay kararına sahip çıkmıyor. Başkanlarımız bugün cezaevinde ama hiç kuşkunuz olmasın, onlar zulme ve savaşa karşı boyun eğmedikleri için hep onurla anılacaklar. Ama onları tutuklayanlar AKP, MHP'nin yegane sıfatları var, onlar zindancıbaşıdır. Onlara özgürlük alanında 'Hayır' diyoruz. And olsun ki, Demirtaş'lar, Yüksekdağ'lar, Kışanak'lar, vekilleriniz bir gün mutlaka bu alanda olacaklar. Baskıyla zorla, zulümle sonuç alacağına inanlar, bu alana çok iyi baksınlar. Ey hükümet, ey devlet halkı bu yol, yol değildir. Gelin bu yoldan vazgeçin. Bugün Amed halkı önümüze bir yol sürüyor. Barışa ve özgürlüğe giden yolu açtığınız. Hayırlı olsun. Şırnak'ı, Cizre'yi, Sur'u hani diyorlardı 'baş üstüne baş bırakmayacağız.' Onlar şimdi yeni bir anayasa ile halkın karşına çıkmaya çalışıyorlar. 82 Anayasında Kürtler, Aleviler var mıydı? Bu pakette bizler var mıyız? Bu pakette Kürde özgürlük var mı? Ha 82 cuntası anayasası ha AKP, MHP anayasası, al birini vur ötekini. Hükümet bir ekonomik paket açmıştı. Onların paketlerinde kabak çıktı. Şimdi dayattıkları bu pakette, dişinizle, tırnağınızla elde ettiğimiz bütün kazanımlar elden alınacak. Ülke bir karanlığa sürüklenecek. Karanlığa ve faşizme hayır diyoruz. Sebahat Tuncel'i cezaevine koyanlardan bize hiç bir hayır gelmez. 1982 anayasandaki yüzde 10 barajını yıkıp açtınız. Onlar bunu kabul edemedi. Şimdi bu paketle yüzde 10 barajını yüzde 51'e çıkaracaklar. Amaçları Kürtler yönetime dahil olmasın. Çağrımız, Kürtlere gelip ittifaklarımızı güçlendirelim."
Kutlamalarda, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin tutuklu eski eş başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın mesajları ile okunması ile devam etti.
- Diyarbakır