Diyarbakır - N.Ç. Davası Aihm'e Gidiyor
Mardin'de, 15 Yaşındayken, İki Kadın Tarafından Aralarında Asker, Memur Esnaf, Öğretmenlerin de Bulunduğu 26 Kişiye Pazarlanan ve Kamuoyunda Utanç Davası Olarak Bilinen N.
MARDİN'de, 15 yaşındayken, iki kadın tarafından aralarında asker, memur esnaf, öğretmenlerin de bulunduğu 26 kişiye pazarlanan ve kamuoyunda utanç davası olarak bilinen N.Ç davası ile ilgili açıklanan gerekçeli karara büyük tepki gösteren N.Ç'nin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, davada alıkoyma suçundan zaman aşımının uygulanması nedeniyle davayı bu bakımdan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne götüreceklerini söyledi.
MAALESEF YARGI YİNE ADELET DUYGUSUNA ZARAR VERDİ
Kamuoyunda utanç davası olarak bilinen Mardin'deki N.Ç davası ile ilgili gerekçeli kararın çıkması ve gerekçeli kararda, 26 sanığa, N.Ç'nin yaptığı fiilin kötülüğünü bildiği halde bunu devam ettirmesi nedeniyle ceza indirimlerine gidilmesi ve sanık olarak yargılanan iki kadına ifittesiz bir yaşamı sürdürmelerinden ceza indirimlerinin uygulanmaması gibi ifadelerin yer alması hukukçuların tepkisine yol açtı. N.Ç'nin avukatı olan Reyhan Yalçındağ Baydemir, Türkiye'de, çocuklara yönelik cinsel istismar suçu ile kadınlara yönelik cinsel işkence suçlarının takibi, sonuçları ve yargının adil işleyip işlemediği meselesi anlamında son derece önem verdikleri N.Ç davasının 8.5 yıl kadar sürdüğünü söyledi. Baydemir, "Bu süre zarfında çocuk 12 yaşından 20 yaşına geldi Biz sürü şey değişti Türkiye'de ama, maalesef mentalitenin değişmediğini yargının yine Türkiye'deki insanların adalet duygusuna zarar verdiğini ifade etmem gerekiyor. 34 sayfadan oluşan gerekçeli bir karar. Ama şunu söylemem lazım. Gerçekten 34 sayfanın her bir satırına sinmiş cinsiyetçi, eril bir dilin olduğunu söylemem lazım. Hiçbir biçimde çocuğu ve kadını koruyan bir yaklaşım asla söz konusu değil. Dosyaya sunulmuş olan ciddi psikyatrik raporlara rağmen bunların bir çocuğu İstanbul'daki belirli hastanelerin psikotravmatik merkezleri hekimlerince verilmiş raporlardı. Çocuğun ne kadar ciddi örselendiği ve zarar gördüğü ispatlanmasına rağmen sanıkların bir çoğu üzerinde ciddi indirimlere gidildi, bazıları beraat etti"dedi.
'KADINLAR, İFİTSİZ, ERKEKLERDEN SÖZ EDİLMİYOR'
N.Ç'nin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, sanıklar arasında iki kadın olduğunu, yine bahsettiği cinsiyetçi dili bunlarla ilgili de görmek mümkün olduğunu ifade ederek, şöyle dedi:
"Bu kadınlara iffetsiz bir yaşamı süreklileştirdikleri gerekçesiyle tanımlar getirildi. Ceza indirimlere maruz bırakılmadı bu gerekçelerle . Ama düşünün bir insanlık suçu olan tecavüzün faile olan onlarca erkek hakkında tek bir iffetsiz sözcüğü kullanmıyor. Yani bunu gerçekten Türkiye'de yaşayan herkesin oturup bir kaç dakika düşünmesini istiyorum. Özeklikle annelerin, kadınların, insan hakları savunucularının ve vicdanım örselendi diyenlerin herkesin oturup düşünmesi gerekiyor"dedi.
'DAVAYI ZAMAN AŞAMI KONUSUNDA AİHM'E GÖTÜRÜYORUZ'
N.Ç'nin 12 yaşında iken bu fiillere maruz kalmaya başladığını ve sonrasın da da uzun bir süre tehdit ve şantaj ile bir çok kişinin saldırılarına maruz kaldığını belirten Baydemir, şöyle dedi:
"Bu süre boyunca da tabiki nüfus sahibi insanların saldırısına da maruz kalıyor. İşte güvenlik görevlileri, yazi işleri müdürü var. Belirli meslek odaları var. Ve bariz bir biçemde alıkoyma suçu var. Yani bir çocuğun kapalı mekanları içinde bir süre tutulduğu çok belli. Buna rağmen sanıkların tamamı alıkoyma suçundan zaman aşımı hükümleri uygulanarak kurtuldu. Bu nedenle bu bölüm bakımından biz Yargıtay aşamasını beklemeden hazırladığımızı tamamladık. AİHM'e 2-3 gün içinde dosyayı gönderiyorum. Zorla alıkoyma suçundan işletilen zaman aşımı konusunda davaya AİHM bakacak. Fakat tecavüz faillerinin hak ettiği cezaları almaması ile ilgili o bölüm için Yargıtay aşamasını beklemek durumundayız. Kararın gerekçesinde ciddi ayrıntılar yer alıyor. Hiç biri çocuğu, kadını korumaya yönelik ya da tecavüzü bir insanlık suçu olarak gören bir yaklaşım görmedim. Bu anlamda bir kere daha adalet duygumuzun incindiğini bir anne olarak, bir kadın olarak tepkilendiğimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum."
'N.Ç, ŞİDDET SARMALINDAN SORUMLU GÖRÜLÜYOR'
Gerekçeli kararda N.Ç'nin yaptığı fiilin kötü olduğunu bilmesine rağmen bunu devam ettirdiği gerekçesiyle sanıkların cezalarının indirilmesi ile ilgili bölümü büyük tepki gösteren Baydemir, şöyle dedi:
"Bunu gerçekten insanlık adına reddediyorum, hukuk adına reddediyorum. Bir kere burada çocuğun kendisini de suçlu görme var. Toplumsal anlamda kötü bir şey olduğunu bildiği halde sürekli bir biçimde buna maruz kalmasının sorumlusu nasıl bir çocuk olabilir. Nasıl bir çocuk olabilir. Nasıl kendisini savunamayan küçücük bir çocuk olabilir. Yani çocuğun burada maruz kaldığı çok çeşitli şiddet sarmalı yok sayılıyor ve bu çocuğun suçun sonuçlarının farkında olabileceğinden bahisle bir nevi sorumlu görülüyor. Bundan dolayı da bu suçu işleyen bütün failler hakkında çok ciddi cezai indirimlere gidiliyor. Bunu gerçekten anlamak mümkün değil. Anlatabilmekte mümkün değil. Anlamakta zorluk çektiğim bir şey olduğu için anlatmakta güçlük çekiyorum"
Reyhan Yalçındağ Baydemir, gerekçeli kararın, devletin, devletin yargı bürokrasisinin, idari bürokrasisinin yasa yapıcılarının temel insani argümanlara nasıl baktığını ibret verici bir göstergesi olduğunu da ileri sürdü. Baydemir, "Çocuğu sorumlu bulan bir yaklaşımı asla kabul etmiyorum. 34 sayfalık gerekçeli kararın tümünü reddediyorum"dedi.