Doç. Dr. Birdal: "Suriyeliler, Ekonomik Çıkar Uğruna Sömürülüyor"
Toplumda yer alan dezavantajlı gruplar ile ilgili sorunların paylaşılması ve bu sorunlara çözüm amaçlı düzenlenen Sosyal ve Ekonomik Politikalar Konferansı’na katılan Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal, “Suriyelilere Yönelik Algı ve Tutumlar” araştırmasının sonuçları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Toplumda yer alan dezavantajlı gruplar ile ilgili sorunların paylaşılması ve bu sorunlara çözüm amaçlı düzenlenen Sosyal ve Ekonomik Politikalar Konferansı'na katılan Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal, "Suriyelilere Yönelik Algı ve Tutumlar" araştırmasının sonuçları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Birdal, asıl problemin ise Suriyelilerin ekonomik çıkar uğruna sömürülmesi olduğunu vurguladı.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İşletme Fakültesi'nde gerçekleştirilen konferansta akademisyenler küresel anlamda sorun teşkil eden toplumsal problemleri ve çözüm yollarını masaya yatırdı. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi (İKBU) Toplumsal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi, İTÜ Teknolojik ve Ekonomik Geliştirme ve Araştırmalar Merkezi ve Galatasaray Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen konferansta "Suriyelilere Yönelik Algı ve Tutumlar Araştırması" konusu ile katılan İKBU Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yapmış oldukları araştırma sonuçlarını aktaran ve buna dair çözüm önerilerinde bulunan Doç. Dr. Banu Kavaklı Birdal da, Türkiye'deki Suriyeliler ile ekonomik anlamda yaşanan problemin asıl nedeni olarak, "Son derece korunmasız bir nüfusun ekonomik çıkar uğruna sömürülmesidir" açıklamasında bulundu.
"Toplumda Suriyelilere karşı önyargı ve ayrımcılık ortaya çıktı"
Yapmış oldukları araştırma ile birlikte Suriyelilere karşı bir önyargı ve ayrımcılığın ortaya çıktığını belirten Banu Kavaklı Birdal, "Türkiye'deki insanların Suriyeli mültecileri nasıl algıladığını ve nasıl yaklaşımlar içinde olduklarını anlamaya çalıştık. Tabi bu araştırmalar sonucunda önyargı ve ayrımcılık ortaya çıktı. Ortada ciddi bir siyasi, ekonomik ve sosyal sorun var. Bir savaştan kaçıp gelmiş olan insanlar söz konusu. O insanların savaş bölgesinde olmasını bekleyemeyiz. Zaten bu, onların uluslararası hukukun da tanımladığı en temel haklardan. Komşu ülke ve bu kadar uzun bir kara sınırına sahip olarak bu insanlara tabi ki de kapıların açılması gerekiyordu. O yüzden burada olmaları bir 'sorun' olarak değil 'zaten olmaları gerekiyor' olarak algılanmalı" ifadelerini kullandı.
"Kiralarını yükseltip, az parayla çalıştırılıyorlar"
"Bu doğrultuda birlikte yaşamayı nasıl daha kolay hale getirilmeli diye çözümler üretmeliyiz" diye konuşan Birdal aynı zamanda ortaya çıkan krizlerin Suriyelilerden kaynaklanmadığına dair örneklemelerde de bulundu. Birdal, "Kimi temel gündelik hayattaki sorunlar özellikle yerel nüfusun ekonomik ve güvenlik kaygılarından dolayı ortaya çıkabiliyor. Örneğin Suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde kiraların arttığını görüyoruz. Fakat bu onların varlığından kaynaklanan veya onların oluşturduğu bir sorun değil. Bu ev sahiplerinin zor durumda olan insanların maddi imkansızlıkları sebebiyle birkaç ailenin bir araya gelmesi gerektiği durumlarda bunu bir kar mekanizması haline getirmeye çalışması. Kiraları yükseltmeleri, o evlerde daha önceden oturan insanların çıkarılarak Suriyeli ailelere kiraya verilmesi gibi sorunlar ne önceki kiracıların ne de Suriyelilerin sebep olduğu bir sorun değil. Diğer bir sorunsa, Suriyeli mültecilerin kayıt dışı ve düşük paralarla çalıştırılması. Burada yine bu durumdan dolayı eskiden orada çalışan insanlar işinde oluyor. Bu da yine Suriyelilerden kaynaklanan bir problem değil baktığımızda. Son derece korunmasız bir nüfusun ekonomik çıkar için sonuna kadar sömürülmesi hali. Bu uygulamaların ve kar sağlamaya çalışan çıkarcı durumların önüne geçilmesi gerekiyor. Devlet kontrolleri ve bunların engellenmesi gibi önlemlerle birlikte çalışma ve oturma izinlerinin ve uluslararası hukukta mültecilere verilen hakların verilmesi en temel adım olacaktır diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"Medya tarafından eksik ve yanlış bilgilendiriliyoruz"
Yine de toplumsal anlamda bu kadar sorun çıkmasının asıl nedenlerinden biri olarak medyayı gösteren Birdal son olarak da, "Toplum olarak mültecileri özellikle mağdur etme isteğinin olduğunu düşünmüyorum. Medya tarafından eksik ve yanlış bilgilendirme söz konusu. Medya aracılığı ile sunulan haberlerde seçici ve olumsuz bir şekilde Suriyelilerle ilgili şeylerin abartılarak yansıtılması problemi var. Devlet, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimler tarafından yapılan yardımların abartılı ve onlara odaklanılarak verilen haberlerde vatandaş olarak kendi hakları olan kimi imkanlara Suriyelilerin eriştiği ve bundan dolayı haklardan mahrum olduklarını düşünülüyor. Bunların hepsi de insanlarımızda onlar hakkındaki düşüncelerde yanlış bir algı oluşmasına sebep oluyor" diyerek sözlerini tamamladı.
"Bazı grupların dezavantajlarını ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz"
İKBU Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı ve Toplumsal ve Ekonomik Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Haluk Levent de yapılan konferansla birlikte küresel ölçekte sorunların ele alındığına vurgu yaptı. Haluk Levent aynı zamanda konferansla ilgili olarak, "Üç kurum iktisadi ve sosyal politikalar konusunda çalışan araştırmacıları bir araya getirmek amacıyla yılda bir kez toplanacak bir konferans dizisi başlatmayı planladık. Bilindiği gibi küresel ölçekte, sadece ülkemizde değil, büyük bir alt üst oluş içerisindeyiz. Hem iktisadi, hem sosyal hem de politik açıdan bir altüst oluş söz konusu. Bu karmaşadan, bütün toplumlarda, dezavantajlı guruplar daha çok etkileniyorlar. Bu yüzden toplumsal dayanışma içerisinde çeşitli grupları içinde bulundukları zor durumdan çıkartabilmek veya en azından sorunlarını hafifletebilmek için bir dizi sosyal ve iktisadi politika geliştirilmesi gerekiyor. Şu anda uygulanan politikaların etkilerinin ölçülmesi, varsa eksikliklerinin saptanması ve yeni politikaların tasarlanması önemli ve zor bir süreç. Oluşturulması planlanan bu platformun, bu tür konuların uzmanları tarafından tartışılması için uygun bir ortam oluşturacağını ve kamusal faydayı artıracağını düşünüyoruz" dedi. - İSTANBUL