Doktoru darp eden hastaya ilk celsede tahliye
Bakırköy'de evraklarına bakmadığı gerekçesiyle doktora kafa atıp burnunu kıran sanık hakkında mahkeme ilk celsede tahliye kararı verdi.
Bakırköy'de evraklarına bakmadığı gerekçesiyle doktora kafa atıp burnunu kıran sanık hakkında mahkeme ilk celsede tahliye kararı verdi. Sanık savunmasında, "Kamu vicdanının beni tutuklattırdığını ama insanlık vicdanının tahliye edeceğine inanıyorum" dedi.
Bakırköy Sadi Konuk Devlet Hastanesinde 3 Ocak 2020'de doktor Burak Altunpak'a kafa atarak burnunu kıran Fırat Yetkin hakim karşısına çıktı. Bakırköy 41. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada tutuklu sanık Fırat Yetkin ile müşteki Burak Altunpak hazır bulundu. Mahkeme kimlik tespitinin ardından sanık Yetkin'e savunma yapması için söz verdi.
Sanık savunmasında özel bir hastanede muayene olduğunu ve kendisinde kanser riski taşıyan siğiller ortaya çıktığını açıkladı. Kendisine hemen ameliyat olması gerektiğinin söylendiğini ifade eden sanık, "Bunun üzerine müştekinin görev yaptığı hastanede Alperen Yahya Gümüşoülu isimli doktordan randevu alarak muayene oldum. Olay günü de sonuçlarımı göstermek için gitmiştim. Dışarıdaki bir hasta sonuçlara saat 13.00'da bakılacağını söyledi. Ancak Beylikdüzü'nde işim olduğundan içerideki hasta çıkınca odaya girdim. Sonuçlarıma bakıp ameliyat olup olmamam gerektiğini söylemesini istedim" dedi.
"ANİ BİR REFLEKS İLE ENDİŞELENİP KAFA ATTIM"
Sanık doktor Altunpak'ın kendisine 'çık çık' dediğini aktararak, "İnsan gibi konuşması gerektiğini, karşısında insan olduğunu söyledim. O da ' Kavga mı çıkarmak istiyorsun?' dedi. Bunun üzerine kapıyı sert bir şekilde kapatarak çıktım. Merdivenlerdeyken müşteki arkamdan geldi ya 'gel lan buraya' ya da 'sen gelsene' gibi bir şeyler söyledi. Müşteki kolumdan tutunca ani bir refleks ile endişelenip kafa attım" şeklinde savunma yaptı.
"KAMU VİCDANI BENİ TUTUKLATTIRDI İNSANLIK VİCDANININ TAHLİYE EDECEĞİNE İNANIYORUM"
Sanık Yetkin olaydan sonra doktora yardımcı olmak istediğini ama insanların etrafına toplandığını da savunmasına ekleyerek, "2 çocuk sahibiyim. İçeride olmama arkadaşlarım dahil herkes şaşırmaktadır. Karşı taraftan özür diliyorum. Kamu vicdanının beni tutuklattırdığını ama insanlık vicdanının tahliye edeceğine inanıyorum" dedi.
"YARGIYA MÜDAHALE EDİLEREK YARGI BAĞIMSIZLIĞINI KAYBETMİŞTİR"
Sanık avukatı ise olaya ilişkin sadece müvekkili lehine görüntülerin basında yer bulduğunu belirterek "Müvekkilim medyada ayı, hayvan, maganda gibi manşetlerle anılmıştır. Olay medyaya yansıtıldığı için üstten alta kadar yargıya müdahale edilerek yargı bağımsızlığını kaybetmiştir" dedi.
"BAKACAĞIN 2 KAĞIT PARÇASI DEĞİL Mİ BAKIP BİR ŞEYLER SÖYLEYECEKSİN"
Müşteki Burak Altunpak ise, olay günü sadece randevulu hastalara baktığını ve bu hastaların sayısının çok olduğunu söyleyerek, "Öğleden sonra 13.00'da gelmesini söyledim. Kendisi uzaktan geldiğini söyledi. İşlerini halletmesini, randevusu olmadığı halde pazartesi gelirse bakabileceğimi söyledim. Bunun üzerine 'bakacağın 2 kağıt parçası değil mi bakıp bir şeyler söyleyeceksin' dedi. Ben de düzgün konuşmasını söyledim. Beni tahrik etmeye çalıştı. Ben de bunun üzerine kavga mı çıkarmak istiyorsun" dedim şeklinde beyanda bulundu.
"HAYIR SEN KAVGA ÇIKARMAK İSTİYORSUN BELLİ"
Müşteki Altunpak sanığa "Hayır sen kavga çıkarmak istiyorsun belli" dediğini söyleyerek, "Kendisi bana 'kavga istiyorsan gel o zaman buraya' dedi. Kapının önünde dikiliyordu. Ben de oraya gelemeyeceğimi, kendisinin buraya gelmesi gerektiğini söyledim. Bunun üzerine küfür etti. Sonra kapıyı çekip çıktı. İçerideki hastanın işlemleri bittikten sonra beyaz kod tutmak için sekreter bankosuna gittim. Bu arada şahsı gördüm 'gelir misin bir güvenliğe gidelim' dedim. O esnada sanık bana kafa attı. Sanığın söylediği gibi kolunu tutmadım. Sadece koluna dokundum. Sanığın kafa atmasıyla burnum kanadı ve ağrıyla gözümü açamadım" dedi.
"ENDİŞELİYİM"
Olay nedeniyle hastaneye gidip görevini yapmak istemediğini de söyleyen Burak Altunpak, "Sanığın annesi olduğunu söyleyen kişi bana 3 gün önce mesaj attı. İletişim bilgilerimi ve ev adresimi bilmektedirler. Bu nedenle endişeliyim ve sanıktan şikayetçiyim" şeklinde konuştu. Mahkeme tarafların beyanlarının ardından ara kararını açıkladı.
SANIĞIN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ
Hakim sanık Fırat Yetkin'in tutuklulukta geçirdiği süreyi göz önünde bulundurarak imza ve yurt dışı adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti. Mahkeme ayrıca, müşteki doktorun yüzündeki izin sabit iz niteliğinde olup olmadığının anlaşılması için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor aldırılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede müşteki Burak Altunpak'ın Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi'nin Genel Cerrahi bölümünde asistan doktor olarak çalıştığı aktarılmıştı. Altunpark'ın olay anında hasta muayene ettiğinin anlatıldığı iddianamede, odaya şüpheli Fırat Yetkin'in girerek doktor Altunpak'tan elindeki evraklara bakmasını istediği açıklanmıştı. Müşteki doktor Altunpak'ın randevulu hastaya baktığını söylemesi üzerine, şüphelinin ısrar ettiği, Altunpak'ın ise öğleden sonra bakabileceğini söyledi iddianamede kaydedilmişti. Fırat Yetkin'in yine Beylükdüzü'nden geldiğini söyleyerek ısrar etmesi ve doktorun reddetmesi üzerine şüphelinin 's git' diyerek odadan çıktığı iddianamede anlatıldı. Müşteki doktorun Beyaz Kod Olay Bildirim Tutanağı tutmak için sekreter bankosuna gittiği esnada şüphelinin doktoru görerek kafa atıp burnunu kırdığı aktarılmıştı. İddianamede müşteki doktor Altunpak'ın yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ölçüde olduğu ve kırığının hayati fonksiyonlarını orta derecede etkilediği aktarıldı. Sanık Yetkin'in 'kamu görevlisini kasten yaralama' ve 'hakaret' suçundan 8 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
(Melike İnal/İHA)