DTK Heyetleri: Şengalliler Özerk Statü İstiyor
IŞİD saldırıları sonrası Demokratik Toplum Kongresi (DTK) heyeti, Şengal, Maxmur ve Rojava'da yaptıkları inceleme, gözlem ve temasların sonucunu rapor haline getirdi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) bünyesinde çeşitli gruplardan oluşan heyetler Şengal, Maxmur ve Rojava'da yaptığı görüşmelerin ardından bir basın açıklaması yaptı. Heyetler, mültecilerin geri dönüşleri ve yaşam koşullarını iyileştirilmesi için uluslar arası topluma çağrıda bulunurken, kamplardaki görüşmelerde Şengallilerin özerk statü talep ettiklerine dikkat çekti.
Selma Irmak, Gülser Yıldırım, Ayla Akat Ata, Faysal Sarıyıldız, İbrahim Ayhan, Gültan Kışanak, Mülkiye Birtane, Erol Dora, Februniye Akyol, Fırat Anlı, Sabri Özdemir, Feleknas Uca, Emrullah Cin, Mustafa Uyguner ve Sami Akyol'dan oluşan heyetler, Güney ve Batı Kürdistan'da mültecilerin durumunu yerinde inceledi.
DTK'dan yapılan açıklamaya göre heyetler Güney Kürdistan'ın Zaxo, Duhok, Laleş, Heci Awa, Ranya, Maxmur ve Ankawa alanları ile Rojava'yı ziyaret etti. Bu ziyaretlerde parti temsilcileri, kamplarda kalanlar, savunma güçleri, Keldani, Asuri, Suryani heyetleri ile görüşmeler yapıldı, yerinde izlenimlerde bulunuldu.
Açıklamada, "Heyetlerin sosyal ve diplomasi girişimleri, başta Êzîdîler olmak üzere farklı inançların yoğun olarak göç ettiği yerlerde yaşadığı sıkıntılar, karşılaştıkları beyaz soykırıma dair çözüm üretme ve ulusal birliğin sağlanması, ulusal kongrenin toplanmasına yönelik olmuştur" diye belirtildi. Başta Zaxo, Duhok ve Rojava olmak üzere yüz binlerce insan buralara sığındığını ifade eden heyetler, temel tüm insani ihtiyaçların acil olduğu tespitinde bulundu. Heyetler başta Türkiye kamuoyu olmak üzere uluslararası kamuoyuna şu çağrıda bulundu:
"Ranya bölgesine giden Maxmurlular, Ninova'dan Ankawa'ya gelen on binlerce Asur, Keldani, Suryani yerlerinden, köklerinden koparak farklı yerlerde barınmak zorunda kalmıştır. Özellikle Zaxo ve Duhok'ta insanlar inşaatlarda, yol ortalarında ve boş olan tüm alanları doldurmuş durumda. Sadece bu iki yere gelen insan sayısı 400 bine yakın olduğu resmi kurumlarca ifade edilmiştir. Bir vahşet ile yerlerinden edilen insanlar; geri dönmek için güvenliğin sağlanmasını önemle vurgulamaktadırlar. Bu konuda başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası kamuoyuna çağrıları olmaktadır. Rojava'da geçen on binlerce insanın yoğun savaş altında kurulan kamplarda, halkın yardımı ile yaralarını sarmaya çalışıyor. Hukuksal, güvenlik, sosyal, kültürel ve siyasi boyutlarda ortaya çıkan sorunlara çözüm aranıyor. Bu beyaz ve modern soykırıma göz yumulmamalıdır. Güvenli koşullar sağlanarak geri dönüşler sağlanmalıdır. İnsani şartlarda geçinebilmek, ihtiyaçları karşılayabilmek için tüm güçler seferber olmalıdır. Sadece gıda değil, sağlık, eğitim ve diğer tüm alanlarda acil desteğe ihtiyaç vardır. Ortaya çıkan tablo ve kamplarda, temsilcilerle yaptığımız tüm görüşmelerde Şengal'e özerk bir statü verilmesi talebi önemle vurgulanmıştır. Yine savaş altındaki Rojava'nın özerk statüsünün tanınması ve gerekli yardımların uluslar arası düzeyde yapılması dile getirilmiştir. Şengal'e statü istenmektedir. Halkların öz savunma talebi gündeme alınarak meşruluğu kabul edilmelidir. Bu yaşanan savaş ve yıkımda, özelde Kürt halkına, farklı inanç gruplarına tahammül edilmediği ve yok edilmek istendiği açıktır. Bu durumun en büyük mağdurları kadın ve çocuklar olmaktadır. Kadın kuruluşlarını bu konuda duyarlı olmaya çağırıyoruz. Kadın ve çocuklara yönelik acil bir çalışma başlatılmalıdır"
