Dünya Medyasına Etik Çağrısı
Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü ile Asya Pasifik Haber Ajansları Birliği Başkanı Kemal Öztürk, dünya medyasına "etik değer" çağrısı yaptı.
Öztürk, dünya insanlarını şoke edici, birbirlerine karşı kin ve düşmanlığa, ayrımcılığa sevk edici haber ve görsellere karşı birlik editörlerinin dikkatli ve uyanık olmasının hem Asya ve Pasifik bölgesi hem de dünya barışı için büyük önem taşıdığını vurguladı.
Tayland'ın başkenti Bangkok'ta yapılan OANA'nın 50. yıl toplantısında konuşan Öztürk, geçirdiği büyük sel felaketine rağmen bu toplantıyı düzenleyen Tayland haber ajansına teşekkür etti.
Her kuruluş için 50. yılın çok önemli bir kilometre taşı olduğunu vurgulayan Öztürk, "Asya-Pasifik haber'>Haber Ajansları Birliği'nin burada, Bangkok'ta kurulduğu 1961 yılına kıyasla bugün daha farklı bir fotoğrafla karşı karşıyayız" dedi.
Öztürk, OANA'nın kurulduğu günden bu yana hızla büyüyerek, 44 ulusal haber ajansının üyesi olduğu "dünyanın en büyük haber ajansı birliği" haline geldiğini kaydetti.
Üye ajansların kendi aralarında haber, fotoğraf ve görüntünün yanı sıra deneyimlerini de paylaşarak işbirliğini derinleştirdiğini söyleyen Öztürk, bu birliğin kuruluşundaki temel hedefleri anlattı.
Öztürk, birliğin hedeflerinin arasında, haber üretiminde ve dağıtımında ajanslar üzerinde devletlerin ayrımcı uygulamalarını ve gereksiz kısıtlamalarını ortadan kaldırarak Asya-Pasifik bölgesinde serbest haber akışına olanak sağlamak olduğunu belirtti.
OANA'nın çok farklı siyasi sistem, renk, ırk, kültür ve dini barındırdığını kaydeden Öztürk, böyle geniş bir coğrafyada OANA'nın ortak bir platform olduğuna vurgu yaptı.
Öztürk, birliğin, kuruluş ilkeleri arasındaki "dünya milletleri arasında barış ve hoşgörünün tesisine destek olmak, ırkçılığın, sömürgeciliğin ve neo-sömürgeciliğin her türlü biçimine karşı duruş sergilemek" görevini de ifa ettiğini söyledi.
"Avrupa ve Amerika'nın ekonomik ve sosyal krizle mücadele ettiği günümüzde, gözler dinamizmi ve canlılığı ile dikkatleri çeken Asya'ya çevrilmiştir" diyen Öztürk, Asya'nın Avrupa ve Amerika kıtasından daha hızlı büyüdüğünü vurguladı.
Öztürk, Asya'nın daha dinamik ve daha genç bir nüfusa sahip olduğunu belirterek, dünya nüfusunun neredeyse üçte ikisinin Asya'da yaşadığını hatırlattı.
Dünyada güç dengesinin Asya'ya kaymakta olduğunu ifade eden Öztürk, dünyanın ve OANA bölgesinin "içinde bulunduğu bu kargaşalı dönemde" birlik üyesi ajanslara daha fazla sorumluluk ve görev düştüğünün altını çizdi.
Öztürk, insanların mali ve sosyal sorunlarla karşı karşıya olduğu, daha fazla savaş, çatışma, terör eylemi, doğal afet, deprem, sel ve tsunamilere şahit olunan bu dönemde haber ajansları ve OANA üyeleri olarak güvenilir haberciliğe dikkati çekti.
Sosyal medya mayın tarlası
Dünya ajansları da dahil olmak üzere, medya dünyasındaki hızlı değişim süreci, sosyal medya gibi fenomenler karşısında yeni iş modelleri geliştirme çabası içerisinde olduklarını söyleyen Öztürk, sosyal medya dünyasında yaşanan köklü ve hızlı değişimin haber ajanslarının sonu anlamına gelmediğini vurguladı.
Öztürk, sosyal medyanın haber toplama ve yayma konusunda iyi bir araç olmasına rağmen, sosyal medya için aynı zamanda yalan haberlerin, sahte kimliklerin, dezenformasyonun, ahlak dışı görsellerin olduğu "bir mayın tarlası" benzetmesi yaptı.
Medya etik ilkelerinin bu platformlarda hiçe sayıldığına vurgu yapan Öztürk, Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'nin cep telefonuyla çekilmiş görüntülerinin sosyal paylaşım ağları aracılığıyla internette yayılmasından bahsetti.
Etik değerler ve medya ahlakı
Öztürk, bu tür yayınlarla etik sınırların aşıldığına dikkati çeken bir mektubu olayın ardından OANA üyelerinin yanı sıra Avrupa Ajanslar Birliği (EANA) ve Arap Ajanslar Federasyonu (FANA) üyelerine gönderdiğini belirtti.
Anadolu Ajansı'nın, Kaddafi'nin kurşunlanıp, linç edilmesi ve kan revan içindeki vücudunun halka sergilenmesini içeren görüntüleri yayımlamayı reddettiğini, ancak bu hareketle de bir tür haber karartması veya sansür uygulamasını savunmadıklarını vurguladı.
Öztürk, buradaki maksatlarının zalim ya da diktatör bile olsa her insanın ölümünde kişisel mahremiyet hakkına sahip olduğuna, yayımlanan görsellerin kırmızı çizgileri aştığına ve kamuoyunun haber alma hakkıyla bağdaşmadığına dikkati çekmek olduğunu belirtti.
Batı medyasının tüm dünyayı şoke eden görselleri günlerce yayımlamayı tercih ettiğini ifade eden Öztürk, "Medya ahlakına sahip çıkma girişiminin bizlerden, bölge ajanslarından gelmesi önemli bir mesaj olacaktır" diye konuştu.
Öztürk, OANA'nın 50. yıl deklarasyonunda etik değerlere de vurgu yaparak dünya medyasına etik çağrısında bulundu.
"Haber ajansları olarak, OANA olarak medyanın tamamı üzerinde hala büyük bir nüfuza ve yönlendirici güce sahibiz" diyen Öztürk şöyle devam etti:
"Dünya insanlarını şoke edici, birbirlerine karşı kin ve düşmanlığa, ayrımcılığa sevk edici haber ve görsellere karşı editörlerimizin dikkatli ve uyanık olması hem Asya ve Pasifikler hem de dünya barışı için büyük önem taşımaktadır.
OANA'nın 50. yılını kutladığımız bu önemli günde, OANA 50. Yıl Deklarasyonuna bu etik değerlere vurgu yaparak, dünya medyasına da çağrıda bulunmak istiyoruz."
Deklarasyonda hem kamuoyunun doğru ve güvenilir bilgiye ulaşma hakkını yerine getirme sözü verdiklerini kaydeden Öztürk, hem de medya etik ilkelerini ayakta tutma iradesini ortaya koyduklarını belirtti.
Öztürk, konuşmasının sonunda OANA üyelerine deklarasyona verdikleri destekten ötürü teşekkür etti.
Konuşmanın ardından katılımcılar, hatıra fotoğrafı çektirdi.
OANA'nın 50. yıl toplantısına Tayland Dışişleri Bakanı Surapong Dowicakchaigun, AA Genel Müdür Yardımcısı ve OANA Genel Sekreteri Tahsin Aktı, üye ülkelerin yöneticileri ve Tayland'dan çok sayıda yetkilinin yanı sıra Tayland'da bulunan birçok yabancı misyondan üst düzey yetkililer katıldı.
Toplantıda OANA tarihini anlatan görsel sunum da yapılırken, ayrıca AA'nın başkanlığında OANA'nın geçmişinin ve geleceğinin de tartışıldığı bir yuvarlak masa toplantısı yapıldı.