"Dünya Ortak Evimiz" kitabının yazarlarından "yeşil duyarlılık" çağrısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde hazırlanan, 28 çevre gönüllüsünün ilham veren hikayelerinin yer aldığı "Dünya Ortak Evimiz" kitabının yazarları, "Çevreyi korumak için herkes elini taşın altına koymalı." çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde hazırlanan, 28 çevre gönüllüsünün ilham veren hikayelerinin yer aldığı "Dünya Ortak Evimiz" kitabının yazarları, "Çevreyi korumak için herkes elini taşın altına koymalı." çağrısında bulundu.
Emine Erdoğan, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, çevre gönüllüleri ve üniversitelerden iklim elçisi gençlerin katılımıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bahçesinde yapılan "Dünya Ortak Evimiz" kitabının tanıtımı programında, çevreyle ilgili duyarlılık mesajları paylaşıldı. Program, "Sıfır Noktası" isimli çok özel bir sergiye de ev sahipliği yaptı.
Karton, plastik, alüminyum, plastik su şişesi kapakları gibi birbirinden farklı atıkları bir araya getirerek insan portreleri oluşturduğu sergiye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan sanatçı Deniz Sağdıç, 20 yıllık sanat yaşamının son 10 yılını sıfır atık ve sürdürülebilirlik konusunda farkındalık artırıcı çalışmalara adadığını, ayrıca "Dünya Ortak Evimiz" kitabında da anılarını paylaştığı bir yazıyı kaleme aldığını anlattı.
Dünyanın farklı yerlerinde, metrolarda, havalimanlarında, kongre merkezlerinde sergiler açtığını dile getiren Sağdıç, sergiye ilişkin şöyle bilgi paylaştı:
"Sıfır Noktası sergisi aslında insan zihninin ön yargılarının kırılmasıyla ilgili. Sanat aslında güzel ve estetik olanı anlatır. Fakat ben atıkları, insanların terk ettiği, vazgeçtiği nesneleri estetik bir dille buluşturup onları birer sanat eserine dönüştürmeye çalıştım.
Amacım, 'Herkes sanat eseri yapsın' değil. Bir sanatçı olarak çok zor olan bir şeyi; sanatın estetik dilini atıkla, çöple birleştirebiliyorsam, herkes de doğaya ve çevreye karşı bir sorumluluğu yerine getirebilir. Bu şekilde bir ilham vermeye çalışıyorum."
Sergi yarından itibaren Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde
Sağdıç, serginin yarından itibaren Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde ziyaretçilerle buluşturulacağını söyledi.
Sanatın, hayatın her alanında olması düşüncesinden hareketle galerilerin dışında farklı alanlarda sergi açmayı önemsediğini ve bu nedenle günde 2 bin ila 5 bin arasında ziyaretçi ağırlayan Millet Kütüphanesinin insanlara ulaşma açısından çok kıymetli olduğunu vurgulayan Sağdıç şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının desteğiyle, bu sergi Millet Kütüphanesinin sergi salonunda değil, koridorları, merdivenleri gibi tüm alanlarında yer alacak. Ziyaretçiler, kütüphanenin her alanında bu eserlerle karşılaşabilecek. Sergimiz, yaklaşık bir ay boyunca burada açık kalacak."
"Sergimiz 81 ili gezici tırla dolaşacak"
Ardından serginin Türkiye turuna çıkacağını dile getiren Deniz Sağdıç, "İnşallah bu sergi büyük bir gezici tırla Türkiye'nin 81 ilinde dolaşacak. Herkese ulaşmaya çalışacak. Olabildiğince farklı kesimlere ulaşması, farkındalığın artırılması için elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum." diye konuştu.
"Çocuklarımıza ileride bizi alkışlayacakları bir dünya bırakalım"
"Dünya Ortak Evimiz" kitabında "Çocuklarımızın Alkışlarına Layık Olabilmek" başlıklı bir yazısı bulunan Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) Genel Müdürü Aslı Pasinli ise "Çocuklarımızın doğadan kopuk büyüyor olması en büyük endişem. Kitaptaki yazımda bu konuyu dile getirdim." ifadesini kullandı.
Çevreyi koruma çalışmalarına nasıl başladığını, bu bakış açısının kendisine neler kattığını da yazısında paylaştığını belirten Pasinli şu değerlendirmelerde bulundu:
"Kitabın çok kıymetli bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Çok farklı kesimlerden farklı insanların, çevreyle ilgili elini taşın altına koymuş kişilerin şahsi hikayeleri, Dünya Ortak Evimiz kitabında derlendi.
Burada verilmek istenen mesaj; illa belli pozisyonlarda, çevre organizasyonlarında olmanız şart değil, herkes istediğinde çevreyle ilgili elini taşın altına koyabilir. Umarım gelecekte çocuklarımızın alkışlarına layık olabiliriz. Tüm bireylere sorumluluk alma, çocuklarımıza ileride bizi alkışlayacakları bir dünya bırakma çağrısında bulunuyorum. Sadece hükümetler değil her birey bu süreçten sorumlu."
200 binden fazla çocuk "Orman Kaşifi" oldu
Kitabın yazarlarından Sümeyye Ceylan ise eğitimci olarak çalışmalar yürüttüğünü, Usturlab Atölye ve Her Çocuğa Eğitim Vakfının kurucusu olduğunu dile getirdi.
Kitabın büyük bir farkındalık yaratacağına inandığını vurgulayan Ceylan, "Ben bir şehir çocuğuyum, şehirde doğup büyüdüm. Gidebileceğim bir köyüm olmadı. Çocukken yaşadığım bu yoksunluğu bugünün çocukları yaşamasın diye Türkiye genelinde 'Orman Kaşifleri' isimli bir eğitim hareketi başlattım. 200 binden fazla çocuk, ücretsiz düzenlenen bu eğitimlere erişti. Doğanın bir parçasıyız, en iyi öğretmen doğa. Bunu çocuklara kazandırmayı amaçladık eğitimlerle. Kitapta da bu projeyi kaleme aldım." dedi.
İklim elçisinin üniversitelerde "geri dönüşüm" fikrine Emine Erdoğan'dan destek
İklim elçilerinden Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Biyomühendislik Bölümü 1. sınıf öğrencisi Ayşe Naz Cerit, denizlerde mikroplastik atık kirliliği, ayrıca Adana Yumurtalık sahil yolunu plastik madde içeren her türlü kirleticilerden arındırmaya yönelik projelerde görev aldığını anlattı.
Programda, diğer iklim elçisi arkadaşlarıyla birlikte yer almaktan büyük mutluluk duyduğunu vurgulayan Cerit, "Sıfır Atık Projesi'nin en başından beri iklim değişikliğiyle, çevre kirliliğiyle mücadeleye gönül verdim. Devletimize, yanımızda oldukları ve sesimizi duyurmamızı sağladıkları için çok teşekkür ediyorum. Kendimi çok şanslı hissediyorum, çevreyi korumak adına attığımız adımların karşılık bulduğunu gördüğüm için çok mutluyum." dedi.
Üniversitede laboratuvarlardan çıkan atıkların geri dönüşümüne yönelik bir çalışma başlattığını dile getiren Cerit, "Emine Erdoğan'a da üniversitelerin biyolojik altyapılı laboratuvarlarında bu tip geri dönüşüm çalışmalarının yapılması talebimi anlattım. Bu konuda YÖK ile görüşüleceğini ve bana geri dönüş yapılacağını belirttiler." diye konuştu.