İzmirli Çift, Sığınmacı Ailenin Bebeğinin Ölmesiyle Büyük Üzüntü Yaşadı
Çeşme'de batan bottan kurtarılan Suriyeli aileye evlerini açarak dünyaya insanlık dersi veren İzmirli çift, sığınmacı ailenin bebeğinin hayatını kaybetmesiyle büyük üzüntü yaşadı.
Çeşme'de batan bottan kurtarılan Suriyeli aileye evlerini açarak, boğulan çocuklarını defnederek dünyaya insanlık dersi veren İzmirli Uğur ve Arzu Ünsal çifti, sığınmacı ailenin 5,5 aylık bebeğinin 91 günlük yaşam savaşını kaybetmesiyle büyük üzüntü yaşadı. Ünsal çifti, bebeği Almanya'daki mülteci kampından cep telefonuyla bağlanan annesinin feryatları arasında İzmir'de toprağa verdi.
SOLAH AİLESİNİN BULUNDUĞU BOT ÇEŞME AÇIKLARINDA BATMIŞTI
Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Halep'ten Türkiye'ye sığınan ve daha iyi bir gelecek ümidiyle Avrupa'ya geçmek isteyen 9 kişilik Solah ailesinin de içinde bulunduğu bot, 20 Aralık 2015'te Çeşme açıklarında battı.
5 AYLIK BEBEĞİN CANSIZ BEDENİNE ULAŞMIŞLARDI
Hüseyin Solah, eşleri Nisa ve Delvin, çocukları Hanzade, Aptinal, Lival ve 2,5 aylık Şervan ile kardeşi Ziyad'ın aralarında bulunduğu 20 sığınmacıyı donmak üzereyken kurtaran Sahil Güvenlik Komutanlığı unsurları, 5 aylık Şemmusa Solah'ın ise cansız bedenine ulaştı.
İZMİRLİ ÇİFT, SIĞINMACILARA YARDIM İÇİN HAREKETE GEÇTİ
Sığınmacılara yardım yapan gönüllülerin oluşturduğu Çeşme İmece İnisiyatifi'nden İzmirli Uğur-Arzu Ünsal çifti, çeşitli hastanelerde tedavi gören sığınmacılara yardım için harekete geçti.
AİLEYE YARDIM ELİNİ UZATTILAR
Suriyeli Solah ailesinin refakatçiye ihtiyacı olduğunu öğrenen çift, aileye yardım elini uzattı.
ŞERVAN BEBEĞE SAHİP ÇIKTILAR
Aile fertlerine evini açan ve olayda ölen Şemmusa Solah'ı Doğançay Mezarlığı'nda toprağa veren Ünsal çifti, Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesinde hipotermi nedeniyle tedavi gören ve ailenin Almanya'ya gitmesi üzerine geride bıraktıkları Şervan bebeğe sahip çıktı.
HER GÜN HASTANEDE ZİYARET ETTİLER
Suriyeli aile için yaptıkları fedakarlıklar, kamuoyunda "insanlık dersi" başlığı altında geniş yankı bulan çift, Suriyeli ailenin kendilerine emanet ettiği Şervan'ı her gün hastanede ziyaret ederek, bir ihtiyacının olup olmadığını yakından takip etti.
ÖLÜMÜYLE ADETA YIKILDILAR
Kendi çocukları olmasına rağmen 7 yaşında bir kız çocuğunun da koruyucu ailesi olan ve Şervan bebeği iyileşmesi halinde evlatlık edinmeye hazırlanan Ünsal çifti, minik bedenin 91 günlük yaşam mücadelesini önceki gün kaybetmesiyle adeta yıkıldı.
SURİYELİ AİLEİN BEBEĞİNİ DE TOPRAĞA VERDİLER
Şervan bebeğin defnedilmesi için savcılıktan özel izin alan Ünsal çifti, İzmir Adli Tıp Kurumundan aldıkları bebeğin cenazesini ebedi yolculuğu için hazırladı.
Doğançay Mezarlığında imam dışında Uğur Ünsal ve iki vatandaşın katıldığı cenaze namazının ardından Şervan bebeğin cenazesi toprağa verildi.
ALMANYA'DAN İZLEDİLER
Uğur Ünsal, Şervan'ın defin işlemlerini Almanya'da mülteci kampında kalan Salah ailesine cep telefonundan görüntülü izletti.
Bebeklerinin cenazesini cep telefonu ekranından izleyen Salah ailesinin feryatları duyulurken anne Nisa, görüntülere daha fazla dayanamayarak fenalaştı.
Şervan'ı mezarlığın "Kimsesizler" bölümüne defneden Uğur-Arzu Ünsal çifti, daha sonra, olayda boğulan ağabey Şemmusa'nın da mezarını ziyaret ederek dua okudu.
"UMUDUMUZ VARDI AMA OLMADI"
Uğur Ünsal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Almanya'da akrabaları bulunan Solah ailesinin bu ülkeye gitmek için bindikleri botun Çeşme açıklarında battığını, kendilerinin de zor durumdaki aileye yardım etmek istediklerini anlattı.
Ailenin boğulan çocuğu Şemmusa'yı Doğançay Mezarlığı'nda defnettiklerini, aileyi de evlerinde bir süre misafir ettiklerini dile getiren Ünsal, "Ailenin Almanya'daki akrabaları Yunanistan'a gelmişler, onları Almanya'ya götürmek için orada bekliyorlardı ve bir an önce Suriyeli ailenin Avrupa'ya geçmelerini istiyorlardı. Aile, gitmek zorunda kaldı. Bulgaristan üzerinden Almanya'ya geçtiler." dedi.
Şervan'ın Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesinde 91 gün boyunca hipotermi tedavisi gördüğünü, birkaç kez kalbinin durduğunu anlatan Ünsal, minik bebeğin kalbinin önceki gün bir kez daha durduğunu ifade ederek, şöyle dedi:
"20 gün önce gözlerini açınca 'Her şey iyiye gidecek, tamam' dedik. 91 gün boyunca hastaneye gittik, geldik. Biz onu kendi çocuğumuz bildik. Kendi çocuğumuzu ziyarete gittik. Aile zorunlu olarak Almanya'ya gitti. Şervan'ı önce Allah'a sonra bize emanet ettiler. Hep umudumuz vardı. Hep 'Tamam çıkaracağız' dedik ama olmadı. Kendi evladımı kaybettim. Allah nur içinde yatırsın."
Arzu Ünsal ise "Biz bebeğimizi kucağımıza almayı beklerken kara toprağa koyduk. Çok zor bir şey. Hala şoktayız. Hala yaşıyor gibi geliyor. Kendi evladımdan hiç farkı yok. Bundan sonra mezarlarına gelip gideceğiz." sözlerine yer verdi.