Dursun Ataş: Kamuoyu, 700 Milyonluk Cami İnşaatının Kamu Kaynakları ile Mi, Yoksa Hayırsever Aracılığıyla mı Yapıldığını Öğrenebilmeli
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Kayseri’de sadece temeli 71 milyon 771 bin TL'ye ihale edilen, maliyetinin de 700 milyon TL’yi bulacağı ifade edilen camiye ilişkin, “Bu, kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır. Böylece kamuoyu, 700 milyonluk cami inşaatının bu ekonomik sıkıntıda kamu kaynakları ile mi, yoksa hayırsever aracılığıyla mı yapıldığını öğrenebilmelidir” dedi.
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Kayseri'de sadece temeli 71 milyon 771 bin TL'ye ihale edilen, maliyetinin de 700 milyon TL'yi bulacağı ifade edilen camiye ilişkin, "Bu, kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır. Böylece kamuoyu, 700 milyonluk cami inşaatının bu ekonomik sıkıntıda kamu kaynakları ile mi, yoksa hayırsever aracılığıyla mı yapıldığını öğrenebilmelidir" dedi.
Dursun Ataş, bugün yaptığı yazılı açıklamada, Kayseri'de sadece temeli 71 milyon 771 bin TL'ye ihale edilen, maliyetinin de şu an için 700 milyon TL'yi bulacağı ifade edilen camiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ataş'ın açıklaması şöyle:
"Bahse konu güncellenmiş arsa parası olan 1 milyar lira ile Mehmet Altun'un 20 adet okul yaptırdığı ve ilaveten bu camiyi yaptıracağı söyleniyor. Peki bu 20 okul için ne kadar ödendi ve cami için hayırseverin ne kadar bütçesi kaldı? 20 okulun, bugününün maliyetleri ile 600-700 milyondan aşağı mal edilemeyeceği belirtiliyor. Sadece temel inşaatı 71 milyonun üzerinde olan inşaatın, -ki daha ihale kapsamında verilecek fiyat farkları bu hesaba dahil değil- tamamının da yapım maliyeti malum iken şu an ortada bir, 'kedi buysa kıyma nerede, kıyma buysa kedi nerede' durumu vardır.
"KAMUOYU, 700 MİLYONLUK CAMİ İNŞAATININ BU EKONOMİK SIKINTIDA KAMU KAYNAKLARI İLE Mİ, YOKSA HAYIRSEVER ARACILIĞIYLA MI YAPILDIĞINI ÖĞRENEBİLMELİDİR"
Kamuoyuna şeffaf bir şekilde açıklanmalıdır. Böylece kamuoyu, 700 milyonluk cami inşaatının bu ekonomik sıkıntıda kamu kaynakları ile mi, yoksa hayırsever aracılığıyla mı yapıldığını öğrenebilmelidir.
Hayırseverin kalan parası yetmezse geriye kalan kısmı nasıl ödenecek? Yapılan açıklamalara bakıldığında, hayırseverin kalan parasının bu maliyetleri karşılamayacağı günümüz şartlarında gayet açıktır.
"HAK EDİŞLERİ HALİHAZIRDA KREDİ BORÇLARI OLAN KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Mİ ÖDEMEYE BAŞLAYACAK"
Cami temeli ihalesi yapıldı. Doğal olarak hak ediş ödemeleri de kısa bir zaman sonra yapılmaya başlanacak. Hak edişleri, halihazırda kredi borçları olan Kayseri Büyükşehir Belediyesi mi ödemeye başlayacak? Yoksa hayırseverden gelen bir para var mı? Caminin parası hayırseverden ne zaman ve ne kadar gelecek?
Yapılacak olan devasa maliyetli cami için yol yapılması gerekiyor. Kayseri'nin en yoğun kavşağı da bu nedenle yaklaşık 1-2 yıl trafiğe kapatılacak. Bunun vatandaşa çıkaracağı fatura da hesaplandı mı? Doğrusu merak ediyoruz. Yapılacak yol çalışmasında yolun cami otoparkına bağlanacağı da söyleniyor. Bu çalışmanın maliyetini kim karşılayacak? Mezarlıkta çeşme yaptırdığınız zaman su parasını da isteyen belediye, yolun parasını ve Kayserilinin harcadığı vakti ve ekstra maliyeti de hayırseverden alacak mı?
"BU İŞE KALKIŞILMASININ ARDINDA BAŞKA HESAPLAR MI VAR"
Kayseri'de bir cenaze ortada mı kaldı ki bu işe girişiliyor. Kayseri bu kadar sıkıntıya sokularak, inatla bu ekonomik sıkıntıda bu maliyetle neden bu işe kalkışılıyor? Bu işe kalkışılmasının ardında başka hesaplar mı var? Bu ekonomik şartlarda bu işle kime, neye, nereye gösteriş yapılmak isteniyor?
Geleceğimiz olan yavrularımızın okul, derslik ihtiyacı varken, inşaat halindeki okullarda sıkıntılar yaşanırken, işler ağır ilerlerken bu tabloda maliyeti daha da artacağı görülen 700 milyonluk cami yapmakta neden ısrar ediliyor? Vatandaş evine ekmek götüremezken; iş, AŞ beklerken neden öncelik acil olmayan konulara veriliyor? Hatta caminin yapımını üstlenen hayırseverin yapacağını taahhüt ettiği bazı okul inşaatlarının da henüz tamamlanmadığı ve açılan çukurla kaldığı belirtiliyor. Bütün bunlar ortadayken yaşananları vatandaşımızın vicdanına havale ediyorum.
"HAYIRSEVER KENDİNE BİR YAT ALSA KİMSE KARIŞMAZ, AMA ŞEHİRDE PLANLARI DEĞİŞTİRECEK BİR İŞ YAPIYORSA BU HERKESİ İLGİLENDİRİR"
Hayırsever kendine bir yat alsa kimse karışmaz. Çünkü aldığı yat, kimseyi mağdur etmiyor. Ama hayırsever şehirde planları değiştirecek, trafiği kapatıp, akışı değiştirecek, ulaşımı değiştirecek ve sonuçları belli olmayan bir yoğunluğa, bir işe kalkışıyorsa bu durum, şehirde yaşayan herkesi ilgilendirir. Çünkü bu artık şehrin, insanların geleceğini ilgilendiren bir konudur. Bu şehirde yaşayan herkes de bu nedenle söz sahibidir.
"'GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ' ADI ALTINDA YAPILAN YIKIM BELEDİYECİLİĞİNİN BU ŞEHRE BÜYÜK ZARARLAR VERDİ"
Bunu sadece biz değil, AKP'nin içinden de bazı isimler söylüyor. AKP'li eski belediye başkanları da söylüyor. 'Şehrin omurgasını kırdılar, battı-çıktılarla şehirde büyük tahribat yaptılar. Trafiği karmakarışık yaptılar' sözler de eski AKP'li belediye başkanına ait. Bu şehri yıllardır yönetenler, ne yazık ki büyük zararlar verdiler. Kayseri'nin ruhunu, kendine özgü şehircilik yapısını yok ettiler. Şimdi de aynı zararların verilmemesi için herkese büyük sorumluluk düşüyor.
"ŞEHRİN OMURGASINI ARTIK DAHA FAZLA KIRMAYIN, ŞEHRİ DAHA FAZLA TAHRİP ETMEYİN, YIKMAYIN"
Bu şehirde yaşayan herkes, beton belediyeciliğini gördü, yaşıyor. 'Gönül belediyeciliği' maskesi altında gönüller kırdılar, şehri yıprattılar. 'Gönül belediyeciliği' dedikleri, aslında plansızlıktır, Sivas caddesine açılan çukurlardır. Terminalle, havaalanıyla, hastaneyle bağlantısı olmayan, sonra kılçıklanan ulaşım anlayışıdır. Saatlerce beklenen kırmızı ışıklardır, yeşili olmayan parksız, ağaçsız bölgelerdir. Bu anlayışın yıllardır 'gönül belediyeciliği' diyerek makyajladığı belediyecilik, israftır. Bu nedenle bir kez daha sesleniyoruz ve uyarıyoruz. Şehrin omurgasını artık daha fazla kırmayın, şehri daha fazla tahrip etmeyin, yıkmayın. Toplumun kaynaklarını bu ekonomik sıkıntıda daha fazla heba etmeyin. Önceliklere göre kaynakları yönlendirin. Kişilere göre değil, herkese, şehre göre planlamalar yapın. Şimdi de Kartal Kavşağı'nı, bölgeyi mahvetmeyin. Bu şehir, sadece birilerinin ya da birkaç ailenin değil. Bu şehirde sadece birkaç kişinin dediği olmamalı. Bu şehirde gerçekten artık ortak akla, ortak mücadeleye, birlik ve beraberliğe acilen ihtiyaç var. İnsanların korkmadan, 'başıma iş gelir mi' diye çekinmeden fikrini söyleyeceği bir ortama ihtiyaç var. O günlere kavuşmaya da az kaldı. Türkiye de Kayseri de her alanda iyi olacak."
