Eğitim Sen.Avcı'nın "Merkezi Sınav Sözcüğünü Kullanmıyoruz, Yanlış Anlaşılıyor" İfadesi,...
Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, bakanlığın yılda kaç sınav yapılacağına değil de, çocukların sınav telaşından nasıl kurtarılacağına kafa yorması gerektiğini vurgulayarak, "Bakan Avcı'nın 'merkezi sınav sözcüğünü kullanmıyoruz, yanlış"...
Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, bakanlığın yılda kaç sınav yapılacağına değil de, çocukların sınav telaşından nasıl kurtarılacağına kafa yorması gerektiğini vurgulayarak, "Bakan Avcı'nın 'merkezi sınav sözcüğünü kullanmıyoruz, yanlış anlaşılıyor' ifadesi, gerçeklerin üzerini örtmeye yetmemekte" dedi Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, bakanlığın yılda kaç sınav yapılacağına değil de, çocukların sınav telaşından nasıl kurtarılacağına kafa yorması gerektiğini vurgulayarak, "Bakan Avcı'nın 'merkezi sınav sözcüğünü kullanmıyoruz, yanlış anlaşılıyor' ifadesi, gerçeklerin üzerini örtmeye yetmemekte" dedi.
Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız yaptığı açıklamada, Yeni Ortaöğretime Geçiş Sisteminde 8. sınıfta 6 birinci dönem, 6 ikinci dönem olmak üzere toplam 12 merkezi sınav yapılacağına dikkat çekerek, "Öğrencilerin başarılarının tek bir sınav yerine, 6 farklı dersten, farklı tarihlerde yapılacak merkezi sınavlarla ölçülmesi, Bakan Avcı'nın 'sınav sayısı artmıyor' ifadesini boşa çıkarmaktadır. 8'inci sınıflara uygulanacak merkezi yazılılar 6 dersten yapılırken, iki yazılısı olan derslerden ilki, 3 yazılısı olanlardan da ikincisi merkezi olarak düzenlenecektir" ifadelerine yer verdi.
-"EĞİTİM SİSTEMİNİ SINAV ODAKLI OLMAKTAN KURTARMAK YERİNE SINAV SAYISI ARTIRILDI"-
Bir sistemi değiştirirken şartları düşünerek, hiçbir öğrenci ve veliyi mağdur etmeyecek bir sistem oluşturması gerektiğini belirten Yıldız, "Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ne eğitimde yaşanan ve giderek derinleşen eşitsizlikleri gözetmekte, ne de öğrenci ve velilerin yaşadığı kaygıları giderici adımlar atmaktadır. Türkiye'de eğitim sistemini sınav odaklı olmaktan kurtarmak yerine, sınav sayısını arttırarak çocuklarımıza uygulanan işkenceyi derinleştiren bir uygulama kesinlikle kabul edilemez" dedi.
-"SINAV ODAKLI EĞİTİM ANLAYIŞI DEĞİŞMEDİ"-
Yıldız, "sınav odaklı" eğitim anlayışının aynen devam edeceğinin altını çizerek şunları kaydetti:
"Açıklanan yeni sisteme göre 6. 7. ve 8. sınıf ortalamalarının yüzde 30'u, 8. sınıfta her iki dönem yapılacak olan merkezi sınavların yüzde 70'i ile birlikte hesaplanacaktır. Önceki sistemde ağırlıklı ortaöğretim başarı puanının yüzde 20 olduğu dikkate alındığında, not ortalamasının sonuç üzerindeki ağırlığının sadece 10 puan arttırılmasını olumlu bir şey gibi görmek mümkün değildir. Bakan Avcı'nın "merkezi sınav sözcüğünü kullanmıyoruz, yanlış anlaşılıyor" ifadesi, gerçeklerin üzerini örtmeye yetmemekte, 8. sınıf öğrencileri yıl içinde 12 merkezi sınava girmek zorunda bırakılmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, konunun tarafları ile çeşitli toplantılar yaptıklarını, bu toplantılarda çıkan sonuçlar üzerinden yeni sistemi oluşturduklarını iddia etmektedir. MEB'in "taraflar" olarak ifade ettikleri kesimlerin hükümete ya da Bakanlığa yakın, onların siyasal-ideolojik çizgisine paralel faaliyet yürüten sendika, sivil toplum örgütü, akademisyen vb gibi kişilerden oluştuğu noktasında en küçük bir şüphemiz bulunmamaktadır."
-"12 MERKEZİ SINAVIN YAPILACAK OLMASI ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ PSİKOLOJİK BASKIYI ARTIRIR"-
MEB'in ortaöğretime geçiş sisteminde zorunlu din dersini merkezi yazılılar arasına aldığına dikkat çeken Yıldız açıklamasında şunları ifade etti:
"MEB, tıpkı 4+4+4 dayatmasında olduğu gibi, ortaöğretime geçiş sisteminde zorunlu din dersini merkezi yazılılar arasına almıştır. Böylesine dayatmacı bir yaklaşımın öğrencilerin dini inancı, mezhebi ya da dünya görüşüne bakmaksızın hayata geçirilmesi kabul edilemez. Merkezi yazılılar sorunları çözmeyecek, daha da derinleştirecektir. Öğrenciler bir iki ay öncesinden yazılı sınavlara hazırlanma ihtiyacı hissedecek ve diğer derslere ilgisi fiilen azalacaktır. Ailelerin çocuklarının daha iyi bir okula gidebilmesi için bütçesini zorlayarak çocukları dershanelere yöneltmesi ya da çocuğuna özel ders aldırması gibi uygulamaların daha da yaygınlaşması tehlikesi nasıl önlenecektir. Getirilmek istenen sistem, kaçınılmaz olarak öğrencilerin daha fazla test sorusu çözmesine neden olacaktır. Üstelik her iki dönemde toplam 12 merkezi sınavın yapılacak olması, çocuklar üzerindeki psikolojik baskıyı ve stresi otomatik olarak arttırması kaçınılmazdır.
-"EĞİTİMİ SINAV ODAKLI OLMAKTAN ÇIKARMAYAN HER MODEL, BAŞARISIZ OLMAYA MAHKUM"-
Yeni ortaöğretime geçiş sistemi ile ilgili olarak öne sürülen iddialar, yıllardır sınavlara hazırlanmak için çalışan, dershanelere ve özel derslere mahkum edilen milyonlarca çocuk ve gencimizin, bir kez daha Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'deneme tahtası' olarak kullanılacağı izlenimi vermektedir. Eğitimi sınav odaklı olmaktan çıkarmayan her model, başarısız olmaya mahkumdur. Eğitimin uzun zamana yayılan beklentileri ile sınavların ortaya çıkardığı pratik sonuçların giderek daha fazla ayrışmaya başlaması, sınavların sistem tarafından kendisinden beklenen işlevini bile yeterince yerine getiremediğinin kanıtıdır. Türkiye'de eğitim sisteminden başlayarak düzeyler arası geçişler, okul türlerini tarif ve eğitim programları başta olmak üzere, eğitimin tüm tür ve düzeylerinin kamu tarafından ve kamusal kaynaklarla sunulması ve adil dağıtımının sağlanması, insancıl ve demokratik bir okul iklimi oluşturma gibi pek çok sorun varlığını sürdürmektedir. Bunu sağlamanın ilk adımı, çocuklarımızı sınavların esiri haline getirmek değil, eğitimi sınav odaklı olmaktan kurtarmak olmalıdır. Bakanlık yılda kaç sınav yapacağına değil, çocuklarımızın sınav cenderesinden nasıl kurtarılacağına kafa yormalıdır." - Ankara