ATO'da Eko İklim Zirvesi için hazırlık toplantısı yapıldı
Ankara Ticaret Odasının (ATO) öncülüğünde 30-31 Mart tarihlerinde ATO Congresium'da yapılacak Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi (Eko İklim Zirvesi) için hazırlık toplantısı gerçekleştirildi.
Ankara Ticaret Odasının (ATO) öncülüğünde 30-31 Mart tarihlerinde ATO Congresium'da yapılacak Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi (Eko İklim Zirvesi) için hazırlık toplantısı gerçekleştirildi.
ATO'dan yapılan açıklamaya göre, Oda'da düzenlenen "Eko İklim Zirvesi Hazırlık Toplantısı"na, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu isimler ile Ankara'daki üniversitelerin rektör, rektör yardımcısı ve temsilcileri katıldı. Toplantıda, 30-31 Mart'ta ATO Congresium'da yapılacak zirvenin hazırlıkları gözden geçirildi.
Baran, toplantıda yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin çok çeşitli alanları etkilediğini belirterek, "Geleceğimizi ilgilendiren bir konuda bilim yuvası üniversitelerimizin katkısı çok önemli. Yeşil dönüşümü sağlayacak ekonomik sosyal politikaları belirleyip uygulamaya koymamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği'nin devreye aldığı "Yeşil Mutabakat" çerçevesinde uygulamaya konulan "sınırda karbon düzenlemesi" nedeniyle Türkiye'nin de "karbon vergisi" ödemek durumunda kalacağına dikkati çeken Baran, bunun birçok sektörü etkileyeceğini bildirdi.
Baran, ülke ihracatının yaklaşık yarısının AB ülkelerine gerçekleştirildiğini anımsatarak, şu değerlendirmede bulundu:
"Kirleten öder mantığıyla hayata geçirilecek karbon vergisi, AB'ye ihracat yapan reel sektörümüz başta olmak üzere, onların tedarikçilerini, üreticilerini kısacası tüm ülkemizi yakından ilgilendiriyor. Sınırda karbon düzenlemesi nedeniyle AB'ye yapacağımız ihracat için yıllık 2 milyar avro karbon vergisi ödemek zorunda kalacağız. Bu da küresel rekabette karşılaştığımız zorluklara yenilerinin eklenmesi anlamına geliyor."
İklim değişikliği konusunun ticareti ve sanayiyi etkilediğini vurgulayan Baran, "İklim değişikliği, ticaretimizin, sanayimizin, şehrimizin, ülkemizin, çocuklarımızın kısacası tüm geleceğimizin konusu. Geleceğimizi ilgilendiren bir konuda bilim yuvası üniversitelerimizin katkısı çok önemli. Yeşil dönüşümü sağlayacak ekonomik sosyal politikaları belirleyip uygulamaya koymamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
İklim değişikliğinin küresel ekonomiye etkileri
Ziya Altunyaldız da küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün daha da derinden hissedildiğini bildirdi.
İklim krizinin ekonomik maliyetinin trilyon dolarlarla ölçüldüğüne dikkati çeken Altunyaldız, şunları kaydetti:
"Tahminler, küresel ısınmadaki gidişatın devam etmesi durumunda kümülatif ekonomik maliyetin 10 trilyon dolara ulaşacağı yönünde. İklim değişikliği küresel gelirden de alıp götürüyor. Gidişatın 2050'ye kadar devam etmesi halinde küresel gelir yüzde 15 ila yüzde 20 azalırken Asya ülkelerinin ekonomik büyüklüğünün de yüzde 29 azalacağı öngörülüyor. İklim değişikliğine dur diyemezsek 2050'ye kadar küresel ekonomiden 23 trilyon dolar eriyip gidecek."
Yeşil dönüşüm sürecinde geleneksel yaklaşımların yerini, yenilikçi ve girişimci teknolojiler ile ezber bozan çözümler ve kapsayıcı karar alma süreçlerine bıraktığını vurgulayan Altunyaldız, düzenlenecek zirvenin ülke ve kent ekonomisine katkı sağlayacağını belirtti.
