Elif öğretmen "özel" çocuklarını Kovid-19 sürecinde de yalnız bırakmadı
İzmir'de okul öncesi öğretmeni olarak görev yapan Elif Okan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzaktan eğitim almak zorunda kalan özel gereksinimli çocuklara çektiği videolarla eğitim vermeye başladı.
İzmir'de okul öncesi öğretmeni olarak görev yapan Elif Okan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzaktan eğitim almak zorunda kalan özel gereksinimli çocuklara çektiği videolarla eğitim vermeye başladı.
Karabağlar Vilayetler Hizmet Birliği Gazi Anaokulunda 5 aydır görev yapan 28 yaşındaki Okan, Kovid-19 önlemleri kapsamında okullarda eğitime 23 Mart'ta ara verilmesinin ardından öğrencileri için evinde amatörce videolar çekip onlara sosyal medya üzerinden gönderdi.
Videoların özel gereksinimli çocukların eğitiminde ve sosyalleşmesinde büyük katkı sağladığını fark eden genç öğretmen, daha çok özel çocuğa ulaşmak için araştırma yapmaya başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce geliştirilen "Özelim Eğitimdeyim" mobil uygulamasının olduğunu öğrenen Okan, bir kamera alıp evinin bir odasını stüdyoya dönüştürdü.
Özel gereksinimli çocuklar için çektiği sanatsal ve deneysel videoların Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanmasına onay verilmesinin ardından Okan, Kovid-19 sürecinde evinden her gün bu çalışmalarına devam etti.
Özel çocukların eğitimlerinde müziğin önemli bir yeri olduğunu bilen Okan, müzik eğitmeni ve İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu (İZOT) kurucusu Orçun Berrakçay'ın da desteğiyle kavramları özel çocuklara müzik eşliğinde anlatmaya başladı.
"Daha önce hiç kameranın karşısına geçmemiştim"
Okul öncesi öğretmeni Elif Okan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 sürecinde evde bulunduğu süre boyunca özel çocukların öğrenme süreçlerinin olumsuz etkilenmemesi için eğitici videolar çekmeye başladığını söyledi.
Video çekmek için kameranın karşısına ilk geçtiği günü hala unutamadığını belirten Okan, şunları anlattı:
"Daha önce hiç kameranın karşısına geçmemiştim. İlk kez özel gereksinimli çocukların eğitimi için bunu yaptım. Zorlandım, bu sayede kamera karşısında nasıl durmam gerektiğini öğrendim. Benim çektiğim videoları izleyen öğrencilerin velileri bana sosyal medyadan ulaşarak yaptığım çalışma için teşekkür etti. Onların öğrenim becerilerinin geliştiğini öğrendikçe ben de çok mutlu oldum."
Okan, öğretmenliğin hangi durum ve şartlarda olursa olsun özveri gerektiren bir meslek olduğunu, bu süreçte bir kez daha anladığını ifade etti.
"Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk'u kendime örnek alıyorum"
Mesleki olarak kendisine Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'u örnek aldığını dile getiren Okan, şunları kaydetti:
"Öğrencilerimizin Ziya öğretmeni, bu süreçte çocuklarımız için neler yapabileceğimizi bize gösterdi. Çok kısa bir süre içinde önemli paylaşımlarda bulundu. Bir haftalık süreçte bir eğitim serüveni ortaya koydu. Onların da bilmediği bir süreçte. Ziya öğretmenimiz bize önder oldu. Ben de bu süreçte ne yapabilirim diye düşündüm. Evimde özel öğrencilere eğitici deneyler, sanat etkinlikleri yapıyoruz. Orçun öğretmenimizle müzik aracılığıyla kavramları öğretiyoruz."
İzmir Demokrasi Üniversitesi Müzikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Orçun Berrakçay da böyle bir çalışmada yer aldığı için çok mutlu olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
"Elif öğretmenimizin özel gereksimli çocuklar için eğitici videolar çektiğini öğrendiğimde çok mutlu oldum. Kendisi zaten İZOT'ta da eğitimci olarak görev alıyor. Onunla birlikte çektiğimiz videolarda müziğin insanları iyileştirici özelliğini kullanarak videolar çekmeye başladık. Özel çocuklarımız hem eğleniyor hem de eğlenirken öğreniyor."
