Emek ve Demokrasi Örgütleri Akbelen Ormanlarındaki Ağaç Kesimine Tepki Gösterdi
Yeşil Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, DİSK, KESK ve TTB'nin de bulunduğu 308 emek ve demokrasi örgütü ile STK'lar, Muğla'daki Akbelen ormanlarında yapılan ağaç kesimine tepki gösterdi. Açıklamada, ormanın ve yaşam alanlarının korunması talep edildi.
Aralarında Yeşil Sol Parti, Türkiye İşçi Partisi, DİSK, KESK ve TTB'nin de bulunduğu 308 emek ve demokrasi örgütü ile STK'lar, 5 gündür Muğla'daki Akbelen ormanlarında yapılan ağaç kesimine tepki gösterdi. Açıklamada, "Akbelen Ormanı'ndaki abluka kaldırılsın, kesim kararı durdurulsun! Protesto hakkını kullanarak ormanı ve yaşam alanlarını korumaya çalışanlara yönelik uygulanan şiddete ve göz altı kararlarına son verilsin! Akbelen Ormanı'ndan vazgeçmiyoruz, yaşamı ve doğayı savunuyoruz" açıklamasını yaptı.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Emek Partisi, Sol Parti, DİSK, KESK, Türk Tabipleri Birliği ve TMMOB'ye bağlı odaların da aralarında olduğu toplamda 308 siyasi parti, kadın hakları ile toplumsal cinsiyet dernekleri, ekoloji platformları, emek-meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, Muğla'nın Milas ilçesi İkizdere köyünde bulunan Akbelen Ormanları'nda YK Enerji AŞ.'nin bölgedeki kömürlü termik santrale yeni linyit kömürü yatakları açmak için 24 Temmuz'dan beri yaptığı doğa kıyımına tepki gösterdi. 308 kurum ve kuruluşun ortak imzası ile bugün yapılan yazılı açıklamada şunlar ifade edildi:
"ŞU ANA KADAR RUHSAT SAHASI İÇİNDE KALAN 60 KÖYDEN 8'İ TAMAMEN 15'İ İSE KISMEN YOK EDİLDİ"
"İkizköylüler, Muğla, Milas'ta kömür madenciliğine karşı Akbelen Ormanı'nı ve yaşam alanlarını korumak için yıllardır direniyor. Milas ve Yatağan'daki üç kömür yakıtlı termik santral ve onlara yakıt sağlamak için açılan kömür ocakları Muğla'nın tarım alanlarını, ormanlarını yok ediyor, havasını, suyunu kirletiyor. Erken ölümlere, hastalıklara yol açıyor. Konuya ilişkin yapılan çalışmalarda madenciliğinin bölgeye geri dönüşü mümkün olmayan zararlar vereceği bilim insanları tarafından da tespit edilmesine rağmen bu 'kirli enerji' yönetim modeli için üstün kamu yararından vazgeçiliyor. Yörede yaşayan halkın talepleri hiçe sayılıyor. Milas'taki kömür ocakları işletme ruhsat sahası içerisinde 60 köy bulunuyor. Şu ana kadar ruhsat sahası içinde kalan köylerden 8'i tamamen 15'i ise kısmen yok edildi. Bölge halkı yıllardır kömür sebebiyle yaşam alanlarını, geçim kaynaklarını kaybediyor, büyük bir hak gaspına uğruyor.
"DOĞAL BİR YUTAK ALANINI FOSİL YAKITLAR İÇİN GÖZDEN ÇIKARMAK TARİHİ, TRAJİK BİR HATADIR"
Bunlar yetmezmiş gibi 24 Temmuz'da bölgeye kolluk kuvvetleri eşliğinde girilerek Akbelen Ormanı'nda ağaç kesimine başlandı. Hafta başından beri devam eden kesimleri durdurmak isteyen köylüler ve yaşam savunucuları ise kolluk kuvvetlerinin şiddetine maruz kaldı ve ablukayla karşılaştı. Biber gazı ve tazyikli sularla, coplarla yapılan müdahaleler devam ediyor. İktidara sesleniyoruz: Himaye ettiğiniz Limak Holding ve IC Holding ortak iştiraki olan YK Enerji bilimsel gerçeklere rağmen planlı olarak kamuoyunu yanıltıyor ve Akbelen Ormanı'nı kömür için feda ediyor. Biliniz ki halkın çıkarı şirketlerin karından üstündür. Bu sorumlulukla hareket etmek, sesimizi duymak, Akbelen'i korumak zorundasınız! Tüm Akdeniz havzası kontrol edilemeyen orman yangınlarıyla mücadele ederken, sıcak hava dalgaları gün geçtikçe daha dayanılmaz hale gelirken, Türkiye'nin birçok bölgesi aşırı hava olaylarının yarattığı kuraklık, sel gibi afetlerle boğuşurken, doğal bir yutak alanını fosil yakıtlar için gözden çıkarmak tarihi, trajik bir hatadır!
"AKBELEN ORMANI'NDAKİ ABLUKA KALDIRILSIN, KESİM KARARI DURDURULSUN, UYGULANAN ŞİDDETE VE GÖZ ALTI KARARLARINA SON VERİLSİN"
İklim kriziyle gerçek anlamda mücadele bakanlık ismine 'iklim değişikliği' ekleyerek olmaz, ormanların korunmasıyla, kömüre veda edilmesiyle olur. Ülke olarak bilimsel olmayan ve ekosistem yararını öncelemeyen çevre politikaları nedeniyle kirlilik ve sağlık problemleriyle boğuşuyor, doğa tahribatının artması ile gıda güvencesizliği ve ekonomik problemlerle karşı karşıya kalıyor, afetlere açık hale gelen yaşam alanlarımızda büyük bir tedirginlikle yaşıyoruz. Biz yıllardır Türkiye'de ekoloji, emek ve demokrasi mücadelesi veren örgütler olarak, İkizköylülerin yanında olduğumuzu bildiriyor, tüm yetkilileri sorunun çözümü için ivedilikle harekete geçmeye çağırıyoruz: Akbelen Ormanı'ndaki abluka kaldırılsın, kesim kararı durdurulsun! Protesto hakkını kullanarak ormanı ve yaşam alanlarını korumaya çalışanlara yönelik uygulanan şiddete ve göz altı kararlarına son verilsin! Akbelen Ormanı'ndan vazgeçmiyoruz, yaşamı ve doğayı savunuyoruz!"