Emekli Aydın Gündoğdu, Kara Çorba ile Restoran Açtı
Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesinde emekli olduktan sonra döndüğü memleketinde kara çorbaya hayran kalan Aydın Gündoğdu, bu lezzeti tanıtmak için restoran açtı ve çorba coğrafi işaret aldı.
Kastamonu'nun Pınarbaşı ilçesinde yaşayan 65 yaşındaki Aydın Gündoğdu, emeklilik hayatını geçirmek için döndüğü memleketinde içtiği "Kara çorba"nın lezzetini çok beğenince aşçılık mesleğini yeniden yapmaya başladı.
Gündoğdu, 1978'de çalışmak için gittiği İstanbul'da uzun yıllar restoran işletmeciliği yaptı. Emeklilik hayatını memleketinde geçirmek için 2006'da Pınarbaşı'na dönen Gündoğdu, yakınlarının ikram ettiği "Kara çorba"yı çok beğendi.
Bölgede özellikle hastalara yapılan kara çorbayı bir süre araştıran Gündoğdu, Horma ve Valla kanyonları ile ünlü ilçede hem bölge halkına hem de ziyarete gelen turistlere bu lezzeti tattırmak için 2013'te restoran açtı.
Pınarbaşı Belediyesi ve Gündoğdu'nun çabaları sonucu, Pınarbaşı Kaymakamlığının başvurusuyla "Kara Çorba" 2018'de coğrafi işaretle tescillendi.
"Çorbayı içince çok etkilendim"
Gündoğdu, AA muhabirine, İstanbul'a gittikten sonra Yeşilköy'de bir restoran açtığını söyledi.
Orada emekli olduktan sonra memleketi Pınarbaşı ilçesine döndüğünü anlatan Gündoğdu, "Normal emekliler gibi kendi köyüm olan Kayabükü köyüne döndüm. Köyüme döndükten sonra bir misafirlikte kara çorba ikram ettiler. Bir tabak vermişlerdi, bir tabak daha istedim. Çorbayı içince çok etkilendim, çok hoşuma gitti." dedi.
İçtiği anda bu çorbayı herkesin tatması gerektiğini düşündüğünü aktaran Gündoğdu, şöyle konuştu:
"Turizm bölgesi olan ilçemizde hem halkımız hem de gelenler bu güzel çorbanın tadına baksın diye bu dükkanı açtım. Bir içen ikinciyi içiyor. Bu kara çorba turizm bölgesinde misafirlerimize gereken bir çorba dedim. Baktım lokantalarda yapmıyorlar, ben de bu çorba için restoranı açtım. Sırf bu çorbayı içmeye Kastamonu, Karabük ve çevre ilçelerden gelenler var. Çorbanın yanında yine yöresel yemekler de ikram ediyoruz."
"Coğrafi işaretini aldık"
Daha sonra çorbayı tanıtmak için çalışmalara başladığını dile getiren Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Açtığımda Belediye Başkanımızı, Kaymakamımızı davet ettim. Belediye Başkanımız tadını biliyordu ama Kaymakam Bey bilmiyordu. Çorbayı içince çok beğendi. O da Vali Beyi davet etti. Vali Bey de çok beğendi. 'Bu iş tutacak' dedi Vali Bey. İzmir'de bir fuar vardı oraya gittik. Sonra Kaymakam, Belediye Başkanı ve ben bütün fuarlara katılıp çorbamızın tanıtımını yaptık. Coğrafi işaretini aldık. Öncülüğünü ben yaptım. Şu anda kapıdan geçen misafirler benden yöresel yemekler istiyor. Ben onlara sunum yapıyorum. Misafirlerimi buradan mutlu gönderiyorum. Kanyonlar, şelaleler güzel. Bir de üstüne güzel bir yemek yiyince insanlar buradan daha mutlu ayrılıyor."
Çorbanın evlerde yüzyıllardır yapıldığını ama çok fazla bilinmediğini, kendisinin de çok geç tattığını belirten Gündoğdu, "Kara çorbanın ham maddesi dağlardan toplanan kızamık ismi verilen bir bitkidir. Kızamıkla çorbaya ekşi bir tat verilir. İçerisine tavuk ya da hindi eti katılır. Şifalı bir çorbadır. İlk başladığım yıllarda kızamık bitkisini bulmakta ve toplatmakta çok zorlandım. Ailecek dağlarda bu bitkiyi arıyorduk. Şimdi daha kolay ulaşıyoruz. Kendi bahçemizde yetiştirdiğimiz tavukların etini kullanıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Diğer çorbalardan daha farklı"
Restoran müşterilerinden Sadık Altınkaya ise "Karabük'ün Eflani ilçesinde yaşıyorum. Pınarbaşı'nda da bir dükkanım var. Her perşembe buraya gelirim. Her geldiğimde sabah bu çorbayı içerim. Kara çorba diğer çorbalardan daha farklı. Doğal bir çorba, katkısı yok. Doğadan toplanan kızamıktan yapılıyor. Bazı yerlerde yapılıyor ama burayı tutmuyor." diye konuştu.