Emekli Büyükelçi Öymen, Türkiye'nin Niçin AB'ye Giremediğini Anlattı
Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Türkiye’nin Avrupa devletleri üzerine bu kadar korku vermesinin en önemli sebebinin nüfus ve rekabet potansiyeli olduğunu söyledi.
Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Türkiye'nin Avrupa devletleri üzerine bu kadar korku vermesinin en önemli sebebinin nüfus ve rekabet potansiyeli olduğunu söyledi. Öymen, "Türkiye Avrupa Birliğine üye olsa Almanya'nın ardından en çok nüfusa sahip olan ikinci ülke olacak. Böylece Avrupa parlamentosun da temsil edilme oranı da yüksek olacak. Bu yüzden diğer Avrupa ülkeleri Türkiye'nin birliğe girmesine olumlu yaklaşmıyor" dedi.
İznik Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen "2014'e Başlarken Türkiye" konulu panele Onur Öymen, Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, İzniklilerle buluştu. Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, dünya ekonomisinin son on yılına bakıldığında 1990'lı yıllardan itibaren ekonomik bir değişim yaşandığını dile getirdi. 2008 yılına gelindiğinde ABD ekonomisinin bozulması sonrasında atılan Amerikan merkezli adımlar sonrasında ise dünyaya saçılan sermaye yoğunluğunun günden güne geri çekilmeye başladığını ifade eden Tatlıoğlu, " Türkiye'de yaşanan bugünkü sıkıntıların sebebi budur. Yabancı sermayenin ülkeden çıkışı neticesinde döviz yükselişe geçmiştir ve daha da yükselecektir. 2013 yılı itibari ile geri çekilmeye başlayan yabancı sermaye, Türkiye gibi yaklaşık 25 ülkeyi de etkileyecektir. Süreç itibari ile cari fazlalık yaşayan ülkelerde bir sıkıntı beklenmezken cari açık yaşayan Türkiye, Macaristan ve Polonya'da ileride ekonomik sıkıntıların yaşanması muhtemeldir" dedi.
"TÜRKİYE NİÇİN AB'YE GİREMİYOR?"
Panelde konuşan Onur Öymen ise, Türkiye'nin Avrupa Birliği macerası ile ilgili örnekler verdi. Türkiye'nin Avrupa devletleri üzerine bu kadar korku vermesinin en önemli sebebinin nüfus ve rekabet potansiyeli olduğunu kaydeden Öymen, "Türkiye Avrupa Birliğine üye olsa Almanya'nın ardından en çok nüfusa sahip olan ikinci ülke olacak. Böylece Avrupa parlamentosun da temsil edilme oranı da yüksek olacak. Bunun dışında birlikten alacağı ödenekler de diğer ülkelere nazaran fazla olacak. Bu yüzden diğer Avrupa ülkeleri Türkiye'nin birliğe girmesine olumlu yaklaşmıyor. Bunun dışında Türkiye Avrupa birliğine girerse rekabet potansiyeli yüksek bir ülke olacak. Mesele bu birliğe girme meselesi değil. Önemli olan bu imkanlardan yararlanmak. Gümrük birliği gibi, Avrupa serbest ticaret antlaşması gibi konular ülke için çok önemli mevzular" dedi.
"LİDER CUNTASI İLE ÜLKEYİ İLERİYE TAŞIMANIZ MÜMKÜN DEĞİL"
Ekonomik gelişmesini tamamlayan batılı ülkelere bakıldığında ileri demokrasi yaşadıklarını ifade eden Öymen, şöyle konuştu:
"Doğu ülkelerine baktığınızda ise bunu göremezsiniz. Lider cuntası ile ülkeyi ileriye taşımanız mümkün değildir. Bu bölgedeki ülkelerin demokrasiye geçmesi zaten istenmiyor. Farklı dış güçler zaten şu anda ülkelerin tün zenginliklerine özellikle de petrole sahipler. Önemli bir örnek Suriye'dir. Her gün binlerce insan canını kaybediyor. Avrupa Birliğine girmek için 35 başlığın açılması gerekiyor. Biz ise daha 14'ünü açabildik. Bu açılmayan başlıkların 18'i vetolu zaten. Küçücük güney Kıbrıs Rum kesimi bizim birçok başlığımızı veto etmiş durumda. Fransa'da aynı şekilde. Bunun dışında bizim de kendimizi eleştirmemiz lazım. Basın özgürlüğü konusunda dünyanın en geri kalmış ülkelerinden biriyiz. Bu Avrupa'da sürekli eleştirilen bir durum. Birçok gazeteci hapishanede. Bunların düzelmesi lazım."
Toplantı sonunda katılımcılara İznik TSO yönetimi tarafından bir çini tabak hediye edilirken toplantıya İznik Kaymakamı Hüseyin Karameşe, Belediye Başkanı Kadri Eryılmaz, İznik T.S.O. Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Dede, İznik T.S.O. Meclis Başkanı Serkan Mançolar, siyasi parti belediye başkan adayları, ilçe başkan ve yöneticilerin yanı sıra İznikli yoğun bir esnaf kitlesi katıldı. - BURSA
