EMEKLİ ÖĞRETMEN BAZALT TAŞINDAN OBJELER YAPIYOR
DİYARBAKIR'ın Sur ilçesinde öğretmenlikten emekli olduktan sonra taş işlemeciliğine merak saran Mahmut Nurettin Medyelioğulları (69), son olarak tek bazalt taşından 3 halkalı zincir yaptı.
DİYARBAKIR'ın Sur ilçesinde öğretmenlikten emekli olduktan sonra taş işlemeciliğine merak saran Mahmut Nurettin Medyelioğulları (69), son olarak tek bazalt taşından 3 halkalı zincir yaptı. Sönmüş volkanik dağ olan Karacadağ'dan topladığı taşlarla, sadece çekiç, keski gibi el aletleri ile kullanarak objeler yapan Medyelioğulları, "Heykellerime talep var ama dağılmasını istemiyorum. Makine kullanmadan yapıyorum. Bu çalışmalarım, ileride Diyarbakır için kıymetli olacak" dedi.
Fransızca öğretmenliğinden 2003'te emekli olan Mahmut Nurettin Medyelioğulları, 2004 yılında taş işlemeciliğine merak sardı. Babasından kalma 10 metrekarelik dükkanı atölyeye çeviren Medyelioğulları, sönmüş volkanik dağ olan Karacadağ'dan topladığı bazalt taşlarına tarihi yapıları işlemeye başladı. Çekiç ve keski kullanarak, taşları işleyen Medyelioğulları, bugüne kadar 500'ün üzerinde obje yaptı. Talep olmasına rağmen çalışmalarını satmayan Medyelioğulları, son olarak tek bazalt taşından 3 halkalı zincir yaptı.
'KAFAMDAKİ HER ŞEYİ DENEDİM'
Şimdiye kadar 3 sergi açtığını, ancak şu an kadar yaptığı hiçbir objeyi satmadığını belirten Mahmut Nurettin Medyelioğulları, "18 yıldan beri bu işi sürdürüyorum. 'Yapabilir miyim' diyerek, kafamdaki her şeyi taşta denedim. En son bu zincir halkaları yaptım. 'Taştan olmaz' dediğim şeylerden biri de buydu; onu da yaptım. Kırılmadan çıkması mucize gibi bir şeydi. 'Kırılır, çıkartamam' diyordum ama sonunda kırılmadan çıktı. Yaklaşık 2 haftamı aldı. İşlemeciliğe önce Diyarbakır'daki kabartmalarla başladım. Surlarda, camilerde olan kabartmaların bir kısmı ile 4 Ayaklı Minare ve Keldani Kilisesi'nin çan kulesini yaptım. Daha sonra farklı şeyler yapmayı denedim" dedi.
'DİYARBAKIR'DA BİR YER BULMADIK'
Kalıcı sergi açmak istediğini ifade eden Medyelioğulları, "Bu dar mekanda idare ediyoruz. İsmi müze olmazsa bile kalıcı bir sergi düşünüyorum. Geniş bir mekanda hem tanıtım hem eğitim hem de üretim yapmak istiyorum. Yeter ki geniş bir mekan olsun ama maalesef Diyarbakır'da bir yer bulamadık. Heykellerime talep var ama dağılmasını istemiyorum. Makine kullanmadan yapıyorum. Bu çalışmalarım ileride Diyarbakır için kıymetli olacak. Bu eserleri sadece çekiç, keski gibi el aletleri ile yapıyorum" diye konuştu. (DHA)