Emekli Orgeneral Yalman, Kitabını İmzaladı: Bugünkü Sürecin Ne Olduğunu Bilmiyorum
İzmir'in Balçova İlçesi'nde sevenleriyle buluşan Kara Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, 1955 yılından 2014 yılına kadar yaşadığı askeri, sosyal ve siyasi olayları anlattığı, 'Zor yılların sessiz tanığı' adlı kitabını imzaladı.
İzmir'in Balçova İlçesi'nde sevenleriyle buluşan Kara Kuvvetleri eski Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, 1955 yılından 2014 yılına kadar yaşadığı askeri, sosyal ve siyasi olayları anlattığı, 'Zor yılların sessiz tanığı' adlı kitabını imzaladı.
Kitabında Kürt sorunu ve PKK konularını bir bütün halinde anlattığını belirten Orgeneral Yalman, terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan ile görüşülmesi konusunda, "Ben Jandarma Genel Komutanlığı görevindeyken bile gidip görüşmedim kendisiyle. Meslek hayatımın her safhasında muhatap olduğum Kürt sorunu ve PKK konularını bir bütünlük içinde bu kitapta açıklamaya çalıştım. Ben bugünkü sürecin ne olduğunu bilmiyorum, ama bu sürecin artık siyaset yoluyla çözümlenmesinin gerekli olduğunu kitabımda özellikle vurguladım" dedi.
Agora Alışveriş Merkezi'ndeki Remzi Kitabevi'nde okurlarıyla buluşan emekli Orgeneral Aytaç Yalman, yazdığı kitabında, 1955 yılından 2014 yılına kadar yaşadığı askeri, sosyal ve siyasi olayları samimi dile anlattığını aktardı. Dünyanın en etkili silahının inandırılmış insanlar olduğunu söyleyen Yalman, Silahlı Kuvvetler'in siyasete karışmaması gerektiğine vurgu yaptı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün vasiyetini de ifade etmeye çalıştığını belirten Yalman, şöyle dedi:
"Silahlı Kuvvetlerimizin inanç ve değerlerini hassasiyetle korumak, milletimizin asli görevi olmalıdır. Çünkü şu an küresel ve bölgesel sorunların çok yoğun yaşandığı bir ateş çemberinin ortasında bulunuyoruz. Ben bu kitapta, Atatürk'ün vasiyetini ifade etmeye çalıştım. O vasiyeti daha önce de açıkladım, Silahlı Kuvvetlerimiz'in siyasete karışmaması gerçeğidir. Şu an içinde bulunduğumuz ortam da dahil olmak üzere, silahlı kuvvetlerimizin siyasete karışmamış olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum ve kitabın temel omurgasını o oluşturur. Kitapta, ordu siyaset ilişkilerini ve bu dönem içinde yaşadığım darbeleri gerçekçi bir üslupla anlatmaya çalıştım. Özellikle ordu, vesayet kavramına da bir açıklık getirdim."
"KENDİSİYLE GÖRÜŞMEDİM"
Kitabında Kürt sorunu ve PKK konularını bir bütün halinde anlattığını dile getiren Orgeneral Yalman, bir soru üzerine, Abdullah Öcalan ile hiç görüşmediğini söyledi. Öcalan ile yapılan görüşmelere değinmek istemeyen emekli Orgeneral Yalman, şöyle konuştu:
"Jandarma Genel Komutanlığı görevindeyken bile gidip görüşmedim kendisiyle. Öyle bir görüşmem olmadı. Ben milletimizin içinde bulunduğu bu şartların biran önce düzelmesi, Türk insanının layık olduğu huzura erişmesini temenni ediyorum. Türkiye'nin bir şekilde huzurlu bir hayata ulaşacağına inanıyorum. Meslek hayatının her safhasında muhatap olduğum Kürt sorunu ve PKK konularını bir bütünlük içinde bu kitapta açıklamaya çalıştım. Muhtemel çözüm yollarını da yazdığımı düşünüyorum. Ben bugünkü sürecin ne olduğunu bilmiyorum, ama bu sürecin artık siyaset yoluyla çözümlenmesinin gerekli olduğunu kitabımda özellikle vurguladım. Ben 2005 yılında bu süreci 3'e ayırmıştım. Kültürel dönem, Kürtlerin kültürel ihtiyaçların karşılanmaması dönemi, sonra başlayan bir silahlı dönem ki o dönemin aşağı yukarı 15 yılının içinde bizzat yaşadım. Bir diğer dönem de siyasi dönemdir. Şu an biz siyaset döneminin içinde bulunuyoruz. Sorun çözülecektir. Türkiye'nin ayağa kalkması, gelişmesi, bölgesel bir güç olması, behemehal bu Kürt sorunun çözümüne bağlı olduğunu düşünüyorum. ve bu Kürt sorunu siyaset yoluyla çözülecektir. Bu sorunun çözümlenmesinde hem Türklerin hem de Kürtlerin yüksek çıkarları söz konusudur."
"OSMANLI'YI KAYBETTİK, BUNUN ACISINI YAŞAYAMADIK"
Bu topraklarda çok ağır bedeller ödendiğini vurgulayan Yalman, şöyle konuştu:
"Bu yaşadığımız toprakların bedelini çok ağır ödediğimizi söylemeliyim, ancak bunun acılarını gerçek anlamda hissetmedik. Koskoca bir Osmanlıyı kaybettik, bunun acısını yaşayamadık. Şu an geldiğimiz noktada, yaşadığımız acıların, karşılıklı olarak yaşadığımız etnik ve mezhepsel anlamda yaşadığımız acıların, sorunların da acılarını tam olarak hissedemiyoruz. Ne zaman samimi duygularla bu acıları paylaşırsak ve bunun sonucu olarak ortak bir zemin yaratırsak, o zaman Türkiye'de daha huzurlu bir ortam gerçekleşir. Bu kitapta yine küresel ve bölgesel sorunlar karşısında, ülkemizin jeopolitik durumu, sorunları ve çözümü anlatılmıştır. Hepsinden daha önemlisi ise bu kitapta bütün hayatım boyunca ki yaklaşık 50 yıl kadar meslek hayatım vardır, yaşadıklarımı, gördüklerimi, sivil ve asker gençlere samimi duygularımla anlattım. özellikle gençlerin bu kitabı okumasını arzu ediyorum." - İzmir