Eminağaoğlu Beraat Etti
Ömer Faruk Eminağaoğlu, Yargılandığı Davada "Üzerine Atılı Tüm Suçlardan" Beraat Etti
YARSAV Kurucu Başkanı ve Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu,Yargıtay 4. Ceza Dairesinde yargılandığı davada "üzerine atılı tüm suçlardan" beraat etti.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinde Eminağaoğlu'nun "yargı görevi yapanı etkileme" suçundan yargılandığı davanın karar duruşması yapıldı. Duruşmaya Eminağaoğlu ve avukatı Ahmet Akgül, Eminağaoğlu'nun eşi Serpil ve oğlu Ozan, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, YARSAV Yönetim Kurulu üyeleri, bazı yargıç ve savcılar ile vatandaşlar izledi.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Eminağaoğlu'nun birinci sınıf savcı olması nedeniyle yargılamasını, ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapıyor.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Erdoğan Güneş, bir önceki duruşmada verdiği esas hakkındaki mütalaayı tekrarlayarak Eminağaolu'nun üzerine atılı suçlardan beraatına karar verilmesini istedi. Eminağaoğlu ise esas hakkındaki savunmasını tekrarladı. Savunmaya ilişkin son sözü sorulan Eminağaoğlu, "Davaya konu edilen sözlerim hukuk devletinde suça konu olmayacak nitelikteki sözlerdir. Bu sözleri aynen tekrar ediyorum. Takdiri yüce heyete bırakıyor ve beraatımı istiyorum" dedi.
-"HUKUKUN VE ADALETİN İNANDIRICILIĞI TARAFSIZLIĞINA BAĞLI"-
Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan Yargıtay 4. Ceza Dairesi Başkanı Osman Yaşar, Eminağaoğlu'nun, "yargı görevi yapanı etkileme" suçundan beraatına karar verildiğini açıkladı. Okuduğu kararda, yargı bağımsızlığına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yaşar, yargının bağımsızlığı ve yansızlığının insanlığın bulduğu en gerçekçi çözüm olduğu söyledi ve hukukun ve adaletin inandırıcılığının tarafsızlığına bağlı olduğunu ifade etti.
Daire Başkanı Yaşar, kararda siyasal otoritenin, davanın taraflarının ve herkesin, hüküm kesinleşinceye kadar yargısal işlemleri yorumlamak, eleştirmek ve etkilemekten kaçınmasının gerektiğini ifade ederek, "Vicdani kanaat ancak her türlü etkiden arınmış ortamda gerçekleşebilir. Hüküm yalnızca yargı erki tarafından verilir. Basınını, televizyonların ya da kamuoyunun hüküm vermesi söz konusu olamaz. Ancak hüküm kesinleştikten sonra görüş bildirilmesi, yorum ve eleştiri yapılması olanaklıdır" dedi.
Anayasanın 138/2. Maddesinde "Hiçbir organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz" hükmüne yer verildiğini anımsatan Yaşar, şöyle devam etti:
"Türk Ceza Kanunu yargıyı etkilemeyi suç saymış, 277. maddesinde açılmış davada yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan ya da nüfuz icra edenler cezalandırılmış, 288. maddesi de soruşturma ve kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar, Cumhuriyet savcıları ve hakimleri etkilemek amacıyla sözlü ya da yazılı beyanda bulunmaya yaptırım uygulanmış, Basın Yasasının 19. maddesinde ise görülmekte olan dava ile ilgili mütalaa yayımlayanlar cezalandırılmıştır. Bu suçlarda mağdur yargıdır."
-"EYLEMLER DOĞRUDAN DOĞRUYA YARGI GÖREVİNİ YAPANI ETKİLEYEN EYLEMLER DEĞİL"-
Yaşar, Eminağaoğlu'nun eylemlerinin "emir verme, baskı, nüfuz icrasi, iltimas ya da herhangi bir surette hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs biçiminde doğrudan doğruya yargı görevini yapanlara yönelik eylemler olmadığını" kaydederek, "Ancak aleniyetin bulunması koşuluyla TCK'nın ya da Basın Kanunun 19. maddesinin uygulanması mümkündür. Etkileme amacının bulunup bulunmadığının takdiri, davaya bakan yargıç ve mahkemeye aittir. Basın yasasının uygulanması için ayrıca görülnmekte olan bir davanın varlığı şarttır" dedi.
Eminağaoğlu'nun Cumhuriyet Gazetesi yazarı İlhan Taşçı ile yaptığı telefon konuşmasında, Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün terfi ettirilmemesi konusunu görüşmesi, "Ergenekon" soruşturmasında gözaltına alınan Engin Aydın'ın avukatına telefonda yol gösterir şekilde konuşması, İstanbul Barosu Başkanı Muammer Aydın ile 26 Şubat 2009 tarihinde yaptığı telefon konuşması sırasında eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın avukatına Cumhuriyet savcıları aleyhine açacakları tazminat davalarıyla ilgili yol göstermesi ve gazeteci Mustafa Balbay'ın gözaltına alınmasını eleştirir mahiyetteki eylemlerinin "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçunu oluşturmadığı ifade eden Daire Başkanı Yaşar, Sanık Eminağaoğlu'nun bu suçlardan beraatine karar verildiği açıkladı.
Bazı televizyon kanallarında katıldığı programlarda yaptığı konuşmalar ile Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal ve diğer akademisyenlerin tutuklanmasının ardından Anıtkabir'de yapılan gösteride yaptığı "olay bilime saldırı boyutuna geldi, yargıya ve bilime hiza atılmaya başlandı" şeklindeki sözleri ile hakim ve Cumhuriyet Savcılarını doğrudan etkileme amacı taşımadığının altını çizen Yaşar, dava konusu söz ve eylemlerin siyasi otoriteyi hedef aldığını, Eminağaoğlu'nun bu söz ve eylemlerinden de beraat ettiği kaydetti. Yaşar, Eminağaoğlu'un Yargıtay Cumhuriyet Savcısı olmas nedeniyle karar kesinleştikten sonra gereğinin ifası için bir örneğinin HSYK'ya, dava dosyasında yer alan ve Eminağaoğlu'nun yasa dışı yollarla edinildiğini öne sürdüğü telefon dinlemelerine ilişkin kayıtları imha etmeyen İstanbul Cumhuriyet savcılarının suç işlediklerine yönelik iddiaların değerlendirilmesi için de kararın bir örneğinin de Adalet Bakanlığına gönderilmesine karar verildiğini belirtti.(ANKA/SON)
(EÖ/ÖMR)