Haberler

Engel Tanımayan Avukat, Hukuk Bürosu Açtı-1

Abone Ol

Engel tanımayan avukat, hukuk bürosu açtıAnkara'da, doğuştan benedsel engelli Erencan Çetin (29), hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra Türkiye İş Kurumu'nun (İŞKUR) desteğiyle kendi hukuk bürosunu açtı.

Engel tanımayan avukat, hukuk bürosu açtı

Ankara'da, doğuştan benedsel engelli Erencan Çetin (29), hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra Türkiye İş Kurumu'nun (İŞKUR) desteğiyle kendi hukuk bürosunu açtı. Tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayan Erencan Çetin, her gün babası mali müşavir Halil Çetin'in (55) yardımıyla evinden çıkıp, minibüsle ofise ve adliyeye gidiyor. Büyük zorluklarla eğitimini tamamladığını belirten Erencan Çetin, "Gerek kamu gerekse özel sektörden iş imkanları bekliyorum. Ben çalışarak daha mutlu oluyorum" dedi.

Doğuştan 'Serebral Palsi' (beyin felci) hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayan Erencan Çetin, okulları hep dereceyle bitirdi. Eğitim hayatı boyunca karşısına çıkan bütün engelleri babasının desteğiyle aşan Çetin, 2015 yılında Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Erencan Çetin, üniversiteyi bitirdikten sonra İŞKUR'un engellilere verilen hibe desteğiyle kendi hukuk bürosunu açtı. Erencan Çetin, mali müşavir babası Halil Çetin'in yardımıyla her gün evden çıkıp minibüs ile çalıştıkları ofise gidiyor. Babasının yardımıyla koltuğa oturup dava dosyalarını çalışan Çetin, adliyeye de yine babasının eşliğinde gidip duruşmalara giriyor.

'İŞKUR DESTEĞİ İLE OFİSİMİ AÇTIM'

Erencan Çetin, hukuk bürosunu İŞKUR desteğiyle açtığını belirterek, "Okuldan mezun olduktan sonra nasıl iş kuracağımı düşünürken internetten İŞKUR'un kendi işini kurmak isteyen engellilere yönelik hibe desteğinden haberdar oldum. Böyle bir hukuk bürosu kurma projesiyle İŞKUR'a başvurdum. Projem kabul edildi ve aldığım hibeyle hukuk büromu açtım. Genelde aile hukuku, vergi hukuku ve ceza hukuku üzerine davalara bakıyorum" dedi.

'BABAM SÜREKLİ DESTEK OLUYOR'

Yaşadığı zorlukları anlatan Çetin, "Günlük hayatta fiziki koşullardan dolayı sürekli birinin yardımına ihtiyaç duyarak ulaşımımı sağlıyorum. Adliye binalarında yeni birtakım düzenlemeler yapılmaya başladı; ama yeterli değil. Bu yüzden ihtiyaçlarımı tek başıma karşılayamıyorum, babam destek oluyor. Okul hayatım boyunca olduğu gibi iş hayatımda da kendisi sürekli yanımda ve bana yardımcı oluyor. Birlikte çalışıyoruz ve birlikte hayatımızı sürdürüyoruz" diye konuştu.

'İŞ İMKANLARI YETERLİ DEĞİL'

Erencan Çetin, engellilere karşı toplumda bir ön yargı olduğunu, bunun kırılması gerektiğini kaydetti. Çetin, "İş imkanları yaratılıyor; fakat yeterli değil. Bir yere iş için başvurduğumuzda engelli olduğumuzdan dolayı ya iş verilmiyor ya da atıl işler veriliyor. Masa başında, aktif olmayan, hayatın içine karışmayacak işlerde istihdam ediliyor. Kamu kurumları olsun, bankalar olsun vekaletle avukat çalıştırabiliyorlar; ancak ben engelli olarak başvurduğumda iş almak için, vekalet ücretiyle avukatlık yapmak için gittiğimde, engelli olduğumu gördüklerinde direkt bunu söylemeseler bile bir şekilde kabul etmiyorlar ya da kontenjanlarının dolu olduğunu söylüyorlar. Bu nedenle ben mesleğimde gerek kamu gerekse özel sektörden iş imkanları bekliyorum" dedi.

'ENGELLERLE MÜCADELE EDEREK BU GÜNLERE GELDİK'

Halil Çetin (55) ise oğlu doğduğu andan itibaren birlikte bir hayat savaşına girdiklerini söyledi. Bu savaşta hiç yılmadıklarını anlatan baba Çetin, "Eğitim hayatına başladığı andan beri beraberiz. Önümüze ne kadar engel çıksa da, fiziki engeller ve insanların ön yargısı, bunlarla mücadele ederek bu günlere geldik. Gerçekten eğitim hayatımız boyunca çok zorluklarla karşılaştık; ama oğlum eğitim öğretim hayatı boyunca beni hep onurlandırdı, gururlandırdı. İlkokulda seviye tespit sınavlarında Ankara birincilikleri, üniversitede bölüm birincilikleri derken büyük başarılarla hep göğsümü kabarttı" ifadelerini kullandı.

'BİZE PEK MEYVE KALMIYOR'

Okuldan sonra 'zorluklar bitecek' diye düşünürken daha büyük zorluklarla karşılaştıklarını aktaran Halil Çetin, şöyle konuştu:

"Zorlu okul hayatından sonra meyveleri toplayacağımızı düşünürken, meyve toplayanların çokluğundan mıdır ya da bizim engelli olduğumuzdan mıdır bize pek fazla meyve kalmıyor. Tabii herkes yaşamını sürdürmek zorunda, bir işle güçle iştigal edip maddi bir kazanç sağlamak zorunda. Bizim fiziki koşullarımız ve bize tanınan iş imkanları sınırlı olduğu için çok fazla zorlanıyoruz. Bizim gibi zor şartlarda okumuş, hayata zor şartlarda tutunmaya çalışan, hayata '1- 0' yenik başlayan insanları devletin şefkatli kollarında biraz da pozitif bir ayrımcılıkla bu açığımızın kapanmasını istiyoruz. Devlet, vekalet karşılığı sözleşmeli olarak istihdam edebilir. Artık insanlar eğitimin önemini kavradı ve herkes çocuğunu bedensel engelli de olsa zihinsel engelli de olsa görme engelli de olsa eğitmeye çalışıyor. Her anne- baba gibi biz de çocuğumuzun başarılarını görmesini ve biz öldükten sonra hayatta tutunmasını, kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürmesini istiyoruz. Ancak böyle olursa gözümüz arkada kalmaz."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title