Erciyes'te kurdukları çadırlarla Kovid-19 sürecini atlatmaya çalışıyorlar
Kış aylarında beyaz örtüyle kaplanan İç Anadolu'nun en yüksek dağı Erciyes'in eteklerindeki yaylalar, havaların ısınmasıyla yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) uzaklaşmak isteyenlerin uğrak noktası haline geldi.
Kış aylarında beyaz örtüyle kaplanan İç Anadolu'nun en yüksek dağı Erciyes'in eteklerindeki yaylalar, havaların ısınmasıyla yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) uzaklaşmak isteyenlerin uğrak noktası haline geldi.
Erciyes'in eteklerindeki yaylalara kurdukları çadırlarla doğal alanda yaşama fırsatı bulan vatandaşlar, temiz havanın keyfini çıkarıyor.
Kentin kalabalığından uzaklaşmak isteyen çok sayıda kişi, salgının etkisi azalana kadar yaklaşık 3 bin metre yükseklikteki çadırlarda yaşamlarını sürdürmek istiyor.
Çadırda yaşayanlar elektrik ihtiyaçlarını akü ve güneş enerji sistemleriyle karşılarken, geceleri sıcaklığın sıfırın altına düştüğü yaylalarda çadırların ortasına kurdukları sobalarla ısınıyor.
Çadırda kalanlardan 62 yaşındaki İlyas Çıtak, AA muhabirine, arkadaşlarıyla çadır kurduğunu ve temiz havanın keyfini çıkarttığını söyledi.
Çeşitli hastalıkları olduğunu belirten Çıtak, Erciyes'in temiz havasıyla aldığı ilaç sayısında da azalma olduğunu anlattı.
Çıtak, koronavirüsün tedirginlik oluşturduğunu ve dışarı çıkamadıklarını dile getirerek, "Burada sosyal mesafemizi de koruyoruz. Aşağıdan kaçıp burada hastalanmaya niyetimiz yok. Biz evde, parkta dip dibe oturmaktansa Erciyes'in temiz havasını soluyoruz. Şehir merkezinde oturanlar da Erciyes'e gelsin." dedi.
"Balkondan odaya, odadan balkona çıkmaktan bıktığımız için buradayız"
Mehmet Tunalı (62) ise kalp hastası olduğunu, şehirde virüsün bulaşma riskinin yüksekliğinden dolayı daha tenha durumdaki Erciyes'e çıktığını aktardı.
Evde oturmaktansa çadırda yaşamayı tercih ettiğini belirten Tunalı, şunları kaydetti:
"Erciyes'in doğal ortamında geziyoruz, yürüyüş yapıyoruz. Temiz havada yürüyüş yapmak kalp hastalarına çok iyi geliyor. Burada 10 kilometre yürüdüğüm oluyor. Buranın cefası çok. Herkes ikamet edemez, her şey doğal burada. Kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalıştık. Buranın rezilliği çok ama keyfi de bir başka. Aslında koronavirüsten kaçmanın en güzel yeri burası. Dağlar geniş herkes istediği yerde geziyor. Sobamızı yakıp çadırımızda oturuyoruz. Dün burada fırtına vardı. Evde, binada sıkıldığımız, balkondan odaya, odadan balkona çıkmaktan bıktığımız için buradayız. Burası serbest istediğimiz gibi geziyoruz."
Temiz ve doğal bir ortamda yaşıyorlar
Osman Akdoğan (63) ise yaylada 13 çadırın bulunduğunu ve sürekli arttığını, temiz havanın tadını çıkarttıklarını ve doğal bir ortamda yaşadıklarını söyledi.
İbrahim Gürbüz (27) de koronavirüsten kaçmak için Erciyes'e çıktığını ve kısıtlama olmadığı günlerde de çadırda kaldığını anlattı.
Yemeklerini bazen evden getirdiklerini bazen de kendilerinin hazırladığını dile getiren Gürbüz, temiz havada yaşamanın avantajlarını kullandıklarını sözlerine ekledi.
