Erciyes Üniversitesi'nde 'Kkka Aşısı' Geliştirdi
Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fahrettin Keleştemur, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı aşı geliştirdiklerini, patenti alınan aşının önümüzdeki günlerde gönüllülerde denemenin başlayacağını açıkladı.
Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fahrettin Keleştemur, Kırım- Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı aşı geliştirdiklerini, patenti alınan aşının önümüzdeki günlerde gönüllülerde denemenin başlayacağını açıkladı.
Türkiye'nin ilaç ve aşıda yüzde 100 dışa bağımlı olduğunu belirterek, üniversiteleri bünyesinde nisan ayının sonralarında hizmete girecek İlaç Geliştirme Merkezi'nin Türkiye'de ilaç sanayi için altyapı oluşturacağını kaydetti. Rektör Prof.Dr. Keleştemur, KKA hastalığına karşı ilk aşının Türkiye'de geliştirildini öne sürerek, şöyle dedi:
"Fırat Üniversitesi'nde başlayan çalışmalar Erciyes Üniversitesi'nde devam etti ve aşının patentini aldık. Prof.Dr. Aykut Özdarendeli ve ekibi tarafından yürütülen KKKA aşısında gönüllü insanlarda uygulamalar bu günlerde başlayacak. İlaç ekonomik getirisi yüksek bir ürün olduğu gibi, aynı zamanda da silah gibi stratejik öneme de sahiptir. Bu yüzden ilacı formülüyle birlikte kendimiz üretip, kendimiz dışarı pazarlamalıyız. Eğer önümüzdeki dönemde şehrimizde ilaç endüstrisi kurulursa, bundan hem Kayseri, hem de ülkemizin büyük ekonomik kazanç sağlayacağı düşüncesindeyiz. Türkiye'de Cumhuriyet döneminde başlayan aşılama çalışmaları ile bugün birçok bulaşıcı hastalığın önüne geçildiğini, hatta birçok hastalığın tamamen ortadan kalktığını söyleyebiliriz; kızamık, sıtma gibi. Ama, günümüzde artık dünya çok küçüldü, dünya kocaman bir köye dönüştü . Her gün binlerce insan seyahat ediyor. Çünkü mesafeler kısaldı. Tabi durum böyle olunca da hastalıkların yayılması kolaylaşıyor. Kuş gribi, ebola virüsü gibi. Bunun yanında göçmen kuşlarla bulaşan hastalıklar da var. Eskiden herhangi bir hastalık yapmayan mikroorganizma bugün yapısal değişikliğe uğrayarak hastalık yapabiliyor. Dünyada biyolojik savaştan bahsediliyor. Bu da ülkeler açısından ayrı bir tehlike oluşturuyor. Bütün bunları ön planda tutarak üniversitemizde aşı geliştirme merkezi kurmayı kararlaştırdık. Bunun birinci aşamasını bitirdik. Yüksek Güvenlikli Laboratuvarlar kurduk. Bu laboratuvarlarda her türlü aşıyı üretme altyapımız var. Aşı gibi, ilaç gibi, ürünler ileri teknolojiye dayanan ürünlerdir. Yüksek gelir getiren ürünlerdir. Kayseri ekonomisinin bu tip ürünlerle büyük atılımlar yapabileceğine inanmaktayız."
"GENOM'DA 400 ÖGRETİM ÜYESİ ÇALIŞACAK"
Genom ve Kök Hücre Merkezi GENKÖK'te yapılan çalışmalardan da söz eden Rektör Prof.Dr. Fahrettin Keleştemur, şöyle devam etti:
"Genom ve Kök Hücre Merkezi, her türlü moleküler araştırmanın yapılabildiği bir merkez konumunda. Araştırma alanında Türkiye'nin en önemli merkezlerinden biri. Burada yerli yabancı 100 öğretim üyesi çalışıyor. Merkez tam kapasite çalıştığında burada çalışan öğretim üyesi sayısı 400'ü bulacak. GENKÖK'te tıp, tıbbi genetik ve kök hücre alanında önemli çalışmalar yapıldığı gibi, nesli kaybolan bitkilerle ilgili çalışmalar da mevcut. Birkaç yıl içerisinde bu merkezin tüm ihtiyaçlarını tamamlayabilirsek, GENKÖK'ü dünyanın önemli araştırma merkezlerinden biri yapmış olacağız."
İLAÇ GELİŞTİRME MERKEZİ NİSAN AYI SONUNDA FAALİYETE GEÇECEK
Rektör Prof.Dr. Fahrettin Keleştemur, Türkiye'nin ilaç alanında dışa bağımlığından söz ederek, şöyle dedi:
"ERÜ'de hayırsever Ziya Eren tarafından yaptırılmakta olan İlaç Geliştirme Merkezi, Nisan ayı sonlarında faaliyete geçmiş olacak. Bir yandan da bu merkeze genç elemanlar yetiştiriyoruz. Yapımı tamamlandığında bu merkezimizde bitkisel kökenli ya da biyoteknolojik metotlarla olsun ilaç geliştirilebilecek." - Kayseri
