Haberler

Erdoğan Toprak: Deprem Gerekçesiyle 1,1 Trilyon TL Ek Bütçe Çıkartan İktidar, 2024 Bütçesinde Halkın Sırtına Ağır Vergiler Yüklüyor

Güncelleme:
Abone Ol

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, "Deprem gerekçesiyle ek vergi getiren, 1,1 trilyon TL ek bütçe çıkartan iktidar, 2024 bütçesinde halkın sırtına ağır vergiler yüklüyor. Diğer yandan küçük bir gruba sağlanan istisna ve muafiyetlerle, 2 trilyon 210 milyar TL vergiden vazgeçiyor. Depreme ayrılan paranın üç katını aşan vergiden vazgeçilmesi adaletsiz bir ayrıcalıktır. İktidarın kolladığı bir kesime 2,2 trilyon TL vergisiz kazanç imtiyazı; memur, işçi, asgari ücretli, emekli, çiftçi, esnaf, vergisini ödeyen dürüst iş insanları, mükelleflerin ve hepimizin cebinden çıkıyor" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, "Deprem gerekçesiyle ek vergi getiren, 1,1 trilyon TL ek bütçe çıkartan iktidar, 2024 bütçesinde halkın sırtına ağır vergiler yüklüyor. Diğer yandan küçük bir gruba sağlanan istisna ve muafiyetlerle, 2 trilyon 210 milyar TL vergiden vazgeçiyor. Depreme ayrılan paranın üç katını aşan vergiden vazgeçilmesi adaletsiz bir ayrıcalıktır. İktidarın kolladığı bir kesime 2,2 trilyon TL vergisiz kazanç imtiyazı; memur, işçi, asgari ücretli, emekli, çiftçi, esnaf, vergisini ödeyen dürüst iş insanları, mükelleflerin ve hepimizin cebinden çıkıyor" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Haftalık Değerlendirme Raporu'nu bugün yayınladı. Toprak'ın raporunda yer verdiği değerlendirmeler şöyle:

Kamusal ve toplumsal hizmetlerin ticarileştirilip özelleştirilmesi ve devletin şirket gibi yönetilmesi zihniyetinin son acı örneği, Kredi Yurtlar Kurumu yurdundaki asansör faciasında bir genç kızın yaşamını yitirmesiyle yaşandı. İnşaat, imar, iş güvenliği, yapı denetimleri gibi asansör denetimlerini de kamusal hizmet alanından çıkartıp ticari şirketlere açan düzenlemeler inşaat, maden, deprem, sel ve asansör facialarında binlerce cana mal oldu. İktidar, 'kader-fıtrat' diyerek geçiştirdi. AKP iktidarı döneminde yapılan bu düzenlemelerin iptal edilerek, denetimlerin kamu sorumluluğuna döndürülmesi yönünde değişikliğe gidilmesi, devletin insanlarının canına, hayatına sahip çıkma sorumluluğunu yeniden üstlenmesi elzemdir.

KENTSEL DÖNÜŞÜM YASA TEKLİFİ, MEVCUT YERLEŞİM ALANLARINA EL KOYMA NİYETİNİ AÇIĞA ÇIKARIYOR: İktidarın deprem gerekçesiyle 'TBMM'ye sunduğu Kentsel Dönüşüm Yasa Teklifi, dilediği taşınmazlara, kentlerin cazip merkezi yerlerini, binalarını 'rezerv alan' ilan edip ranta dönüştürme niyetini açığa çıkartıyor. Rezerv alanları, toplanma alanlarını ve askeri arazileri ranta dönüştüren iktidarın bu keyfi düzenlemesi deprem tehdidiyle 'tapuyu delme' belgesidir. Şimdi bu askeri arazilerin büyük bölümünde iktidar müteahhitlerinin lüks site ve konut, AVM, İş ve Ticaret Merkezi inşaatları yükseliyor. İktidar her ne kadar teklife 'Afet Riski Altındaki Alanları Dönüştürme Yasası' adını verse de bu düzenleme, arkasında hiç de iyi niyetli ve samimi amaçların olmadığı, rant odaklı, bir tapuyu delme, mala çökme yasasıdır.

İKTİDAR CİHAZ DESTEĞİNDE DE GENÇLERİ AYRIŞTIRIYOR: Şartları açıklanan 5500 TL teknolojik cihaz desteğinde üniversiteli gençler, eski model bilgisayar ve montaj cep telefonlarına mecbur ediliyor. Emeklilere 5 bin TL ödemeyi vaat edip, 'çalışan-çalışmayan' ayrımıyla yaklaşık 2 milyon emekliyi mağdur eden iktidar, cihaz desteğinde de gençleri ayrıştırıyor. Olması gereken; KDV-ÖTV muafiyetiyle satın alınacak cihazlarda gençlere verilen 5500 TL desteğin artırılması, 9500 TL fiyat limitinin kaldırılmasıdır. Üniversiteli genç vergisiz ve cihaz desteğiyle dilediği model bilgisayar veya cep telefonunu satın alabilmelidir. Fiyat farkını karşılama olanağına sahipse üst model cihaz aldığında da vergi muafiyeti ve cihaz desteğinden yararlanabilmelidir.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, HAMAS'A DESTEK ÇIKMASINA KARŞILIK, İSRAİL İLE NORMALLEŞMEYİ ASKIYA ALMADIĞI GİBİ BÜYÜKELÇİYİ DE ÇEKMEDİ: Dışişleri Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı para ve Filistin'e garantörlük turu atarken, Cumhurbaşkanın bir anda yüzünü Hamas'a dönmesi iki bakanı açığa düşürdü. Alelacele İsveç'in NATO üyeliğinin Meclis'e gönderilmesi, batıdan kaynak beklentisini öne çıkarttı. NATO Genel Sekreteri'nin İsveç'in 28 Kasım'daki NATO toplantısına kadar üye olacağını ilan etmesi, kapalı kapılar ardında söz verildiğini işaret ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas'a destek çıkmasına karşılık, İsrail ile normalleşmeyi askıya almadığı gibi Büyükelçiyi de çekmedi. Eş zamanlı olarak İsveç'in NATO üyelik sürecinin devreye alınması, içeriye dönük Hamas, Gazze, Filistin söylemlerinin yanında asıl dışarıdan para beklentisiyle Körfez ve batıyla ikili bir pazarlığın kapalı kapılar ardında sürdürüldüğünü, bazı sözler verildiğini sergiliyor.

İKTİDAR, 2024 BÜTÇESİNDE HALKIN SIRTINA AĞIR VERGİLER YÜKLÜYOR: Deprem gerekçesiyle ek vergi getiren, 1,1 trilyon TL ek bütçe çıkartan iktidar, 2024 bütçesinde halkın sırtına ağır vergiler yüklüyor. Diğer yandan küçük bir gruba sağlanan istisna ve muafiyetlerle, 2 trilyon 210 milyar TL vergiden vazgeçiyor. Depreme ayrılan paranın üç katını aşan vergiden vazgeçilmesi adaletsiz bir ayrıcalıktır. İktidarın kolladığı bir kesime 2,2 trilyon TL vergisiz kazanç imtiyazı; memur, işçi, asgari ücretli, emekli, çiftçi, esnaf, vergisini ödeyen dürüst iş insanları, mükelleflerin ve hepimizin cebinden çıkıyor.

İKTİDAR, 2024'TE ÇİFTÇİNİN 319 MİLYAR LİRASINA EL KOYDU: Kendi çıkarttığı Tarım Yasası'nı 17 yıldır çiğneyen iktidar, 2024'te çiftçinin 319 milyar lirasına el koydu. Üreticiye verilen destek, faize ayrılan 1,2 trilyon TL'nin onda birinden az. Fındık üreticisine destek artışı ise sıfır. Milyonlarca üretici ve besicinin mağduriyeti devam ediyor, iktidarın tarım ve hayvancılığa bakışı değişmiyor. Tarım Yasası'na göre OVP'de 41 trilyon 159 milyar TL olan 2024 GSYH tutarının yüzde 1'i üzerinden tarım ve hayvancılığa 411 milyar 59 milyon TL destek bütçesi ayrılması yasa emri. İktidar, yasa tanımazlıkla milyonlarca çiftçiyi mağdur ediyor. Yasanın üreticiye-besiciye verilmesini emrettiği desteğin üç katı faizcilere, dövizini KKM'ye yatıranlara ve 2,2 trilyon TL vergi imtiyazı sağlananlara aktarılıyor.

BU GELİŞMELER TÜRKİYE'YE BASKI VE DIŞLANMANIN ARTACAK: Gazze'ye saldırılarını artıran İsrail, Suriye'de Şam ve Halep havaalanlarını, Mısır'da sınır gözetleme kulesini, Lübnan'da sınırdaki Hizbullah mevzilerini vurdu. ABD yönetimi askeri ve diplomatik girişimlerinde Türkiye'yi dışlarken, Kongre'de Hamas'a destek gerekçesiyle Türkiye'ye karşı yaptırım için 6 maddelik karar tasarısı sunuldu. Başta iki tarafa mesafeli politikayla itidal ve müzakere tavsiye eden iktidar, geçen hafta U dönüşüyle sert bir tutum değişikliğine girdi. Hamas'tan yana tavır aldı. Bu çizgi değişikliği ABD-AB-NATO ile derin ayrışmaya yol açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın aynı zamanda İsveç'in NATO üyeliğine onayını içeren katılım protokolünü TBMM'ye göndermesi, ABD-AB-NATO ve İsrail ile ipleri tümden koparmama kaygısının işareti olarak görülebilir.

TÜRKİYE ZORLU VE SIKINTILI BİR SÜRECE GİRECEK : Gazze'de şiddetlenen İsrail-Hamas savaşında şu ana kadar mesafeli duran ve ateşkes önerisi gündeme getiren Rusya, geçen haftadan itibaren yoğun bir temas trafiği başlattı. Hamas heyetini Moskova'da ağırlayan Putin, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'ı Moskova'ya davet etti. İran'dan üst düzey bir siyasi-askeri heyetin Moskova'da olduğunun ortaya çıkması, Rusya'nın krize hangi taraftan müdahale edeceğini gösterdi. ABD-AB'nin 'terör örgütü' saydığı Hamas'ın Moskova'da ağırlanması, İran-Rusya iş birliği ve Çin'in bölgeye donanma gönderme kararı, hem İsrail ve batılı ülkelere ciddi bir gözdağı-uyarı mesajı hem de gerilimin tırmanmasına, çatışma ihtimalinin büyümesine ve yayılmasına zemin hazırlayacak adımlar olarak görülmelidir."

Kaynak: ANKA / Güncel

Erdoğan Toprak Milletvekili İstanbul Deprem Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title