Erdoğan Toprak: "Yerel Seçimlerde Muhalefet Adayları Eşit Olmayan Koşullarda, Haksız Bir Siyasi Rekabetle Karşı Karşıya Olacak"
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, "İktidar ittifakı, 31 Mart 2024 yerel seçimlerini, derin bir kamplaştırma-ayrıştırma-kaybedilen belediyeleri yeniden kazanma stratejisi üzerinden yürütmeye hazırlanıyor. Yerel seçimde ‘İstanbul’u yeniden fethetmek’ amacıyla kuruluşu ilan edilen ‘Nöbetçiler’ oluşumu iktidarın tüm olanaklarının seçimde seferber edileceğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla muhalefet adayları, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde eşit olmayan koşullarda, haksız bir siyasi rekabetle karşı karşıya olacak. İktidarın maddi, siyasi, medya, finansal desteği ve aile-hanedan yapısına dönüştürülme aşamasına geçen devletin elindeki tüm güç ve olanaklarla beslenecek Nöbetçiler’in eşlik edeceği iktidar adaylarına karşı seçim mücadelesi yürütecek" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, "İktidar ittifakı, 31 Mart 2024 yerel seçimlerini, derin bir kamplaştırma-ayrıştırma-kaybedilen belediyeleri yeniden kazanma stratejisi üzerinden yürütmeye hazırlanıyor. Yerel seçimde 'İstanbul'u yeniden fethetmek' amacıyla kuruluşu ilan edilen 'Nöbetçiler' oluşumu iktidarın tüm olanaklarının seçimde seferber edileceğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla muhalefet adayları, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde eşit olmayan koşullarda, haksız bir siyasi rekabetle karşı karşıya olacak. İktidarın maddi, siyasi, medya, finansal desteği ve aile-hanedan yapısına dönüştürülme aşamasına geçen devletin elindeki tüm güç ve olanaklarla beslenecek Nöbetçiler'in eşlik edeceği iktidar adaylarına karşı seçim mücadelesi yürütecek" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Haftalık Değerlendirme Raporu'nu bugün yayınladı. Rapordan önce çıkan başlıklar şöyle:
"FİLİSTİNLİLER ULUSLARARASI KAMUOYUNDA SAYGI GÖRMÜYOR: Şimdi yeni Bakan alkışlanıyor ama ülke bu noktaya gelene kadar görev yapan eski bakanın 7 yılı, bu operasyonların siyasete ve diğer alanlara uzayan kolları yok mu sayılacak? Ülkenin nasıl suç örgütlerine, mafyaya teslim edildiği, suç gelirlerinin nasıl paylaşıldığının hesabı sorulmayacak mı? Tüm dünyada bilinen gerçek, siyaset kol kanat germezse suç örgütleri barınamaz. Siyaset ve devlet çürürse orada suç örgütlerinin egemenliği büyür. Filistinlilerin 'insan hak ve hürriyetleri' için dünyaya seslenen iktidarın çağrıları, kendi halkının insan hak ve hürriyetlerine karşı tüm dünyanın gözü önünde uyguladığı haksızlıklar nedeniyle ciddiye alınmıyor. Uluslararası kamuoyunda saygı görmüyor, samimiyeti sorgulanıyor.
MUHALEFET ADAYLARI, YEREL SEÇİMLERDE HAKSIZ BİR SİYASİ REKABETLE KARŞI KARŞIYA OLACAK: İktidar ittifakı, 31 Mart 2024 yerel seçimlerini, derin bir kamplaştırma-ayrıştırma-kaybedilen belediyeleri yeniden kazanma stratejisi üzerinden yürütmeye hazırlanıyor. Yerel seçimde 'İstanbul'u yeniden fethetmek' amacıyla kuruluşu ilan edilen 'Nöbetçiler' oluşumu iktidarın tüm olanaklarının seçimde seferber edileceğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla muhalefet adayları, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde eşit olmayan koşullarda, haksız bir siyasi rekabetle karşı karşıya olacak. İktidarın maddi, siyasi, medya, finansal desteği ve aile-hanedan yapısına dönüştürülme aşamasına geçen devletin elindeki tüm güç ve olanaklarla beslenecek Nöbetçiler'in eşlik edeceği iktidar adaylarına karşı seçim mücadelesi yürütecek.
İKTİDARIN, CUMHURİYETİ'NİN 100'ÜNCÜ KURULUŞ YILDÖNÜMÜ İÇİN BİR PROGRAMI YOK: İktidarın 29 Ekim 2023 Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü kuruluş yıldönümü için, ülkeyi heyecanlandıracak ve Cumhuriyet coşkusunu yüceltecek bir programı yok. Cumhurbaşkanının göreve başlama törenine dünyanın dört yanından devlet başkanlarını, başbakanları davet edip top atışlarıyla ziyafet verenler, ulusal bayram ve milli günleri unutturmak için bahane üretiyor. Acıda-tasada- kıvançta-sevinçte ortaklık, ulus olmanın ana karakteridir. Ulusumuzun varlığını, bağımsızlık ve egemenliğini kazandığı, kahramanlarımızın uğruna hayatını verdiği bu milli günü hak ettiği şekilde en büyük coşkuyla kutlamak, gelecek nesillere her zaman hatırlayacakları bir bayram bırakmak, sorumluluklarımız arasındadır. Cumhuriyet'in 100. yılı iki saatlik bir konser veya sıradan rutin resepsiyonla geçiştirilemez. İkinci Yüzyıla atılan adımı bütün yurtta coşkuyla hissederek kutlamak; kendimize, ülkemize, Cumhuriyeti bize armağan eden Atatürk ve ulusal kahramanlarımıza, gelecek nesillere borcumuzdur. Yılsonunda 1,6 trilyon TL tutarında gerçekleşmesi beklenen bütçe açığı, 2024 bütçesinde 3 trilyon liraya yaklaşacak. TBMM'ye sunulan 2024 bütçesindeki harcamalar ekmekten suya, akaryakıttan elektrik ve doğalgaza kadar yapılacak yüklü zamlarla ve adeta nefesten bile KDV-ÖTV alınmasını öngören dolaylı vergilerle finanse edilecek. 8,3 trilyonluk vergi gelirinin yaklaşık yüzde 70'i halkın cebinden toplanacak.
11. BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI'NIN HEMEN HİÇBİR HEDEFİ TUTMADI: Hazine ve Maliye Bakanı sözde bütçede tasarruf genelgesi yayınladı. 2024 bütçesinde Cumhurbaşkanı maaşına yüzde 81 zamma, kamuya 1279 yeni makam aracı alımına, makam araçlarının TOGG ile yenilenmesine gelince tasarruf yok. Halka gelince, aldığı nefesten bile KDV, ÖTV alınacak. Ete, ekmeğe, süte, elektriğe, doğalgaza, iğneden ipliğe yüklü zamlar bindirilecek. 2018-2023 Dönemi 11. Beş Yıllık Kalkınma Planı'nın hemen hiçbir hedefi tutmadı. Şimdi 2024-2028 Dönemi 12. Beş Yıllık Kalkınma Planı TBMM'ye sunuldu. 11. planın son yılını oluşturan 2023 yılına ilişkin olarak planda yer alan hedeflere bakıldığında 12. planın da aynı tutarsızlıklar, çelişkilerle dolu olduğu görülüyor.
İKTİDAR, ÜLKEYİ VE EKONOMİYİ BAŞKALARI ÇÖKERTMİŞ GİBİ 12'NCİ PLANDA DA AYNI HEDEFLERİ SIRALIYOR: İktidar, 11'inci planı sanki başkası yapmış, ülkeyi ve ekonomiyi başkaları çökertmiş gibi alelacele hazırlanan 12'nci planda da aynı hedefleri sıralıyor. 2023 vizyonu tutmayınca şimdi 2053 vizyonu diyerek yine üç ay sonra geçersiz hale gelecek boş vaatleri pazarlıyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu'nun verilerine göre eylül sonu itibarıyla Borsa İstanbul'da (BİST) halka arz edilen 39 şirket, 51 milyar 53 milyon TL topladı. 17 Ekim itibarıyla BİST'e giriş yapan pay senedi bakiyeli yeni yatırımcı sayısı 8 milyonu aştı. Yeni yatırımcılarda gençlerin ve 4-5 bin liralık işlemlerin ağırlıkta olması, küçük yatırımcıların ciddi riskle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Mevduat faizlerinde artış, Filistin-İsrail savaşı, petrol fiyatları vb. gerekçelerle Borsa İstanbul endeksinde ciddi düşüşler yaşanırken, bu sürecin borsadan kaçış ve çöküşe dönüşmesi ihtimali artıyor. Böyle bir tablo, milyonlarca kişiyi çok ciddi maddi kayıplarla, yıkım ve mağduriyetlerle karşı karşıya bırakabilir.
BADEM VE CEVİZ ÜRETİCİSİ, İKTİDARDAN İMTİYAZLI BAE'Lİ TÜCCARIN İNSAFINA TESLİM EDİLİYOR: BAE'den yapılacak ceviz ve badem ithalatına gümrük vergisi imtiyazı getirildi. Yerli badem ve ceviz daha bir ay önce toplanıp piyasaya sürülürken, BAE'den ithalata gümrük indirimi yerli üreticiyi ürünün fiyatını maliyetin altına düşürmeye zorlayıp haksız rekabetle boğmaktır. Badem ve ceviz üreticisi, dış güçlerin, iktidardan imtiyazlı BAE'li yabancı tüccar ve yerli işbirlikçilerinin insafına teslim ediliyor. BAE, ithal ettiği badem ve cevizi re-export ve düşük gümrük vergisiyle Türkiye pazarına ihraç ederek pazarda hakim konumuna gelecek, yerli üreticiyi bertaraf edecek. Ayrıca indirimli gümrük vergisiyle diğer ülkelerden yapılacak ithalata karşı korunma ve haksız rekabet sağlayacak. BAE'den yapılacak imtiyazlı ithalata iktidara yakın şirketler aracı ve ortak olup kazanç sağlayacak, karı paylaşacak.
SAVAŞIN BAŞTA İRAN, SURİYE VE LÜBNAN GİBİ BÖLGE ÜLKELERİNE YAYILMA İHTİMALİ CİDDİLEŞİYOR: Gazze'de Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırılarıyla başlayan savaşın başta İran, Suriye ve Lübnan gibi bölge ülkelerine yayılma ihtimali ciddileşiyor. ABD Başkanı Biden'ın İsrail ve Ukrayna'ya 'savaş desteği' için Kongre'den 105 milyar dolar ek bütçe istemesi, İran destekli Şii Husi'lerin Yemen'den attığı füzelerin Akdeniz'deki ABD donanması tarafından vurulması, İran'a yeni yaptırım kararları gerilimi tırmandırıyor. İktidarın eşit mesafeli tarafsızlık, iki devletli çözüm, ateşkesin sağlanıp kara harekatının önlenmesi, garantörlük vb. adımları, ABD-AB ile İran'ın karşılıklı tırmandırdığı gerilim karşısında henüz sonuç almaktan uzak görünüyor. İki tarafın silahla-savaşla çözüm arama gayretleri öne çıkarken, ABD-AB'nin Gazze'yi tahliye ve haritadan silme, işgale zemin hazırlama yönünde İsrail'e verdikleri sınırsız destek çözümsüzlüğü derinleştiriyor."