"Erdoğan Zarar Verecek Bir Şey Yapmaz"
Yazar Alev Alatlı, çözüm süreci konusunda Erdoğan'a güvendiğini söyledi ama diğer taraftan da tarzını eleştirdi.
Yazar Alev Alatlı, Başbakan Erdoğan'ı Akil İnsanlar Heyetiyle ilgili hem övdü, hem eleştirdi.
Alatlı, "Tayyip Erdoğan zarar verecek bir şey yapmaz. Ama ehil bir toplumun tarzı bu olmamalı, bilmeliydik. Şimdi bilmiyoruz, spekülasyonlara falan daldırdığımdan değil. Yanlış anlamayın ama bilmiyoruz. Eee şimdi öğreniyoruz birileri gelip öğretecek, e kim yani, elçiler tabi ki." dedi.
BugünTV de yayınlanan Erkam Tufan ile Analiz programına konuk olan Alev Alatlı çözüm süreci ve Akil İnsanlar Komisyonu hakkında önemli açıklamalarda bulundu. "Akil adamların ismi hükümetin elçileri olmalıydı." ifadesini kullanan Alatlı, "İnsan kendi elçisini kendi seçer. Ona ben bir şey söyleyemem, eğer siz kendinizi layık görüyorsanız elçiliğe olur. Ama akilliğin içinin boşaltılmamasını tercih ederdim kavram olarak. Birbirimizi mi kandırıyoruz? Sürecin ne olduğunu bilmiyoruz? Ne söz verildi, ne yerine gidiyor bilmiyoruz. Ben şahsen Başbakan'a inanan güvenen bir insanım ama burası bir demokrasi. Neye ne gittiğini bilmek isterdim." diye konuştu.
Erkam Tufan ile Alev Alatlı arasında geçen diyalog şöyle;
Erkam Tufan : Akil adamlar listesi açıklandı nasıl buldunuz
Alev ALATLI : Şöyle ki bir kere isminden başlayarak yanlış
Erkam Tufan : Ne olmalıydı ismi?
Alev ALATLI : Hükümetin elçileri
Erkam Tufan : Bu isimler hükümetin elçileri olabilecek isimler mi?
Alev ALATLI : Bilemem, insan kendi elçisini kendi seçer. Ona ben bir şey söyleyemem, eğer siz kendinizi layık görüyorsanız elçiliğe olur. Ama akilliğin içinin boşaltılmamasını tercih ederdim kavram olarak. Birbirimizi mi kandırıyoruz? Sürecin ne olduğunu bilmiyoruz? Ne söz verildi, ne yerine gidiyor bilmiyoruz. Ben şahsen başbakana inanan güvenen bir insanım ama burası bir demokrasi. Neye ne gittiğini bilmek isterdim
Erkam Tufan : Güven üzerine yürümemeli mi?
Alev ALATLI : Hayır tabiki onu söylüyorum o ayrı bir şey. Tayyip Erdoğan zarar verecek bir şey yapmaz ama ehil bir toplumun tarzı bu olmamalı, bilmeliydik. Şimdi bilmiyoruz, spekülasyonlara falan daldırdığımdan değil yanlış anlamayın ama bilmiyoruz. Eee şimdi öğreniyoruz birileri gelip öğretecek, e kim yani, elçiler tabiki.
Erkam Tufan : Elçilerin kendileri biliyor mu?
Alev ALATLI : Hiçbir fikrim yok. Ellerine bir tür talimname verilecektir diye düşünüyorum. Bunlar söylenecek falan diye bir şey yapılacak herhalde. Süreci çok iyi anladığımı söyleyemem.
Erkam Tufan : Süreç nasıl işlemeli? Nasıl çözeceğiz bu problemi nasıl çözeceğiz? Hükümet bir yol tutturuldu ama çok zor bir konu kronik bir konu.
Alev ALATLI : Tabi ki çok zor bir konu ama bu şahsen benim Öcalan denen katile sayın diye başlayan hitabı duyduğum da içimin kalkmasını önlemez. Silah bırakın, alın silahınızı gidin falan. İyide kardeşim kimi gönderiyoruz. Bu nasıl bir şeydir. Nasıl kabullenilebilir böyle bir şey, ceza görmeden nasıl gidecek olur mu öyle şey. Bakın Gonca Kuriş'in kemikleri erimedi daha. Ne oluyor, ne yapacağız o kadar toplu mezarı, ne yapacağız o kadar ölüyü kalıyı? Bunun bir cezası yok mu? Olmayacak mı böyle bir şey? Olmayacaksa demek ki zor oyunu bozuyor, peki güzel, etnik şantaj ben size şantaj yapacağım, daha beter de yaparım ha diyeceğim. Siz bunları yutacaksınız kabulleneceksiniz. Peki canım bu defalık böyle olsun diye silahını al veya git falan diyeceksiniz. Ben Kürtleri tanırım hiç unutmam "Kurda Yedirdin Beni"nin yazarı benim. Biz buna benzer şeyi çok önce çok gördük. Atatürk'e de yapıldı, daha sonrada yapıldı tamam tamam deyip sözü yerine getirmemeler. Kaçıncı silah toplanışı bu. Kimse aptal değil Allah aşkına, ümitsiz değilim sürecin ne olduğunu bilmiyorum, bilmiyorum ki ümitli veya ümitsiz olayım ama kaygılarım olduğunu söylüyorum.
İstiklal savaşının çok önemli bir bölümü Kürtlere rağmen yapılmıştır.
Alev ALATLI: İstiklal savaşının çok önemli bir bölümü Kürtlere rağmen yapılmıştır. Yanlış duymadınız şöyle. En zor zamanlarda Kürt Teali Cemiyetinin İngilizlerle işbirliği yaptığı açıktır. Bunu resmi tarih söylemiyor, Musa Anter'in anılarını okuyun yeter. Referansları okuyun binbaşı Noelidi efendim.., Sadece Boğaziçi Üniversitesinin kütüphanesinde 15-16 tane anı kitabı vardır İngiliz critical officerların yazdıklarını okuyun da bakın yani müstakar (sabit) bir grup olmadığı için bir aşiret sizden yanadır bir aşiret başkalarından yanadır zaten mesele budur. Ebetteki bütün Kürtler değil, yekpare bir bütün değil zaten, bugünde değil aşiret aşiret. Birbirleri ile geçinemeyen aşiretler, birbirini sürekli ihbar eden aşiretler falan filan.
