Eren Erdem'e Dert Yanan Şileli Çitfçi: "Bu Gidişle 10 Lirayı Görür Ekmek"
İstanbul'un Şile ilçesinde köyleri ziyaret eden CHP Parti Meclis (PM) Üyesi Eren Erdem'e maliyetlerle ilgili dert yanan buğday üreticisi bir çiftçi, gübre ve mazot fiyatlarındaki artışa dikkat çekerek, "Burada en fazla tarlayı ben ekiyorum. Ama Büyükşehir Belediyesi bana gübre ile fideyi vermeseydi ben ekmeyecektim. Zarar ediyordum. Bu gidişle ekmek 10 liranın altında olmaz. İnan 10 lirayı görür ekmek. Olmaz yani" dedi.
Haber: EDDA SÖNMEZ- Kamera : ADEM KARABAYIR
İstanbul'un Şile ilçesinde köyleri ziyaret eden CHP Parti Meclis (PM) Üyesi Eren Erdem'e maliyetlerle ilgili dert yanan buğday üreticisi bir çiftçi, gübre ve mazot fiyatlarındaki artışa dikkat çekerek, "Burada en fazla tarlayı ben ekiyorum. Ama Büyükşehir Belediyesi bana gübre ile fideyi vermeseydi ben ekmeyecektim. Zarar ediyordum. Bu gidişle ekmek 10 liranın altında olmaz. İnan 10 lirayı görür ekmek. Olmaz yani" dedi.
İklim değişikliği, kuraklık, pandeminin etkisi ve Rusya-Ukrayna savaşı dünyayı gıda krizine sürüklüyor. Hububatta dışa bağımlı hale gelen Türkiye'de yükselen maliyetlerden kaynaklı çiftçiler ekim yapmaktan vazgeçiyor. CHP Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem de Şile'nin köylerini dolaştı, vatandaşların sorunlarını dinledi.
Şile'nin Akçakese Köyü'nde traktöre bindi, mazot aldı, tarlaya gitti maliyet hesabı çıkarmaya çalıştı. Akçakese Köyü'nde 5 dönümlük bir arazisi bulunan buğday üreticisi ile sohbet eden Erdem, "Durmuş amca ile beraber bir yolculuğa çıktık. Onun sürekli yaşadığı çiftçi olarak toprakla sürekli haşır neşir olan bir toprak emekçisi olarak her gün yaşadığı olayı beraber yaşadık. Önce bir benzinliğe gittik (fişi göstererek) burada 50 litre yaklaşık 70 litre alıyor ama içinde 20 litre var bayağı tasarruflu kullanmış çiftçimiz. 50 litre mazotu bin 405 TL aldık. Bunun ortalama bin 600 lira olduğunu var sayalım. Durmuş amcanın 5 dönümlük buğday ekiminde çiftçinin kazancı nedir bugünkü fiyatlar üzerinden bunun hesabını yaptık. Şimdi durmuş amcaya da soracağım. Biz bu tarlayı iki defa süreceğiz doğru değil mi? Biz bu her sürmeye bin 500 lira mazot mu vereceğiz? Yani ikisi 3 bin lira mı yapıyor?
Çiftçi Durmuş Tonel: Evet
Eren Erdem: Her sürmede gübre atacağız değil mi?
Çiftçi Durmuş Tonel: Gübreyi bir seferde atacağız. Büyüdükten sonra bir defa daha atacağız. İki kere atacağız. Bir taban gübresi, bir çayır gübresi
Eren Erdem: Bunlardan kaç torba atacağız? 8-10 torba mı?
Çiftçi Durmuş Tonel: Dönümüne bir torba.
Eren Erdem: Beş dönüme 5 torba yani.
Çiftçi Durmuş Tonel: 5 torba bir seferde, 5 torbada da yeşillik gübresi, 10 torba.
Eren Erdem: Toplam ne kadar gübre atacağız biz?
Çiftçi Durmuş Tonel: Mesela 15- 20 torbayı bulur.
Eren Erdem: Fiyatı ne kadar gübrenin?
Çiftçi Durmuş Tonel: 800 lira.
Eren Erdem: Yani 4 bin lira bir atacağız
Çiftçi Durmuş Tonel: Bir diğeri de 500 lira. Çayır gübresi 500 lira.
Eren Erdem: Yani ne yaptı? 4 bin o, diğeri de 2 bin 500 toplam 7 bin 500 lira. Mazotumuzla birlikte bizim maliyetimiz 10 bin lirayı geçiyor. İşçilik var. Peki beş dönümden ne kadar buğday alırız?
Çiftçi Durmuş Tonel: 400 kilo dönüme verir.
Eren Erdem: 400 kilo verir yani 2 ton alırız. O zaman bizim 7 lira devletin açıkladığı fiyatla çiftçi zarar ediyor.
Çiftçi Durmuş Tonel: Zarar ediyor.
Eren Erdem: O yüzden mi bu tarlalar boş?
Çiftçi Durmuş Tonel: Bomboş bomboş. Burada en fazla tarlayı ben ekiyorum. Ama büyükşehir belediyesi bana gübre ile fideyi vermeseydi ben ekmeyecektim. Zarar ediyordum.
Eren Erdem: Büyükşehir (İBB) vermesiydi ekmiyor muydunuz?
"GÜBRE İLE FİDEYİ BANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VERMESE BEN EKMEYECEKTİM"
Çiftçi Durmuş Tonel: Ekemiyordum zarar ediyordum. Gübre ile fideyi bana Büyükşehir Belediyesi vermese ben ekmeyecektim.
Eren Erdem: Peki bu durumda çiftçinin durumu şu: Buğday eken zarar ediyor. Bu buğdayın ton fiyatı artınca da ekmeğin fiyatı artıyor. Biz önümüzdeki yıl ekmeği kaçtan yeriz tahminen?
"BU GİDİŞLE EKMEK 10 LİRAYI GÖRÜR"
Durmuş Tonel: 10 liranın altında olmaz. İnan 10 lirayı görür ekmek. Olmaz yani
"ÇOK VAHİM TABLO, İNSANLAR EKMİYOR, BİZMİYOR"
Eren Erdem: Durum bu. Çok vahim bir tablo. Bir de kolay bir işçilik de değil. Bayağı beden işçiliği bir tarla sürmek yorucu bir iş. Tarla sürmeyle iş bitse keşke. Müthiş bir emek var burada ama bu topraklar görüyorsunuz bomboş atıl duruyorlar. İnsanlar ekmiyor, biçmiyor zarar ediyor görüyorsunuz. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) buğdayda ton fiyatını 400 lira, arpada 200 lira artırdı ama işe yaramıyor. 7,5 liraya çiftçi kar etmiyor. Bu yüzden de çiftçi üretmiyor. Peki nasıl olacak? Türkiye'nin tahıl ihtiyacı nasıl giderilecek? İşte Hindistan'dan, Ukrayna'dan buğday ithal etmeye çalışıyoruz. Türkiye'nin ihtiyacını karşılamak için dışa bağımlı bir durumda. Durum çok kötü, derhal hükümetin bu mazot fiyatlarını ve gübre fiyatlarını aşağıya çekmesi lazım. Aksi takdirde çiftçinin üretme şansı yok. Allahtan İstanbul Büyükşehir Belediyesi var İstanbul'daki çiftçilerimize fide desteği veriyor. ve çiftçi bir nebze maliyetleri aşağıya çekebildiği için ekebiliyor. Görüyorsunuz 'Fide desteği, gübre desteği olmasa ben tarlalarımı ekmem' diyor çiftçi.
"GÜBRE VE MAZOT FİYATLARI BÖYLE OLDUĞU SÜRECE EKEMİYORSUN ZARAR EDİYORSUN"
Çiftçi Durmuş Tonel: Boş bırakırım ekmem. Aha burası bomboş (bulunduğu tarlayı gösteriyor). Buraya karpuz ekersin, domates, biber ekersin bu işçilerin beşte bir, onda bir ihtiyacını karşılar. Ama gübre ve mazot fiyatları böyle olduğu sürece ekemiyorsun zarar ediyorsun.
"TÜRKİYE KENDİ TÜKETECEĞİ KADAR DAHİ ÜRETEMEZ HALE GELDİ"
Eren Erdem: Bu durumu düzelteceğiz. Mazotu ÖTV'siz vereceğiz, vergileri aşağıya çekeceğiz, gübrelerde ciddi bir devlet teşviki karşılayacağız. Türkiye'de çiftçinin bütün dağı taşı ekmesi lazım. Bu konuda devlet desteklerini vermemiz gerekiyor. Yüzde 1'lik çiftçinin bütçe payını kesintisiz yatırmamız gerekiyor. Çiftçiyi banka kuyruklarına sokmamız gerekiyor. Özellikle mazot çılgınlığından çıkılması gerekiyor. Çiftçiyi kurtarmak gerekiyor. Bir de buraya gelirken benzinlikte bir hadise yaşadık. Eskiden Uğur Dündar'ın pastanelere yaptığı baskınlar olurdu. Benzinliğe kamera ile girince bir anda panik havası, oradakiler 'Çekim yapamazsınız' dediler. Oradaki çalışanları suçlamıyoruz tabii. Benzinlik pompa fiyatlarını netice itibariyle hükümetin kontrolünde belirleniyor. Dolayısıyla Türkiye'nin bir an önce normalleşmesi gerekiyor. Aksi taktirde görüyorsunuz işte bu tarlalar böyle atıl üzerinde hiçbir çalışma olmadan yatıyor. Çiftçi felaketten felaket beğenmek zorunda bırakılmış.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
- EREN ERDEM VE ÇİFTÇİ DURMUŞ AMCA RÖPORTAJ
- DETAY GÖRÜNTÜLERİ