Ergenekon Davasında "Beddualı" Savunma
Birinci Ergenekon Davası'nın 218'inci duruşmasında tutuklu sanık Aykut Metin Şükre, "Bana bu yalan suçlamarı yapanları Rabbim son nefeslerinde Müslüman olarak ölmelerini nasip etmesin."
Birinci Ergenekon Davası'nın 218'inci duruşmasında tutuklu sanık Aykut Metin Şükre, "Bana bu yalan suçlamarı yapanları Rabbim son nefeslerinde Müslüman olarak ölmelerini nasip etmesin. Eğer ben de bu suçu işlediysem benim de Rabbim Müslüman olarak ölmemi nasip etmesin" diye konuştu.
31'i tutuklu 108 sanıklı Birinci Ergenekon Davası'nın 218. duruşmasında sanıklar ve avukatlarının talepleri alındı. Alparslan Arslan'a Danıştay saldırısı öncesinde glock marka silah temin edilmesi nedeniyle tutuklu sanıklarından Aykut Metin Şükre, "Ben ne Danıştay saldırısı ne de Ergenekon'la uzaktan yakından alakam yoktur" dedi.
BEDDUALI TALEP
"Yaratan bilmez mi o en gizli şeyleri bilir herşeyden hakkıyla haberdardır" şeklindeki Mülk Suresi 14. Ayetine atıfta bulunan Şükre, "Bana bu yalan suçlamarı yapanları rabbim son nefeslerinde Müslüman olarak ölmelerini nasip etmesin. Eğer bende bu suçu işlediysem benim de Rabbim Müslüman olarak ölmemi nasip etmesin" diye konuştu. Herşeyi bütün samimiyetiyle anlattığını söyleyen Şükre, "Ben muhafazakar ve milliyetçi bir insan olmam nedeniyle bu olayların içine atıldım" diyerek sözlerini bitirdi.
TANIKLARA "YALANCI" SUÇLAMASI
Davada tutuklu yargılanan Hikmet Çiçek, dava kapsamında daha önce tanık olarak dinlenen araştırmacı yazar Talip Doğan Karlıbel'in Almanya'da işlenen Türk cinayetlerini iddia edilen Ergenekon örgütüyle bağlantılı olduğunu öne sürmesini hatırlatarak, "Karlıbel, bilgileri Stern muhabiri Rainer Nübel'den aldığını iddia etmiştir. Taraf Gazetesi bu şahsa ulaşmış. Gazetenin haberine göre Nübel, Ergenekon davası ile Neo-Nazi örgütler arasında bir bağlantı kurmadığını, Karlıbel'i de hayatında bir kere gördüğünü ifade etmiştir. Karlıbel her konuda olduğu gibi burada da yalan beyanda bulunmuştur" açıklamasını yaptı.
Çiçek, Karlıbel hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Mahkemede tanık sıfatıyla dinlenen kişilerin tamamının yalan söylediğini öne süren Çiçek, "Karlıbel, Kıskaç, Poyraz, Dilovası olsun, bunların tamamı yalancı tanık. Belli bir örgüt tarafından kullanılmış, heyetinizin önüne çıkarılmış, sizlerin ve bizlerin hakikate ulaşmak için hiçbir katkısı olmayacaklarına sadece kafa bulandıracaklarına inanıyoruz" dedi. Çiçek, ayrıca eski MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ile eski Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun'un tanık olarak dinlenmesini talep etti.
"DAVA ÖNCESİ 5 DAKİKA BİLE GÖRÜŞMEDİK"
Davada tutuklu yargılanan Muzaffer Tekin, davada tutuklu yargılanan Veli Küçük ile Ergenekon soruşturması öncesinde 5 dakika bile görüşmediklerini belirterek "Bir Albay, Veli Küçük hakkında çok değerli bir asker olduğunu söyledi. Ben de gördüğümde elini öpeceğim, diye aht ettim. Gördüğüm zaman da basının önünde elini öptüm. Veli Küçük'ün elini öptüğüm fotoğraf yıllardır örgüt bağlantısı olarak ortaya atılmaktadır" dedi.
"GİZLİ TANIK İFADELERİ YOK SAYILSIN"
Veli Küçük'ün avukatı Zeynep Küçük de şimdiye kadar dinlenen gizli tanıkların ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını iddia ederek bu ifadelerin yok sayılmasını ve onların ifadeleri üzerine verilen kararlardan da dönülmesini talep etti. Taleplerin alınmasının ardından duruşmaya değerlendirme için ara verildi. - İstanbul / Silivri