Ergenekon Davasını İzleyen Levent Kırca: "Sanatçı Arkadaşlar
(kırca'nın Konuşması ile)
(KIRCA'NIN KONUŞMASI İLE)
Tuncay Özkan: "Savcı savcının celladı olmuş"
Mustafa Balbay: "Belgelere dayanan gazetecilik yapan Balbay?a tutuklama, Baransu?ya ödül"
Levent Kırca: "Gururla başını kaldıranlar arasında olmak istedim"
İkinci Ergenekon davasının 53. duruşmasında sanıkarın taleplerinin alınmasına devam edildi. Tutuklu sanık Yeni Parti Başkanı Tuncay Özkan, basında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ile yaptığı öne sürülen telefon görüşmesi ile ilgili iddialara cevap verdi. Özkan, "Savcı savcının kurdu olmuş diyorduk ama yanılmışız. Savcı savcının celladı olmuş. Başsavcı Aykut Cengiz Engin ile yaptığım telefon görüşmesi, dosyaya suç delili olarak konulmuş. O zaman 30 yaşındayım. 30 yaşında bir kişi Aykut beye talimat verebilir mi? Savcılar, benim üzerimden Aykut beye tuzak kuruyorlar. Buna izin veremem." dedi.
Başsavcı Engin ile yaptığı ileri sürülen konuşmanın, montajlanmış ve ilaveler yapılmış bir kayıt olduğunu ancak bunun yinede dosyaya delil olarak konulduğunu savunan Özkan, "Bunu ne yapacağız merak ediyorum. Bu evraklar sizin tutumunuzun turnusol kağıdı. Ben yanlış hiçbirşey yapmadım. Bu yanlışı yapanlar hakkında ne yapacaksınız? Avukatlarım yasal başvurumuzu yaptılar. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum" diye konuştu.
İŞ ?GILİNİŞ?MİŞ
Ersin Gönenci, sanıklardan eski Özel Harekat Daire Başkanvekili İbrahim Şahin'i tanıması ve Sivas'ta yaşayan birinin telefon numarasını Şahin?e vermesi nedeniyle tutuklu bulunduğunu söyledi. Çeçen göçmeni olduğunu ve 'gıliniş' adlı yöresel yemeği İbrahim Şahin için annesine pişirttiğini anlatan Gönenci, "Telefonda Şahin'i 'gıliniş hazır' diyerek yemeğe çağırdım. Yemeğin ismindeki 'gıl' hecesi çıkartılıp, konuşma tapelerine '..iş hazır' şeklinde yazılmış. Ben kimseden talimat almadım ve kimsenin adamı değilim" dedi.
"İKİ SAVCI BENDEN MALKİ CİNAYETİYLE İLGİLİ 20 ŞİFRELİ KONUŞMAYI ÇÖZMEMİ İSTEDİ"
Özkan konuşmasında ilginç iddialarda bulundu. "Herkes etek altında saklanırken ben kelle koltukta mafya ile mücadele ettim" diyen Özkan Nesim Malki cinayetini araştırdığını ve iki savcının kendisine şifreli 20 konuşma kaydı getirerek bir iş adamının öldürüleceği yolunda bilgi aldıklarını ve bu konuyla ilgili olarak ses kayıtlarını çözmesini istediğini öne sürdü. Özkan sözlerine şöyle devam etti:
"Konunun çok gizli olduğunu söyleyip bana yemin ettirdiler. Ben de yemin ettim. Odamın kapısını kapatıp içeride bu 20 şifreli kaydı çözüp teslim ettim. Bu durum DGM'den sızdırıldı. Mafya üyesi bir kişi beni öldürmek için gelirken evimin 200 metre ilerisinde yakalandı. Yargılandı, bir yıl 8 ay hapis cezası verdiler. Bu konunun sızdırıldığı yeri bulmak zorundasınız. Bakacağınız yer Ankara ve İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri ile kendi içinizdir"
"AK PARTİ HÜKÜMETİ PROJEMİ ÇALDI" İDDİASI
Savcılık makamının politik kaygıları olduğunu iddia eden Özkan, "Siyaset yapmamı, sivil toplum örgütlerine üye olmamı suç sayıp, beni siyaseti ele geçirmekle suçluyorlar. Bana siyaset yapmayın diyorsunuz. Ne anlatayım size? Önümüzdeki Cuma günü talepler bölümünde, AK Parti hükümetinin soruşturma sırasında 'Hastane otomasyon' projemizi nasıl çalıp uygulamaya koyduklarını ancak nasıl yanlış uygulamaya koyduklarını anlatacağım.Demiryolu projemizi anlatacağım" diye konuştu.
"DUYUMLARI YAZIDIM"
Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Ömer Çelik?in darbe planlarına ilişkin "duyum aldıklarını" söylediklerini belirten Balbay "Bu duyumların çok az bir bölümünü gazeteci yazınca mı darbe olur. Dünyanın hiçbir ülkesinde, üçüncü dünya ülkelerinde bile darbe olmaz. Bir gazeteciyi haberi nedeniyle tutuklamak sansürdür" dedi.
Yargıtay?ın HSYK üyesi Ali Suat Ertosun?un Kent toplantılarına katılması nedeniyle şikayet edilmesi üzerine bu konuda soruşturmaya gerek görmediği kararını anımsatan Balbay "Bu toplantılara 4-5 Danıştay üyesi, Ankara Valisi Kemal Ünal, Yargıtay üyeleri, belediye başkanları katılır. Bunlarla terör örgütü kurulacaksa Türkiye Cumhuriyeti?ne ne ad vereceğiz" diye sordu.
"BELGELERE DAYANAN GAZETECİLİK YAPAN BALBAY?A TUTUKLAMA, BARANSU?YA ÖDÜL"
Taraf Gazetesi muhabiri Mehmet Baransu?un yeni yayımlanan "Karargah" adlı kitabında 26 üzerinde gizli ya da çok gizli ibaresi bulunan belge olduğuna dikkat çeken Balbay şöyle konuştu:
"Belgelere dayanan gazetecilik yapan Balbay?a tutuklama, Baransu?ya ödül. Baransu?yu kutluyorum. Ama ben eşitlik isityorum. Bu ülkede yargılanma eşitliği istiyorum. Bizi adil hızlı, tutuksuz ve eşit yargılayın. Aynı işi yapan iki kişiden biri ödüllendirilirken ötekinin tutuklanmasına, hukuk devletini bir yana bırakalım yargı, yasa devleti diyebilir miyiz"
Balbay şunları söyledi: "Bugün yaşanan tartışmalara baktığımda 23 Mayıs 2003?teki Genç Subaylar Tedirginö haberim, haberimi kesinlikle küçümsümiyorum ama tavşanın suyunun suyunun suyunun da suyudur. Ben çırpındım, benim üzerime gelmeyin olayların üzerine gidin diye. Tarihin beni doğruladığını düşünüyorum."
Herkesin kendine göre bir hikayesi olduğunu ifade eden Balbay "Tutuklandığımda oğlum 9 aylıktı, şimdi 2 yaşında. Dayanamıyorum, görüşmeye çağırıyorum, aradaki camı pencere sanıp açmaya çalışıyor. Kızım babaları hapis yatan cinayete kurban gidin çocukları inceliyor. Bu bir sosyal olgu. Elinizi vicdanınıza koyun."
"GURURLA BAŞINI KALDIRANLAR ARASINDA OLMAK İSTEDİM"
Öte yandan Tuncay Özkan?a destek vermek amacıyla gelen Yeni Partililer duruşma salonu dışında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya tiyatro oyuncusu Levent Kırca da katıldı. Kırca, şöyle konuştu: "Tarihin yazdığı bugünler bu gözaltında bulunan, özgürlükleri kısıtlanmış bu değerli dostlarımız hiç şüphesiz, suçlu olmadıkları anlaşılacak ve beraat edeceklerdir. Ancak tarihin, bugünkü sayfalarından bakan, beraat eden insanlarımız, başlarını gururla yukarı kaldıracaklardır. Ama bazıları da nereye saklanacaklarını bilemeyeceklerdir. Ben gururla başını kaldıranlar arasında olmak istedim. O yüzden de buradayım. Birçok aydınımız, gazetecimiz, paşalarımız, öğretim üyelerimiz, burada tutuklular. Tutuklu olanlar, acı çeken sadece onlar değil, onların aileleri ve aydın Türk halkı tutukludur. Bu nedenle çok üzgünüz. Bu senaryonun iyi bir komedi senaryosu olduğuna inanıyorum, iyi bir komedi yazarı olarak. Ancak gelecekte, yakın bir tarihte, belki de burası çiçek serası olacak. Belki de bir müze olacak, özgür aydın insanların burada yattıkları? Buradaki insanlar af çıksın istemiyorlar. Neden? Çünkü belki de suç üstlerinde kalacak. Onun için beraat edecek günlere kadar, mücadele etmek istiyorlar. Ben de onların bu haklı mücadelesinde sonuna kadar yanındayım. Ben diğer sanatçı arkadaşlarımı da buraya çağırıyorum. Burayı dikktatle izlemelerini istiyorum. Kahvaltıya gitmekten ziyade buraya gelsinler."
Duruşma taleplerin alınmasıyla devam ediyor.