Ermenek Maden Faciası Davasına Devam Ediliyor
Karaman’ın Ermenek ilçesinde, 28 Ekim 2014 tarihinde 18 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili açılan davanın ikinci duruşması görülüyor.
Karaman'ın Ermenek ilçesinde, 28 Ekim 2014 tarihinde 18 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili açılan davanın ikinci duruşması görülüyor. Duruşma öncesi Ermenek Adliyesi çevresinde polis ekipleri güvenlik önlemleri aldı.
Ermenek Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ikinci duruşmasına, tutuklu sanıklar Has Şekerler Madencilik Şirketinin sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey, aynı şirketin teknik nezaretçisi Ali Kurt ile tutuksuz sanıklar Naci Özsoy, Mehmet Zeybek, Şerafettin Zeybek ve Mustafa Ayan, hayatını kaybeden madencilerin aileleri, taraf avukatları katıldı.
15 Haziran 2015 tarihinde yapılan ilk duruşmada tutuksuz yargılanırken hakkında tutuklama kararı verilen Has Şekerler Madencilik Şirketinin daimi nezaretçisi maden mühendisi Yavuz Özsoy'un duruşmaya katılmadığı görüldü. Duruşmada söz alan sanık avukatlarından biri, tutuksuz yargılanan sanıkların hepsinin savunmasını tek bir avukatın yapmasını talep etti. Ara karar veren mahkeme heyeti bunu kabul etmedi. Daha sonra sanıkların çapraz sorgusuna geçildi. Duruşmada tutuksuz sanıklardan başka illerde olanların SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile ifadeleri alınırken, SEGBİS ile ilk olarak İstanbul Adliyesinden Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi eski yetkilisi Hüseyin Hüsnü Özbey ifade vermeye başladı. Yaşlı olan ve doktor ile hemşire kontrolünde duruşmaya katılan Hüseyin Hüsnü Özbey'in konuşmasının hoparlörden anlaşılamaması üzerine avukatı konuşmalarını aktardı. Özbey, "42 senedir Cenne'nin yöneticisi bendim sonra Abdullah Özbey'e devrettim" dedi. Bunun üzerine hakim, "Defter ve haritalar nerede" diye sordu. Özbey, "Ben haritaları ve defterleri Cemile'ye verdim, demek ki bakmamışlar. Cemile benden haritaları aldı, götürdü" diye karşılık verdi.
Tutuksuz sanıklardan Naci Özsoy da savunma yaptı. Özsoy'a hakim, "Borç defterinde başkalarının yerine imza attığın ve evrakta sahtecilik yaptığın iddia ediliyor ne diyorsun" sorusunu yöneltti. "Özür dilerim, ayaklarım titriyor" diyen ve sendeleyen Naci Özsoy da, "Kazadan ben yaralı kurtuldum. Herhangi bir art niyet taşımadım imza atarken. Sayın savcıya da inkar etmedim, aynı şekilde söyledim. Kazadan kurtulduğum için ne yaptığımı bilmiyordum, imzaladım. Ben yakıp yok edebilirdim bu evrakları ama yapmadım" şeklinde konuştu.
Duruşmada, tutuksuz sanıklardan Ahmet Dağdeviren'in Mersin'den ifadesinin alınması için SEGBİS ile bağlantı kuruldu. Dağdeviren, ifadesinde, "Savcılıktaki ifadelerimin hepsi doğrudur" dedi. Mahkeme başkanının, "Eski imalata gelindiğini nereden biliyordun, harita var mıydı elinde" sorusu üzerine, "Elimde harita yoktu. Başyukarı çıkarken az bir su gelmiş, onu yazmışlar deftere. Eski imalat haritası falan yoktu elimde" şeklinde konuştu. Mahkeme başkanının, "Eski bir imalata rastlandığını biliyorsun, şirkete uyarıda bulundun mu, eski imalat haritasını alalım diye" sorusu üzerine Dağdeviren, "Benim yetkim yoktu" dedi.
Avukatın, "Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) size sondaj makinesi uyarısında bulundu mu" sorusuna Dağdeviren, "Hayır" cevabını verdi.
18 MADENCİ HAYATINI KAYBETTİ
28 Ekim 2014 tarihinde Ermenek ilçesinin Pamuklu köyünde bulunan Has Şekerler Madencilik Şirketi'ne ait linyit ocağında eski ocakta biriken suyun basması sonucu 18 işçi mahsur kalmış, 38 gün devam eden kurtarma çalışmalarında değişik zamanlarda 18 işçinin cansız bedenine ulaşılmıştı. Soruşturmayı yürüten Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı 166 sayfalık iddianameyle Ermenek Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. İddianamede yer alan tutuklu sanıklar Has Şekerler Madencilik Şirketinin sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey, aynı şirketin teknik nezaretçisi Ali Kurt ile geçen duruşmada hakkında tutuklama kararı verilen Has Şekerler Madencilik Şirketinin daimi nezaretçisi maden mühendisi Yavuz Özsoy ile 10 tutuksuz sanık, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Barut biriminde görevli işçi Naci Özsoy, "Yetkisi olmadığı halde belgelere imza atmak", puantör Mustafa Ayan da "Faciayı bildirme yükümlülüğünü ihlal" suçlamasıyla yargılanıyor. - KARAMAN