Şehit Madenci Kızı: Benim Babam Kalbimde
Ermenenkmaden faciasının görülen davasının üçüncü duruşmasına Sudenaz Haznadar, 'Benim babam kalbimde.' yazılı göğsüne astığı babasının fotoğrafıyla duruşmaya katıldı.
Karaman'ın Ermenek İlçesi'nde geçen 28 Ekim'de 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 3'ü tutuklu 16 sanıklı davanın geçen pazartesi başlayan üçüncü duruşmasına bugünde devam edildi. Mahkemeye heyeti yeni bir bilirkişi heyeti oluşturup, rapor hazırlanmasını istedi. Duruşmaya ölen madenci Ali Haznadar'ın kızı 5 yaşındaki Sudenaz Haznadar da, 'Benim babam kalbimde. Öldü diyenler utansın' yazılı göğsüne astığı babasının fotoğrafıyla duruşmaya katıldı.
İŞÇİLER: FACİA GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ
Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın geçen pazartesi günü başlayan üçüncü duruşmasının üçüncü celsesine bugün devam edildi. Üçüncü duruşmanın ilk iki celsesinde aralarında kurtulan işçilerin de bulunduğu 45 tanıktan 37'i dinlendi. Tanıklar, facianın adeta göz göre göre geldiğini, müfettişler denetim yapmadan önce üretim haritası dışında açılan bacaların duvarlarla kapatılıp, sonra açıldığını, şef ve mühendislerin de eski ocaktaki suyun sızdığını bildiklerine rağmen çalışmaya devam edilmesini istediklerini iddia etti.
Bugün yapılan üçüncü celseye tutuklu sanıklar Has Şekerler Madencilik Şirketi sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey ve aynı şirketin teknik nezaretçisi Ali Kurt, tutuksuz sanıklardan maden mühendisleri Cemile Karaca ve Nuray Yetiş, taraf avukatlar ile ölen madencilerin aileleri katıldı.
TUTUKLU SANIKLAR TAHLİYELERİNİ İSTEDİ
Duruşmada sanık ve mağdur avukatlarına söz verildi. Tutuklu Abdullah Özbey'in avukatı Tevfik Buğdaycı, yeni bir keşfin yapılmasını isterken, Özbey'in tahliyesini talep etti. Tutuklu Saffet Uyar'ın avukatı Şeref Han da, MİGEM'e her yıl üretim haritası gönderdiklerini ileri sürerek, "Onlar neden bize tonlarca suyun altında kalacaksınız diye uyarmadılar."diyerek, Saffet Uyar'ın tahliyesini talep etti.
Tutuksuz yargılanan mühendis Cemile Karaca da, olayın teknik bir konu olduğunu ve açıklamayı da bilirkişilere bırakılması gerektiğini kendisinin üniversiteden 1 yıl önce mezun olduğu, avukatların hakkında tutukluluk talebinde bulunduğunu ancak kaçma şüphesinin olmadığını öne sürdü.
YENİ BİLİRKİŞİ RAPORU İSTENDİ
Cumhuriyet Savcısı da, tutuklu 3 kişinin tutukluluk hallerinin devam etmesine ve bilirkişi heyeti için üniversitelere yazı yazılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti de tutuklu 3 kişinin tutukluluk hallerinin devamına, 15 Haziran'da hakkında tutuklama kararı çıkan, 3 ay tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanan daimi nezaretçi Yavuz Özsoy hakkındaki tutuklama kararının devamına, dinlenmeyen tanıkların zorla getirilip dinlenmesine karar verdi. Heyet, ODTÜ, Ankara Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi'ne yazı yazılıp yeni bir bilirkişi oluşturulup, rapor hazırlanmasını istedi. Mühendis Cemile Karaca'nın daha önce adliyeye sunduğu üretim haritalarıyla ilgili CD'de suç unsuru varsa savcılığa suç duyurusunda bulunmasını isteyip, duruşmayı 30 Eylül tarihine erteledi.
DURUŞMAYA BABASININ FOTOĞRAFIYLA KATILDI
Ölen madencilerden Ali Haznadar'ın 7 yaşındaki kızı Sudenaz Haznadar da duruşmaya ailesiyle birlikte göğsüne astığı babasının fotoğrafıyla katıldı. Fotoğrafın altında ise 'Benim babam kalbimde. Öldü diyenler utansın' yazması dikkat çekti. Duruşma sonunda gazetecilerin soruların cevaplayan minik Sudenaz, babasını çok özlediği için babasına ait fotoğrafla duruşmayı izlemeye geldiğini, yazıyı da annesine yazdırdığını söyledi.
Ölen madencilerden Hüsnü Çolak'ın 4 yaşındaki oğlu Tufan Çolak da babasının fotoğrafıın göğsüne asıp, annesı Hürü Çolak ile birlikte duruşmayı izledi.
ARALARINDA ÇOCUKLARINDA BULUNDUĞU 62 ŞİKAYETÇİ
Davada sanıklardan 14'ü, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 20- 25 yıl hapis istemiyle, diğer sanıklardan 1'i 'Yetkisi olmadığı halde belgelere imza atmak', diğeri de faciayı 'Bildirme yükümlülüğünü ihlal' suçlamasıyla yargılanıyor. Ölen madencilerin aileleri ile 1-2 yaşlarındaki çocuklarının da bulunduğu 62 kişinin şikayetçi olarak yer aldığı davada, aralarında aynı madende çalışan işçilerin de olduğu 45 kişi tanık olarak bulunuyor.